Teke Tek'te turizm destek paketi konuşuldu, turizmciler ne dedi?

Teke Tek'te turizm destek paketi konuşuldu, turizmciler ne dedi?
Fatih Altaylı’nın sunduğu Teke Tek programına katılan TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, TÜROFED Başkanı Osman Ayık ve AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman, ‘Turizmdeki kriz nasıl aşılır?’ sorusunun yanıtını aradı.

 
TurizmGüncel

Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtlayan turizmciler, Hükümet tarafından açıklanan turizm destek paketinin krize etkilerini tartıştı.


‘PAKET, SEKTÖRÜN ÖNEMSENDİĞİNİ GÖSTERİYOR'

Programda ilk sözü alan Başaran Ulusoy, paketin en başta sektörün sıkıntılarının hükümet nezninde önemsendiğini gösterdiğini belirterek şunları söyledi:

''Bu paket hazırlanırken, sektörün görüşleri alındı. Bu bakımdan oldukça mutluyuz. Bugün, tüm dünyada bir sıkıntı var. Rusya ile yaşanan uçak krizi olmasa, zaten ekonomik sıkıntılar yüzünden sıkıntı yaşayacaktık. Aynı şey Avrupa için de geçerli.’’
 
PAKETE NELER EKLENMELİ?
 
Türkiye turizminin kısa zamanda çok büyük bir yol kat ettiğini belirten Ulusoy, krizden çıkılması için atılması gereken adımları şu şekilde sıraladı:
 
‘’Dünya’daki hiçbir destinasyon Türkiye’nin verdiği hizmeti verecek kapasitede değil.

Sektörde şu anda 865 bin kişi çalışıyor ve işsizlik sıkıntısının yanında bir istihdam sürekliliği sorunumuz var. Siz mevsimsel olarak çalışan sektör çalışanlarını diğer mevsimlerde de istihdam edemezseniz, sektörde kalifiye eleman tutamazsınız. Biz hükümete sosyal güvenlik primlerinin 1 yıl ertelenmesi konusundaki teklifimizi yaptık. Bu yapılırsa, bir rahatlama yaşanacaktır.
 
Bir diğer başlık da Anadolu turları. Örneğin, Antalya’dan Pamukkale’ye tur yapıldığında otobüslerde kullanılan yakıtlarda ÖTV’nin kaldırılması lazım. Bu destek müşterinin otelden çıkmasını sağlayacak, esnafın yüzünü güldürecektir.

 
Öte yandan, İstanbul’daki gemi kapasitesi muhakkak artırılmalı. Bu amaçla bir kruvaziyer limanı yapılması şart. Bu, gemiyle gelen 5 bin kişinin kenti dolaşması, harcama yapması, esnafa kazandırması demek. 
 
Kişi başına destek verilmesi konusunda da bir teklifimiz oldu. Bu 1980’lerde uygulanıyordu. Ancak destek paketinde, bu teşviğin uçak başına verilmesi uygun görüldü. Destek nisan ayında uygulamaya girecek, ancak bunun mutlaka sene boyunca uygulanması gerekiyor.''

Altaylı'nın, ''Pek çok kruvaziyer şirketi, Türkiye'yi programdan çıkardı. Liman yapılsa ne olacak?'' şeklindeki sorusunu yanıtlayan Ulusoy, şunları söyledi:
 
''Kruvaziyer firmalarının Türkiye’yi programdan çıkarması IŞİD denen belanın Türkiye’nin meselesi gibi görülmesinden kaynaklanan güvenlik korkusu. Bu algıyı ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Bu saldırılar her yerde oluyor, önemli olan birlik olup beraber çalışmak. Bu mesele artık tüm Türkiye’nin meselesi. ‘’
 
‘ALGI SORUNUNUN SİYASİ ALANDA ÇÖZÜLMESİ LAZIM’
 
Yabancı basında yoğun şekilde Türkiye karşıtı haberlerin yer aldığını belirten Altaylı, Ulusoy’a ‘’Turist hangisine inanır; onlarca habere mi gazeteye verilmiş bir Türkiye reklamına mı?’’ sorusunu yöneltti. Ulusoy, şu şekilde yanıtladı:
 
‘’Bu hadiseler her yerde oluyor. Türkiye karşıtı bir hava var ve bu meselenin siyaset alanında çözülmesi lazım. Biz sektör olarak elimizden geleni yapıyoruz, başka da bir çaremiz yok.’’
 
‘KAMU ÇALIŞANLARINA TATİL DESTEĞİNİ ÖNERDİK’
 
Destek paketinde iç turizmin teşviğine dair eksiklikler olduğunu söyleyen Altaylı, fiyatların yüksek olduğunu belirttiği erken rezervasyonun işe yarayıp yaramadığını sordu:
 
‘’Bizim insanlarımızın tatillerini önceden planlamayı öğrenmesi lazım. Önceden alınan tatiller için fiyatlar oldukça uygun. Dünyada bu fiyatlar yok. 
 
Öte yandan, çalışanlar için başka önlemler geliştirilmesi lazım. Örneğin, sendikaların işverenlerle tatil konusunda anlaşma yapması, kamu çalışanlarına da tatil desteği verilmesi lazım. Biz paket görüşmelerinde hükümete kamu çalışanlarına, emeklilere destek verilmesini de teklif ettik.’’
 
‘UZAK DOĞU’DA 7 ÜLKEDEN CHARTER SEFERLERİ BAŞLAYACAK’
 
Moralimizi bozup bir köşede bekleyemeyiz diyen Ulusoy, şunları söyledi:
 
‘’Farklı pazarlara dönük çalışmalar üretiyoruz. Örneğin, Kuzey Avrupa’da yapacağınız çalışmalarla, Orta Doğu’da yapacağınız çalışmalar başka. Meslea Uzak Doğu pazarı için bir çalışmamız var: 1 Nisan’dan itibaren Uzak Doğu’da önemli bir firmanın Türkiye’deki bir hava yolu ile yaptığı anlaşma çerçevesinde Endonezya, Malezya, Hindistan, Çin, Japonya ve Tayvan’ın da dahil olduğu 7 ülkeden 7 charter uçuşu başlayacak. Biz bunları yapmak zorundayız. Ben siyasetçi değilim. Bizim siyasetimiz hizmet yapmak, tüm dünyada ülkeyi tanıtmak. 
 
Ancak dünya bizi Orta Doğu ülkesi olarak görüyor. Bunun yıkılması lazım. Devletten, bankalardan anlayış bekliyoruz. Seyahat acenteleri mutlaka KOBİ kapsamında değerlendirilip, fuarlarda desteklenmeli. 
 
Yeni pazarları aramak, başka alanlara yönelmek ve en önemlisi, hep beraber hareket etmek ve umudumuzu kaybetmemek zorundayız.’’ 

 
OSMAN AYIK: OTELLER, ACENTELERİN SAHİP OLDUĞU ESNEKLİĞE SAHİP DEĞİL
 
Seyahat acentelerinin kriz zamanlarında daha esnek davranabildiğini belirten Altaylı, otellerin sıkıntılı zamanlarda daha büyük zorluklar çektiğini ifade etti. TÜROFED Başkanı Osman Ayık’a sabit yatırımlarla kurulan ve büyük borçların altına giren otellerin destek paketi hakkında ne düşündüğünü sordu. Ayık şunları söyledi:
 
‘’Öncelikle sektörün sorunlarının dikkate alınması bizim için çok değerli. Bu sebeple bakanımıza ve hükümete teşekkür ediyoruz. Biz hepimiz aynı gemideyiz, ancak Fatih Bey’in söylediği doğru: Seyahat acentelerinin daralıp büyümesi daha kolay. Bir acente bugün Taksim’de, yarın Kadıköy’de çalışabilir; ancak bir oteli kaldırıp başka yere taşıyamazsınız. 
 
Türkiye turizm sektörü çok büyük bir değer. Son 10 yılda dünyada yükselen trendi sektör olarak çok iyi yakaladık ve çok iyi bir yere taşıdık. 40 milyonluk turist bandına, 36 milyar dolarlık bir gelire ulaştık. Şimdi esas soru şu: Bu sektörü koruyacak mıyız? Konaklama sektörü çok büyük yatırımlardan oluşuyor. 
 
9 maddelik bir eylem planı var ve sektörün tüm bileşenlerine dokunulmaya çalışılmış. Bizim de planda katkımız var. Ancak konaklama sektörünün paketteki bazı başlıkların genişletilmesine ve yeni maddelerin eklenmesine ihtiyacı var.
 
Öncelikle, pakette konaklama sektörüne dönük yer alan ecrimisil, kira gibi destekler, yalnızca tahsisli arazileri kapsıyor. Ancak kendi arazisine otel yapanları karşılamıyor. Bu öteleme desteğinin bir de yeşil yıldız ön şartı var. Türkiye’de şu anda 300 tane belgeli yeşil yıldızlı tesis var. Ancak bunun dışında 3 bin tane işletmede, binden fazla da yatırımda olan Bakanlık belgeli tesis ile belediye vb. belgeli birçok tesisimiz de var. Yani destek alan tesisler toplam tesislerin yüzde 10’unu oluşturuyor. Dolayısıyla tüm yapıyı kapsayacak tedbirler de pakette yer almalıydı. Örneğin emlak vergisi, bu ön şartların kaldırılması gibi adımlar pakette yer alabilirdi. 
 
Bir de şöyle bir problem var: Bu tedbirler, 2016 rakamlarına dönük. Ancak pek çok tesisimiz şu anda 2015’e dair vergi, ecrimisil gibi ödemelerini yapıyor. Bu durumun da mutlaka pakette değerlendirilmesi gerekirdi. 
 
Konaklama sektörü olarak, sosyal güvenlik primleriyle ilgili yıllardır beklediğimiz destekler var. Bazı büyük firmalar destek alıyor ancak bizim özellikle tesislerin kapalı olduğu kış mevsiminde olmak üzere, tüm sektöre sağlanacak bir desteğe ihtiyacımız var. 
 
‘OTELLER KAPANIRSA, TEKRAR AÇMAK İÇİN SIFIRDAN YAPAR GİBİ MASRAF YAPILMASI GEREKECEK’
 
Bu yıl bir afet yılı. Sektör, tamamen kontrolü dışında olan bir krizin içerisinde. Şu anda sektördeki arz fazlasından sıklıkla söz ediliyor. Evet, biz yıllarca pek çok yatırım yaptık, ama sürekli yukarı doğru devam eden bir trend vardı ve bu ihtiyacı karşılamak zorundaydık. 
 
Şu an gelinen durumda, biz otellerimizi önümüzdeki 2-3 yıl boyunca taşımak zorundayız. Ancak taşıyamadığımız bir noktaya gelirsek ve bu tesisler kapanırsa, yeniden devreye alınmaları sıfırdan yapmak kadar masraf yapılması anlamına gelecek.  
 
‘PAKETTE YER ALAN KREDİ VE VERGİ KOLAYLIKLARI GENİŞLETİLMELİ, KÜÇÜK İŞLETMELER DAHİL EDİLMELİ’
 
Pakette, kredilerin ötelenmesi ile ilgili bir madde var. Bu kapsamda bankaların elinin karşılık oluşturma vb. anlamında kuvvetlendirilmesi lazım ki bu madde gerçekten hayata geçebilsin. Burada ana kredinin bir kısmının ödenmesi gibi şartlar var. Paketteki bu madde muğlak, mutlaka aydınlatılması lazım. Şu anda konaklama sektörünün yaklaşık 15 milyar dolar civarında kredi borcu var. Turizm sektörü, kredi anlamında en temiz sicile sahip sektördür. Bankalar, bu borçlar sebebiyle otellere el koymak istemiyor, zaten bu hiç kimse için çözüm olmaz. Ancak durumun bu noktaya gelmemesi için bankaların elinin güçlendirilmesi lazım. Hükümet bu konuda adım atmalı.

İşletme kredilerinde mutlaka destek sağlanmalı. Örneğin, Eximbank kredilerinin 22 ay olan süresi mutlaka uzatılmalı. Bu sadece otellere değil, sektörün tüm bileşenlerine sağlanmalı. Bunlar, sektöre nefes aldıracak, direncini artıracaktır.
 
Pakete göre, konaklama sektörü ihracatçı sayıldı. Biz mal ihracatı değil, hizmet ihracatı yapıyoruz ve mal ihracatı yapanların KDV iadesi gibi bizim faydalanamadığımız avantajları var. Biz sadece vergi, resim ve harç istisnası gibi minimize edilmiş faydalar elde ediyoruz. Bunun kapsamının genişletilmesi lazım. Üstelik burada da 750 bin dolarlık bir döviz girdisi sağlama limiti konmuş. Bu küçük işletmelerin unutulduğunu gösteriyor, limit mutlaka aşağıya çekilmeli. 
 
Atık su bedelleri, kira, ecrimisil gibi destekler sınırlı. Oysa ki 2634 sayılı yasada en ucuz tarifenin uygulanması maddesi var. Ancak paketle gelen kolaylıklarda yeşil yıldızlı tesis olma şartı var. Bu şart da tüm tesisleri kapsayacak şekilde kaldırılmalı, emlak vergisi, ÖTV gibi tüm ek masraflar dahil edilerek sektörün üzerindeki yük azaltılmalıdır. 
 
‘SGK DESTEĞİ PAKETTE YOK, MUTLAKA YER ALMALI’
 
Tüm bunlardan sonra da, pakette yer almayan SGK primleri gibi başlıklarda kolaylıklar sağlanmalı. Elbette bazı destekler var ancak dediğim gibi önümüzdeki birkaç yıl afet yılı. Bunun birkaç yıllık bir eylem planına dönüşmesi ve buna uygun önlemler alınması gerek.
 
Öte yandan, okul tatilleri de mutlaka iç pazarı canlandıracak şekilde yeniden planlanmalı. İç pazar bizim en büyük kaynaklarımızdan. 
  
Sektör temsilcileri olarak bu krizden çıkış için pek çok yol belirledik. Bakanımız da paketin bir başlangıç olduğu ve genişletilebileceğini ifade etti. 
 
Ancak en önemli başlık imajın düzeltilmesi. Devlet adım atmalı. Biz de sektör olarak tanıtım aşamasında elimizden geleni yapmaya hazırız. 
 
‘TÜRKİYE, FİYAT ANLAMINDA 5 YIL GERİYE GİTTİ’
 
Biz otelciler olarak sanki hiç Rus turist gelmeyecekmiş plan yapıyoruz. Bu durumda neredeyse 30 milyon geceleme boşa çıkıyor. Bu durum fiyatların daha da aşağıya çekilmesi riskini oluşturuyor. Zaten 2015 yılı bu baskıyla geçti. Türkiye, fiyat anlamında 5 yıl geriye gitti.
  
Bu sorun, sadece kıyılarda yaşanmıyor. Antalya’da da, Antap'te de, Adana’da da sorun var. Son 10 yılda Türkiye’nin her yerinde çok büyük oteller açtı. Ancak şu anda bu yatırımcılar çok büyük sıkıntıya girdi. 
 
Bu sebeple bizim tüm uluslararası toplumu göreve çağırmamız, bu terör odaklarının bir an önce kurutulmasını sağlamamız lazım. Çünkü bu durum tüm dünyadaki turizm sektörünü etkilemeye başladı. 
 
'DESTEKLERİN UYGULANMASI TAKİP EDİLMELİ'
 
Son olarak şunu eklemek istiyorum: Plan kapsamında getirilen kolaylık ve destekler takip edilmeli. Örneğin, Belediyelerin su vb. indirimleri uygulaması yönünde yaptırımlar devreye sokulmalı, çünkü bu indirimler uygulanmıyor.

Sektör bu krizden çıkabilecek güce sahip. Hepimiz bir araya gelip bu açmazı çözmek zorundayız. Yeni pazarlar yaratmak, mevcut pazarları büyütmek, sektöre dönük destekleri imkanlar ölçüsünde genişletmek zorundayız.''

'ALKOLLÜ İÇKİ VERGİLERİNDE MUTLAKA İNDİRİM OLMALI'
 
Fatih Altaylı’nın ‘’Turizm sektörü, alkollü içkilerin yoğun olarak tüketildiği bir sektör. Ancak, turistler kendi ülkelerinde 10 lira verdikleri içkiye buradan 50 lira vermek zorunda kalıyor. Acaba turizm sektöründe alkollü içkilere dönük vergilendirme konusunda bir indirim ya da vergi iadesi yapılması mümkün mü?’’ şeklindeki sorusunu yanıtlayan Ayık, şunları söyledi:
 
‘’Bu bizim en önemli taleplerimizden biriydi. Yüksek ÖTV ve KDV, kaçak içki kullanımını tetikliyor. Arap ülkelerindeki otellerde bile içki Türkiye’den ucuz. İçkide KDV indirimi şu anda gündem dahi edilmiyor. Ancak alkollü içkiler bizim en büyük maliyet kalemlerimizden biri, burada yapılacak bir iyileştirme sektöre çok büyük fayda sağlayacaktır.''

 
YUSUF HACISÜLEYMAN: YATIRIMLAR KORUNMALI, İSTİHDAMA DÖNÜK ADIM ATILMALI 
 
AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman ise, sözlerine krizin Antalya'ya etkilerini açıklayarak başladı. Hacısüleyman, şunları söyledi:

''Antalya, içinde bulunduğumuz sorundan en fazla etkilenen bölge. Tabloyu netleştirmek açısından bazı rakamlar paylaşmak istiyorum:

Türkiye’de yaklaşık 97 milyon yabancı gecelemesi yapılıyor ve bunun yüzde 64’ü Antalya’da gerçekleşiyor. 
 
Krizin tetikleyicisi olan unsurlardan olan Rus turistlerin yüzde 80’i Antalya’yı tercih ediyor. Biz bu yıl Rus turist gelmeyecekmiş gibi plan yapıyoruz.
 
‘THY’NİN ANTALYA POLİTİKASINI ANLAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYORUZ’
 
Çok önemli bulduğumuz bir nokta ile başlamak istiyorum. Antalya Havalimanı’na 63 ülkeden doğrudan sefer yapılıyor ve 226 hava yolu şirketi Antalya’ya doğrudan uçuyor. 14 ülkenin milli hava yolu Antalya’ya doğrudan uçuyor. Ancak, yurt dışından Antalya’ya doğrudan uçmayan bir tek THY var. THY’nin yurt dışından Antalya’ya doğrudan uçuş oranı, Antalya Havalimanı’ndaki yurt dışından doğrudan seferlerin yüzde 1.3’ünü oluşturuyor. 
 
Doğrudan ulaşımın olmadığı bir destinasyon her zaman arka planda kalır. Ticari olarak da baktığımızda anlamakta güçlük çektiğimiz nokta şu: Antalya, en fazla doğrudan uçuş gerçekleştirilen Avrupa’da 4’üncü dünyada 10’uncu şehir. Her yıl 11.5 milyon ziyaretçi alıyor. THY, burayı bu kadar nasıl ihmal edebilir? Bu tip dönemlerde milli taşıyıcıların yeni pazarlara girilmesi için önderlik etmesi gerekiyor. Biz her pazarda çalışma yapabiliriz, ancak bir kente taşıyıcı yoksa bu çalışmalar eksik kalır. 

'ESAS PROBLEM YURT DIŞINDAKİ ALGI'
 
Türkiye’nin turizm geliri 2015 rakamlarına göre 25 milyar dolar. Bu sektör 30 yıldır sürekli gelir üretiyor. Genç nüfus arasında en fazla istihdam yapan sektör turizm. Turizm sektöründe milli sermayenin oranı yaklaşık yüzde 92...

Tüm bunlara baktığımızda sektörü ayakta tutmamız gerektiğini görüyoruz. Sektörün tüm paydaşları bunun için çaba harcıyor. Ancak biz hep içeriden bakıyoruz. İmaj dediğimiz şey, bir ülkenin dışarıdan görüntüsüdür. Türkiye’ye dönük terör algısı çok yayıldı. Bu yılın farkı şu: Mülteci akının Avrupa’ya ulaşması, insanlarda farkındalık oranını artırdı. İnsanlar, bu durumun suçlusu olarak da Türkiye’yi görüyor. Bu durumun değiştirilmesi için muhakkak adımlar atılmalı.
 
‘AÇIKLANAN PAKET ACİL EYLEM PLANI, EK BİR PAKET OLUŞTURULMALI’
 
Başbakan tarafından açıklanan paket, adı üzerinde ‘acil eylem planı’. Kendisi de paketin kapsamının genişletilebileceğini ifade etmişti. Paketin kapsamı muhakkak genişletilmeli. 
 
Plan çerçevesinde, nisan ve mayıs aylarında verilmesi planlanan uçak desteğini çok olumlu buluyoruz. Ancak sorunumuz bu aylarla sınırlı değil. Bu sebeple bu desteğin uzatılması için çalışmalar şimdiden başlamalı. 
 
Başbakan, yapısal düzenlemelerin de hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Bunu da önemli buluyoruz. 
 
‘SEZONLUK ÇALIŞANLARI YÜKSEK SEZONDA İŞE ALAMAYACAĞIZ’
 
Antalya’da yüksek sezonda turizm sektöründe çalışan 202 bin kişi var. Bu sayı kış aylarında azalıyor. Normalde mart ayında  kışın dinlenmeye bıraktığımız personeli iş başına davet etmemiz gerekiyor. Ancak bu sene bunu yapamayacağız gibi duruyor. Bu sebeple, istihdama yönelik desteğe çok acil ihtiyacımız var. Bu insanların çoğu genç, bunları bu şekilde bırakamayız. Ek maddeler pakete acilen dahil edilmeli ki, bu insanlarımızı iş hayatına katabilelim. 
 
‘UÇAK DESTEĞİNDE YOLCU LİMİTİ 50 BİNE ÇEKİLMELİ’
 
Bazı maddeler de iyileştirme yapılmalı. Örneğin, 400 bin yolcu getiren tur operatörlerine kredi desteği vaat ediliyor. Bu yalnızca 9 şirkete destek verileceği anlamına geliyor. Bizim önerimiz kişi başına destek verilmesi yönündeydi. Bu, sorunun en hızlı çözümü olacaktır. Ancak bu limitin, örneğin 50 bine çekilmesi de faydalı olacaktır.
 
Tüm bu bahsediken maddelerin ek bir paket olarak çalışılması gerekiyor. Çünkü acil eylem planındaki maddelerin bir kısmının etkisini hızlıca göreceğiz, özellikle son maddeler olmak üzere bir kısmının etkisini ise bu yıl göremeyebiliriz. 

'HEMEN DEVRİLMEYİZ, ANCAK KRİZ UZARSA SONUÇLARI VAHİM OLUR'
 
Sektörümüz güçlü, hemen devrilecek durumda değiliz. Ancak bu kriz uzarsa, sonuçları vahim olur. Biz şimdiden önlemlerimizi alalım, işler iyi giderse belki bir kısmını kullanmak zorunda dahi kalmayız.
 
Öte yandan, biz konaklama sektörü olarak ertelemeden ziyade 2016 yılında ecrimisil, cirodan pay, emlak vergisi gibi ödemelerin bu yıl alınmamasını talep etmiştik. Çünkü şu anda bu borçlar birikiyor. Belki bu da ikinci düzenleme ile hayata geçirilebilir. 
 
Turizm sektörü olarak, dış politikayı çok yakından takip ediyoruz. Örneğin, Suriye’deki ateşkesi çok önemsiyoruz. Savaşın olduğu yerde turizm olmaz. Bunu her zaman söylüyoruz. 
 
Türkiye, şu anda imajını değiştirmeye dönük bir reklam kampanyası yürütemez. Ancak, bu yönde haberler faydalı olabilir. Örneğin, Antalya’daki EXPO bunun bir örneği olabilir. Deniz, kum, güneş reklamları yapmaktansa, bunun gibi olumlu olayların haberlerini yapmak çok daha etkili olacaktır.

'DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI YENİDEN YAPILANDIRILMALI, İMAJ BAKANLIĞI GİBİ ÇALIŞMALI'
 
İç turizme dönük ise şunlar yapılabilir: Yurt dışındaki vatandaşlarımız Türkiye’de tatil yapmaya, ‘ülkeni gör’ çerçeveli bir kampanya ile de yerli turist ülke içinde gezmeye teşvik edilmeli. 
 
Bakanlığımız yapı olarak içerideki düzenlemelerle ilgili çalışıyor. Tanıtma Genel Müdürlüğümüz ise bütçesi düşük olduğundan yeterli olamıyor. Dışişleri Bakanlığı’nın yeniden yapılandırılması ve lobi faaliyeti yürütmesi, bir imaj bakanlığı gibi çalışması yararlı olacaktır. Biz, Suriye krizinin ardından yurt dışına çıktığımızda 3 milyon insanın hayatını kurtardığımız için bizimle gurur duyulacağını sandık, ancak tam tersiyle karşılaştık. Bunu bir imaj kampanyası olarak kullanmamız, dışarıya düzgün anlatmamız gerekiyordu. 
 
Eğer biz AB ile iyi ilişkilere sahipsek, bu ülkelerin dışişleri bakanlıklarının sitelerinde Türkiye ile ilgili seyahat uyarılarının olmaması lazım. Bizim bu ülkelerin dışişlerinin seyahat uyarıları konusunda çok daha ölçülü olmasını sağlayabilmemiz lazım. ‘’
 



Bu Haber 24.02.2016 - 14:17:45 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
  • Mr. Travel Agency 26.02.2016 - 09:44

    Ben Başaran Ulusoy a OY vermedim. İçim Rahat , al işte kime teslim ettiniz mesleği buyrun ..!!

  • A. Esat YALÇIN 25.02.2016 - 11:40

    Istanbul Türkiye dışına mı alındı ? Açıklanmış olan önlem paketi sadece 9-10 “A” grubu acenteyi, yurt dışı tur operatörlerini ve tatil yöresi otelleri destekleme paketinin ötesine geçemiyor. 12 milyonu aşkın , 200 farklı ülkeden gelen ziyaretçi ağırlayan , 2.900 “A” grubu acentesi , 50.000 oda arzı , 110.000 Turizm belgeli işletmesi olan ISTANBUL için paketin içinde kocaman bir = 0 = var. Istanbul Türkiye’ nin dışına mı alındı yoksa unutuldu mu anlamak mümkün değil. 15 yılda dünyanın en popüler destinasyonlarından biri olması için harcanan emekler heba olmak üzere. Kongre , Fuar ve diğer çeşitli organizasyonların ; kuvaziyerlerin göz bebeğinin dibe vuruşunu izlemek büyük acı veriyor. 15 sene buna emek veren acente ve kurumların unutulması; varlıklarını koruyabilmeleri için destek verilmemesi hem çok üzücü hem de çok ayıp. Acilen özellikle Istanbul’ a yönelik 2. önlem paketinin çıkarılmasını talep ediyor ve sabırsızlıkla bekliyoruz. A. Esat YALÇIN – Carat Tours

  • Sevgi Yorulmaz 25.02.2016 - 09:31

    Sn Ulusoy sanırım artık uçağa biniyor , biz uçaktan korkar diye biliyoruz turizmciler olarak

  • SABAN OKSUZ 25.02.2016 - 08:51

    Soyleyecek soz bulamiyorum...Yahu esas konu TURIST BUNDAN SONRA NASIL VE HANGI SARTLARDA GELIR TURKIYE YE...Sanki millet gelmis de biz benzin indirim,SGK tesvigi...vs vs yi konusuyoruz...Kilavuzu karga olanin...

  • turizimci 25.02.2016 - 07:54

    Basaran ulusoy hala zurnanin son deligi gibi sesler cikariyor bos bos konusuyor . hala tursab baskani diye niye koltugunda tutuyorsunuz onu . 2016 sezonu sonunda durum cok daha kotuye gidecek , binlerce turist getiren yuzlerce incoming A gurubu seyahat acentasi isten eleman cikaracak fuarlara gidecek ucak bileti parasi bulamayacaklar . basaran bey sen otobuscusun diye otobus otv indiriminden bahsetme unutma sen tursab genel baskanisin , temsil ettigin A gurubu seyahat acentalari icin konus , batiyoruuuuuuuuz .

  • Ömer Hakgeçirmez 24.02.2016 - 04:50

    Muhtemelen son 25 yılın en büyük krizi ve bununla ilgili bir TV programı, maalesef Başaran bey"in Stand Up show"una döndü. "Etliye sütlüye dokunmayayım, aman yanımdakiler hükümeti kızdıracak birşeyler söylemesin" diye neredeyse ilk 33 dakika hiç susmadan konuştu ve diğer konuşmacıları çıldırttı. Osman Başkan Ve Yusuf Başkan"ı sabırlarından dolayı tebrik ediyorum

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.