Airbnb otel odası satarak online acentelere rakip mi olacak?
Paylaşımlı konaklama sektörünün lideri Airbnb’nin Los Angeles’ta düzenlediği konferans, seyahat sektöründe oldukça ses getirdi. Şirket, çeşitli girişimlerini duyururken gelecekte atacağı adımlara dair de ipuçlarını paylaştı.
TurizmGüncel – Dış Haberler
Konferans Airbnb için oldukça kritik bir dönemde gerçekleşti. Şirket, son aylarda işlerini önemli ölçüde büyütürken, olumlu ve olumsuz haberlerle sık sık gündeme geldiği ve büyüme oranlarını istikrarsız hale getirebilecek yasal sorunlarla boğuştuğu bir dönemden geçiyor. Tüm bunlara rağmen, şirketin rezervasyon ve pazarlama görünürlüğü ve doğal olarak otelcilerde yarattığı rahatsızlık da artmaya devam ediyor. Hitwise tarafından yapılan araştırmaya göre, son 3 yılda Airbnb’yi ziyaret edenlerin sayısı yüzde 70 oranında artarken, online seyahat acenteleri ve otellerin internet sitelerine yapılan ziyaretler inişli-çıkışlı bir seyir izliyor.
Airbnb’nin otelcilik sektörüne etkileri tartışmalı bir konu olsa da, kısa sürede önemli bir büyüme gerçekleştiren şirketin attığı adımların herkesin ilgisini çektiği bir gerçek...
İşte Airbnb’nin ev sahipleri ile gerçekleştirdiği toplantıda öne çıkan ve başta otelcilik sektörü olmak üzere tüm seyahat sektörünü yakından ilgilendiren 5 konu başlığı:
1. Trips & Places (Geziler ve Mekanlar)
Şirket, ev sahiplerini bir araya getirdiği konferansta ‘orada yaşa’ sloganı çerçevesinde, seyahatçilerin deneyimlerini en üst düzeye çıkarmaya yardımcı olmak amacıyla 2 yeni çevrimiçi ürünü piyasaya sürdü: Geziler ve mekanlar.
Airbnb’nin ‘Trips’ uygulaması tur ve aktivite planlamasına odaklanırken; ‘Places’ uygulaması restoranlar, barlar ve etkinlikler ile Airbnb üzerinden pazarlanan konaklama birimlerinin yakınındaki buluşma noktaları için seçilmiş öneriler sunacak.
Bu yeni hizmetler, otellerin klasik concierge hizmetleriyle büyük ölçüde kesişiyor: Misafirlerin birkaç günlüğüne geldikleri bir kenti keşfetmelerine yardımcı olmak. Baby boomer seyahatçiler bu hizmetleri ‘canlı canlı’ almayı tercih etse de, millennial'lar ile kendini hala genç hisseden seyahatçi segmentlerinin Airbnb’nin bu alanlarda sunacağı dijital destekten oldukça memnun olacağı kesin...
2. Airbnb klasik pazarlamaya da el atıyor
İnternet çağının çocuğu olan Airbnb, son dönemlerde klasik pazarlamaya da el attı. Şirket, yayıncılık devi Hearst'un desteğiyle, ‘Trips & Places’ girişimleri ile birlikte Airbnb'yi sadece bir web sitesi değil alternatif konaklama olanakları için bir yaşam tarzı markası olarak konumlandırabilecek bir basılı yayın olan Airbnb Dergisi'ni hayata geçirdi. Reklam satışlarından elde edilen gelirin, girişimin öngörülen bir başka yararı olacağı ifade ediliyor.
Derginin ilk sayısını konferansta tanıtan Airbnb CEO'su Brian Chesky, 2017 yılında 2 sayıyı daha piyasaya süreceklerini duyurdu. 32 sayfalık ilk sayı, Güney California’daki Airbnb ev sahiplerinin deneyimlerinden bir seçki sunuyor.
Airbnb Magazine, şirketin ilk basılı yayın denemesi değil. 2014 yılında ‘zamanından erken’ bir girişim olarak nitelendirilen Pineapple piyasaya çıkarılmış, ancak hızlı ve sessiz bir şekilde terk edilmişti...
3. Oteller platforma katılmalı mı?
Küçük fakat her geçen gün artan sayıda otel (çoğunlukla bağımsız ve küçük tesisler), Airbnb'de envanterlerini listelemeye başlamış durumda. Bu tesisler çoğunlukla siteyi birincil bir dağıtım platformu olarak değil, işlerini tamamlamanın bir yolu olarak kullanıyor.
Bunun sebebi ise çok açık: Airbnb’nin otellerden talep ettiği yüzde 3’lük komisyon ücreti online seyahat acentelerinin (OTA) komisyonlarından çok daha düşük. Buna ek olarak, Airbnb büyümeye devam ediyor ve meşru bir iş modeli olarak görülüyor. Best Western CEO'su David Kong'un da aralarında bulunduğu bazı otel sektörü yöneticileri siteyle iş birliğinde büyük potansiyel görüyor. Kong, Airbnb'nin konaklama endüstrisine çok yakında hakim olabileceğini, bu sebeple online deviyle savaşmak yerine platforma katılmanın daha mantıklı olduğunu ifade ediyor.
Kong, paylaşımlı ekonomi ile gönül dostluğu yapmaya hazır olmadığı halde, bu sektörle iş birliğinde erken davranarak avantaj kazanmayı ve en azından online seyahat acentelerinin otelciler üzerinde kurduğu ‘pahalı ilişki’nin köreltilebileceğini düşünüyor.
Bu sebeple, otellerin tesislerini online seyahat acenteleri yerine Airbnb’de pazarlamasının daha mantıklı olabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, Airbnb’nin günün birinde tüm seyahat hizmetlerini bünyesinde toplayarak seyahat sektörünün Walmart’ı haline gelebileceğini ifade ediyor.
4. OTA olma yolunda...
Hitwise verilerine göre, son üç yılda Airbnb’yi ziyaret edenlerin sayısı hızla artarken, Booking.com ve Hotels.com gibi sitelere yapılan ziyaretler yüzde 7.9 düşüş gösterdi. Soru şu: Airbnb hızla yükselmeye devam eder ve tüm konaklama alanlarına yönelirse, OTA'lara (ve onların temsil ettiği otellere) ne olur?
Bu senaryoda, Airbnb ev sahiplerinin müşterileri çekmek için fiyatlarını düşürmesi oldukça kolay. Ev sahipleri otellerin karşı karşıya olduğu sabit ve değişken masraflarla uğraşmak zorunda olmadığından, özellikle yüksek fiyatlar ve yüksek masrafların söz konusu olduğu büyük şehirlerdeki otellerle çok daha kolay rekabet edebilecek hale gelebilirler.
Airbnb, otelcilik sektörü için büyük bir sorun olmayı sürdürürken, piyasaya sunduğu yeni hizmetlerle seyahat konusunda tek adres olma iddiasında olan Google ve online seyahat acenteleri için her geçen gün daha büyük bir tehdit haline geliyor.
5. Hukuki ortam
Elbette Airbnb için her şey güllük gülistanlık değil; özellikle hukuki alanlarda. Yerel ve eyalet yönetimlerin bu yeni iş modelini nasıl düzenleyeceklerini hatta bu konuda bir adım atıp atamayacaklarını anlamaları birkaç yıl sürdü.
Bu süreçte, başta Amerikan Otel ve Konaklama Birliği (AH & LA) olmak üzere, pek çok ülkede otelciler siyasi liderleri paylaşımlı ekonomi ile geleneksel konaklama sektörü arasındaki eşitsizlikleri düzenlemesi konusunda teşvik etmeye devam etti.
Bu tartışmadaki en önemli konu, Airbnb’nin ve ev sahiplerinin ilk senelerde ödemediği konaklama vergileri oldu. Airbnb, yakın zamanda bu vergiler konusunda 200 pazarda anlaşma sağlandığını, gelecek yılın sonuna kadar 700 pazarda daha anlaşma yapılmasının planlandığını duyurdu.
Buna ek olarak, şirket, son dönemde paylaşım amaçlı konaklama modelinin yasallığını sorgulayan çeşitli davalara da karıştı (New York şehri ve New York eyaleti asal örneklerden iken, başka örnekler de bulunuyor). Ancak bu davaların kapanmasının yıllar sürebileceği, yerel ve eyalet hükümetlerinin yasaları veya mahkeme kararlarını uygulamak için gerekli mekanizmaları kurmasının ise daha da uzun zaman alabileceği ifade ediliyor.
Uzmanlar, Airbnb'nin özel ayrıcalıklara sahip olmadığından emin olmak için, bu süreçte başta gelir yöneticileri olmak üzere tüm otel yöneticilerinin pazarlarındaki yasal gelişmeleri çok sıkı takip etmesinin ve otel endüstrisi savunucularına gerekli veri ve destekleri sunmasının oldukça önemli olduğu değerlendirmesini yapıyor.
Bu Haber 11.12.2016 - 18:15:55 tarihinde eklendi.
