Faruk Boyacı: 'İstanbul'da katma değerli bütün işler iptal oldu

Faruk Boyacı: 'İstanbul'da katma değerli bütün işler iptal oldu
Sirkeci Grup Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Boyacı, sektörün içinde bulunduğu duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yakın zamana kadar bakanlığın da, diğer karar organlarının da sadece güney bölgelerinde kriz varmış gibi hareket ettiğini ifade eden Boyacı, ''Sürekli Antalya konuşuldu. Katma değerli işler patır patır giderken İstanbul neden konuşulmadı? Sektör örgütleri de aynı mantıkla hareket etti. Bu nedenle İstanbul'a dönük çözüm üretmekte de geç kalındı.'' şeklinde konuştu.


TurimGüncel


İstanbul'da var olan umutların patlayan bombaların ardından yerini karamsarlığa bıraktığını belirten Faruk Boyacı, bu karamsarlığın da çok ciddi işten çıkarmaları beraberinde getirdiğini kaydetti. ''Şu anda tüm kazanımlarımızı kaybedebileceğimiz bir noktada duruyoruz'' diyen Boyacı, bu servis standardının ve fiyat seviyesinin çok uzun yıllar içerisinde yakalandığına dikkat çekti.

''KRİZDEN CİDDİ VE KALICI KAYIPLARLA ÇIKABİLİRİZ''

Krizden ciddi ve kalıcı kayıplarla çıkma tehlikesine işaret eden Boyacı, ''Özellikle son bir ay içerisinde işten çıkarmalar iyice yoğunlaştı. Sektörün insan gücünü kaybetmesini çok büyük bir olumsuzluk olarak görüyorum. Bunda, istihdama yönelik  teşviklerin getirilmemiş olmasının da önemli bir payı var. Turizmde insan unsurunu muhafaza edici birtakım tedbirler birinci destek paketinin içinde mutlaka olmalıydı. Bundan sonra olması ne kadar anlam ifade eder, o da tartışmalı bir konu.'' şeklinde konuştu.

Faruk Boyacı, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

''KATMA DEĞER YARATACAK BÜTÜN İŞLER İPTAL OLDU''

''Yaşadığımız hadise şu: Tam bir olay unutulmaya yüz tutarken ikinci bir olayla karşılaşıyoruz. Patinaj yapıyoruz. Zaten kruvaziyerde, toplantı ve incentive gruplarında çok ciddi iptaller oldu. İstanbul turizminde katma değer yaratacak bütün işler iptal oldu. Şimdi promosyonlarla, ucuz biletlerle gelen bir misafir profiliyle karşı karşıyayız. Bu da İstanbul'un turizm gelirlerinde ciddi bir düşüşü beraberinde getirecek.''

''İKİNCİ SALDIRI İYİMSER BEKLENTİLERİ YOK ETTİ''

Peki yaşanan terör saldırıları Sultanahmet bölgesini nasıl etkiledi, ne kadar rezervasyon kaybı yaşandı? İşte Boyacı'nın değerlendirmesi:

''Zaten Sultanahmet hadisesinden sonra az rezervasyon geliyordu ama herkeste rezervasyonların açılacağına dair bir beklenti vardı. Beyoğlu'ndaki saldırı ile beraber, iptallerin ötesinde bu iyimser beklenti ortadan kalktı. Elimizde istatistik yok ama Tarihi Yarımada bölgesinde şu anda doluluklar açısından geçen senenin en az yüzde 50 altındayız. Fiyatlar ise ayrı bir facia. Yine net bir şey söylemek mümkün değil ama, yarı yarıya düşmüştür fiyatlar da. Hem fiyatlarda hem de dolulukta düşüş var. Dolayısıyla gelir kaybı çok daha yüksek.''

Çok yakın bir zamana kadar İstanbul'da hiçbir sorun yokmuş gibi hareket edildiğini belirten Faruk Boyacı, önemli bir noktaya daha dikkat çekiyor:

''SADECE GÜNEYDE KRİZ VARMIŞ GİBİ HAREKET EDİLDİ''

''Yakın zamana kadar bakanlık da, diğer karar organları da sadece güney bölgelerinde kriz varmış gibi hareket ettiler. Sürekli Antalya konuşuldu. Katma değerli işler patır patır giderken İstanbul neden konuşulmadı? Sektör örgütleri de aynı mantıkla hareket ettiler. Bu nedenle İstanbul'a dönük çözüm üretmekte de geç kalındı.''

Faruk Boyacı, İstanbul'a dönük çözüm yollarının neler olabileceğine ilişkin sorumuza ise şu yanıtı verdi:

THY ODAKLI ÇÖZÜM

''İstanbul'a dönük çözümlerin THY eksenli çözümler olabileceğini düşünüyorum. Bakanlığın bürokratik mekanizmalarını düşündüğümüzde o kadar hızlı hareket etmesi kolay değil. Ancak THY'nin çok ciddi bir PR ağı ve koltuk kapasitesi var. Bunun üzerinden birtakım mekanizmalar harekete geçirilebilir. Tarifeli uçuşların çok fazla olması İstanbul için önemli bir avantaj. Antalya'daki charter uçuşlarına bağımlı değil İstanbul. Uçak şirketlerinin koltukları satma konusundaki dinamizmi çok önemli. Koltuklarla beraber odalar da satılacaktır. Dolayısıyla THY ile bu eksende birtakım çalışmalar yapılabilir.

''THY İLE OTELLER 'İLK GECE ÜCRETSİZ' ŞEKLİNDE KAMPANYALAR YAPABİLİR''

TÜROB geçen hafta THY ile bir toplantı yaptı bu konu ile ilgili olarak. Otellerle beraber bir kampanya yapılabilir. Mesela ilk bir gece ücretsiz şeklinde... Ya da İstanbul'daki yaşamı anlatan birtakım etkinlikler yapılabilir. Bu şekilde algıyı biraz daha pozitif hale getirebiliriz. Öte yandan, yurt dışında yaşayan Türk işçileri de bu tip kampanyaların bir parçası olabilirler. Onlar zaten izinlerinde geliyorlar ama ekstra bir sefer daha gelmelerini sağlamak mümkün. Burada önemli olan servis kalitesini kaybetmeden bu krizden çıkmak. Kısacası bizim İstanbul'a 2-3 milyon yeni misafir getirmemiz lazım.''

''FİZİBİLİTESİ OTELLER YAPILDI''

Konaklama tesislerinin mevcut durumu ve sezonu atlatıp atlatamayacakları başlıklarında da değerlendirme yapan Faruk Boyacı, ''Turizmdeki hızlı yükselişle beraber çok fazla otel yapıldı ve bu oteller yapılırken fizibilite yapılmadı. Konaklama tesisi olmaması gereken yerlere bir sürü tesis yapıldı. İster istemez burada ortaya bir sıkıntı çıkacak. Zaten işletme ile ilgili problemler vardı. İşini iyi yapanla yapmayanın farkı böyle bir krizde ortaya çıkacak.'' dedi.

''İŞLER TOPARLANDIĞINDA TALEP HIZLI BİR ŞEKİLDE HAREKETE GEÇEBİLİR''

İstanbul'a gelme isteğinin azalmadığını söyleyen Boyacı, işler toparlandığında talebin hızlı bir şekilde harekete geçebileceğini kaydetti. Boyacı, ''Burada önemli olan şu: Hareket tekrar başladığında, kaybettiğimiz insan gücünü başka sektörlere kaptırmışsak buradan kalıcı hasarla çıkarız.'' uyarısında bulundu.

''ELİNİZDE İSTATİSTİK YOKSA, DESTİNASYONU YÖNETEMİYORSUNUZ DEMEKTİR''

İstanbul'un yaptığı toplam geceleme, ortalama geceleme ve turistin ortalama harcamasına dair veri bulunmadığını ifade eden Faruk Boyacı, ''Eğer bunları söyleyemiyorsanız destinasyonu yönetmiyorsunuz demektir. Türkiye'ye gelen insan sayısı ve turizm gelirine dair istatistikler var elimizde ama bakıyorsunuz gelir hesaplama yöntemi tüm dünyada terk edilmiş bir metotla yapılıyor.

İstanbul'a Almanların en çok geldiği ayın temmuz-ağustos olduğunu görüyorsunuz. Turizm piyasasını birazcık bilen biri, Almanların bu aylarda İstanbul'a gelmediğini bilir. Kim bunlar peki? Almanya'da yaşayan Türk vatandaşları... Dolayısıyla bunlar bizi ilgilendiren rakamlar değil. Biz geceleme sayısını, ortalama kalış süresini ve yapılan harcamayı biliyor muyuz? Hepsi varsayımlar üzerine.

Bugün dünyada turistler, geliş amaçlarına göre biliniyor. Bugün gidin dünyadaki destinasyonlara sorun, turistin geliş amacı, ortalama kalış süresi ve yaptığı harcamayı söylerler. Çünkü ellerinde veri var. Veri olmadan iş yönetilebilir mi?''

İstanbul'da iptal edilen organizasyonlardan sadece büyüklerin basına yansıdığını söyleyen Faruk Boyacı, sayısı bilinmeyen çok sayıda büyük organizasyonun da İstanbul'dan gittiğini aktardı.



Bu Haber 05.04.2016 - 14:21:10 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
  • CENGİZ GAYRET 07.04.2016 - 12:37

    Sevgili Faruk bey"in tespitleri çok yerinde.Maalesef önümüzü göremiyoruz.

  • Serdar Sağlamtunç, FCSI 07.04.2016 - 11:16

    Çoğu doğru tespitler ancak fizibilite eksikliği en doğru tespittir. Turizmciler kendilerine neyi pazarladıklarını sormalılar. Elinizde marka değeri olan ne var? 1980 den beri sadece tesis inşa edip devlet teşvikleri ile ayakta durmaya çalışan sektör yıkıldı. Ama yapılacak çok fazla şey varken herkes zihni sinir fikir üreterek sanki çözüm yokmuş tavrında. Buna kamu da dahildir. Ticaretin tek kuralı vardır, elindeki birikimi en üst değerden ekonomiye katmak. Beyler biraz bunun üstüne düşünsünler. Sektörde herkes panik içinde ne çare ya afra tafra veya uçuk fikir dışında proje haline getirilecek ve ele alınacak tek şey yok. En büyük tehlikenin daha kimse farkında değil. İlk gelecek olan bankaların tesislere el koyması ve işletmelerin yerlerde sürünmesi olacaktır. Buna benzer kaç defa deneyim yaşandı. İkinci ise sağlık turizmi diye farklı bir denize açılanların bu mecrayı hiç bilmemeleri. Buna ne ad verirseniz verin ancak sonuç kaçınılmaz hüsran olacaktır. Fizibiliteye geri dönelim.

  • gamze celik 06.04.2016 - 05:44

    Sektörde son günlerde işini kaybeden birisi olarak yazılan görüşleri çok doğru buluyorum.Bu kriz en büyük zararı her zaman olduğu gibi biz çalışanlara veriyor.Otel patronlarının ilk tasarruf önlemi çalışanları kapının önüne koymak.

  • Levent erdoğan 06.04.2016 - 11:26

    Faruk bey durum tespiti yapmış.Bu kadar fazla yatak hepimizin sorunudur.Sağlık bakanlığında olduğu gibi Turizm bakanlığında da benzer planlama olmalı,bölgelerin yatak kapasiteleri sınırlandırılmalıdır. İstatistik konusuna gelince ; kapıda adam sayarak bu işin olamayacağını yıllardır birlikte dile getirenlerdeniz.Elinizde Otel,hastahane,öğrenci yurdu,pansiyon,apart ve benzeri tesislerden elde ettiğiniz çok detaylı konaklama bilgileri var.İç işleri bakanlığı ile turizm bakanlığı basit bir bilgi paylaşımı yıllardır çözmüyor.STR dan başka elimizde doğru düzgün bilgi yok.Çok acı.

  • aliveli 05.04.2016 - 08:48

    Sayın Boyacı nın söyledikleri çok doğru. ÖLÇEMEZSEN YÖNETEMEZSİN. Ama göçebe toplumlarda ölçüm e rağbet olmaz.

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.