Serdar Bilgili: Otel yatırımcıları ve işletmecileri birbirini taklit edip duruyor

 

''Türkiye, bulunduğu coğrafya, kültürü ve doğası ile Avrupa’da turizm konusunda en büyük potansiyele sahip ülke durumunda. Ancak strateji eksikliği problemi yaşıyoruz. Yatırımcılar ve işletmeciler olarak birbirimizi taklit edip duruyoruz. Onlarca Hilton, Sheraton oteli var. Kapasite on yıl öncesine göre çok arttı. Bu hatalar endüstriyi daha az tercih edilir ve daha az kar eder hale getiriyor. 

YENİ ALANLARA YÖNELECEĞİZ

 

Oysa hiç dokunulmamış onlarca alan var. Örneğin Türkiye’ye Avrupa'dan binlerce öğrenci geliyor. Bunlar için öğrenci evleri yapma planımız var. Yaşlılar için özel konaklama alanları da bir başka potansiyeli yüksek alan ve Türkiye’de kimse yapmıyor. Biz 4-5 yıldızlı otel yapmak yerine bu alanlara yöneleceğiz. Ekonomi oteli de bir başka ihtiyaç duyulan alan. Burada çok büyük bir potansiyel ve çok fazla fırsat var. Yatırımcılar sadece 5 yıldızlı oteller yapmaya ya da zincir otel açmaya odaklanacağına buralara odaklanmalı. ‘’

TÜRKİYE AVRUPA'DAN DAHA MİSAFİRPERVER

 

Ülkelerdeki kültürel yapının turizme etkisi yönündeki soruya ise Bilgili, kültürü gereği Türkiye’nin pek çok batılı ülkeden daha misafirperver olduğunu ve bunun bir artı sayılabileceğini söyledi. Bilgili, ‘’Avrupa’nın pek çok ülkesinden ileri durumdayız. Bizimle yarışabilecek ülkeler belki Japonya, Çin gibi Uzakdoğu ülkeleri olabilir.’’ şeklinde yanıt verdi.

 

Serdar Bilgili, büyük ailelerin işlettiği otellerin ya da yatırımlarının sonraki kuşaklar tarafından sürdürülebilirliğine dair soruya ise şu cevabı verdi:

AİLE OTELCİLİĞİ BAŞARILI OLAMIYOR

 

''Türkiye’deki büyük aileler mutlaka otelcilik sektörüne yatırım yapıyor. Çünkü otel hem ekonomik yatırım hem de ciddi bir prestij kaynağı. Bence en başarılı oteller sadece konaklama ile uğraşan şirketlere ait oteller. Aile şirketlerinde 3’üncü kuşakta sürdürülebilirlik çok fazla düşüyor. Bence kültürel sebeplerle Türkiye gibi ülkelerde aile işleri bu alanda başarılı olamıyor.

 

Bilgili Holding olarak, bizim yaptığımız yatırımların hepsi kapıyı kapatıp çıktığımızda devam edecek cinsten, operasyonel olmayan yatırımlar. Ben çocuklarımı böyle bir yükümlülük altına sokamam çünkü. Eğer benim kızım balerin olmak isterse ya da oğlum otelcilikte çalışmak istemezse işe hiç bulaşmayıp sadece kar edebilecek durumdaki işletmeler.''