Osman Ayık: Değişim kapıda, bir yerden başlamamız lazım

Osman Ayık: Değişim kapıda, bir yerden başlamamız lazım

Türkiye Otelciler Federasyonu Eski Başkanı ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Turizm Danışmanı Osman Ayık, sektörün sıcak gündemini Turizm Güncel’e değerlendirdi.


Turizm Güncel

Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayılarının Türkiye açısından çok kötü olmadığını belirten Osman Ayık, ancak birkaç nedenden dolayı bunun doğrudan konaklama işletmelerine yeterli düzeyde yansımadığını kaydetti. Söz konusu sorunun hem Antalya hem de genel olarak Türkiye için geçerli olduğunu ifade eden Ayık “Türkiye son birkaç yıldır çok ciddi bir göç furyasıyla karşı karşıya. Bu göç kalıcı ve geçici göç şeklinde meydana geliyor. Örneğin ülkeye tatile gelip bir süre kaldıktan sonra geri dönmek geçici göçtür. Ama gelip vatandaşlık alan, ikamet alıp Türkiye’ye yerleşen insanlar kalıcı göçmendir. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşından sonra bu hız kazandı. Buna ilişkin elimizde çok net istatistikler yok ama Antalya’ya ilişkin birkaç tahminim var. Antalya’da 200 bin civarında yerleşik yabancı var.” dedi.

“Antalya’da yerleşik yaşayan yabancıları 8-10 defa sayıyoruz”

Bu insanların ülkeleri ile bağlarının kopmadığını, çok sık ülkelerine gidip geldiğini ifade eden Ayık, şunları söyledi:

Bu insanların aldıkları veya kiraladıkları konutlara başkaları da gelip gidiyor. Böyle de bir sıkıntımız var. Bu hususları dikkate aldığımız zaman Antalya’dan giriş yapan yabancıların yüzde 20’ye yakınının bu kişilerden oluştuğunu ve bunların otel müşterisi olmadığını görüyoruz. Antalya’da 200-250 bin yerleşik yabancı varsa ve bunlar yılda ortalama 8-10 defa ülkelerine gidip geliyorsa, bu yılda 2-2,5 milyon gibi ciddi bir yolcu sayısına tekabül eder. Antalya’nın en iyi rakamının 15,6 milyon olduğunu hesaba katarsak bu aşağı-yuları yüzde 17-18’lik orana denk gelir. Yani mevcut durumda Antalya’da yerleşik yabancıları yılda 8-10 defa sayıyoruz. Bu da ister istemez otel doluluklarını ciddi bir şekilde etkiledi.

“Devletin elinde bunu ölçecek veriler var”

Rusya Federasyonu vatandaşı sayısının Antalya ve Muğla’da düştüğünü, buna karşın İstanbul’da yükseldiğini ifade eden Osman Ayık “Çünkü İstanbul Rusların dünyaya açılma noktası haline geldi. Ancak bu sayıların konaklamaya ne kadar yandığını bilmiyorum. Bunu ölçmek aslında devletin işi. Bununla ilgili olarak devletin elinde kuvvetli veriler var. Ziyaretçi girişleri ile otellerden alınan konaklama verileri eşleştirildiğinde, ülkeye gelen ziyaretçilerden hangilerinin otelde kaldığı, hangilerinin evlerde kaldığı, hangi otelleri tercih ettikleri, hangilerinin konaklama yapmadan ülkeden ayrıldığı anında ortaya çıkar. Bu veriler bize analiz yapma ve öngörü oluşturma imkanı verir.” diye konuştu.

Bu tip bir karşılaştırmanın misafir profiline göre ürün oluşturma noktasında önemli kolaylıklar sağlayacağına işaret eden Ayık “TGA’nın bence bundan sonraki en önemli görevlerinden biri bu olmalı. TGA bir AR-GE birimi kurarak bu verileri sektörün önüne koymalı.” ifadelerini kullandı.

“Seyahat çok lüks ve maliyetli hale geldi”

Özellikle üst segment otellerde, mayıs, haziran ve temmuz doluluklarının düşük olması ile ilgili de değerlendirme yapan Osman Ayık, “Seyahat artık çok lüks ve maliyetli bir şey haline gelmeye başladı. Tüm dünyada ciddi bir ekonomik sıkıntı var. Enflasyon baskısı her yerde var, insanların alım gücü geriye gitmeye başladı. Bize göre çok daha iyi olan ülkeler var. Zaten ondan dolayı biz hala birçok yabancı misafiri ülkemizde ağırlıyoruz. Ama bu insanların çok büyük bedeller ödeyerek tatil yapmaya devam edeceğin düşünmemek lazım.” ifadelerini kullandı.

“Misafire ödediğinden fazlasını vermek sürdürülebilir değil”

Türkiye’ye gelen turistlerin ödediği paranın çok üstünde bir servis ve hizmet aldığını, Türkiye’nin tercih edilme nedenininin de bu olduğunu anlatan Osman Ayık, “Ama bunun sürdürülebilir olup olmadığını konuşmak lazım. Maliyetlerin bu kadar arttığı, her şeyin bu kadar zorlaştığı bir dönemde bu artık sürdürülebilir bir şey değil. Siz sürekli misafirlere ödedikleri paranın üzerinde bir hizmet sunamazsınız, sunmamalısınız. Bu durum misafir ayağında da beklentiyi sürekli yükseltiyor. Türkiye’deki bölgeleri masaya yatırmak, onların envanterini çıkarmak ve planlama yapmak lazım. Değişim kapıda ve bizim bu değişimi bir yerde başlatmamız gerekiyor. Ama bir değişim başlatacaksak insanların ne istediğini anlamamız da gerekecek.” dedi.

“Antalya ve Bodrum’da yapılaşma yoğunluğu çok fazla”

Türkiye’nin üst gelir grubu misafir ağırlayabilmek için seçilmiş bölgeler oluşturması gerektiğini anlatan Ayık “Dünya sosyetesinin geldiği, büyük paraların harcadığı ürünler oluşturmak istiyorsak seçilmiş bölgelerde tesisleri o segmente uygun standartlarla planlamamız gerekiyor. Ve çevreyi de ona uygun hale getirmelisiniz. Yılladır söylenen şey; Türkiye’de oteller 5 yıldız ama çevre 3 yıldız... Turizm kentlerimizde yapılaşma yoğunluğu çok fazla. Bana kalırsa Antalya bunlardan biri, Bodrum da onu takip ediyor. Buna benzer başka bölgeler de var. Bütün Türkiye’yi masaya yatırarak, kimilerini ortadan kaldıracağız, kimilerini rehabilite edeceğiz, kimilerini baştan yapacağız. Bunu da belki 15 yıllık sürece yayarak yapacağız ki geleceği kurtalarım. Şu anda doğal taşıma kapasitelerini zorluyor, doğal kaynakları hızla tüketiyoruz. Ne olacak? Bunun önüne geçmezsek 5 sene sonra turizm yapamaz hale geliriz.” değerlendirmesini yaptı.

Osman Ayık

“Türkiye pandemi sonrası oluşlan eğilimleri ölçmedi”

Türkiye’deki bazı bölgelerin de yavaş yavaş Avrupa’da yoğun turist alan bölgelerdeki ‘turist istemiyoruz’ noktasına geldiğine işaret eden Osman Ayık, Türkiye’nin pandemi sonrası oluşan eğilimleri de ölçmediğini kaydetti. Ayık, “Biz turizme başladıktan sonra pazarlarımızda ikinci, üçüncü kuşaklar yetişti. Biz Avrupa’daki özellikle milenyum kuşağını Türkiye’ye getiremiyoruz. Çünkü bizimle ilgili kafalarında çok soru var. Belki kitle turizmine karşılar, belki Türkiye’nin doğaya saygılı olmadığını düşünüyorlar, belki insan hakları konusunda problemler olduğuna inanıyorlar... Bizim oturup imajla ilgili de çok ciddi bir çalışma yaparak gelecek kuşakları ülkemize çekmenin yollarını bulmamız lazım. Ama ben bu konuda bir çalışma görmüyorum.” dedi.

“Sınır ötesi seyahatler azalacak”

Önümüzdeki dönemde sınır ötesi seyahatlerin artmayacağını, tersine azalacağını öngören Osman Ayık, 3-4 saatlik uçak seyahati için yolcuların binlerce euro ödemek zorunda kalacağını anlattı. Avrupa’da hava ulaşımına çeşitli çevre ve karbon vergileri geleceğine dikkat çeken Ayık yüksek uçuş maliyetlerini ödeyebilen insan sayısının ise düşeceğini ifade etti. Ayık “O nedenle biz artık yeni kapasite üretmek yerine mevcut kapasiteyi daha cazip, daha çekici ve insanların daha kolay şekilde alabileceği sürdürülebilir bir yapıya dönüştürmemiz gerekiyor.

“Turizmi herkesin beklentisine cevap verecek yapıya büründürmek lazım”

Osman Ayık, Türkiye turizm çevrelerinde günübirlik konaklama üzerinden dönen tartışmalarla ilgili soruya ise şu yanıtı verdi:

“Her şey dahil sistemi veya kitle turizmi dediğimizde aslında değişen eğilimlerden biri de bu. İnsanlar gidip bir yere kapanmak istemiyorlar. Belli maliyetleri kontrol altında tutup başka şeylere daha fazla para harcamak istiyorlar. Yani Airbnb tarzı şeylerin tamamı alternatif. Aslında herkesin beklentisine cevap verebilecek yapıya dönüştürmek lazım ürünü. Dolayısıyla iş biraz daha yavaş yavaş kişiye özel ürün durumuna gidecek. Biz buna yanıt veremezsek bireyler başka yerlere gidecek. Günübirlik evleri yasaklayarak olmaz. Onları kontrol altına almak gerekiyor. Buradaki en önemli nokta asayiştir. Kayıt sistemi olmalı. Bir binada bir dairenin günübirlik kiraya verilmesi olmaz. Mutlaka bir kriter belirlemek gerekir. Örneğin bir binadaki dairelerin en az yarısı gibi. Girişte güvenlik ve kayıt alınan resepsiyon vari bir şey olmalı. Bunaları yapmadan bu iş disipline olmaz. Zaten sisteme dahil olduklarında vergi ve diğer sorunlar otomatikman ortadan kalkar.”

“Turizmden toplanan kaynağın ne kadar doğru kullanıldığı tartışmalı”

Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının (TGA) iyi bir proje olduğunu ancak doğru kullanılıp kullanılmadığının tartışılması gerektiğini söyleyen Ayık “Ülke tarihimizde hiçbir dönemde hiçbir sektörden bu son dönemde turizm sektöründe toplandığı kadar para toplanmadı (TGA payı, Konaklama vergisi). Turizm sektöründen yaratılan bu ciddi kaynak devletin bütçesine de gidiyor, TGA tarafından tanıtım amaçlı da kullanılıyor. Ancak bu kaynaktan ne kadar doğru faydalanıyoruz tartışmalı. Tahminime göre 1 milyar dolar civarında bir para toplanıyor sektörden. Bu para ile Türkiye’de üç temel şeyin halledilmesi lazım. Bir, yoğun turizm yapılan yerlerdeki alt yapı sorunları çözülmeli; iki, doğru ve etkili tanıtım yapılmalı; üç, TGA içinde bir AR-GE birimi kurulmalı. Biz bu sektöre 100 milyar dolardan fazla para yatırdık. Sektör bizim için öyle hale geldi ki her 2-3 yılda bir yatırdığımız parayı getiriyoruz. Bu kadar hızlı geri dönüşün olduğu başka bir sektör yok. TGA tanıtım için bir şeyler yapıyor ama bu minvalde çalışmıyor. TGA’nın elinde çok fazla veri var ve bu verilerden yola çıkarak BIG Datayı oluşturması gerekiyor.” şeklinde konuştu.

“Mehmet Nuri Ersoy iki doğru hamle yaptı”

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un iki hamle yaparak büyük bir kaynak yarattığını belirten Ayık, şimdi yapılması gereken şeyin bu kaynağın doğru kullanılması olduğunu dile getirdi. TGA yönetiminde sektörden çok sayıda isim olduğunu ve bu isimlerin sorumlulukları bulunduğunu anlatan Ayık, “TGA’da şeffaflığı ve sektör yararına işlerin yapılmasını sağlayacak olanlar, turizmcilerin oylarıyla seçilip oraya gidenler.” dedi.

“2024 sezonunu savaşlar ve ekonomik gidişat belirleyecek”

2024 sezonunu belirleyecek iki temel etkenin savaş ve dünyadaki ekonomik seyir olduğunu belirten Osman Ayık, “Savaştan sonra ciddi bir kargaşa oluşmaz ekonomik dalgalanma durulursa bunların bize olumlu yansımaları olur. Ama savaş bitmez, mevcut koşullar bu şekilde devam ederse 2024 yılında da yoğun bir turizm hareketi olmasını beklemiyorum. Şu an turizmde yaşanan gelir artışı aslında enflasyonla gelen köpük gibi. Süt kısık ateşte kaynar taşar, kaynar taşar... Sonra köpüğü aldığınızda aslınsa alttaki sütün neredeyse bitmek üzere olduğunu görürsünüz. Şu anki durum da huna benziyor. Böyle bir durumla karşılaşmamak için sağlam ve gerçekçi adımlar atmamız gerekiyor.” yorumunu yaptı.



Bu Haber 14.08.2023 - 21:29:14 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
  • mertyazan@gmail.com

    Mert Yaxan 17.08.2023 - 08:15

    Yerleşik Rus vatandaşı tanıdıklarımız var Yılda ya bir kere gidiyorlar ya hiç.Gelen akrabalarıda üç ay kalıyor.

  • Osman Ayık

    Ali İmdat Uçar 15.08.2023 - 05:17

    Osman Bey, çok iyi anlatmış, röntgen çekmiş adeta. Teşekkürler Sn. Başkan!

  • RÜÇHAN DAĞÇINAR 14.08.2023 - 10:19

    OSMAN BEY'İN YAPTIĞI TESBİTLERE TAMAMEN KATILIYORUM

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.