Hürriyet yazarı yazdı: İstanbul'u kalbinden bıçaklamak niye?

Hürriyet yazarı yazdı: İstanbul'u kalbinden bıçaklamak niye?
Hürriyet yazarı Gila Benmayor, bugünkü ‘İstanbul’u kalbinden bıçaklamak niye?’ başlıklı yazısında, İstanbul Tarihi yarımadaya dönük yetki değişikliğini kaleme aldı.

 
Geçtiğimiz günlerde yapılan değişikliğe göre, Tarihi yarımadada bina tadilatları ve yenileme çalışmalarının büyük bir bölümü, artık Koruma Kurulu onayına gitmeyecek. 
 
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, oyçokluğuyla aldığı kararla, Fatih’teki yatırımların ve binaların yenilenmesinin önünü açacak plan notu değişikliğine imza attı. Karar, tarihi yarımadada, 10 bin tescilli eser niteliğindeki yapıların etrafındaki 50 bin binayı ilgilendiriyor.
 
Hürriyet'ten Fatma Aksu'nun haberleştirdiği yeni düzenlemeye göre, Fatih’te, Kentsel Arkeolojik Sit Alanı ve 1, 2 ve 3. derecede koruma bölgelerinin tamamındaki tescilli yapılar eskiden olduğu gibi Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nca, bunun dışında kalan, tescilli yapılara komşu parsellerdeki yapılar ve tescilsiz yapılar belediye tarafından değerlendirilecek. Bu alanlarda bölgenin mimari karakteri göz önünde bulundurularak, doku bütünlüğünü zedelemeyecek mimari yaklaşımla plan ve plan hükümlerinde belirtilen esaslara göre, ilçe belediyesi uygulama yapacak.
 
Uygulamayı eleştiren Benmayor, 1985 yılında Unesco DÜnya Mirası Listesi’ne giren tarihi yarımadanın, iki yıl önce Unesco’nun ‘Tehlikeye Düşen Dünya Mirası’ listesine alınmasının gündeme geldiğini hatırlattı ve çağrıda bulundu…
 
Benmayor’un yazısının ilgili kısmını sizlerle paylaşıyoruz: 
 
‘’Tarihi yarımadanın Unesco’nun ‘kara listesi’ne alınmasıyla ilgili 15 Mart 2014-1 Kasım 2016 tarihleri arasında Unesco nezdindeki daimi temsilciliği görevini yürüten Hüseyin Avni Botsalı bakın ne demişti?
 
‘2 yıl önce İstanbul’un Tarihi Yarımada’sının yeni yapılanma ve mega projelerin tarihi silüeti ve eserlerin dokusunu bozduğu gerekçesiyle ile ‘kara listeye’ alınması ve 2Tehlikeye Düşen Dünya Mirası’na indirgenmesi riski ortaya çıkmıştı.’
 
Halen Unesco Türkiye Milli Komisyonu Başkan Yardımcısı görevini sürdüren Botsalı, yerel yönetimler , belediye ve Kültür Bakanlığı’nın iş birliğiyle Unesco ile sürdürülen temaslarla, geleceğe dönük projelerde geçmişin hatalarından alınan derslerle tehlikenin bertaraf edildiğini de belirtmişti.
 
‘UZMANLIĞI SINIRLI’
 
İBB’nin aldığı yeni karara göre, tarihi yarımadada 10 bin tescilli esere komşu olan 50 bin binada yapılacak güçlendirme, bakım ve onarım projelerinin onayı için koruma kuruluna gidilmeyecek. Koruma Kurulu yerine Fatih Belediyesi’nin bünyesindeki Koruma, Uygulama, Denetleme Bürosu (KUDEP) devreye girecek. İşte bu noktada kafama takılan soru şu: Fatih Belediyesi’nin projelerini yine belediyenin bünyesindeki bir büro mi denetleyecek? Kaldı ki, KUDEP’in uzmanlığı oldukça sınırlı…
 
Koruma Kurulu’nun devreden çıkarılması üzerine görüşlerine başvurduğum Yeditepe öğretim görevlilerinden sanat tarihçisi, Europa Nostra Yönetim Kurulu üyesi Derya Nüket Özer, ‘Tarihi Yarımada’nın bir buzdağı olduğunu kabul etmek gerekir. Buraya kazma vurduğunuzda kültür mirasına dokunmayacağınız tek yer yoktur’ diyor. ‘Bugüne kadar yapılan çalışmalardan elde edilenler bu mirasın prehistoryadan günümüze katman katman geldiğini gösteriyor’ diye ekliyor.
 
 
Yine Fatih Belediyesi’nin bir projesi olan Sulukule’nin nasıl bir fiyasko ile sonuçlandığı ortada. Öte yandan Unesco’nun ‘kara listesi’nden kıl payı kurtulmuş Tarihi Yarımada. Koruma Kurulu’nu devreden çıkartacak projelerde kültür mirası darbe yediğinde İstanbul yine böyle bir tehlikeyle yüz yüze kalmaz mı? Unesco Dünya Mirası listesine girmenin ne kadar prestijli olduğunu en yetkili ağızlardan duyuyoruz. Ama yine de bildiğimizi okuyoruz.
 
'TÜM TURİZMCİLER YENİ YATIRIMA GEREK YOK DERKEN…'
 
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, kararın yatırımcının önünü açacağını, ekonominin canlanacağını söylüyor. Sultanahmet çevresindeki otellerin, Kapalıçarşı’nın turizm kriziyle aldıkları darbe ortada.
 
Şu anda yeni yatırıma gerek var emin değilim? Hangi turizmciye sorarsanız sorun, turizmin canlanacağı gün için yeterince yatırım yapılmış durumda. Öte yandan şimdiye kadar bölgede oturanların ‘kentsel dönüşüme’ direnmeleriyle eski halini korumayı başarmış Fener- Balat ne olacak? Fener-Balat Kültür Mirasını Koruma Derneği Genel Sekreteri Çiğdem Şahin bu konuda kaygılı: ‘Şu anda Fener-Balat güzel bir dönemini yaşıyor. Beyoğlu’nun yediği darbeden sonra burası daha da canlandı. Yeni kafeler, lokantalar açılıyor, antika mezatları yapılıyor. Küçük esnaf halinden memnun. Buraya dozer girerse ekonomi çöker, insanlar işsiz kalır’ diyor. Mustafa Demir’in bu kaygılara kulak vermesini diliyorum.’’
 
Yazının tamamını okumak için tıklayınız.



Bu Haber 31.12.2016 - 09:35:58 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.