Birgül Akgül

Ormanlarımız kan ağlıyor

Ormanlarımız kan ağlıyor

Resmi Gazete''de yayımlanarak yürürlüğe giren "Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" Kültür ve Turizm Bakanlığını orman alanlarının turizme tahsisinde de tek yetkili kılıyor.

Tek yetkililik güvensizliğe neden oluyor

Son zamanlarda Kültür ve Turizm Bakanı’nın makamını kendi menfaatleri için kullandığına dair bazı iddialar ortaya atılsa da Mehmet Nuri Ersoy’dan bu konuya ilişkin herhangi bir açıklama gelmedi. Türk siyaseti için sıradan bir durum. Bir iş insanı sektörel bilgi birikimi ve yetkinliği sayesinde makam sahibi olabilir ancak görevini kendi menfaatleri için kullandığına dair izlenimler ediniliyorsa aksini kanıtlaması gerekir.

Sektörde sık sık konuşulan, rahatsızlık yaratan bir konu var.

Ersoy’un şirketleri imtiyazlı mıdır? Adil rekabet etmekte midir?

Peki, ben soruyorum Bakanlığa sağlanan bu tek yetkililik, otel bakımından doygun olan yerlerde ormanlık alanlara yeni tesislerin yapılmasına olanak sağlayacak mıdır? Şeffaf olunacak mıdır?

Devlet kimdir?

Devlet biziz. Devlet vatandaşın kendisidir. Ancak vatandaşa ait olan alanlar vatandaştan alınıyor. Vicdanlar yaralanıyor. Bu ne zamana kadar böyle devam edecek?

Geçtiğimiz günlerde Antalya-İstanbul seferinde açık havanın ve yer yer alçak uçuşun sayesinde dağlarımızı gözlemledim. Kabaklaşmış, oyulmuş, mermer ocakları ile doldurulmuş, basamak basamak inen görüntü yüreğimi sızlattı. Doğal kaynaklarımızı zalimce tüketirken yalnızca yer altı kaynaklarımızı değil onlarca canlı türünü de yok ediyoruz. Sosyal medyaya birçok olay yansıyor lakin bir sonuç elde edilemiyor. Basında ise bu gibi haberler yer bulamıyor. Yerel gazetelerin sesini duyan zaten yok.

Madencilik faaliyetlerinin ormanlara zararı

Jeoloji Yüksek Mühendisi Tıbbi Jeoloji Uzmanı Yazar Dr. Eşref Atabey’in makalesinden derlediğim bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan geçimini ormanlardan sağlıyor; barınma, yiyecek, yakıt ve ilaç ihtiyaçlarını bu kaynaklardan temin ediyor. Ağaçlar olmasa insan hayatı sürdürülemez, çünkü hava solunacak durumda olmazdı. Ormanların azalmasıyla toprak üzerindeki olumsuz etkiler daha da derinleşir. Ağaçlar, dünyanın oksijen üreticileri olarak bilinir. Oksijen üretirken karbondioksiti depolayarak havayı temizlerler. Ayrıca, toprak dengesini sağlamak ve hava sıcaklığını, nem seviyesini ve taşkınları kontrol etmekte hayati bir rol oynarlar. Sera etkisini azaltarak iklim değişikliğine karşı olumlu katkıda bulunurlar. Bitkiler ve okyanuslar, her yıl salınan yaklaşık 40 milyar ton karbondioksitin yarısını emmektedir. Ancak günümüzde, çok uluslu şirketler aracılığıyla yapılan madencilik faaliyetleri ormanları yok etmektedir. Kontrolsüz bir şekilde gerçekleştirilen bu faaliyetler, binlerce hektar ormanı ortadan kaldırmakta, toprak ve bitki örtüsünü tahrip etmekte, erozyonu hızlandırmakta ve su kaynaklarını kirletmektedir. Fauna ve flora da büyük zarar görmektedir.

Türkiye'de 2008-2022 yılları arasında işletmede olan toplam maden ruhsatı sayısı 250 bin 410, arama ruhsatı ise 133 bin 787'dir; bu da toplamda 384 bin 197 ruhsat demektir. 2020 yılı itibarıyla Türkiye'deki maden arama ruhsatı sahalarının toplamı 7 milyon 709 bin 205 hektara ulaşmıştır. Bu kadar geniş bir alanda orman ve bitki örtüsünün yok edilmesi kaçınılmazdır.

Çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreçlerinde olanlar ve geçmişte faaliyet gösteren, terk edilen ocaklar göz önüne alındığında, Türkiye genelinde binlerce hektar orman alanı kaybedilmektedir ve kayıplar devam etmektedir. Ayrıca, şehirleşme ve turizm gibi faaliyetler, yeni orman alanlarının oluşturulmasına izin vermeyen alanlar yaratmakta, bu da ormanlarımızın daha da azalmasına yol açmaktadır.

Kıymetli iktidar sahipleri, sizlere soruyorum.

Gelecek nesillere karşı sorumlu hissediyor musunuz yoksa yalnızca günü kurtarmanın mı derdindesiniz?


Bu Makale 30.09.2024 - 16:39:49 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Orman varlıktır

    Serdar Sağlamtunç, FCSI 01.10.2024 - 08:54

    Sevgili Birgül Hanımın orman uyarısı çok önemli. Çünkü ormanlar hem varlıktır hem de mirastır. Biz nasıl hazır bulduysak çocuklarımıza ve torunlarımıza ormanları daha da geliştirerek bırakmamız gerekmez mi? Hele ki 20-30 yıldır bas bas bağıra çağıra gelen kuraklık ve iklim değişikliğine karşı duracak doğal tedbir sadece ormandır. Bilimsel anlamda orman yangını sonrası yanan alan boş bırakılsa ve hiç ellenmese tekrar orman oluşumu doğal olarak meydana gelir. Ancak özellikle yakılan ve yangın sonrası betona çevrilen alanlar için yapılacak bir şey yok maalesef. Turizm sektörü ormanları çok vahşice kullanıyor. Yurt dışında golf alanları normal toprak üzerinde geliştiriliyor. Öyle orman içine girip ağaç kesmek yok. Böylece boş olan toprak hem çimlendiriliyor hem ağaçlandırılıyor. Vahşilik ve ilkellikten ne zaman kurtuluruz acaba?

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.