'Türkiye'de kruvaziyer turizmi ancak devlet politikası ile gelişebilir'

'Türkiye'de kruvaziyer turizmi ancak devlet politikası ile gelişebilir'
Kruvaziyer turizmi anlamında Türkiye’nin sahip olduğu müşteri potansiyelini değerlendiren Orange Cruises Genel Müdürü Tolga Ünalsın, Türkiye’den kruvaziyer yolcu çıkışlarının her yıl düzenli bir şekilde artmakla birlikte, hala istenilen noktada olmadığını söyledi.


Savaş Daş - TurizmGüncel

Türkiye, kruvaziyer destiansyonu anlamında epey yol almış olmakla birlikte, pazar olarak hala çok küçük. Kruvaziyer ile tatile çıkan 50 - 60 bin kişi, toplam nüfus düşünüldüğünde, oldukça küçük bir rakam olarak kalıyor. Malta merkezli Orange Cruises'in Türkiye Müdürü Tolga Ünalsın ile, Türkiye'deki kruvaziyer turizmi potansşyelini, kruvaziyer turizmindeki maliyetleri ve ülkede kruvaziyer turizminin geliştirilmesi adına neler yapılabileceğini konuştuk.

İşte Ünalsın'ın kruvaziyer turizmi konusunda altını çizdiği noktalar:

KRUVAZİYER İÇİN TÜRKİYE'DE ÖNEMLİ BİR POTANSİYEL VAR
 
“Kruvaziyer turizmi konusunda Türkiye gelişen bir pazar ve bu tatil türünün popülaritesi her geçen gün artıyor. Türkiye’nin sahip olduğu 70 milyonluk potansiyel, kruvaziyer şirketleri için iştah kabartıcı oluyor. Mesela 400 bin nüfuslu Malta’da senede 70 – 80 bin yolcu gemi seyahatine çıkıyor. Bunu Türkiye’ye oranlarsak, bizim nereden baksanız 15 – 20 milyon kruvaziyer müşterimiz olması gerekiyor. Ancak şu anda bu rakam 50 – 60 binlerde. Bu yüzden gerçekten büyük bir potansiyel söz konusu.”

4 BİN KİŞİLİK YÜZEN BİR KASABA
 
"Kruvaziyer'in en büyük avantajı şurası. Gemi ile üç gün seyahat ediyorsunuz ve üç günde üç tane ülke geziyorsunuz. Bu üç ülkeye uçakla gidildiğinde, sadece ulaşım maliyetleri bile, oldukça yüksek olur. Artık kruvaziyer gemileri çok fazla olanağa sahipler. 3 bin kişilik bir gemiden bahsediyoruz. Buna bir de 1000 kişilik gemi personelini eklediğinizde sayı 4 bine çıkıyor. Bu sayı bir kasabanın nüfusuna eşit bir sayı. Geminin içinde açık büfe ve ala carte restoranlardan yüzme havuzlarına, cafe ve barlardan diskolara, saunaya, alışveriş ve spor merkezlerine kadar her şey var."

KRUVAZİYER TURİZMİNE KARŞI "PAHALI" ÖNYARGISI VAR
 
"Kruvaziyer turlarını çocuklu ailelere daha çok öneriyorum. Çünkü, örneğin Costa'da aileler, 18 yaşına kadar olan iki çocuklarını ücretsiz olarak yanlarına alabiliyorlar. 15 ve 17 yaşlarındaki iki çocuğunuzu, sadece vergilerini ödeyerek, kruvaziyer tatiline çıkarabilirsiniz. Bu bence aileler için büyük avantaj. Bugün dünyanın hangi ülkesine giderseniz gidin bu yaşlardaki çocuklara genellikle yetişkin ücreti ödettirilir. Dolayısıyla 4 kişilik bir aile için kruvaziyer turu çok uygun fiyatlara gelebiliyor. Türkiye'de kruvaziyer turizminin çok pahalı bir turizm dalı olduğu düşünülüyor. Hatta insanlar "bizi aşar" endişesiyle gelip fiyat sormaya dahi korkuyorlar. Oysa promosyonlu dönemlerde 299 Euro'dan başlayan fiyatlara kruvaziyer turları var. Liman vergilerini dahil ettiğinizde, 4 kişilik bir ailenin tam pansiyon kruvaziyer tatili 1000 Euro'ya gelmiş oluyor."

KRUVAZİYER TÜRKŞYE'DE ANCAK DEVLET POLİTİKASI İLE GELİŞEBİLİR
 
"Ben önümüzdeki yıllarda da kruvaziyer turizmi pazarının ortalama yüzde 25 civarında büyüyeceğini düşünüyorum. Oransal olarak ciddi bir büyüme ama sayı olarak baktığınızda Türkiye pazarı için çok küçük rakamlar. Kruvaziyer şirketlerinin çoğu Avrupa menşeli. Türkiye'nin henüz bir kruvaziyer şirketi yok. Çünkü kruvaziyer yatırımı çok büyük yatırımlar. Bir geminin maliyeti 450 - 500 milyon dolar. Dolayısıyla bu sektörün gelişebilmesi için bunun bir devlet politikası olması gerekiyor. Avrupa ülkeleri bu konuda çok yol aldılar. Limanları en azından çok modern limanlar. Barselona Limanı'nda örneğin, uçakta olduğu gibi, körük gemiye yanaşabiliyor. Bu konuda bizim limanlarımız çok eksik."

KRUVAZİYERDE "YÜZEN GEMİ" KAKBULDÜR
 
"Kruvaziyer turizmi o kadar hızlı gelişiyor ki, şirketler her yıl yeniş bir gemi indiriyorlar denize. Havacılıkta nasıl ki, "uçan uçak" makbulse, kruvaziyerde de "yüzen gemi" makbuldür ve bu gemiler yılın 365 günü yüzer durumundadırlar. Mevsimsel olarak rotaları değişiyor sadece. Onun dışında gemilerde gelir elde etmenin pek çok yolu var. Örneğin casinolar, içecek, satılan şehir turlar vb hepsi kruvaziyer şirketleri için önemli gelir elde etme kanallarıdır."
 


Bu Haber 29.11.2012 - 10:46:01 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
  • Tolga Ünalsın 06.03.2013 - 10:46

    Metehan Beyin yorumuna teşekkür ederim. Devlet politikası ile ilgili görüşüm burada yazıldığı kadarıyla yorumlamışsınız. Oysaki ben bu röportajı verirken alınan vergilere de değinmiştim. Türkiye limanları, diğer uğrak limanı olan ülkelere göre vergi olarak çok daha fazla. Kruvaziyer turizmini sadece gemi yolculuğu ile kısıtlamamak gerekiyor. Malta 400.000 nüfuslu Akdenizde küçücük bir ada ülkesi. Ama birçok cruise şirketinin uğrak noktası konumunda. Bunun liman vergilerinin çok düşük olmasının da etkisi var. Sadece turistik rota değil, ayrıca burada cruise gemilerinin bakınlarının yapılabileceği modern havuzlar var. Bunlar da devlet politikasından kaynaklanıyor. Benim asıl demek istediğim husus buydu. Tüm bunların paralelinde ancak cruise firması kurulumu ile ilgili yatırımlar da zamanla yapılabilinir. Örnek vermiş olduğunuz gemiler feribot sınıfı, kruvaziyer olarak sınıflandıramayız. Uluslararası piyasada da pazarlanabilecek gemilerle 7 ay değil 12 ay çalıştırmalısınız. Havacılık da bir terim vardır En iyi uçak havada olan uçaktır. Yani uçağı alıp yerde tutarsanız zarar edersiniz. Bugün Türkiyede havacılık sektöründe ciddi özel yatırımlar var. Bir A380in maliyeti yaklaşık 300 milyon dolar. Dolayısıyla şartlar oluştuğu taktirde uluslararası pazarlarda da satışı gerçekleştirilebilecek bir Türk cruise firması neden kurulamasın?

  • metehan pekoz 01.12.2012 - 08:17

    sayin tolga beyin turkiyede kruaziyer turizmi ancak devlet politikasi ile gelisebilir gorusune katilmiyorum. su nedenle ki kruaziyer son on yilda turkiyede tanindi son bes yilda kruaziyerlere katilim yogunlasti. turkiyede gemi sahibi olarak kruaziyer firmasi kurulamaz kurulsa bile yasayamaz. gecmisten ornekler denizcilk bankasi kruaziyer yolcu gemiciligi ve deniz a.s. nin feribot gemileri ile yaptigi kruaziyer seferler ve durum , savorana nin kruaziyer seferlerde kullanilmasinin denenmesi ve sonucu. denizlerimizde kruaziyer mevsimi nisanda baslar ve ekim sonunda biter bu nedenenle 7 ay calistirabileceginiz gemiler uluslararasi piyasada pazarlanamadigi takdir 5 ay demirde yatar. bu nedenle fizibilitesi yoktur. bu nedenle kruaziyer yatirimi dogru degildir, devlet politikasi da olusturulamaz. kruaziyer yatirimina kredi dahi verilemez. ulkemiz 3 tarafi denizlerle cevrili ancak yabanci kruaziyer firmalarina turk limanlarini tanitma ,gezi programlarina aldirmak zaman almaktadir. gecmiste alman phoenix firmasi ve ingiliz swan firmalari ss ankara ve marmara gemilerini kiralamis turk limanlari ve yunan adalarini kapsayan bir mevsim suren kruaziyer programlari sunmuslardi. artik kiralanabilecek turk gemisi de kalmadi . ancak kurulacak Turk kruaziyer firmalari gemi kiralayabilir ve bu gemileri turk sularinda kullanabilir. bunun icin de denizcilik mevzuatinin cagdaslastirilmasi , gunun ihtiyaclarina uydurulmasi gerekir.aksi takdirde bu kiralamalarda da cesitli sorunlarla karsilasmak olasi. devlet politikasi denizcilik mevzuati ve kabotaj kanununda yapilacak degisiklerle olabilir. bu takdirde kiralanan gemilere turk personel konulabilir, turk sulari ve dogu akdenizde, temmuz ve agustos aylarinda karadenizde kruaziyer seferler duzenlenebilir.bu seferler, ic pazarda ve uluslararasi pazarlarda sunulabilir.

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.