Emir Hepoğlu

Tomas bize komas!

Tomas bize komas!

Thomas Cook iflas ettikten sonra bir otelin lobisinde, iki çalışanın diyaloğuna denk geldim.

‘’o Tomas bize Gomas’’ dedi Bayram, inceden ve mırıldanırmış gibi.

‘’ne deyyon lan gundi, pısır pısır mızlıdaneyyon ööle gendi gendine’’ diye cevap verdi Ramazan elindeki paspası bayrama doğru sallayarak.

Bayram- Len oolum tomas guk battı ya onu deyyom.

Ramazan- Gundi saamı battı baa mı?, bize ne allasen, tomas guk batmışmış, baane yav.

Bayram- Len ööle deme, yarın obür gun turist gelmediinde gurdela bağlayıp ilk paketledikleri biz olcez anlameyyon mu ?

Ramazan- Yoh oolum yav bizimkiler her daim turist de buluular, yolcu da buluular, ben Türk turismine güveneyyom.

Diyalog birebir aynı olmasa da çok yakınından geçenine kısa süre önce otellerimizden birinde bizzat şahit oldum. Konuya müthiş oturan makale başlığını da sevgili dostum Çağlar hediye etti sağ olsun. Büyük bir çiçekliğin bana siper olduğu görkemli lobi de görev yapan Housekeeping çalışanı iki sevimli karakter Türk Turizmi ve son gelişmeler hakkında fikir teatisinde bulunuyorlardı. Bayram derin kaygısını dile getirirken, biraz daha tecrübeli olduğunu düşündüğüm Ramazan vakur bir edayla ve Muğla ağzıyla sektöre olan güvenini vurguluyordu.

Aslına bakarsanız bu insanlar bir şekilde tüm turizm çalışanlarının endişelerini benden bihaber ortaya döküyor ve bu vesile ile de kamuoyu paylaşıyorlardı. Kolay değil milyonlarla ifade edilen turist ve mali kayıplardan bahsediliyor. Acı kaybımız Thomas Cook.

Elbette rakamlar havada fütursuzca uçuşuyorken, doğal olarak emekçi de kendini düşünmek durumunda. İnsana insan ile hizmet verilen ve asgari müşterek de en az bir yüz yıl daha bu şekilde gitmesi muhtemel bir sektörde kalifiye çalışanın sektör tarafından korunup kollanması elzem değil de nedir? Bu da ilgililere dip not olsun.

Öte yandan malumunuz olan bir dizi baba krizi en kralından yaşamış, dibin dibini görmüş ve her defasında da sslan gibi ayağa kalkmayı başarabilmiş Türk turizmi alkış, takdir ve tebrikleri hiç mi hak etmiyor? Sektöre, dinamiklerine, erklerine ve emekçisine olan derin inancım ve sarsılmaz güvenim bunun da üstesinden geleceğimizi değil kulağıma, daha derine ruhuma fısıldamakta.

Bazılarımız için çok zor ve sancılı olacağı aşikar. Kalbim sizlerle inanın. Eğer limiti yetseydi kredi kartımı da emrinize sunmaktan çekinmezdim, ama bazılarımız çok da şanslı doğmuyor değil mi?

Türk turizmine güveniyorum, zira (ve maazallah) Katrina Kasırgası bir şekilde yolunu şaşırıp tepemizden geçse, otelleri dümdüz, sahillerimizi alt üst etse, daha kepçe sahili temizlemeden havlusunu atıp güneşlenecek çılgın repeat guest potansiyeline sahibiz. Bizim memlekete aşık her ahval ve şerait altında koşarak yine bize gelen bu kalabalık kitleye ayağa kalkarak saygı duruşunda bulunmamız gerekir.

Genelde otel ve yönetici ismi vermem, vermeyeceğimde (isim verince iyi de yazsanız her ne hikmetse sorun oluyor) . Bu sefer de bu kuralı yıkmıyor ve çok yakın zamanda ziyaret ettiğim Antalya Belek’te bulunan bir güzel tesis, yöneticileri ve misafirleri hakkında birkaç detay vererek makaleyi toparlamak istiyorum.

Tesis Genel müdürü beyefendi genç, dinamik ve deneyimli bir yönetici. Benzer özellikleri SAHİP olan yardımcısı ile birlikte mükemmel ikiliyi yakalamış gibi görünmekteler. Batman ile Robin benzetmesi azıcık absürt kaçsa da uyumluluk vurgusu için emin olun en mükemmeli. GM beyefendi tesis yönetimini devraldığındaki misafir memnuniyeti ile şimdiki arasında Toroslar kadar fark var. Nereden biliyorsun birader? şeklinde çemkirenlere makaleyi yazanın namı değer  ‘’Otel Fresi’’ olduğunu da bilahare hatırlatmak isterim.

Tesis yıllar içerisinde kısmi yenilemeler gördüyse de aslında oldukça yorgun ve yatırım isteyen bir bina. Ancak bir o kadar da şirin, keyifli ve sıcak. Bunu sağlayanlardan ilki muhteşem bahçesi ve doğası sonrasında ise elbette çalışanları. Mükemmel bir takım ruhuna sahip bu güzel tesis de sohbet etme imkanı bulduğum birkaç Brit konuğun aktardıklarından yola çıkarak; Repeat Guest oranı oldukça yüksek, zira insanlar burada çok mutlu, tüm kadro oldukça samimi ve konuklara yardımcı olmak için yarışıyorlar. Temizlik gayet tatminkar, yemekler oldukça lezzetli, servis hızlı, hava sıcak, deniz mükemmel. Senenin 11 ayı yağmur gören Britanyalı Gary amca ve ailesi daha ne ister ki?

Ne ister biliyor musunuz? Güleryüz ister, geleneksel misafirperverliğimizi hissetmek ister, ilgi ister, alaka ister, konuşmak, sohbet etmek ister. Bu bağlamda Grida Türk turizminin çok güzel bir örneği. Üzerine düşeni fazlasıyla yerine getiren bu tesis alkışı hak ediyor.

Acenteler batar, devler iflas eder, hep olduğu gibi zararını az ya da çok yine biz görürüz. Ancak bu güzel insanlar ve böyle tesisler olduğu sürece inanın Tomas bize gomas!


Bu Makale 15.10.2019 - 09:50:36 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.