Serdar Sağlamtunç / FCSI

‘Turizm ile uğraşan her meslek dalının bu aşamada alacağı çok fazla tedbir var’

‘Turizm ile uğraşan her meslek dalının bu aşamada alacağı çok fazla tedbir var’

Önceki yıllar ve aylarda, değişik zamanlarda İstanbul ve deprem ile ilgili ona yakın yazı hazırlamışım. İlgi gördü mü, uyarı oldu mu, herhangi bir önlem planı hazırlandı mı? Ölçmek ve bilmek olanağı yok. Çünkü ülkeye çökmüş bir ölü toprağı ve bunu tetikleyen garip bir atalet söz konusu. Bunun nedeni birkaç etapta ele alınabilir. Cehaletin bol liyakatin kıt olduğu güncel ortamda bilgi ve deneyimi paylaşmak ama daha önemlisi gelmekte olan için tedbir almak, uyarı ışıklarını yakmak, yapılması gerekenleri tartışarak doğru yolu bulmaya zorlamak profesyonelce sorumluluk olarak düşünülmelidir. İşte belki de bizdeki en büyük eksiklik bu.


 

Yıl 1999 Marmara Fay Hattı kapsamındaki Kocaeli, Sakarya ile birlikte toplam 6 şehir ve 2023 Doğu Anadolu Fay Hattı ile yıkılan Hatay/Kahramanmaraş ve toplam 11 ili kapsayan kayıpların/hasarların doğru, net, bilimsel, teknik bir dökümü yapıldığını duydunuz mu? Başta olan yönetimler bir refleks olarak ölüm ve kayıpların tam sayılarını, olay sıcakken halkın korku seviyesini en düşük seviyede tutmak için, açıkça ilan etmemiş olabilirler. Ancak bu olayların oluşmasında sorumluluk taşıyanlar, gerekli cezai yaptırımlara uğratılmadan benzer kayıpların önüne geçmek olanaksızdır. Ayrıca resmin bütününü görebilmek için doğru sayılara gereksinim vardır. Çünkü devasa bir kayıp söz konusudur, geçmişi geri getiremeyiz ancak geleceği düzenleyebiliriz. Kayıpların mali tablosu da insani ve vicdani tarafı da oldukça ağırdır. Sadece tedbir alınarak sonraki istenmeyen yıkımlar durdurulabilir.

Bu çerçevede, yakın erimde olacağı kesin İstanbul depremi için birçok saygıdeğer bilim insanı görüş ve önerilerini açıklamaktadır. Ancak medya gücü ile algı yöntemleri bu çok kritik öneme sahip hatta ölümcül uyarıların yeteri kadar duyulmasını engellemektedir. Turizm sektörü de üç maymunu oynamak yolunu seçince ortaya kaotik bir durum çıkmaktadır. Peki, ivedi olarak ne tür tedbirler alınabilir?

Doğu Anadolu depremi binaların fay hattı hesabı ve dayanıklılık ile sağlamlık etmenlerini göz önüne koymuştur. Nasıl olması gerektiği, canlı bir örnek olarak, Kahramanmaraş TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası şube binasıdır. Bu örneği İstanbul’a taşımak gerekiyor. İkinci olarak yıkılan binaların ulaşımı engellemesinin önüne geçmek için yapılması gerekenler kritiktir. İstanbul mevcut şehir yapısına göre cadde ve sokaklarda benzer bir tedbir nasıl alınabilir, çok ölümcül bir sorudur. Gelin şimdilik bu iki maddeyi irdeleyelim.

Binaların yerleşim bölgelerine, fay hatları güzergâhı ve yapı stoku bilgilerine göre en kısa zamanda bir kurtarılma planı oluşturulması gerekiyor. Bu çok kapsamlı bir iş olduğu için kısa bir teknik eğitim verilerek işin uzmanları yanında henüz bir işte çalışma olanağı bulamayan diplomalı mimar/mühendis ve özellikle inşaat/jeofizik/jeoloji/makine/mimar/şehir plancısı disiplinleri içinden adeta bir teknik ordu oluşturmak tüm şehrin röntgenini çekerek acil eylem planını oluşturmak gerekiyor. Bu çalışmaya göre binalar, içindeki insanlar ve eşyalar ile boşaltılarak ilk tedbir alınabilir. Doğal olarak mal ve mülk sahipleri belli haklara sahip olmak isteyeceklerdir. Bu yasal sorunu devlet yasal garanti şartları oluşturarak çözebilir.

Tahliye edilen insanlara, bir işte çalışıyorlarsa, mesleklerini ve işlerini devam ettirecek sosyal ve ekonomik modeller oluşturmak gerekiyor. Ancak dikkat çekmek isterim, bunlar derhal başlansa epey zaman alacak işlerdir. Fakat mutlaka işe başlamak önemli. İnsan gücü ve kapasitesi üretime devam edecek tarzda yapılanmalıdır. Belki de bu fırsata dönüştürülerek melez ve farklı bir ekonomik model ortaya çıkartmak olasıdır. Bu yöntem ile deprem bir kazanıma dönüştürülebilir. Konuyla ilgili basit ve uygulanabilir usuller ortaya atılmalı ve tartışılarak birden fazla model uygulanmalıdır.

Turizm ile uğraşan her meslek dalının bu aşamada yapabileceği çok fazla iş ve alacağı tedbir var. Eğer otellerin sağlamlık testi olumlu ise ve etraftaki çürük olduğu tespit edilen binalar deprem öncesi ortadan kaldırılmaya başlanmışsa bu eylemlere destek olabilir ve bazı farklı önlemler alabilirler. Bu kapsam misafirin deprem riskinin olmadığı ve şehir merkezinden daha uzak yerlerde geçici hizmet alanları oluşturmak gibi planları da içerebilir. Burada öne alınması gereken tek şey, depremin vurucu etkisini en az ve güvenli şekilde geçiştirmektir. Tabi ki “insan canı” ilk aşamada titizlikle ele alınması gerekli unsurdur. 

Burada çok kritik bir eşik var ve ona dikkat çekmek istiyorum, öne sürülen önlemler ve tavsiye niteliğindeki her türlü korunma tedbiri değerlidir. Evet, belki hiçbiri bugüne kadar uygulanmamış olabilir ancak devasa yıkımdan korunmak için akılcı düşünceler ve işlemlere gereksinim vardır.

Unutulmasın, 1 (BİR) dakika bile çok çok önemlidir. Konuşmak değil şimdi eylem zamanıdır.   


Bu Makale 28.08.2023 - 11:35:08 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • İstanbul Turizmine Etkisi

    Serdar Sağlamtunç, FCSI 04.09.2023 - 04:22

    Ebru Hanım, Katkınız ve görüşleriniz önemli. Burada iki kritik eşik var. 1. Deprem ülkesi olduğumuzu kaç kişi biliyor? İlgili bakanlık bu konuda ne gibi önlemler almış? Ya yerel yönetimler? 2. Önlem almak yerine korku ile yaşamak ve onu yokmuş gibi davranmak ne kadar rasyonel? Depremde sadece insanlar kaybedilip binalar yıkılmıyor, ülkenin insan ve mal yatırımı boşa harcanmış oluyor. Bir canın değeri ne kadar önemliyse, asıl işi tedbir almak olan bakanlıkların görevlerini yapması da elzemdir. Peki görevlerini yapan kurumlar var mı? Varsa neden bu kadar kayıplar oluyor? Bu soruları sormak ve yanıtlarla birlikte gerekli düzenlemelerin uygulanmasını istemek önemlidir, hatta vatandaşlık görevidir. Zaten bu bilinç oluşmaya başladığında değişim başlayacaktır.

  • İSTANBUL TURİZMİNE ETKİSİ HKK .

    ebru 30.08.2023 - 10:49

    Dünyanın her yeri anlık sallanıyor . Daha da riskli olan bir bölgedeyiz ! Doğrudur . Bu konuyu turizmciler olarak içte ve dışta ne kadar çok konuşursak o kadar dezavantaj olacak ve yapılan tanıtımlar boşa gidecektir. (iyi ki Endonezya'da değiliz ) Kimse ne zaman deprem olacak İstanbul'da bilemiyorken bu konuyu sürekli gündemde tutmak turizmcilerin işi değil, Devletimizin ilgili bakanlıklarının ,belediyelerin görevidir. İstanbul'un en çok ziyaret edildiği bir dönemde bu konuda alınması gereken önlemleri uzmanlara ve yerel -merkezi yönetimlere bırakmak daha doğru olacaktır .

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.