Birgül Akgül

Türkiye çevre politikalarını hızla değiştirmek zorunda!

Türkiye çevre politikalarını hızla değiştirmek zorunda!
Hepimizin canını fazlasıyla sıkan, ciğerini sızlatan manzaraları izliyoruz haftalardır. Müsilaj nedeniyle denizlerimiz can çekişiyor, canlılar ölüyor. Yüzeyde gördüğümüz kirlilik buz dağının görünen kısmı.

Öyle yazılıp çizildiği gibi vakumlayarak hızlıca çözülecek bir sorun da değil bu. Tüm bunlar yaşanırken ısrarla bilim insanlarının canlıların sonu olur, doğal yaşamı tehdit ediyor dediği Kanal İstanbul’u yapma konusunda inat etmenin âlemi ne, anlamak çok güç… Başımıza ne geliyorsa bilime değil, ranta önem verdiğimiz için geliyor. Doğa artık ona verdiğimiz zehirleri yutamaz hale geldi, kusuyor. Canlıların neslini tüketmeye, gölleri kurutmaya, ağaçları kesmeye, ormanları yok edip yerlerine evler yapmaya hakkımız yok. Pandemi ne ki, akıllanmaz, harekete geçmezsek pandemiden daha beter sorunlarla boğuşacağız. Denizlerimize önem vermezsek kirlilik nedeniyle ileride turizm yapamaz hale geleceğiz. Sahillerimiz otel çöplüklerine dönecek. Üstelik herhangi bir kirlilik olayının ardından sorun çözülse bile o görseller hafızalara kazınacak, belki de bir neslin o destinasyonu tercih etmemesine neden olacak… Biz unutuyoruz diye tüm toplumların da bizim kadar unutkan olmasını beklememeliyiz. Gerek ülkemize olan borcumuz, gerekse sürdürülebilir çevre ve turizm için doğaya zarar veren her türlü kurum ve kuruluş cezalandırılmalı, hızla uzun vadeli tedbirler alınmalıdır.

Susuzluk bağıra bağıra geliyor ancak biz görmüyor, duymuyor, bilmiyoruz…

Ülkemizde son 60 yılda 70 göl kurudu. Kuraklığın en büyük nedeni ise yanlış su kullanımı olarak gösteriliyor. Suların aşırı kullanımının neden olduğu meteorolojik, hidrolojik ve tarımsal kuraklık ile kirlilik etkisi sonucu artan su ihtiyacı, göllerin kurumasına neden oldu. Su toprağın canıdır, kanıdır. Tabiatın olmazsa olmazıdır. Suyu kirletmek kendimize, geleceğimize, yarınlarımıza ihanettir. Yollardan, köprülerden daha önemli bir şey varsa o da doğadır, sudur, ekosistemdir.

Nedir bu heykel kirliliği?

Günlerdir gündemi neredeyse müsilaj kadar meşgul eden diğer bir konu da heykeller… Heykel haberlerini ilk gördüğümde aklıma Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2006 yılında Kars’taki insanlık heykeline ucube diyerek heykeli yıktırması geldi. Hatırlarsanız o dönemde birçok kişi, sanatçılar ‘’sanata müdahale ediliyor, sanatçının özgürlüğü kısıtlanıyor’’ gibi beyanlarda bulunmuştu. Bence de o heykel viyadük ayaklarına benzeyen çirkin bir heykeldi. Belediyelerde bu heykelleri yorumlayacak, belli kriterlerden geçirip onay verecek sanat komiteleri olmalı. Heykel denince ilk ala gelen şehirlerimizden Eskişehir bile bence heykel konusunu abartmış durumda. Bir şey azsa kıt, çoksa fazladır; gereği kadar olması makul olandır. Mesela bir Gökçek vardı, hakkında ortaya atılan birçok iddiaya rağmen yargılanmadı ya hani, işte o Gökçek; Ankara’yı Jurassic Park’a çevirip belediyeyi ciddi şekilde zarara uğratan şahıs… Dinozor deyince aklıma Londra Natural History Museum’da sergilenen dinozor iskeletleri, fosilleri ve canlandırmaları geldi. Sırf bu fosilleri görmek için yılda ortalama 5 milyon kişi müzeyi ziyaret ediyor. Millet aya, biz yaya…

Eğlence mekanları günah keçisi mi?

Geçen yıl Temmuz ayında Ayasofya’nın ibadete açılışında 350 bin kişi bir araya geldi… Yetmedi, kongrelerde binlerce insan kapalı alanlarda toplandı. AK Partili yetkililer ‘’81 ilden gelen delegelerin yanı sıra partililerin de izleyici olarak katıldığı kongrede yaklaşık 17 bin kişi vardı." şeklinde açıklamalarda bulundular. Devlete bu yakışmadı, vatandaşı evine gönderen, esnafa kepenk indirten, restoranı, barı, diskoyu batmaya mahkum eden bu yönetim anlayışı milyonlarca insanın ekonomik, sosyal ve ruhsal açıdan çökmesine neden oldu. Yapılan araştırmalara göre pandemi Türkiye’de 30 bin restoranın kapısına kilit vurdu, bu 2 milyon kişinin işsiz kalması demek. Hanelerde neler yaşanıyor, insanlar bu yoksulluğu nasıl geçiriyor, görmüyoruz… Sözün özü keyif ve mutluluk veren ortamları sevmediklerini pandemi bahanesiyle bir kez daha göstermiş oldular.


Bu Makale 19.06.2021 - 20:49:44 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Serdar ÖZKAYA 20.06.2021 - 12:38

    Tüm diğer yazılarınızda olduğu gibi bu yazınızda da , global sorunlara proaktif yaklaşımınızla çok gerçekçi ve efektif bir yaklaşımda bulunmuşsunuz , teşekkür ediyorum kaleminize sağlık ....

Yazarın diğer yazıları
Tüm Yazıları
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.