Prof. Dr. Tuncay Neyişçi

Kars’ın Kar’ı, Hatay’ın Çok Kültürlülük’ü, Ayvalık’ın Tostu

Kars’ın Kar’ı, Hatay’ın Çok Kültürlülük’ü, Ayvalık’ın Tostu

Son yarım yıl içinde Hatay, Kars ve Ayvalık gibi turizmin yükselen değerleri olarak ön plana çıkan yerleşim yerlerini yeniden ziyaret etme fırsatım oldu. Kars ve Hatay kent merkezleri iken Ayvalık Balıkesir’in bir ilçesi. Bu listeye Mardin, Van, Eskişehir gibi illeri de eklemek mümkün hatta zorunlu. Bir başka yazıda bu kentlerimize de değinebilirz.

Öncelikle altının çizilmesi ve araştırılması gereken, bu kentler ve ilçenin iç turizmde ön plana çıkmalarını sağlayan temel dinamiklerin neler olduğudur. Kültür turizminin yaygınlaşması gibi genel, çoğul ve belirsiz (amorf) bir açıklama yaterli olabilir mi? Bu durumda diğer kentlerin kültürel değelerini görmezden gelmiş olmaz mıyız? Bir başarı söz konusu ise bunda Turizm Bakanlığı ya da sektörün etkisi, katkısı nedir?  Kaz tandır, künefe, Ayvalık tostu kültürel bir öğe midir yoksa gurme turizmi kapsamına mı girer? Destinasyonların içerik ve niteliğini artırabilmek için neler yapılmış, nelerin yapılması planlanmaktadır? gibi soruların yanıtları üzerinde kafa yormak bu dinamiklerin anlaşılmasına yardımcı olabilir.

Hatay (Antakya) ve Kars kent merkezlerinin deniz kenarında olmamaları dikkat çekicidir. Muğla’nın aksine Hatay kentmerkezi aynı zamanda turizmin de merkezidir. Oysa Muğla’da turizm merkezleri Marmaris, Bodrum gibi deniz kıyısındaki ilçelere kaymıştır. İlginç olan bir başka nokta da sahip olduğu doğal ve kültürel değer zenginliğine karşın bir kıyı ilçesi olan Ayvalık’ın turizmden çok zeytin ve zeytin yağı merkezi olarak ünlenmiş olmasıdır.

Yaklaşık  2300 yıldan beri konumunda bir değişiklik olmamış dünyanın aydınlatılan ilk caddesi, ilk mağara kilisesi, Anadolu’da inşa edilen ilk camiye ev sahipliği yapan Antakya’nın (Hatay) turizm sahnesinde yer alması, Doğu Ekspresi, kar, kızak ve Baltık mimarisi yapılarıyla ünlenen Kars iline oranla çok daha eskiye uzanmaktadır. Sarımsaklı taşından binaları, Şeytan Sofrası, başta Cunda olmak üzere adaları ve tostu ile ünlü Ayvalık turizmde hak ettiği yeri bulamamış bir ilçemiz. Üçü de küçük dokunuşlarla dünya ölçeğinde bilinen, aranan turizm markalarına dönüşebilir ya da daha doğru bir ifadeyle, dönüştürülebilir.  Nasıl mı?

Hatay’dan başlayalım.

Gerek iç ve gerekse dış turizm bağlamında sahip olduğu özgün değerlerin çeşitliliği ve yeterliliği tartışma götürmez. Ancak nitelik için aynı şeyi söylemek olası değil. Bu konuda ayrıntıya girmeden, özgün mimari dokuların, amatör bir bakışla gözlenebilecek aşikar bakımsızlığı ve  çevreleriyle uyumsuzluğuna dikkat çekmekle yetineceğim.

Kentin özgün değerlerinin neredeyse tamamı Arkeoloji Müzesi ve Atatürk Parkı arasında kalan yaklaşık 5 km uzunluk ve 2 km genişliğindeki bir alanda (10 milyon m2) yoğunlaşmıştır. Başta Kurtuluş Caddesi olmak üzere, bu merkezdeki tüm yapıların (bina, yol, tabela, bitki, vb.) ve kullanıcılarının bütüncül bir yaklaşımla nitelik ve davranışlarının geliştirilmesine yönelik küçük dokunuşlar kenti ve turizmi bir dünya markasına dönüştürebilr.

Benzeri bir durum, Kars Kalesi, Kars Müzesi ve Peynir Müzesi arasındaki ve cazibe merkezi daha dar olan (8 milyon m2)  Kars kenti için de geçerlidir. Baltık Mimari örneklerinin durumu Antakya Mimari yapılarından çok farlı değil. Kent içindeki sayıları sınırlı (40) yapılara nitelikli Baltık Mimarisi görünümleri vererek doku bütünlüğü sağlamak sanıldığı kadar güç ve masraflı bir proje olmamalı. Doğu Ekspresi ve Çıldır Gölü etkinliklerine ufak dokunuşlar (özel vagonlar ve performansların eklenmesi, yerel kültüre uyumlu atlı kızakların tasarlanması, göl üzerinde buz pateni gösterileri düzenlenmesi, vb.) Kars deastinasyonuna farklı bir hava kazandırabilir.

Ayvalık, Cunda (Ali Bey) adası ile birlikte, bin 500’ün  üzerinde, tıpkı Antakya’nın sarımsı kalker taşı, karsın siyah bazalt taşı gibi, pembe renkli özgün sarmısak taşı kullanılarak inşa edimiş özgün yapılara sahip bir adalar ilçesi.  Nefes kesici manzaralar sunan toplam ada sayısı 22. Bir bölümü Barbaros ve 13 Nisan caddeleri boyunca sıralanan, diğer bölümü ise Cunda Adasında bulunan  bu yapıların bazıları restore edilmiş olsa da, bütüncül bir yapı, doku, atmosfer söz konusu değil. Ayvalık, tüm diğer doğal ve kültürel değerlerine ek olarak, bu yapıların bütüncül bir proje ile turizme kazandırılmasıyla, bir kaç yıl içinde bir dünya markası olabilecek bir ilçedir. 

Bu üç destinasyon, Antakya, Kars, Ayvalık, 500 yataklı üç turistik tesis için verilen, sağlanan teşvikle, bu tesislerin inşası için gerekli sürede, turizm sektöründe fark yaratabilir. Sağlanan teşvikleri en kısa sürede geri ödeyebilen yaygın turizm işletmelerine dönüştürülebilirler.

Bunlara bu üç destinasyonun lezzetlerini de dahil edebilirsiniz…

Gezdim, Gördüm, Yazdım…

Konu her yönüyle tarışmaya açık…


Bu Makale 21.12.2022 - 09:01:26 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • V. Salih ÇENE 21.12.2022 - 11:27

    Değerli Tuncay Kardeşim, Gönülden katılıyorum. Her üç destinasyon da çok daha fazla ilgiyi hakkediyor. Dilerim bu bölgelerde sürdürülebilir bir turizm yatırım planlaması oluşturulur.

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.