Verilen derken hemen Google amcaya sormaya kalkışmayın bulamazsınız, zira bunu yeni uydurdum. Ayrıca bu makale belli bir zümreye ( turizm sektörü içerisinde sıklıkla görülen ) hitaben yazılmıştır. Rica ediyorum manasız yere üzerinize alınmaya çalışmayın, küserim vallahi. Ve lütfen okuduklarınızla birlikte gözünüzde canlandırmaya da çalışın.
Etrafınızda birazcık da olsa önemli biriymiş gibi hissetmek adına, işkembeden sallayan karakterlerden bolca olduğuna eminim. İyice düşünün hatırlayacaksınız. Hani şu sohbet ederken kalantor birinin bahsi geçtiğinde ‘’ya ben onu iyi tanırım, çok sevişiriz’’ diyen tiplerden bahsediyorum.
İşte o tipi tipler iş ciddiye binip kendisinden o zatı muhterem ile ilgili bir yardım rica ettiğinizde ya ‘’beyefendi bu aralar yurt dışında, döndüğünde söz bakacağım o işe’’ ya da ‘’şimdi telefona dönmüyor, toplantı da filan olabilir. Nasıl olsa o bana döner, hallederiz’’ benzeri geçiştirici laf salatası ile kandırmaya çalışırlar bizleri.
Hatta bu modellerden biri geçtiğimiz günlerde bana o kalantor tayfadan çok fazla tanıdığı olduğunu ispat etmek istercesine telefon rehberini gözüme sokmaya çalıştı. Dirsek darbesiyle uzaklaştırdığım bu arkadaş şimdilerde kendisine monte ettiğim cep telefonuyla yaşamak zorunda.
Bir diğer model de uzman HERBOQOLOG olarak karşımıza çıkmaktadır. Her şeyden anlayan, turizm ve otelcilikle ilgili her bir detayı bilen, sorulmasa bile konusu geldiğinde mevzuya balıklama dalma ihtiyacı hisseden nevi-i şahsına münhasır bir diğer tipi tip. Bu canlı türü genelde işsiz, bulamayan ve asla bulamayacak şekilde kodlanmıştır.
Zira hiçbir tesis, hiçbir patron ve hiç bir ekip onun için asla yeterli değildir, olamazda. Söz sırasının ona gelmesini hiçbir zaman beklemez, sohbeti deler geçer, uzun cümleler kurar, hep kendisi haklı, diğerleri hep haksızdır. Her bir haltı kanırtarak eleştirir, ancak adam akıllı bir çözüm önerisi sunarak günü bitiremez.
Tespit ettiğim bir diğer tek hücreli de belli bir konumda çok uzun çalıştığından ötürü kendini ‘’profeyşınıl’’ turizmci olarak tanımlayanlardır. Dolap beygiri misali aynı yerde 20 sene dönüp, dönmekten başka neyin uzmanlığını kazandıkları meçhuldür. Ancak kendilerine duayen denmesi ciddi şekilde gururlarını okşar. Para vererek bunu sosyetik ortamlarda söyletenler olduğu bilinmektedir.
Son olarak ‘’UZAKLAR’’ olarak adlandırdığım az konuşan modellerden kısaca bahsetmek isterim. soğukturlar, az konuşurlar, dizilerdeki gibi uzun uzun tek kelime etmeden bakmayı adet edinmişlerdir. Sen sus gözlerin konuşsun hesabı. Bazıları gözleriyle konuşmayı o kadar iyi öğrenmiştir ki insanı, hayatı hatta evreni filan külliyen çözdüğünü sanırsınız. Çoğu boş hatta bomboştur. Gizemli adam ya da kadını oynamak ondan uzak durmanızı sağlar. Haliyle uzak durunca da boşluğu fark etmek güçleşir.
Peki tüm bu tayfanın ortak özelliği mi nedir? kesinlikleözgüvensiz olmaları. Zaman içerisinde geliştirdikleri bu çarpık davranış biçimleri sayesinde her bir halt dan anlıyormuş gibi davranır ve bu açıklarını da atarlı ve ukala tavırları ile gizlemeye çalışırlar. Bahadır savaşta belli olur kelamından yola çıkarak bu arkadaşların basiretsizliklerini tahayyül edebiliriz.
Peki MAVİ DON Sendromu ne mi? Çok basit; Kendine güvenen delikanlıyı Mavi Don ile kalabalık bir stadyuma koy şarkıda söyler, dans da eder. Yapamayanlar da benim makaleme malzeme olur. O kadar işte.
Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.
www.turizmguncel.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı Turizm Güncel A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.
Copyright © 2018 - Tüm hakları saklıdır. Turizm Güncel
Tasarım & Yazılım Altyapısı DataNet Bilgi Teknolojileri