Emir Hepoğlu

Kariyer mi, ekmek parası mı?

Sorunun cevabı elbette ki kişiye göre değişir. 3 çocuk okutup, gecekonduda oturan, hanımı bütçeye katkı olsun diye ev temizliğine giden garibanın kendine kariyer hedefi koyması memleketimizde nadir görülen vakalardandır.

Yine de görülmemiş, duyulmamış şey değil elbette. ‘’Ben bu feleğin tekerine çomak sokarım’’ deyip Allah Allah nidaları ile yel değirmenlerine savaş açan Don Kişot misali hayatın zorluklarına göğüs geren cesur yüreklerde yok değil. Kimi bu mücadele sırasında kısa sürede mefta olurken, kimi ise kazandığı zaferin tadını cüzdanına giren rengarenk mangırcıkların seksi hışırtısı ile çıkarmaktadır.

Kariyer mi, ekmek parası mı sorusunu doğru yanıtlamak ise mezuniyeti yaklaşmış son sınıf öğrencisi için hayati önem taşıyan en zor kararlardan biridir. Kimi sakin bir hayat tercihinde bulunup okuduğu okulda öğretim üyesi olarak kalmak isterken maaş + kariyer dengesini uzun yıllar boyu stabil tutmayı hedeflemektedir. Kimi ise okyanusa can yeleği olmadan atlayıp uzun ve çetrefilli bir yolun ardından kumsala demir atıp define adasına bayrak dikmenin planlarını yapmaktadır. Bir kısım cünyor ( jnr ) ise ölü balık misali hayata boş bakarak her şeyi akışına bırakmayı yeğlemektedir.

Şef ve asistan konumunda veyahut buralara gelebilmenin kaygısını taşıyan kişiler için ise çoğunlukla kariyer birinci, ekmek parası ise ikinci ama birinciye çok yakın bir mesafede seyretmektedir. Müdür koltuğunu gözüne kestirmiş kişi için hedef çok uzak gözükmese de kat edilecek yol oldukça uzun ve bir o kadarda zorludur. Zira bu uzun yolda icazet alınacak, hoş gözükülecek, yeri geldiğinde yalakalık yapılacak birçok yan karakter mevcut olacaktır. Bir video oyunu gibi çeşitli level’lar dan atlayarak kavuşulan o yumuşak ve sıcak koltuk bu vakitten sonra Gollum’un kıymetlimissss’i misali kişinin değerlimisss’i olacaktır. 

O meşhur fıkradaki gibi müdür olunca başkalaşım geçirdiği ve insan vücudunun eğlenceli bir kısmına dönüştüğü düşünülen yaşam formu ise bu bağlamda yine ikiye ayrılmaktadır. İlki daha ilerisini hedeflerken, ikincisi lakabından mütevellit vücudunun o yumuşak kısmı üzerinde uzun yıllar boyu tünemeyi kar sayar. Bu ikinci formun argümanı genellikle ‘’ ben olacağım kadar oldum, bundan sonrası emekliliğe kadar minimum aksiyonla çalışmayı sürdürmek, sonrası Allah Kerim’’ şeklindedir. Birinci yaşam formu ise müdürlüğe ulaşmasını sağlayan uzun ve zorlu mücadeleler boyunca fazlasıyla törpülendiğinden ve ekmek parası kazanmanın yolunu iyice öğrenmiş olduğundan ayaklarını yere daha bir sağlam basmaktadır. Kendine kısa ve uzun vadelerde hep yeni hedefler koymaya odaklanır. Sonuçta ulaştığı her bir hedef bir sonraki için onu fazlasıyla motive edecektir. Turizm çalışanı için personelinden, müdürüne değin amaçlar ve hedefler kişiye göre haliyle değişkendir. Zira kariyer temelli bir çaba eninde sonunda bizi hedefe ulaştıracak, hayatı idame ettirmek ise hiç tartışmasız kaçınılmaz olacaktır. 
 

Bu Makale 11.06.2014 - 13:37:29 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.