Serdar Sağlamtunç / FCSI

‘Ekonomik şartlara rağmen patlayan otel satışları ses getirmeli’

‘Ekonomik şartlara rağmen patlayan otel satışları ses getirmeli’

Kriz istenen ve beklenen bir durum değildir. Ancak bireysel, aile, firma veya toplumsal açıdan kriz riski her zaman vardır ama kişi, bunun önünü ve ardını görmezden gelmeyi her zaman ister. Böylece kriz hesaplamalarını dikkate almak gibi bir ilave işten kurtulur. Belki bireysel yaşamda böyle bir karar kabul edilebilir ancak profesyonel ve kurumsal alanda bu tür sorumsuzca tavırlar söz konusu bile olamaz, olmamalıdır. İşte bu nedenle tüm projelerde verimlilik ve risk hesaplamaları yapılması çok önemlidir. Her iki konu uçsuz bucaksız niteliklere sahiptir. Bir fikir vermesi açısından ikisini de ana bir iki örnekle açıklamaya çalışacağım.

Önce tanımların bir açıklaması uygun olabilir. Çünkü bilgi yerine fikir sahibi olan necip toplumumuz her işi şıpın çözmekte pek mahirdir. Bununla da garip ama öğünme payı bile çıkartırlar kendilerine.

Verimlilik en yalın şekilde, çıktıların girdilere bölünmesiyle hesaplanmaktadır.

Toplam girdi- İşgücü, malzeme, sermaye, enerji vb. girdilerin toplamıdır.

Toplam çıktı- Bir ekonomide belli bir dönemde üretilen mal ve hizmetlerin toplamıdır.

Verimlilik ilkeleri; doğru ürün/hizmetin doğru zamanda, doğru miktarda, en az maliyetle müşteri beklentilerine uygun olarak daha yüksek katma değer yaratacak biçimde insan kaynaklarını da gözeterek çevreye zarar vermeden üretilmesidir.

Risk ise basitçe, bir zarara uğrama tehlikesi, zarar görme olasılığı olarak tanımlanabilir.

Teknik Risk; Gelecekte ortaya çıkabilecek iç ve dış etkenlerin amaç ve hedeflerinin gerçekleşmesi üzerindeki olumlu ya da olumsuz etkiler ile zarar, kayıp, tehlike veya hasar olmasına yönelik belirsizlik içeren unsur, etken veya gidişat şeklinde ifade edilebilir.

Bu tanımları bir konaklama veya yiyecek içecek projesine uygulamaya çalışalım. Bir otel veya restoran yatırımında en dolu ve boş dönemleri proje aşamasında hesaplama yöntemi vardır. Eğer bu metotlar kullanılırsa tesislerin kazanmaması olanaksızdır. Denklemi bozan iş bilmeyen bazı yan etkenlerin projeye bir şekilde dâhil olup yatırımı farklı yerlere çekme becerisine sahip olmalarıdır. Eğer tesislerde kullanılan malzemelerin tümü yerli imalat olsa, bu ürünler kalite açısından dünyanın ileri standartlarına sahip olsa, yatırımlar minimal yeterli ve kolay işletme tarzına sahip olsa turizm ile ilgili görüşlerimiz ve duruşumuz farklı olabilir. 

Bugün bir uçak dolusu turist geldi diye turizmci ve yayın organları abartarak fazla iyimser laflar edebiliyor ise 270 ile 300 kişi kapasite ile hedeflenen 30 milyon turist arasındaki uçurumun farkında olmak gerekir. Ancak burada olumsuz veya kötümser anlam yüklemek değil, elimizde yapabileceklerimiz varken neden yapılmadığını sorgulamak gerektiğine vurgu yapıyorum.

Benzer şekilde kötü ekonomik şartlar altında patlayan otel satışlarının turizm sektöründe biraz ses getirmesini beklemek gerekiyor. Ancak Godot bir türlü gelmiyor. İşin bir diğer tarafı ise, oldukça pahalı yapılan, kamu teşvik ve desteklerini dibine kadar kullanan otel yatırımları herhangi bir nedenle değerinin altında satıldığı zaman bunun kamuya bedeli, yani vatandaşın ödediği verginin boşa gitmesi, ülke zenginliğinin azalması anlamındadır. Çünkü bu tesis yerine belki daha fazla para getiren bir yapı inşa edilebilirdi veya tesise verilen arazinin başka bir üretim şekli ile kazanım oluşturması mümkün olabilirdi.

Tüm bu tablo ve içinde olduğumuz dar boğaz, bugünden itibaren hem yatırım açısından hem toprakların kullanımı bakımından verimlilik kavramını öne almak gerektiğini bize gösteriyor. Ticari zekâ olarak bir malın üzerine kar payı koymayı marifet sanıyoruz ancak işin teknik kısmı hiç de öyle değil. Ürününüz rekabet koşulları çerçevesinde daha kaliteli, uygun fiyatlı ve albenili ise, hele marka olabilmişse ancak ticari konularda kazanım söz konusu olabilir. Bunun için eğitim-deneyim-liyakat üçlüsünün her alanda ve daima kullanılması gereklidir. Böylece toprağın işlenerek ürünlerin faydası mı yoksa üzerine inşa edilecek turistik tesisin getirisi mi daha elverişli konusunda önümüzdeki 20-50-100 yıllık öngörülerin yapılması gerekli şarttır.

Konaklama ve yiyecek içecek sektörlerinde yeni bir söylem ve planlama tarzının uygulanma zamanı gelmiştir. Eski tesisleri de yeni şekle dönüştürerek kazanmayı hedefleyen bir farklı yapının sektör paydaşları tarafından tartışılması önemlidir. Öyle ki birkaç tesis veya bazı markalar değil turizmi toptan kapsayan yeni düşünce pratiği sistemi yönlendirmek zorundadır.


Bu Makale 06.06.2022 - 15:58:31 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • SERDAR SAGLAMTUNC, FCSI 11.06.2022 - 02:32

    İngiliz Hava Yolları - Türkiye tatili 7 gece konaklama + Gidiş / Dönüş Uçak bileti = 250 GBP . Yani 5 bin TL. https://www.britishairways.com/en-gb/destinations/europe/turkey Buna Türk turizm camiası ses çıkarmayacak ise PES! Yerli turist için 7 gece fiyatları bu rakamın 3 misli + Uçak bileti. Bu hesapta birden fazla yanlışlık yok mu?

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.