Serdar Sağlamtunç / FCSI

Nerede kalmıştık? Karar sİzin

Nerede kalmıştık? Karar sİzin
Seyahat kısıtlarının gevşetilmesi ile bir proje toplantısı için yaptığım şehirlerarası seyahat deneyimlerimi paylaşmak sonra yorumu size bırakmak istiyorum.
Havaalanı girişlerinde hiçbir kontrol yapılmadan tüm gelenler içeri alınıyor. HES kodu, ateş ölçmek ve rastgele seçilecek kişilerin test işlemleri yok. Diyebilirsiniz ki, HES kodu bilet alırken isteniyor, belki bunun rahatlığı olabilir ancak her kişinin fiziki denetiminin yapılması en önemli sağlık tedbiri gibi görünüyor. HES kodu alınırken yapılan, bize özgü, çeşitli uyanıklıklar ve başkalarının bilgi ve belgelerinin kullanıldığı haberlerini sıkça duymaktayız. Bu biraz bizim gerekli önemi vermekteki kayıtsızlığımız ama diğer yandan aynı konuda gereksiz bir formalite bolluğu yaratılarak ortamı germeyi ve akılcı olanı bulmaktaki zorluğumuzu gösteriyor.

Genel bir izlenim olarak halkta bıkkınlık oluşmuş durumda. Biraz incelenirse, detay olarak fazla bürokratik işlemler değil aksine karar ve kuralların hem uygulanma zorluğu hem de net ve anlaşılır olmamasıdır. Üstüne üstlük ilave olarak, neredeyse açıklanırken değiştirilen veya düzeltilen, ne ifade ettiği gizemli olan bildirilerin psikolojik belirsizliği eklenince kafalar doğal olarak karıştı. Bunun çıktısı da maske kullanım tarzları ve mesafe dikkatsizliği olarak ortada çıplak gözle görülmektedir. salgın ilk günlerinde 3 adedine 10 TL verilen maskeler daha sonra adedi 1 TL ye indi, şimdi 50 adet 15 TL ürünler var. Fakat hangi ürün teknik olarak uygundur bu belli değil. Barkod ve QR kodu okutularak nitelik ölçümü yapılabileceği iddia edilse bile, her vatandaşın bunu yapabilme olanağı sınırlı olabilir. O zaman soru şudur:

    *Neden devlet sadece uygun maskenin piyasada satılmasına izin vermiyor?
     *Neden uygun olmayan ürünler raflarda yer alıyor?

Basit bir soru ama yanıt zorlu! Normal durumda maskelerin tek kullanımlık olması ve doğru bir şekilde dönüşümlü bir atık yönetimine gereksinim var. Bu sistem kurulmuş mu? Hayır. Halkın uyguladığı ise, bir maskeyi yırtılana kadar kullanmak ancak bu süreçte ilk kullanımlardan gelen ve maskeye yapışan kirliliğin üst üste birikme riski.

Kaldığım otel 5* ve ünlü bir zincir halkasından birisiydi. Genel alanlar ve odalarda eski sistem muhafaza edilerek kapı girişinde hijyen güvenliğini temsil eden bir yapışkan bant kullanılmış. Ancak oda iç havalandırma ve koridor enfiltrasyon akımı için tedbir alınmamış. Bazı mobilya ve hele kapı gövdesinde bakımsızlık nedeniyle bazı kritik noktalar vardı. Belki de genel anlamda personele uzun durağan süreç sonrası tekrar beceri kazandırma çalışması uygun olabilir. Bazı ilginç elektronik uygulamalar kullanıma konulmuş ancak bunun ne kadar kullanıcı dostu olduğu sorusu bir kenarda kalsın. Tesisin kimliğini açığa çıkartmamak adına daha fazla ipucu vermek istemiyorum.

Sabah kahvaltısı, bir devrin ünlü otobüs firması kumanya hizmetini çağrıştırdı. Tabaklar hazırlanmış ve şeffaf koruyucu malzeme ile kaplanmış. Misafir masaya oturunca bu tabak veriliyor. İçerisinde 14-15 çeşit gıda var. Ama bazı ürünler tazeliğinin son deminde gibi. Peki, bu konuda daha yaratıcı çözümler kurgulanamaz mıydı? Yılardır anlattığımız verimlilik, kalite ve ekonomi kavramlarını teknik alt yapı ile birleştirip çok farklı bir sunum yapılabilir. Bunun atıkları azaltmak kısmı özellikle dikkate değer. Salgın sektöre bazı şeyleri öğretmelidir. Genelde bir sıkıntı olabilecek diğer madde ise, hem otel hem de restoranlarda oturma düzenleri ile ilgili. Eski yerleşim korunarak birer masa atlamalı müşteri kabul edilse de aslında tarif edilen fiziki bir boşluk olgusu tedbirlere pek uyum sağlanmamış görünüyor. Burada da farklı yaratıcı uygulamalar kullanılması söz konusudur. Bu pratikler aslında daha sonraki yerleşim düzenlerine basamak teşkil edecek önemdedir.

Uçakların tıka basa dolu olması erken bir rahatlamak mı yoksa tedbirsizlik mi, zaman acı şekilde gösterecek. Dönüşte pistin en uzak yerinden uçağa bindikten sonra 45 dakika beklemek ve hiçbir açıklama olmadan dengesiz yük konuşmaları duyulması ise ilginç bir detaydı.

Ezcümle uzun süren salgının hazırlıksızlık veya atalet etkisi turizm için ilave bir risk eklemiş görünüyor. En kısa şekilde tedbir alınması gerekli gibi.  

Bu Makale 06.07.2021 - 10:40:19 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.