Anti-corona makale
Yüksek dozda pozitivizm içeren, ferahlatıcı etkisi yüksek İsviçreliler corona olduğu için vekaleten Türk bilim adamları tarafından günde iki doz alınması şiddetle tavsiye edilmiş, motivasyonu güçlü, çabuk gaza getiren, faydalı makale.
Evet ben de size katılıyorum, 2020’ye girmek için sabırsızlananları, göbek atanları, heyecanla bekleyenleri geniş bir alana toplayıp beyzbol sopasıyla Allah ne verdiyse dalmak lazım, mutabıkız.
Yüksek bir yere çıkıp hanginizdi o diye sorsan tek bir cevap alamazsın. Ancak bu şekilde gerçekleştireceğiniz bir enerji boşaltımı ile biraz da olsa meditasyon kıvamında bir kafaya ulaşmamız gayet mümkün.
Şaka bir yana, bırakalım bu kara komik muhabbeti ve sadede gelelim. İyi ve güzel şeylerden bahsedelim. Zira bazen görmesek de, bakmayı unutsak da mavi gezegenin güzellikleri başta ruhumuzu sonrasında bedenimizi iyileştirmeye yeter de artar bile.
Bahar geldi, dışarı çıkın, temiz havayı bol bol soluyun, ciğerleriniz bayram etsin.
Güneşe dönün, teninizi ısıtmasına izin verin, evde oturmayın, AVM’lere çok meyletmeyin, pazarda temkinli olun, kalabalıklara karışmayın, dağlara, ovalara, sahillere vurun kendinizi.
Kaos ortamına ayak uydurmayın, korkmayın, güçlü ama temkinli olun. TV’de geçen hafta İdlib bu hafta ise Corona hakkında ahkam kesen çokbilmişlere itibar etmeyin.
Kasten hayata geçirilmiş bir felaket senaryosunun kontrolden çıkmasını canlı yayında izlediğimizi asla unutmayın.
Çok yakında ve ansızın bu lanetin yok olacağına biraz da olsa inanın. Enseyi karartmayın, kana, cana bürünmüş şeytanların ekmeğine yağ sürmeyin.
Deniz suyu gayet makul sıcaklıkta, girmeseniz bile ayaklarınızı sokun, rahatlayın, ferahlayın. İş güç olmasa da, ekonomi taklaya gelse de, cebimizdeki mangırlar ufaktan suyunu çekmeye başlasa da bu güzelim ülkede aç mezarı olmadığını, kendimiz haricinde yıllardır milyonları beslediğimizi, sahipsiz bırakmadığımızı, bunun bizi daha fakir ama daha insan yaptığını asla ama asla unutmayın.
Bırakın eline yüzüne sürmeyi en ucuzundan kafayı bulmak için kolonya çekenlerin ülkesinde yaşadığımızı, sırf bu sebepten bile corona illetinin bize dokunmayacağı geyiğini yapın, bol bol gülün. Hatta hep gülün, hunharca kahkaha atın, senin ben gelmişini geçmişini seveyim ey karnı büyük koca dünya diye dağlara dönüp haykırın, rahatlayın.
Dua edin, şükredin, fark edin, fark edenlerden olun, kafayı çalıştırın, “Bordo Klavyelilere” info (AG) itibar, itimat etmeyin, işlerinin ortalığı karıştırmak olduğunu her daim anımsayın, sosyal medya da çok dikkatli gezinin.
Mükerrem bir varlık olarak yaratılmış en onurlu kul olduğunuzu, farklı inançlarla birlikte çoğunluğu müslüman bir ülkede Atatürk Türkiye’sinde yaşadığınızı iliklerinize kadar hissedin, hissettirin. Rehavete, vehamete, umutsuzluğa kapılmayın, mutlu olun, mutlu edin.
Bir süre yakın temasa ara verin, sevin, sevilin ama abartmayın.
Bu Makale 17.03.2020 - 18:22:42 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
merhaba emir bey tamami ile katiliyoruz biraz daha genis bir analiz yapmissiniz Serdar SAGLAMTUNC beyin makalesi bu konuya deginmis lutfen bunu ust brokrat ve temsilcilerimiz iyice okusun ve uygulasin bizler bu sektore 30 yilimizi verdik gelecek kusaklara temiz bir sayfada guzel anilar ve guzel yarinlar birakalim dagitmayalim bir butun halinde teslim edelim
-
Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli kardeşim, sağlıklı kal