Sektör örgütleri turizm destek paketi için ne diyor?

Sektör örgütleri turizm destek paketi için ne diyor?
Hükümetin açıkladığı Turizm Acil Eylem Planı Destek Paketi'ni genel olarak olumlu bulan turizm sektörü temsilcileri, eksikliklere de dikkat çekiyor.


TurizmGüncel

Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan turizm destek paketini genel olarak olumlu karşılayan turizmciler, ancak paketin istihdam konusunda bir katkı sağlamadığını vurguluyorlar.

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Timur Bayındır

İSTİHDAMA YÖNELİK TEDBİRLER BEKLİYORUZ


Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı Turizm Acil Eylem Planı’nı sektördeki sıkıntıların aşılması yönünde olumlu bir ilk adım olarak görüyoruz. Kamu ve özel sektörün birlikte aldığı kararlar olarak iyi bir başlangıç olduğunu düşünüyoruz. Eylem planındaki maddeleri de genel olarak olumlu buluyoruz. Özellikle Başbakan’ın bu yoğun gündemde turizm sektörünün çok önemsendiği mesajı vermesi sektör adına memnuniyet verici. Özellikle eylem planında yer alan 750 bin dolar ve üzerinde gelir getiren tesislerin ihracatçı sayılması ve kredi kullanımına yönelik kararlar başta olmak üzere alınması planlanan tedbirler çok yerinde. Ancak istihdama yönelik de tedbirlerin de hayata geçirilmesini bekliyoruz.  Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mahir Ünal’a da bu tedbirlerin alınması konusunda gösterdiği sektörümüze yönelik yoğun mesaisi için ayrıca teşekkür ediyoruz.

TÜROFED Başkanı Osman Ayık:

9 MADDEYİ YÖNETİM KURULUMUZDA DEĞERLENDİRECEĞİZ


 “Turizm sektöründe oluşan darboğazın giderilmesi açısından dile getirdiğimiz sorunlardan bazılarının hükümetimiz tarafından dikkate alınarak ‘Acil Önlem Paketi’ olarak 9 madde açıklanmıştır. Bizim açımızdan sevindirici olan hükümetimizin tüm bileşenleri değerlendirerek çözüm paketi açıklamasıdır. Başbakanımızın bu açıklamanın bir giriş olduğunu, diğer değerlendirmelerin devam ettiğini önümüzdeki dönemde tüm taraflarla görüşmelerin sürdürüleceğini ifade etmiştir. Bizim için memnuniyet verici olmuştur. 9 madde yönetim kurulumuzda ayrıntılı olarak değerlendirdikten sonra geniş açıklama yapacağız.”

TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy:

İSTANBUL'A LİMAN İSTİYORUZ


''Turizm sektörü bu ülkenin moral gücü. Yurt içinden ve yurt dışından gelen misafirlerimize verdiğimiz hizmeti ve kaliteyi yükseltmeye çalışıyoruz. Turizm sektörü ihracatın yüzde 21'ini ve bütçe açığının da yüzde 49'unu karşılıyor. Sayın Başbakanımızdan İstanbul'a bir liman talebinde bulunduk. Bu talebimizin de karşılanacağına inanıyorum. Bu yıl yurt içinde 9 milyon, yurt dışında ise 10 milyon vatandaşımızı gezdireceğiz.''

FETOB Başkanı Yavuz torunoğulları:

EKSİKLER VAR AMA PAKET SEKTÖR İÇİN OLUMLU


Fethiye Turistik Otelciler Birliği Başkanı Yavuz Torunoğulları ise, böyle vir dönemde hükümetin sektöre duyarsız kalmamasının önemli olduğunu belirtti. Belli eksiklikler olmakla birlikte, paketin sektör için olumlu olduğunu kaydeden Torunoğulları, şunları söyledi:

''Katkı payları, ecrimisil, enrji desteği, turizmcinin ihratacatçı statsüne alınması gibi sektörü doğrudan ilgilendiren konularda önemli getiriler var. Ancak, Krendi Garanti Fonu teminatının sadece 400 bin ve üzerinde turist getiren tur operatörlerine sağlanması konusunda bir değişiklik yapılmamış. Bu durumda, Ege'ye turist getiren tur operatörlerinden sadece iki tanesi bu uygulamadan yararlanabilir. Vergi yükünün hafifletilmesine ilişkin de bir beklentimiz vardı ancak o konu da pakette yer almadı.''

''Öte taraftan, Başbakan Davutoğlu'nun 'yapısal değişiklikler'den söz etmesi de sektörde bir beklenti oluşmasına neden oldu. Yapısal değişikliklerle sektör daha dinamik ve kurallı bir hale kavuşturulur diye bekliyoruz. Biz turizmciler olarak hem destekten dolayı teşekkür etmek, hem de pakete girmeyen taleplerimiz için yeniden Ankara'ya gideceğiz.''

AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman:

KDV İADESİNE YÖNELİK DÜZENLEME BEKLİYORDUK, OLMADI


''9 Maddelik destek paketi içindeki en önemli madde A grubu seyahat acentelerine verilecek uçak desteği. Biz bu desteğin bütün yıla yönelik olmasını umut etmiştik. Çünkü bu yılki sıkıntının sadece nisan, mayıs aylarına yönelik olmadığını görüyoruz. 1 Nisan-31 Mayıs 2016 tarihleri arasında verilecek uçak desteğinin bütün yıla yayılmasını çok önemsiyoruz, bu desteğin kesinlikle bütün yıla yayılması lazım.

Sektörün sıkıntısı iki ayla sınırlı değil. Diğer maddeler duyarlılık göstergesi ama bizim için en önemli madde uçak desteği... Fiyat cazibesi yaratmak açısından bu desteği önemsiyoruz. Erken rezervasyonlar için de bütün yıla yayılması kararının bugünden alınması gerekiyor.

Konaklama ve deniz turizmi tesislerinden döviz getirenlerin ihracatçı sayılması konusunun Eximbank kredileri için geçerli. Bizim ihracatçı sayılmamızdan beklediğimiz KDV iadesi yapılmasıydı. İhracatçılara KDV iadesi yapılıyor, biz de buna yönelik bir düzenleme bekliyorduk ama bu olmadı. Paketteki 7, 8 ve 9'uncu maddeler devlete ödenen giderlerle ilgili. Bunlardan da bu yıla özgü muafiyet bekliyorduk ancak erteleme geldi.''

ALTİD Başkanı Burhan Sili:

YAPISAL DEĞİŞİKLİKLERLE DAHA ETKİN ÇÖZÜMLERİN GELECEĞİNE İNANIYORUZ


''Sayın Başbakanımızın açıklamış olduğu turizm destek paketi ile ilgili olarak öncelikle Türkiye’mizin içinde bulunduğu yoğun gündem içerisinde kısa sürede hazırlanan ve kamuoyuyla paylaşılan önlemler için müteşekkiriz.

Konaklama sektörü olarak mevcut durumda daha radikal destek ve çözümlere ihtiyaç duymakta isek de yine açıklamada Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın üzerinde çalıştığı ifade edilen yapısal değişiklikler içerisinde daha da etkin çözümlerin ve desteklerin ele alınacağına inanıyoruz.''

KATİD Başkanı Murat Toktaş:

DAHA UZUN VADELİ ÇÖZÜMLERE İHTİYACIMIZ VAR


''Son dönemlerde sektör olarak dış etkenlerden kaynaklı ciddi bir sıkıntı yaşamaktayız. Türkiye’de meydana gelen bazı nahoş olaylar turizm konusundaki rakip ülkeler tarafından kara propaganda olarak kullanılmakta ve hakız rekabet yaparak turizm sektörünü fazlasıyla etkilemektedir. Artık sektör tek başına ayakta duracak hali kalmamıştır. Sezon öncesi açıklanan planla kısa vadeli biraz nefes alacağız. Ama daha uzun vadeli çözümlere ihtiyacımız var.''

''Özellikle konaklama tesislerinin ihracatçı kapsamına alınması bu eylem planı içindeki en güzel haber olmuştur. Sahil şeridindeki tesislerimizin ecre misil ödemelerinin ertelenmesi, çevreye duyarlı tesislere daha evvelden verilen enerji desteği hariç, su ve atık su konusunda da indirimden yararlanması, turizm limanlarının Ekonomi bakanlığı desteklerinden yararlanacak olması ve özellikle konaklama tesislerinin bankalara olan borçlarının geri ödemesinde yaşayacağı sıkıntılarda ise yeni yapılandırma ve ödemesiz yeni planlar kısa vadede biraz pansuman olacaktır.''

ETİK Başkanı Mehmet İşler

'OLUMLU AMA YETERLİ DEĞİL'


"Bu paket genelde sektör açısından olumlu, ama yeterli değil. Hükümetin turizm acil eylem desteklerini bir paket halinde açıklaması sektörümüzü memnun etti. Yine de hükümetin turizmcilere yönelik ilgisini, turizmcilere yönelik bir çalışması olduğunu da görmüş olmak bizi memnun etti, moral verdi. Açıklananların çoğunu da olumlu buluyoruz.  Ancak, bu başlıklar halinde sıralanan bu açılımların altının nasıl doldurulacağı, mevzuatla nasıl destekleneceği ve mevzuatın nasıl uygulanacağı çok önemli."

"Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli tesislerin ihracatçı sayılmasının önemli. İhracatçı sayılmanın en önemli maddesi KDV iadesidir. Dvöviz getirme şartının 1 milyon dolardan 750 bin dolara çekilmesi olumlu. Biz zaten Eximbank’tan kredi alabiliyorduk. KDV'nin turizm sektöründe nasıl iade edileceğine ilişkin mevzuat açıklandığında göreceğiz" dedi. İşler, "Eğer bu konuda düzenleme yoksa o zaman bu madde eksik ve işlevsellikten uzak kalır" diye ekledi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tahsisli tesislerin kira borçlarının, ecri misil bedellerinin ertelenmesinin önemli olduğunu vurgulayan Mehmet İşler, bunu sektöre can suyu veren olumlu bir düzenleme olarak niteledi. İşler, "Ciro üzerinden alınan payların ödemesinin takip eden üç yıla taksitlendirilmesi olumludur, destekliyoruz" dedi.

"Turizm acil eylem destek paketini genel olarak pozitif buluyoruz. Bizim bir deistihdama yönelik olarak SGK ile ilgili bir beklentimiz vardı. Bununla ilgili hiç bir açıklamanın olmaması bize biraz eksik geldi. Açılımların bu bacağı eksik kaldı. Bir de ÖTV’nin düşürülmesi gibi vergisel anlamda ıslah istemiştik . Zamanında ödenmeyen vergilerle ilgili ceza yaptırımlarının biraz yumuşatılmasını istemiştik. Bu konuda da bir şey görünmüyor. Paketin alt açılımlarını, mevzuat açılımlarını, sahaya nasıl yansıtılacağını görmemiz lazım. Antalya ve Muğla’ya hem tarifeli hem tarifesiz seferleri destek verilirken İzmir’de sadece tarifesiz seferlere destek verilmesi eksikliktir, bunun da bu arada düzeltilmesini talep ediyoruz."

KAPTİD Başkanı Yakup Dinler

'HÜKÜMET TURİZMİ UNUTMADI, SEKTÖRE MORAL VERDİ'
 
Kapadokya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD) Başkanı Yakup Dinler, 2016 Turizm Eylem Planı dolayısıyla, hükümete, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na, Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal’a teşekkür etti. 
 
Dinler, böyle yoğun bir gündemde hükümetin Türkiye’nin en önemli sektörlerinden olan turizmi unutmadığı ve sektöre bu teşvik paketiyle destek verdiği için mutlu olduklarını belirtti. Pakette 9 çok önemli madde bulunduğunu kaydeden Yakup Dinler, şunları söyledi:
 
"Tabi ki bu ilk adım olarak çok önemlidir. Uzun dönemdir turizme yönelik bu tür bir paket çıkmıyordu. Biz sektör olarak bütün bileşenleriyle bu pakette yer almaktan mutluyuz. Bu bir başlangıçtır. Başbakanımızın da değindiği gibi yapılacak yapısal değişikliklerle ve ileriye dönük yeni planlarla, turizmin gelişmesine yönelik bu kriz ortamında daha faydalı paketlerin yapılacağına inanıyoruz. Gelecek dönemlerde konaklama sektörünün özellikle beklediği SGK, istihdam, KDV ve ÖTV gibii bileşenlerde de birtakım değişikliklere gidilirse bizim açımızdan faydalı olacağını düşünüyorum.

Turizm Eylem Planı'nın Başbakan Davutoğlu tarafından açıklanması, turizme ne kadar önem verildiğinin bir göstergesidir. Biz otelciler, rehberler, tur operatörleri, seyahat acenteleri olarak bu açıklamadan tabi ki memnunuz. Turizm Bakanı Mahir Ünal da geçtiğimiz gün Kapadokya’ya geldi. Kendisine de söylediğim gibi, dört beş yıl sonra ilk kez bir turizm bakanımızı karşımızda gördük. Çok mutlu olduk. Bu tür şeyler önemli moral verir. Sektör ile bakanlığın arasındaki iletişimi daha iyi noktaya getiriyor. Biz mutluyuz. İnşallah devamı da gelecek.''
 
Kapadokya’da ocak ayının müze giriş sonuçlarına göre geçen yıla göre yüzde 50’ye yakın bir düşüş olduğunu belirten Dinler, "Bunu da zaten turizmciler olarak hissedebiliyoruz. Ama hala iyimseriz. Terörden ötürü yaşanan bu düşüşler bizi tabi ki etkiliyor. Fakat terör global bir sorun. Biz de var gücümüzle turizmciler olarak Kapadokya’yı daha iyi yerlere getirebilmek için çabalayacağız ve tanıtım yapmaya devam edeceğiz. Sezonun toparlanacağından eminiz" diye konuştu.
 
Kapadokya olarak katıldıkları uluslararası fuarlardan olumlu dönüşler almaya başladıklarını anlatan Dinler, "Kapadokya olarak Nevşehir Valiliği, Ahiler Kalkınma Ajansı, Nevşehir Ticaret & Sanayi Odası ve Türk Hava Yolları’nın desteğiyle fuarlara katılıyoruz. Buralardan tabi ki olumlu dönüşler alıyoruz. Bizde olumlu geri dönüş demek misafir sayısında artış demek. Katılan bütün bilişenlerden olumlu yansıyor bu. Hatta Turizm Bakanı Mahir Ünal’ın Kapadokya ziyaretinde bu durumdan kendisine bahsetmiştik. Tanıtma Genel Müdürlüğü de bundan sonraki gezilerde destek verecek. Kapadokya olarak mayıs sonu veya haziran ayı başında Çin seferi yapacağız. Çünkü Çin, bizim için çok önemli bir pazar. Sayının mutlaka artması gerekiyor. Orada bir tanıtım çalışması yapacağız" ifadelerini kullandı.

Ela Quality Resort Genel Müdür Yardımcısı Hasan Özdilek

KDV, SGK VE DESTİNASYONLARIN ÖNE ÇIKACAĞI YENİ TEDBİRLER BEKLİYORUZ


“Açıklanan telafi edici tedbirler bu yıl için bizleri umutlandırdı. 255 milyon liralık hibe ve 288 milyon liralık borcun ertelenerek üç yıla yayılması sektörümüzün bu yıl nefes almasını sağlayacak. Ayrıca Kredi Garanti Fonu ile kredi kullanımlarına imkan sağlanacak olması da büyük avantaj. Bunların yarı sıra 1 Nisan-31 Mayıs 2016 tarihleri arasında uçuş başı 6 bin dolar destek de acentaların daha fazla turist getirmesine fırsat verecek. Bakanlıktan belgeli deniz turizmi yapan ve 750 bin dolar gelir sağlayan tesislerin ihracatçı kapsamına alınması, çevreye duyarlı tesislere su, atık su, katı atık bedellerinin en düşük tarifeden uygulanacak olması, sektörümüz adına bizleri umutlandırdı. Son olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yapısal tedbirler üzerine de ayrıca çalıştığının açıklanması, desteklerin devam edeceği yönünde inancımızı artırdı. Bakanlığın yapacağı çalışmalarda SGK, KDV ve destinasyonların öne çıkacağı yeni tedbirlerin ele alınmasının ise sektörümüzü çok daha ileriye taşıyacağına inanıyorum.”



Bu Haber 22.02.2016 - 15:14:26 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
  • deniz tüfekçi 23.02.2016 - 01:55

    Turizm önlem paketi açıklaması hükümetin turizmi gözden çıkardığını göstermektedir. Göz boyamaktan da uzaktır. Tedbir paketi ne turist girişini özendirmekte, artırmakta ne de turizm hizmetini doğrudan veren seyahat acentaları, konaklama tesisleri, ulaşım sektörünü ayakta tutup yaşamalarını sağlamaktadır. Önceden tespit edilen kriterlerle kimlerin katkıdan yaralanacağı belirlene bu paket ülkenin kaynaklarını peşkeş çekmekte, asıl sorunu ise görmezden gelmektedir. Hükümet önlem paketi ile kendi propagandasını yapmaktadır. Verileceği söylenen parayı alacak kuruluşların bir avucu, bu kaynağın %80’inden daha fazlasını alacaktır. Sektörün çalışanları ,işverenleri, yüzde 95’i küçük işletme olan işyeri sahipleri bundan yararlanmaktadır. Paketin açıklanmasından iki gün önce yazdığım metni gözden geçirirseniz bu paketin içeriğinin hükümetin sektörü gözden çıkardığını belgelemektedir. İlgili dernek başkanları korkularından kem küm etmekten öteye gidemektedir. Saygılarımla, Deniz Tüfekçi ÖNLEM PAKETİ KANDIRMACA OLMAMALI,DOĞRUDAN OLUMLU SONUÇ DOĞURMALIDIR. Önlem paketi iki amaca hizmet etmeli; 1-Turist girişini artırıcı önlemler 2-Turizm hizmeti veren kuruluşların ekonomik olarak yaşamlarını sürdürmelerini, kriz dönemi sonunda tüm kuruluşların ayakta kalmasını sağlamak. TURİST GİRİŞİNİ ARTIRICI ÖNLEMLER Alınacak önlemin işe yarayıp yaramadığını bu iki kritere uygun olup olmadığına bakarak anlayabiliriz. Turist girişini artıracak en önemli önlem ,ivedilikle Türkiye’nin orta doğu politikasını 180 derece değiştirmesidir. Komşularından Irak ve Suriye hükümetleri başta olmak üzere İran, Ermenistan, Suriye, bunun yanında AB ve ABD ile politikaları çelişkili olan, özetle Suudi Arabistan !! dışında dostu kalmamış ülkemizin bu görüntüyü terkedecek yeni bir politikayı, ‘’Yurtta sulh,Dünyada sulh’’ ilkesi doğrultusunda hayata geçirmek. Bu algı değişmediği sürece bedava da versen kimse ülkemize tatile gelmez. Politikalardaki değişiklik, Amerika, AB ülkeleri ve Rusya’nın turist akışını tekrar başlatacak, İsrail gibi ülkelerin sayısal artışlarını sağlayacaktır.Olayın birinci çözüm yeri dış politikamızdadır. EKONOMİK TEDBİRLER *Turizm ürünlerimizi yabancılara daha da ucuzlatacak, devletin vergi ve benzer kayıplarına yol açacak, kaynak israfına neden olacak sınırlı bir dönemi de kapsıyor bile olsa ‘’Charter uçuşlarına 6000 usd destek’’ türü katkılar sorunu çözmekten uzaktır. Katkı payını artırmak, süresini uzatmak asıl amaca uygun önlem değildir. Çoğu yabancı tur operatörünün kesesine giden bu yardımın turist sayısını artırma gibi bir etkisi olmadığı gözlenmiştir. Kaldı ki 6000 usd alacak olan bir çok tur operatörünün bu hak edişlerini de alamadığı söylenmektedir. Sorunun adı ülkemizin sunduğu servislerin fiyatlarının yüksek, rekabet dışı olması değildir. Türkiye özellikle bu yıl servis / fiyat ölçeğinde dünyanın en ucuz ülkesi olma yolunda en önlerdedir.. Temel sorunun çözümündeki ilk hamle , otel ve acentaların personelini düzenli bir maaş alacak şekilde besleyecek kaynak yaratmak olarak belirleyip .Çalışan, ya da Mart ayı itibarıyla işe girmeyi, eski işine devam etmeyi bekleyen potansiyel personelin işverene yük olan ssk, vergi gibi işveren payını en az bir yıl devlet tarafından karşılamakla başlamalıdır. Sektörün elemanlarının sektörden kaçmaması için bu kaçınılmazdır. Şirketlerin de yaşamasını sağlamak devlet ve ülke ekonomisi açısından gelecekte de çok önemlidir. Her seyahat acentasına yarısı hibe olmak kaydıyla yıllık 300.000tl devlet destekli kredi kullandırılmalı,özellikle pazarlama faaliyetlerinin durmaması için acentaların bu desteği ivedilikle alması şarttır. Ülke ayırımı yapmadan her ülkede broşürünü bastırıp ürünlerini tanıtmak ,bu yolla da satıp turist getirmek amacındaki seyahat acentalarına broşür desteği başta olmak üzere reklam ,fuar katılımı, seyahatlerin finansının karşılanması gibi destekler etkin hale ivedilikle getirilmelidir. Pazarlama desteğinin de bu aşamada daha yararlanabilir bir duruma getirilmesi gerekiyor. Yoksa iki danışman firma bu tür destekleri alabilmek için bile acentalardan ciddi bir iş takibi parası talep edebilmektedir. Bu önlemlerin alınıyor olması sektöre hem moral, hem dayanma gücü hem de şevk verir. Yılda 30 milyar dolar döviz getirdiği biline sektörün üretim noktalarına toplamı 900. Milyon dolar civarında olacağı tahmin edilen kamusal desteğin gerçekleşmesi, bu sektörü atakta tutar. Aksi halde sosyal patlamalar, ekonomik çöküş ,işsizlik yanında gelecekte işlerin düzelmesi durumunda ortada iş yapabilecek eleman ve kuruluşların artık mevcut olmamasından dolayı büyüme koşulların düzelmesine karşın artmaz. Bakalım, dağ fare mi doğurdu diyeceğiz, yetmez ama bu da mı iyi diyeceğiz, ya da yine birkaç operatör otelcinin geçmişte olduğu gibi cebi mi doldurulacak diyeceğiz, ya da ,karşımızda sorunun kökenine vakıf bir iktidar mı var diyeceğiz. Deniz Tüfekçi

  • A. Esat YALÇIN 23.02.2016 - 11:20

    Dün açıklanan Turizme yönelik önlem paketi ile ilgili bazı yorumlarımı sizlere iletmek isterim. Sektörün yaşadığı sıkıntıların özellikle tek yönden ele alınmasında hatalar yapıldığı ve verilen desteklerin detaylarına girdiğimizde hep aynı noktaya yöneldiği ve sektörün azınlık denecek kısmına verildiğini üzülerek tesbit etmekteyiz. Buda tatil turizminin yoğunlaştığı bölgelerdeki tesisler olmakta. İstanbul’ da da yüzlerce acente, otel, restaurant ve daha birçok hizmet sunucunun olduğu gözardı edilmekte. Evet İstanbul bir kenara atıldı demekten başka bir söz bulmak çok zor. Açıklanan önlem paketinin içi Istanbul için maalesef bomboş. Neden mi ? Türkiye" ye gelen turistin %30" u ( bakanlığın açıkladığı 2015 Aralık istatistiklerine göre ) yani 12,4 milyon kişi öncelikle hava ve deniz yolu ile İstanbul" a gelmiş. Döviz girdisi rakamları ile ilgili istatistik bilgileri henüz elimize ulaşmadı; ancak eminim bu açıdan da en az %30-40" ı İstanbul" a gelen turistlerden sağlanmıştır. Bu girdileri sağlayan A grubu acente sayısı 500" ün üzerinde ancak hiçbiri tek başına 400 bin veya daha fazla turist getirmemiştir. Çünkü İstanbul" a gelen turist nicelikten ziyade nitelik açısından önemlidir. Yani kişi başı yapmakta olduğu harcamalar deniz, kum tatiline gelen turistlerden çok daha yüksektir. Özellikle herşey dahil sisteminde otele ödenen ücretten başka hemen hemen ilave hiçbir harcaması olmayan bir kitle turizminden bahsediyoruz. Haftalık ödenen ortalama ücret €uro 500.- olmakta. İstanbul" a gelen turist profili çok daha farklı. Ziyaret sebebi ve amacı farklılıklar arzetmekte. Kalış süreleri belki ortalama 4 gün olsa bile, 4 gün içinde yapacağı harcama tatile gelen bir turiste nazaran 1,5-2 katını bulmakta ve sadece konaklama, yani otel değil birçok farklı hizmet için, yeme & içme, kültürel ziyaretler, sağlık hizmetleri, alış veriş vb harcama yapmakta. Özellikle de MICE olarak kısalttığımız ( Meeting, Incentive, Congress, Event ) segmentte 2-4 gece konaklama yapan turistlerin kişi başı harcamaları 750 - 2.000 €uro aralığındadır. Acil önlem paketi ile ilgili kararlar alınırken tüm bunların gözardı edilmesi, gerçekten anlaşılmaz bir durum olmakta ve yoruma açık kalmakta. A grubu seyahat acenteleri ile ilgili alınmış olan önlemler söz konusu niceliksel kısıtlamalar ile 25-30 seyahat acentesini ilgilendirmekte ve bunlarında büyük kısmı aslen yurt dışındaki büyük tur operatörlerinin Türkiye de kurmış oldukları A grubu seyahat acentelerine tanınan önceliğin ötesine geçememektedir. Yani sektörde yer alan A grubu seyahat acentelerinden %90-95 i kapsam dışı kalmıştır. İstanbul" a bu kadar büyük bit turist ve döviz girdisi sağlayan A grubu acenteler kaderleri ile başbaşa bırakılmış; 0 destek verilmiş, nitelikleri yüksek acente çalışanı işsiz kalmakla yüzyüze kalmıştır. Bu grubu oluşturan acenteler daha önce Sayın Başbakana ve Turizm Bakanına hatta Sayın Cumhurbaşkanına direk ve Türsab başkanı Sayın Başaran Ulusoy aracılığı ile sözlü ve yazılı bildirimlerde bulunarak taleplerini dile getirmişlerdi. Bu taleplerde hiçbir zaman HIBE istenmemiş; sadece SGK prim, muhtasar ve kurumlar vergisi ödemelerinde 1 yıllık erteleme ve taksitlendirme talebi; 3 yıl vadeli 1 yılı ödemesiz müteselsil kefilli kredi kolaylığı, gerektiğinde kıdem tazminatlarının personele ödenmesinde kolaylık bir de pazarlama konusunda fuar katılım faturalarına %50 destek talepleri oldu. Bütün bunlara yönelik hiçbir şekilde destek gelmeyince doğal olarak İstanbul unutuldu demekten başka bir söz bulmak zor. Umarım bu konular göz önünde buluındurularak 2. bir önlem paketi hazırlanır. Tüm bunların ötesinnde en önemli konumuz başta İstanbul olmak üzere Türkiye de güvenliğin yeterliliği konusunda azami çalışmanın yapılması. Bu gerçekleştirilemezse o zaman açıklanan ve talep edilen 2. önlem paketinin çok fazla bir değeri kalmayacaktır. Esat YALÇIN

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.