Dr. Serdar Baş

SITKI USTA

İnsan keşke tanımasaydım der ya , öyle bir adam bana ilk defa SITKI USTA’ dan söz etti.


Neden mi,  keşke tanımasaydım ?

Bu sorunun cevabı müthiş bir tecrübe ama konumuzu temiz tutmak adına bu cevabı ileriye bırakacağım.
Ama tanımaktan gerçekten hep gurur duyduğum biris varsa o da SITKI USTA.
İlk defa kendisi ile tanışacağım diye, Kütahya’ da gölün kenarında olduğu tarif edilen dükkanına gittim 1993 yılında, Fethiye’ den İstanbul’ a geçerken, ufak tefek eserler aldım, selam ve kart bıraktım, yoluma devam ettim.

Eserlerin hepsini eşe dosta hediye ettim, her alan sonsuz mutluluk duydu o müthiş renk cümbüşlerinden, el emeklerinden, göz nurlarından .
Kendisini bir kere bile göremeden 2002 yılına kadar devam etti bu alış veriş. Son kartımı Divan Palmira’ da iken bırakmışım meğerse.
Açılış alışverişlerini sürdürürken bir gün Ece Saray ve Ece Marina tesislerinin yatırımcısı, sanaat ve sanatcı dostu  Celal ECE bana Kütahya’ dan porselenciler gelecek, buralarda olun da beraber görüşelim dedi.

Yaaa, bu kadarı da fazla dedim içimden , porseleni de berabermi seçeceğiz, diye düşünüp günahını aldım, küçük işler ve detaylar ile pek de uğraşmayı sevmeyen değerli yatırımcının.
Sıkıntılı bekleyiş sürerken, haber verdiler Kütahya’ dan misafir geldi diye.
Tam bir anadolu insanı ile karşılaştım ve Celal Bey tanıştırayım Kütahya’lı Sıtkı Hoca dedi, birden sakın Usta olmasın dedim ve sanki kırk yıllık dostuma kavuşmuş gibi boynuna sarıldım muhterem zatın.

Kendimi tanıttım, cevap ne dersiniz?

Arkadaş en son KOÇ’ da idin, kısmet bura da tanışmakmış dedi ve eserlerine parayı ödeyecek Celal Bey kadar itibar gösterdi bana.
Ece Saray’ da dokuz muhteşem eseri sergileniyor SITKI USTA’nın.
Ben habersizce MISIR’ ın yolunu tutana kadar sürdü dostluk ve iletişimimiz.
İki yıldır hiç bir telefonuma ve mesajıma cevap vermedi USTA.
Belki de ölümlü dünya da helalleşmeden çekip gitmeme kızmıştı BÜYÜK USTA.
Bu sabah bir mesaj düştü telefonuma ve bir ateş yüreğime, bu sefer USTA ayrılmış habersizce ve vedalaşamadan  aramızdan.
SITKI USTA, UNESCO’nun ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ ödülünü almıştı en son.
Köyünü, Kasabasını, Şehrini , aşan USTA, Ülkesini de aşmıştı, ilk kez de değil di bu başarı zaten, onun için.
USTA, memleketini çok severdi, Kütahya’ yı.

Tanıtım elçiliği görevini öyle benimsemişti ki, 18 yıldan beri devam eden "Vadide Bir Gece" adlı organizasyonu düzenliyordu. Dünyanın her yerinden meraklıların katıldığı bu organizayonda yapılan turlar ile  Kütahya Firg Vadisi tanıtılmaya çalışılırken gece kurulan kamp ile farklı kültürlerden insanları bir araya getiriliyordu USTA.
Yaratıcılık hikayeleri inanılmazdı USTA’ nın ve bu yazıya sığmaz da zaten.
Adına müze kurulması için talimat vermiş Sayın Başbakanımız, büyük incelik, kadir, kıymet bilirlik.

SITKI USTA ile, Vadide Bir Gece’ ye de sahip çıkmak ya Kültür ve Turizm Bakanlığı’na veya USTA’nın her zaman gurur duyarak söz ettiği sanayici ve turizmci hemşehrileri GÜRAL ailesine düşer belki.

SITKI USTA’ nın lazer sov ile anlatacakları inanılmaz süsleyecektir o geceyi, kanaatimce.
Çok başarılı örneği Luksor da, Karnak Mabetin de var.
Hazinelerinin değerini bilen bir toplum olabilmemiz dileği ile hoşca kalın...

www.sitkiusta.com
 
 


Bu Makale 30.11.2010 - 14:25:05 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • murat birecik 25.11.2010 - 09:19

    değerli kardeşim serdar, başımız sağolsun. merhum'un arkasından; o'nu ve idealini gündemde tutalım. ben, üzerime düşeni yapmaya hazırım. gözlerinden öperim. murat birecik

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.