Feti Kuyucu

Turizmde hiçbir şey eskisi gibi olmamalı

Turizmde hiçbir şey eskisi gibi olmamalı
COVİD 19 yaşamımıza 2020 yılında bir geldi, pir geldi. Gelişiyle birlikte insanlığı daha önce hiç deneyimlenmemiş bir döngünün ve yaşamın içersine aldı.

Önce sağlık tehdidi sonra ise tüm sosyo ekonomik hayatı keskin bir şekilde etkiledi. Sağlık riski ile birlikte küresel ekonomi durma noktasına geldi. Ülkeler ve merkez bankaları bu riskle baş edebilmek içim olağanüstü parasal destekler açıkladılar ve halen açıklamaya devam ediyorlar. Bu arada toplumların ruh sağlığı tehdidi her geçen gün artış göstermeye devam etti. Covid-19’da bir yılı doldurduk ülke olarak biz de hem ekonomik hem de toplum ruh sağlığı olarak her alanda olağanüstü etkilendik. Bu etkiler öyle birkaç yılda atlatılacak etkiler olmayacaktır.

İlk etkileşim alanımız yakın coğrafyadaki ülkeler olup bunlarla olan kültürel ve ekonomik ilişkiler bir anda normal gidişatın dışına çıktı. Tüm iletişim salgın kriterlerine göre dizayn edilmeye ve olağanüstü tedbirler / kısıtlar alınmaya başlandı. Kısacası bir anda tüm riskler oluştu. Ekonomik aktivite ağır yara almaya başladı. Bu tür küresel pandemi krizlerinde kapanmayla birlikte ilk önce seyahat endüstrisi etkilenir, ulaşım başta olmak üzere konaklama ve yeme içme pandemide yaklaşık olarak yüzde 75-80 oranında gelir kaybına uğramıştır.

Ülke olarak da bu pandemiden oldukça fazla etkilendik. Tüm ekonomik faaliyetler olumsuz etkilenerek istihdam, büyüme ve döviz açığında bu olumsuz yansımaları gördük. Turizmde ise deyim yerinde ise dibi gördük. Turizm gelirlerimiz 17 yıl öncesine dönerek 12,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Sözün bittiği yerdi.

Turizm sektörümüz genç bir sektördür, sermaye birikimi yeterli düzeyde değildir, mali yapıları nakit akışına ve ciroya dayalı bir konumdadır, borçluluk da yüksek olduğu için sektör kırılgan yapıdadır. Bu yapının etkileri de pandemide sert bir şekilde ortaya çıktı ve artık bu yapının sürdürülemeyeceği açık bir şekilde görüldü. Riskler artarak devam edebilir, kamusal ve kurumsal tedbirler kaçınılmaz. Kamusal tedbirlerin yanında turizm yatırımcıları ve iş insanları risklerini azaltma yoluna gitmeliler. Türk turizmi dünya turizmine oldukça öğretici katkılar sağlamıştır. Başarılı uygulanan ve örnek alınan her şey dahil sistemi, yakın coğrafyada özellikle Rusya Federasyonu, BDT bölgesindeki organizasyonel yapılanma, charter uçuş tecrübesi/kapasitesi ve olanakları vb tecrübeler önemli kazanımlardır. Ancak bu gelişmeler tamamen taktiksel davranışlar ve konjonktürün getirdiği avantajlı (Özellikle Rusya pazarı) getirilerdi. Bu olağanüstü gelişmeleri kurumsal yönetimle desteklemedik ve ahbap çavuş ilişkisi ön planda oldu. Bu gelişmeler stres ve risklerin birikmesine neden oldu nakit akışına dayalı yatırımlar doğru yanlış yapıldı “göç yolda dizelir“ mantığı uzun yıllar şanslı bir şekilde çalıştı. Ta ki 2011 Ocak Arap Baharına kadar. Artık görebilen için oyun değişmişti.

Türk turizmcisinin Mısır yatırımları yine benzer yöntemlerle (taktiksel) yapılmıştı. Aslında kırılganlık bu yıl başladı ama nakit akışı yine imdada yetişti. Rusya pazarı oyuncuları ikame pazarlardan nakit akışı sağladıkları için aysbergin altını görmediler veya görmek istemediler. Aslında bu olaylar bir işaretti sektörün ve kıt sermayesi olan sektör oyucularının olası riskleri görmeleri gerekiyordu. Yakın tarihli ikinci büyük kırılma 2016 yılında yaşanan Rusya uçak krizinin sonuçları idi. Kitle turizmi en büyük pazarında deprem yaşıyordu. Bu arada bir yıl sonra Avrupa’da anlı şanlı rur operatörü Thomas Cook sistemden çıkıyordu. Avrupa tüm finansal imkânlar olmasına rağmen yönetim zafiyeti olan bir devi tarihe gömdü. Bunlar hayati tecrübelerdi. Türk turizmi bu deneyimlerden maalesef ders çıkaramadı.

Pandemi ise sistemi küresel anlamda tehdit altına aldı. Aysbergin altı karıştı. Avrupa’da ve diğer büyük pazarımız Rusya’da irili ufaklı birçok seyahat acentesi sistemden çıktı. Dünya devi TUİ‘ye devasa finansal destekler yetmedi, devlet koruma kalkanı (kamusal sermaye iştiraki ile) altına girdi. Bu büyük pandemi devlet bütçelerini ve kurum bilançolarını darmadağın etti. Kamusal destekleri yeterli yetersiz çare olmaya

çalıştı ancak hala yüksek kırılganlık devam etmektedir. Türk turizm şirketleri yine bu sürece yüksek borçlulukla girdiler. Kamusal desteklere rağmen küçük büyük tüm oyuncular halen nakit kıtlığı içerisindedirler. Pandemi tüm senaryoları hala çok ciddi etkiler durumdadır. Sektör gelir beklentileri ve yakın zamanda sektörün tüm dünyada geri dönüş göstereceği varsayımı ile hareket etmektedir. Türk turizmi Avrupa ile birlikte hareket etmekte olası kısıtların Haziran gibi kalkacağını tahmin etmektedir. Dünya Sağlık Örgütü ise pandeminin yıl sonundan önce kontrol altına alınamayacağını ve aşılamanın devam edeceğini ifade etmektedir. Umutlu ancak rasyonel olmak durumdayız.

Türk turizm sektörünün en önemli ve gerçek sorunu sermaye yetersizliğidir. Olası krizleri göğüsleyecek sermayesi ve nakdi yoktur. Bugüne kadar bankacılık sektörü destekleri, kaynakları ve tur operatörlerinin ikame nakit akışları ile sektör ayakta kalmıştır. Artık gecikmiş olsa da oyunu değiştirme zamanı gelmiştir. Sektöre önce kurumsallaşma gelmeli, yönetim ve karar alma kaliteleri artmalı, net borç ödeyiciliği ajandanın en ön sayfalarında yer almalıdır. Bu yönetim anlayışı tüm paydaşlarda aranmalı ve kamu tarafından regüle edilmelidir. Müthiş bir potansiyeli olan Türk turizmi artık taktiksel kararlarla yönetilmemelidir.

Bu genel görüşlerden sonra turizm sektörün özellikle konaklama tarafındaki finansal gelişmelere ve borçlanmalara rakamsal olarak bakmak gerekiyor.

turizm-borçları

TCMB verilerine göre Sektörel Kredi Dağılımı Turizm Sektöründe ‘oteller’, ‘restoranlar’ ve ‘diğer turizm’ diye adlandırılıyor. Toplam turizm sektörü nakit kredi hacmi Ocak 2021 itibarıyla 126 milyar Türk lirasıdır. (17 milyar dolar)

Sektörel Turizm Kredilerinde Konaklamanın payı % 79 gibi önemli bir ağırlıktadır.(Kaynak, TCMB)

Son beş yıllık süreçte turizm sektörü 126 milyar dolar gelir yaratmış olup, cari açığın (ülke döviz açığının) en önemli finansörüdür. Turizm Türk ekonomisi için kimseye bırakılmayacak kadar önemli ve kıymetlidir.

image


Bu Makale 09.03.2021 - 10:45:11 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • ebru TUFEKCI 27.03.2021 - 05:54

    MERHABA,HER SEKTÖRDE OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ,TURİZM SEKTÖRÜNDE DE TURİZM VE KALKINMA BANKASININ KURULMASI VE SERMAYE BİRİKİMİ GEREKMEKTEDİR.BUNUN İÇİN TURİZİM BANKASI TARAFINDAN PAKET PROGRAMLA GELECEK TURİSTLER İÇİN KREDİ KARTI ÇIKARILMASI KONAKLAMA ÜZERİNDEN BANKACA TAHSİL EDİLEBİLECEK KOMİSYONLARIN DIŞINDA OTEL GİDERLERİ DÜŞÜLDÜKTEN SORA TURİZM BANKASINA KOMİSYON AKTARIMI SAĞLANMALIDIR. SAĞLIKLI BİR TURİZM SERMAYE BİRİKİMİ SAĞLANABİLİR.PANDEMİ SONRASI İŞTE HİÇ BİRŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK OZAMAN DİYE BİLİRİZ

  • Ebubekir demir 09.03.2021 - 10:35

    Fazla yorum yapmak istemiyorum lakin bu patronların cebini etkiliyor personel zaten asgari ücretten bi tık fazla aliyo 9 ay çalışıp 3 ay yatıyor burda boş boş konuşmayın covid mis cartmis çürümüş öncesinde sanki çok iyiydi uzmaniz diye piyasada geziosunuz kimse işçiyi düşünmüyor bakan desen koltuk doldurmaktan başka bi işe yaramıyo bunun için belki bana kötü gözle bakabilirsiniz ama biraz da olsun turizm için çalışan işçileri dinleseniz emin olun turizm daha güzel yerlere gelecek herşey dahil sistemi tam anlamıyla saçmalık aslında sistem tamamiyle belescilikten ibaret hepiniz koltuklariniz da oturun devletin verdiği parayı çocuklarınıza yedirin turizm işçileri de sizlere bol bol beddua edip zaten .... ISCIYI DUSUNUN...!!!!BOS YAPMAYIN....

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.