Turizmde işler yoluna giriyor, peki ya riskler?
Tükiye gibi ağırlıklı olarak deniz-kum-güneş turizmi yapan ülkelerde, turizmcinin gözü ister istemez tur operatörlerinde ve uçak şirketlerinde oluyor. 2016'daki büyük kriz ve 2017'de başlayan toparlanmanın ardından sektör şimdi 2018 sezonuna hazırlanıyor.
Uzun süredir haberlerde işlendiği üzere, gerek batılı ülkelerde gerekse Rusya'da Türkiye'ye dönük bir talep artışı söz konusu. Özellikle Almanya, İngiltere ve Rusya'daki uçak ve tur operatörü planlamaları da bunu teyit ediyor. Gerek Almanya ve Avrupa ülkelerindeki gerekse Rusya'daki tur operatörleri Türkiye kapasitesini peş peşe arttırıyor.
TUI: TÜRKİYE YAKIN ZAMANDA ESKİ GÜNLERİNE DÖNER
Son olarak TUI İngiltere ticaret müdürü Richard Sofer, şirketin 2019 planlamalarını açıkladı. Sofer'in verdiği bilgilere göre, TUI İngiltere gelecek yıl toplam kapasitesini 720 bin dolayında arttıracak. Sofer, bu kapasite artışının yarısının Türkiye, Yunanistan ve Hırvatistan'a dönük olduğunun da altını çizdi. Richard Sofer Türkiye ile ilgili olarak ise, ''Türkiye'nin şu anda İngiltere'de 3-4 yıl önceki seviyelerde olduğunu söyleyemem ancak yakın zamanda yeniden o seviyeleri yakalayacağı konusunda kuşkum yok.'' değerlendirmesini yaptı.
FİYATLAR UFAK UFAK ARTACAK
Her şey olağan seyrinde devam ederse, 2018 yılında Türkiye'nin ana kaynak pazarlarda ciddi bir atılım yapacağı görülüyor. Burada elbette ziyaretçi sayılarından bahsediyoruz. 2016 ve 2017 yıllarındaki büyük fiyat düşüşlerinin ardından Türk turizmciler ziyaretçi artışına paralel olmasa da, fiyatları ufak ufak arttırmanın planlarını yapıyor.
Öte taraftan, İstanbul'da da yavaş yavaş Avrupalı turist yeniden belirmeye başladı. Eski yoğunluk olmasa da, bir canlanmanın olduğu görülüyor. Son birkaç yıldır Ortadoğu ve Asya pazarlarına mahkum olan mega kent, ufaktan nefes almaya başlayacak gibi görülüyor.
FİYAT ARTTIRMANIN LİMİTLERİ VAR
Ancak Türkiye'nin fiyatları arttırmasının limitleri var. Bir yandan destinasyonlar arası fiyat makası giderek daralırken, bir yandan da tıpkı Türkiye gibi, uzun süredir turiste hasret kalan Mısır ve Tunus'un rekabetçi fiyatlarla oyuna geri dönüşü söz konusu. Bu nedenle fiyatlardaki toparlanmanın daha uzun bir döneme yayılması kaçınılmaz. Kaybedilen yıllar ise bambaşka bir tartışmanın konusu. Dahası, Rusya'dan Mısır'a charter yasağının kalkması durumunda bu ülkeden Türkiye'ye gelişler de etkilenecektir.
BATI-RUSYA İLİŞKİLERİ GERİLİYOR
Küresel turizmin (dolayısıyla Türkiye turizminin) önündeki en büyük risk ise giderek sıcak çatışmalara daha da açık hale gelen uluslararası siyaset.
Son ABD/AB-Rusya krizi örneğinde görüldüğü üzere, emperyalist devletler, sıcak çatışmaya dönüşme ihtimali dahi bulunan adımlar atmaktan kaçınmıyor. Batılı devletlerin ve müttefiklerinin öldürülen ajan Aleksey Skripal (İngiltere, İngiliz istihbaratına bilgi sızdıran bu ajanın ve onun kızının Rusya tarafından sinir gazı ile öldürüldüğünü iddia ediyor. Rusya'nın 'kanıt sunun' talebini görmezden gelen İngiltere, 23 Rus diplomatı sınır dışı ederek ilk adımı atmıştı) üzerinden onlarca Rus diplomatı sınır dışı etmesi, gerilimi daha da arttırdı. Batılı devletlerin koro halinde Rusya'yı (ve Putin'i) şeytanlaştırma kampanyası başlamış durumda.
Uçak krizinin ardından Rusya ile barışan ve pek çok stratejik anlaşma yapan Türkiye ise bu iki bloğun arasında kalma riskiyle karşı karşıya. Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklama yapan Bekir Bozdağ, bu konuda Rusya'ya karşı herhangi bir yaptırım uygulamayacaklarını açıkladı.
TÜRKİYE ARADA KALABİLİR
İşin bu boyutunda Avrupa'dan ayrı düşmek Türkiye'yi zora sokmasa da, gerilimin tırmandığı ve safların daha net belirlendiği ortamda Türkiye'nin nasıl bir tavır alacağı merak konusu. Bu tonda giden Batı-Rusya gerilimi Türkiye'nin elini kuvvetlendirirken, tercih noktasında işlerin o kadar kolay olmayacağı da bilinmeli.
Bu Makale 11.04.2018 - 09:44:58 tarihinde eklendi.