Ramazan Aslan şehir otelciliğine girdi, ilk otelini İstanbul'da açtı
Aska Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Aslan, hayata geçirdikleri yeni şehir oteli markasından 2015 sezonuna, Rusya krizinin sektöre etkilerinden izledikleri fiyat ve hizmet politikalarına kadar pek çok konuda TurizmGüncel'e değerlendirmelerde bulundu.
TurizmGüncel
Aska Hotels'in mevcut durumu ve yeni planlamaları ile bilgi veren Rmazan Aslan, “2015 herkesin beklentilerinin altında geçirdiği bir yıl oldu. Ben hep şunu söylüyorum: Antalya Havalimanı girişleri ne kadar eksi çıkarsa, bütçesini bu rakamın iki katı ekside kapatan iyidir. Yani havalimanı gelişleri yüzde 5, sizin geliriniz yüzde 10 düşmüşse siz başarılısınız demektir. Doluluktan bahsetmiyorum, cirodan bahsediyorum.” dedi.
GEÇEN YIL RUSYA İÇİN DARALMA ÖNGÖRDÜK VE UYGULADIK
Kendilerinin bunu başardığını söyleyen Aslan, “Biz Aska Lara'da zaten geçen yıl bunu planlamıştık. Kendi içimizde Rusya pazarı ile ilgili daralma öngördük ve uyguladık. Ciro açısından baktığınızdaysa geçen senenin üstündeyiz. Geçen yıl bu tesis yeni açılmıştı. Dolayısıyla kıyaslamamızı geçen yıla göre yapmadık. Geçen yılın üstünden olmamak bizim için zaten başarısızlık olacaktı. Ondan dolayı artıdayız ve bu da bilançolarımıza yansıdı. Ama dediğim gibi, bizim iyi olmamız yetmez. Komşularımızın da iyi olmasını istiyoruz. “değerlendirmesini yaptı.
OTEL BOŞ KALSA BİLE ERKEN REZERVASYON İNDİRİMİNİN ALTINA DÜŞMEDİK
2015 yılında izledikleri fiyat politikası hakkında da bilgi veren Ramazan Aslan, hiç bir zaman erken rezervasyon döneminde verdikleri fiyatın altına düşmediklerini söyledi. Aslan “İsterse tesis bomboş gitsin bunu yapmadık. 6-7 ay önce erken rezervasyonla tatil satın alan kişi, son dakika gelenden daha pahalı geliyorsa ben bu işt yokum. Bu konuda tavır koydum ve yapılmaması konusunda talimat verdim.” şeklinde konuştu.
SAHİLE ÇOK GÜZEL BİR YER YAPTIM VE BUNU FİYATLARIMA YANSITTIM
Aska Lara'nın deniz kıyısında olmamasına rağmen sahilde misafirlerine sundukları güzel bir alan olduğunu kaydeden Aslan, “Kimsede olmayan bir şey yarattım ve denizle aramdaki sıkıntıyı orayı açarak eşitledim. Bunu fiyatlarıma da yansıttım. Ben denize sıfır olmamama rağmen, satış fiyatım denize sıfır olan pek çok otelin üstünde. Ama ben hizmetime güvenerek satıyorum. Bunu kanıtlamış durumdayım. Tur operatörü de bunu biliyor ve ona göe fiyat veriyor. Ektiğimi biçiyorum. Stratejimi kısa vadeli değil, uzun vadeli yapıyoum” dedi.
ASKA HOTELS 8DAYS İLE ŞEHİR OTELCİLİĞİNE GİRİYOR
Aska'nın ve Ramazan'ın otelcilikten başka iş yapmamak adına sözü olduğunu belirten Aslan, bugün sektör sıfıra da düşse aynı işi yapmaya devam edeceğini ifade etti.
Ramazan Aslan açıklamaları sırasında grubun attığı önemli bir adımın da bilgisini verdi. 8Days adlı bir şehir oteli markası yarattıklarını açıklayan Aslan, 46 odalı ilk butik otellerini de İstanbul Sütlüce'de hayata geçirdikleri bilgisini verdi. Aslan, “Hedefimiz İstanbul'dan başlayarak 8Days'i Almanya ve Avrupa'ya yaymak.” dedi.
Aslan son olarak Rusya krizinin sektöre etkileri ve krizin nereye oturcağı başlıklarında ise şu değerlendirmeyi yaptı:
RUSYA BİZİM İÇİN İÇ PAZAR KADAR ÖNEMLİ
''Hiçbirimizin beklediği bir günden değildi Rusya ile kriz. Hepimiz bir anda şok yaşadık. Benim de şahsi kanaatim çok süremeyeceği yönünde. Sürmemesi de gerekiyor. Rusya bizim için çok büyük önem arz eden bir pazar. Rusya pazarı hiçbir zaman küçümsenecek ya da rafa kaldırılacak bir pazar değil. Yani bizim için iç pazar ne kadar önemliyse Rusya da o derece önemli.''
YARA ALDIK, AMA TÜM VÜCUDA YAYILMASINI ENGELLEMELİYİZ
''Biz Rusya'yı kendi iç pazarımız gibi görüyoruz. Yıllardır verilmiş bir emek var ortada. Ben Rus turisti biraz Türk turiste benzetiyorum. Ben, tatili kendi çocuklarımdam öğrendim. Belki Avrupalılar dedelerinden babalarından gördüler ama, Ruslar da bizim gibi tatili çocuklarından öğrendiler. Dolayısıyla çok benzer yönler var. Ruslar erken rezervasyona çok alışık değillerdi ama son iki yıldır ona da alışmışlardı ve şu sıralar erken rezervasyonun başlamak üzere olduğu dönemler. Şu anda öyle veya bir yara aldık. Önemli olan bu yaranın büyümemesi, tüm vücuda yayılmamasıdır. Şahsi kanaatim, bir şekilde bir çözüm bulunacağı yönünde. Yani biz yine Ruslara ev sahipliği yapmaya devam edeceğiz. Bu yıl Rusya'da bir daralma oldu ve bu bizim canımızı acıttı. Bunn üzerine bir can acıması tekrar olacaktır ama en azından çok fazla kayıp vermeden yol almak istiyoruz. Şu anda herkes ne yapabileceğini tartışıyoruz.''
Peki Rusya krizi uzarsa sektör nasıl etkilenir? Bu konuda Aslan şu değerlendirmeyi yapıyor:
KÖTÜ SENARYOLARI TARTIŞMAK BİLE İSTEMİYORUZ
Kötü senaryoları düşünmek, tartşmak bile istemiyoruz. Hepimizi aynı gemideyiz ve gemi su aldıktan, karaya oturduktab sonra olay bitmiştir. Hepimiz bu sektörün oyuncularıyız. Birimizin kötü gitmesi herkese yayılıyor. Zincirin en zayıf noktası bizim gücümüzdür. Rusya'daki tur operatörünün gücü ne ise bizim gücümüz odur. Komşu ülkelerimize de aynı gözle bakıyoruz. Mısır kötü gitmiş, ben iyi gideceğim... Ben böyle bir şeyi kabul etmiyorum. Mısır da iyi gitsin, İspanya da, Yunanistan da, Portekiz de...
Bu Haber 07.12.2015 - 21:01:12 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Nihayet ayakları yere basan bir açıklama gelmiş bir yatırımcıdan. Ramazan Bey"i şahsen tanımıyorum ancak tesislerindeki hizmet kalitesi, yönetim anlayışı ve profesyonel bakış açısı vizyonu olan bir turizmci olduğunu kanıtlıyor. Güzel ve faydalı bir yazı. Kaleminize sağlık...
-
Çok faydalı(kimsenin görmek istemediği 2016 sıkıntıları net bir şekilde anlatmış), samimi röpartajından dolayı Sn Ramazan Aslan Bey"e ve Turizm Güncel e teşekkürler...
-
Milliyet Cemil Ertem"den alıntı:
Antalya’da her biri yaklaşık bin dönüm üzerine kurulan otelleri zaten bu Rus turistler en çok beş yıl içinde batıracaktı, çok isabet oldu. Bu yatırımları yapan ve “Benim otelim ayakta kalsın, dolu gözüksün, ben nasılsa sanayiden, ticaretten kazanıyorum, burayı da prestij için finanse ederim”diyen yatırımcı da aklını başına toplasın, bu sektörün bürokrasisi de...
Güneydeki yatırımcı bu tesislere sahip çıksın; “Ben otelini doldururum, ötesine karışma, başın ağrımasın”diyen uluslararası şebekelere tesislerini peşkeş çekmesin. Zaten bu tesisler hepimizin, çoğunun arazisi süreli olarak devletten kiralanmış. Acaba Türkiye, bazı uluslararası turizm simsarlarının, kiraladığı tesisler üzerinden -kayıt dışı sahtekârlıkla- ne kadar yurtdışına kaynak aktarıldığını hesap etti mi; sakın bu rakam gelmeyen Rus turistlerin kaybına yakın olmasın?
