14 odalı otel için 10 yıl mahkemelerde süründü

14 odalı otel için 10 yıl mahkemelerde süründü
Didim’de bulunan Medusa House Hotel’in sahibi Mustafa Şentürk, Apollon Tapınağı’nın dibindeki 14 odalı otelinin hikayesini TurizmGüncel’le paylaştı.

 
TurizmGüncel
 
Giresun’da doğan Şentürk, Ankara’da üniversite okuduğu yıllarda bir gezi için Didim’e gitmiş. Aslında endüstri mühendisi olan Şentürk, 1 sene bir otelde çalışmış, ardından da turizmde kariyerine devam etmeye karar vererek  otelciliğe girişmiş. 1990 yılında yıkıntı durumundaki birkaç evi satın alarak 7 odalı bir pansiyon ile turizmciliğe başlayan Şentürk, Apollon Tapınağı’nın hemen yanında bulunan Medusa House’u aradan geçen 26 yıl içerisinde 14 odalı, modern bir butik otel haline getirmiş. 
 
Popüler bir turizm destinasyonu olan Didim’de denize yakın olmayan farklı bir tesis olan Medusa House, genellikle kültür turizmine hitap ediyor. Şentürk, ‘’İzmir’e gelen, özellikle batılı turistler belli bir rota izliyorlar. Önce Efes Antik Kenti’ni ziyaret eden turistler, Priene ve Milet’i gördükten sonra da buraya geliyor. Buradan Herakleia’ye devam eden turistler, oradan da Bodrum’a geçiyor. Bu rota oldukça popüler bir kültür rotası olan ‘Flamingo Yolu’dur.’’ ifadelerini kullandı. 

 
EN ÇOK ABD’LİLER GELİYOR
 
Misafirlerinin yüzde 80’inin yabancı olduğunu ve en çok ABD’li turistleri ağırladıklarını söyleyen Şentürk; sezon başında ve sezon sonunda Alman ziyaretçilerin, ağustos ayında ise yoğun olarak İspanyol ve İtalyan turistlerin geldiğini ifade etti. ‘’Dünyanın her tarafından misafir ağırlıyoruz’’ diyen Şentürk, ayrıca, otele Ankara’da bulunan konsoloslar ile büyükelçilerin de yoğun ilgi gösterdiğini kaydetti. Otelin denize kıyısı olmadığını, ancak otele ait yat ile özel turlar düzenlediklerini belirten Şentürk, ‘’Misafirlerimize çok özel hizmetler sunuyoruz. Otelimize ait yatımızla 3-5 kişi açılıp, yüzme, balık tutma ve dalış gibi çeşitli aktiviteler yürütüyoruz.’’ şeklinde konuştu.
 
‘'BU ZAMANA KADAR HİÇ SATIŞ ÇALIŞMASI YAPMADIK, YAPMAYI DA DÜŞÜNMÜYORUZ’'
 
Otelin satışını nasıl yaptıklarını sorduğumuz Şentürk, sorumuzu şu şekilde yanıtladı:
 
‘’Bu zamana kadar hiç satış çalışması yapmadık, bundan sonra da yapmayı düşünmüyoruz.  Şu anda Avrupa ve Amerika’da Türkiye’nin tanıtımıyla ilgili ne kadar broşür, kitap varsa, bunların Didim’le ilgili kısımlarında biz de varız. Apollon Tapınağı’nı ziyaret etmeyi düşünen turistler mutlaka Medusa House’da gelip konaklar. Yani, müşterimiz bizi buluyor. Elbette bu çalışmadığımız anlamına gelmiyor. Ben 20 yıldır tüm uluslararası fuarlara katılıyorum, Londra’da başlayıp, Berlin’de bitiriyorum. Biz bu fuarlara Didim adına katılıyoruz ve kendimizi satmıyoruz. Bu mekanın 27 yıllık bir birikimi var ve kendi kendini götürüyor. Siz eğer işinizi doğru yapıyorsanız, işler bir şekilde yürüyor. 
 
Biz 26 yıldır 14 oda ile iş yürütmeye çalışıyoruz. Müşterilerimiz oda sayısını artırmamız yönünde önerilerde bulunuyor, ancak bizim böyle bir niyetimiz yok. Medusa House, artık Apollon Tapınağı ile bir bütünlük sağladı. Bu tarihi ortam içinde sahip olduğumuz konseptten vazgeçmeyi düşünmüyoruz.’’


Medusa House'un bir odası Türk-Yunan Dostluk Evi olarak düzenlenmiş
 
''FİYATIMIZ YILLARDIR DEĞİŞMEDİ: ODA-KAHVALTI 60-70 EURO''
 
Oda fiyatları hakkında da bilgi veren Şentürk, yıllardan beri oda-kahvaltı fiyatlarının düşük sezonda 60 euro, yüksek sezonda ise 70 euro olduğunu söyledi. 
 
14 ODALI OTEL İÇİN 10 YIL MAHKEMELERDE SÜRÜNDÜ
 
Şentürk’ün oteli açma süreci de oldukça sancılıymış. 90’lı yıllarda bu işe girişen Şentürk, bölgenin SİT alanı olduğundan bihaber eski köy evlerinin yıkıntılarını yenileme işine girişmiş. İnşaat işlerinin bitmesine yakın Müze Müdürü’nün gelerek bölgenin SİT alanı olduğunu söylediğini belirten Şentürk, ‘’SİT alanının ne olduğunu oradan öğrendim. Uzun yıllar boyunca mahkemelerde süründükten sonra tüm davalardan beraat ettik.’’ şeklinde konuştu.

 
‘’NİYETİM PARA KAZANMAK OLSAYDI, KAZANIRDIM’’
 
Avrupa’daki antik kentleri gezdiğini ve orada gördüğü örneklerden harekete geçerek Medusa House’ı ortaya çıkardığını ifade eden Şentürk, şunları söyledi:
 
‘’Bana ‘para kazanamıyorsun’ diyorlar. Derdim bu olsaydı ben de gider çok katlı binalar dikerdim, zengin olurdum. Ya da Medusa’yı büyütebilirdim. Ancak turizmin onlarca çeşidi var ve biz kültür turizmi yapıyoruz. Biz Apollon Tapınağı’nın dibindeyiz. Ben buraya kat çıkamam, bu dokuyu bozamam. Önce tarihe, çevreye sahip çıkmak lazım. Dünyada başka böyle bir eser yok. Senelerce belki bir örnek oluruz diye mücadele ettim. Benim hedefim Apollon Tağınağı’nın çevresini kurtarmaktı. Savaşa ilk giren ilk darbeyi yer, biz o darbeyi yedik.  Buranın ayağa kalkması, bu bilincin oluşması gerekiyor.’’
 

 
‘’BENDEN SONRA OTEL KÜLTÜR EVİ OLSUN’’
 
Kendisinden sonra oteli işletecek birisinin olmadığını söyleyen Şentürk, kendisinden sonra otelin kendi adıyla bir kültür-dostluk evi olarak kalmasını istediğini söyledi. ‘’Burası benden öncekilere kalmadığı gibi bana da kalmayacak’’ diyen Şentürk, ‘’Benim de eşimin de tek temennisi budur. Yeter ki Didim’e bir şeyler bırakabilelim.’’ şeklinde konuştu.



 
 


Bu Haber 23.04.2016 - 18:49:27 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.