Turizmciler Tamince'nin 'Sektöre makro bakalım' önerisini tartışıyor

Turizmciler Tamince'nin 'Sektöre makro bakalım' önerisini tartışıyor
Rixos Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince'nin "Türkiye'de turizm makro düzeyde planlanırsa yıllık turizm geliri 45 milyar doları bulur" değerlendirmesi sektörde yankı yarattı. Turizm yazarları ve kanaat önderleri Tamince'nin sözlerini ve dövizdeki dalgalanmaların sektöre kısa ve orta vadedeki etkilerini TurizmGüncel'e anlattı. Ortak kanı şu: Yeni pazarlar yaratmak şart, 2023 hedefine daha planlı gidilmeli.


TurizmGüncel

İşte değerlendirmeler:



DOĞAN ŞAFAK: DÖVİZDEKİ MAKAS HÂLÂ KAPANMADI

Eski turizmci ve Niğde Milletvekili Doğan Şafak, son 9 yıldır dövizdeki makasın açıldığını ve bu açığın ancak dövizin yüzde 90, yani enflasyon oranında değer kazanmasıyla mümkün olacağını söyledi. Bunda en büyük payın Türkiye’de faizlerin yüksek olması olduğunu belirten Şafak, Türkiye’de faiz oranlarının ABD’den 24 kat daha fazla olduğuna dikkat çekti.  

Şafak, şu tespitleri yaptı:
“2002 yılında Euro 1,80 TL idi. Bugün bakıyorsunuz 2,40 TL civarında. Enflasyona paralel olarak döviz de değer kazansaydı, Türkiye turizm gelirleri açısından bambaşka bir noktada bulunurdu. Bakıldığında son 6 aydır dövizde bir iyileşme var. Ancak var olan iyileşme açılan makasın sadece yüzde 30’unu telafi ediyor. Dövizin daha da yükselmesi gerekir...”

TÜRKİYE SICAK PARA CENNETİ
 
Dövizin yükselmesiyle beraber Türkiye’nin hem ziyaretçi sayısında hem de turizm gelirlerinde artış yaşanacağını belirten Şafak, dövizin ekonomik gerçeklikteki dengesini bulması gerektiğini söyledi.

Hükümetin kullandığı argümanların başında gelen “bir zamanlar Türkiye’de faziler yüzde 80 idi, şimdi yüzde 12’lere indirdik” söyleminin olduğunu kaydeden Şafak, “ancak unutuyorlar ki, o zamanlar dövizdeki artış da yüzde 80’ler civarındaydı. Sonraki süreçte dövizi sabitleyip faizi serbest bıraktılar. Bu şekilde Türkiye sıcak para cenneti haline geldi. Şu anda piyasada 100 milyar doların üzerinde bir sıcak para var ve bu paralar “hadi bana eyvallah” dediğinde nelerle karşı karşıya kalacağımızı kimse düşünmek bile istemiyor” dedi.

TAMİNCE HAKLI ANCAK HÜKÜMET TURİZME ŞAŞI BAKIYOR
 
Rixos Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince'nin "Türkiye'de sektöre makro düzeyde bakılması durumunda turizm gelirleri 45 milyar doları rahat bulur" şeklindeki değerlendirmesi konusunda ise Şafak, "Tamince başarılı bir turizmci. Bu anlamda değerlendirmesine katılıyorum. Ancak bu hükümet döneminde turizme hep şaşı bakıldı. Hükümet turizmin tüm sorunlarına karşı duyarsız kaldı. Her şeyden önce turizm konusunda sağlıklı bir planlamaya ihtiyaç var. Turizmin en önemli iki ayağı olan otellerde ve acentelerde aşırı bir rekabet olduğu için karlılık sürekli düşüyor. Öte taraftan üniversitelerde turizm sektörü için kalifiye eleman yetiştirilemiyor. Yapılması gerekn en önemli şey yatırımların önünün açılması, projelerin desteklenmesi ve turizm alanlarının yatırıma hazır hale getirilmesidir. 

TURİST DOĞUDAKİ BİRÇOK İLE GİDEMİYOR
 
Öte taraftan Türkiye'de  turizmin bir bacağı topal gelişiyor. Bakıyorsunuz Doğu ve Güneydoğu'da birçok il potansiyel olmasına rağmen turizm alanında gelişemiyor. Bu şehirleri ziyaret etmek isteyen turistler güvenlik nedeniyle seyahat sigortası kapsamının dışında bırakılıyor. Burada devletin olaya el atması, oraların turizme kazandırılması için çalışması gerekiyor.

 
YILDIRAY SAPAN: HER ŞEY DAHİL SİSTEMİ KALDIRILMALIDIR

Antalya Milletvekili ve eski turizmci Yıldıray Sapan ise şu değerhendirmeyi yaptı:
"Türkiye'de turizminin en önemli sıkıntılarından birinin her şey dahil sistemi olduğunu düşünüyorum. Bu sistem yüzünden turizmci kar edemiyor. Baktığınızda her yıl başa baş çıkıyorlar. Nedeni ise her şey dahil sistemi yüzünden giderlerin fazla, rekabet yüzünden de gelirlerin düşük olması..."

90'LI YILLARDA REKABET EDEBİLİYORDUK
 
Dövizdeki yükselmenin turizmci için bir  avantaj olduğunu da söyleyen Sapan, "Turimcinin gelirlerinin büyük bir kısmının döviz, giderlerinin büyük kısmının ise TL'den oluşması nedeniyle, dövizin değer kazanması turizmciyi avantajlı duruma getiriyor. 90'lı yıllarda döviz yüksek olduğu için turizmci rekabet edebiliyordu. Ama son 8 yıldır bu durum değişti. Sabit seyreden kur karşısında turizmci sürekli kaybetti" dedi.

5 YILDIZLI OTELLERDEN BAŞLANMALI
 
Sapan sözlerine şöyle devam etti:
"Şahsi olarak Türkiye'de her şey dahil sisteminin kademeli olarak kaldırılması gerektiğini düşünüyorum. Bu sistemin kaldırılmasını isteyen turizmciler önce 3 ve 4 yıldızlı otellerde başlanmalı diyorlar ancak ben 5 yıldızlı otellerden başlanması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü 5 yıldızlı oteller bunu daha kolay tölare edebilir.Buna ek olarak, denetimli bir yatırım sürecinin işlemesi gerekiyor. Antalya mesela, artık doydu. Buraya daha fazla yatırım yapılması, rekabeti kızıştırıp fiyatları düşürmesinin dışında bir işlev görmez."

TÜRKİYE'DE TURİZM PLANLAMADAN YOKSUN
 
"Bakanlığın 2023'te 50 milyon turist ve 50 milyar dolar turizm geliri hedefi var. Ancak bunun nasıl yapğılacağı anlatılmıyor. Yani burada işin planlama ve eylem kısmı eksik. Böyle bir hedef koyduğunuz zaman, oturup sektör temsilcileriyle birlikte bu konuyu masaya yatırırsınız. Buna dair bir planlama ve eylem süreci oluşturursunuz. Böyle bir hedefe ulaşabilmek için her şeyden önce bir plan dahilinde hareket etmelisiniz."

SAĞLIK TURİZMİ PLANLANMALI
 
"Türkiye'deki sağlık turizmi potansiyeli hakettiği gibi değerlendirilmiyor. Bu konuda mesela bir plan oluşturulabilir. Avrupa'nın yaşlanan zengin bir nüfusu var. Bu potansiyel sağlık turizmiyle Türkiye'ye çekilebilir. Önemli olan bunların planlanması. Her şey dahil sistemi yüzünden turist ülkede para harcamıyor. Kaldı ki kaldıkları oteller bile para kazanamıyor. Turistik bölgelerde esnaf kan ağlıyor. Geçen yıl Antalya'da bine yakın esnaf kepenk kapattı. Bunun nedeni  her şey dahil sistemidir. Zaten bu sistem yüzünden Avrupa'nın alt tabakası Türkiye'ye tatile geliyor ve para harcayamıyor."

 
 
MUSTAFA SÖNMEZ: TÜRKİYE'YE GELEN TURİST PARA HARCAMIYOR

Ekonomi uzmanı gazeteci - yazar Mustafa Sönmez ise Fettah Tamince'nin yorumlarını doğru bulduğunu ancak hükümetin turizm sektörüne üvey evlat muamelesi yaptığını bu nedenle de hedeflere ulaşılamadığını söyledi: "Bence Merkez Bankası ve Hükümet 1,65 seviyesinde dövize istikrar kazandıracaktır. Burada asıl sorun cari açığın çok ciddi boyutlarda olması. Bu açığın kapatılması için hükümet ihracatı teşvik edecek ve ithalatı azaltacaktır. Cari açık dış ticaret kaynaklı büyüyor. İhracat yeteri kadar yapılamıyor ve ithalat yoğun. Turizmin gücü cari açığa derman olamaz. Ancak kurun 1,60'lara çıkmasını turizmci bir teşvik olarak görebilir. İş yapmaya heves edebilir. Daha çok turist getirmeye çalışacaktır. Ancak Türkiye'ye gelen turist para harcayan bir turist değil. Yılda 30 milyın turist geliyor ancak büyük bir kısmı doğru dürüst para harcamıyor. Türkiye'deki ucuzcu deniz - kum -güneş tatillerinden kültür turizmine dönmelidir. Fettah Tamince'nin bahsettiği doğrudur, Türkiye'de böyle bir potansiyel vardır. Ancak bu potansiyelin geliştirilmesi için ciddi bir çaba gösterilmiyor. Hükümet muhafazakar yapısı nedeniyle turizme üvey evlat muamalesi yapıyor. Artan turizm etkinliği AKP'nin temsil ettiği muhafazakar kanadın hoşuna gitmiyor."



BAHATTİN YÜCEL: TAMİNCE ÖNCE KENDİ İŞLETMELERİNDEKİ DURUMU AÇIKLASIN

Turizm eski Bakanı ve yazar Bahattin Yücel ise Tamince'nin yorumları üzerine şu ifadeleri kullandı: "Doların Türk lirası karşısında değer kazanması incoming iş yapanlar için iyi bir gelişme ancak outgoing için ise kötü bir gelişmedir. Bunlar anlık dalgalanmalardır ve turizme çok büyük etkileri olacağını sanmıyorum. Döviz getiren her ticari faaliyet gibi turizm de elbette cari açığın kapanmasına yardımcı bir sektördür. Fettah Tamince'nin sahibi olduğu oteller büyük bir başarıyla, olağanüstü büyüyor. Rixos Grubu kendini ikiye katlıyor. Cirosunun da kendini ikiye katlamış olması gerekir. Kendi işletmelerindeki durumu anlatsın, göstersin. Yurtdışındaki sermaye hareketlerini başarıyla yönetip bu noktaya geldi. Önce bu işin nasıl olacağını, kendi işletmelerindeki durumu açıklasın."



NİZAMETTİN ŞEN: TÜRKİYE EĞLENCE VE KONGRE SEKTÖRÜNÜ İHMAL ETTİ

Antalya Tanıtım Vakfı Başkanı ve yazar Nizamettin Şen ise turizmi makro perspektife taşımanın ancak yeni segmentlere ağırlık verme yoluyla başarılabileceğini belirtti ve döviz kurlarındaki aşırı iniş ve çıkışların yabancı turistin Türkiye'ye duyduğu iktisadi güveni sarsabileceğini söyledi:
"Kurdaki aşırı iniş ve çıkışlar spekülasyon boyutunda gerçekleşiyor. Bu durum da turizmi çok etkiliyor. Turist açısından istikrarsız bir ortamda tatil yapmak anlamına geliyor. Turist bir gün farklı, bir gün farklı kurdan döviz bozduruyor. Aralıklar dar gibi görünse de turistler için bu farklar önemli. Dalgalı kurda bu bandı sabitlemek söz konusu olmadığından mümkün değil ancak ani iniş-çıkışların durdurulması gerekiyor. Türkiye'deki para politikaları bugüne dek aslında turizmcinin işine geliyordu. Otellerdeki enflasyon dışarıdakinden farklıydı. Kurların artması bu nedeniyle otelcileri biraz rahatlatmış olabilir. Ancak sektörün diğer kesimlerine de zarar verecektir. Dar kalıplarda düşünmemek lazım. Türkiye olarak biz eğlence sektörünü, kongre sektörünü ihmal ettik. Ortadoğulu turistler özellikle eğlence parklarını tercih ediyor. Temalı parklara ilgi gösteriyor. Biz bunu sadece oteller bünyesinde yapabildik. Dışarıya çıkaramadık. Sayın Tamince doğru bir noktaya dikkat çekmiş. Turizmden makro bakıp, maksimum fayda sağlamalıyız. Farklı turizm alanlarını değerlendirmeliyiz."



Bu Haber 04.08.2011 - 10:13:02 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
  • Zafer Cengiz 03.08.2011 - 07:55

    Turizme MAKRO BAKIŞ > Ülke turizmi Pastasını BÜTÜNSEL bir şekilde GÖRMEK - ÇALIŞMAK - PİŞİRMEK gerektirir...! Piyasada yıllardır yaşanan ise- GÜNCEL sorunlar üzerinde kısır döngülere takılarak PARÇACI Yaklaşımların ötesine geçemeyen > Sonuçta ÜRETİM Mekanizmasını Sağlıklı bir şekilde DÜZENE kavuşturamayan bir oluşum sergileniyor...? TEMEL SORUN da burada yatıyor- ÜLKE Çapında SAĞLAM ve Sürekli bir ÇAĞDAŞ örgütlenme MODELİ kurulamadığı sürece > Hem HERKES pastasını kendi bildiğince üretecek & Hem de bu bülük-pörçük üretim DENGESİZ bir şekilde kapışılacak ve istikrarsız bir PİYASA gelişimi süregidecektir...! Sn.Tamince de- Bu makro bakıştan durumu görerek > Neden piyasada konuların toplu bir şekilde ele alınarak işlenerek sonuca gidecek yaklaşımlarda bulunulmadığına işaret ediyor ve taşı gediğine koyuyor... Gelişen ülke turizminin (uzunca süredir) dar gelen kabuğunu kırmak ve ÇAĞDAŞ bir MAKRO ÖRGÜTLENME giysisine kavuşturmak için KİM-NEYİ bekliyor? Bu atılımın YASAL SİPARİŞ olarak tanımının 2023 Turizm Stratejisi Eylem Planı'nın 10.Maddesinde TURİZM KONSEYLERİ MODELİ olarak 5 Yıldır yapıldığını (tekrar) hatırlayarak- Türk Turizmine daha fazla ızdırap çektirmeden HER YÖREDE özgün pastalar üretilmesi ve paylaşılmasını sağlasak- NASIL OLUR...??? Çağdaş kostümlerini bezenemeyen ülke turizmini- El Birliği ile giydirmek zorunludur...!!! Tüm (Aktif & Pasif) Turizm Paydaşlarını > Bu konuda BİLİNÇLİ ve KARARLI atılıma davet ediyoruz... Anadolu turizminin beklenen pasta-börek-çörek kokuları > Tüm dünyanın ilgi ve takdirlerini toplamalıdır... Tereddütlere (artık) yer yoktur...!

  • Yılgör Demirtaş 01.08.2011 - 09:31

    Turizm dövizin yükselmesinden para kazanıyor. Dövizde makasın kapanmasını bir açmak lazım. Kimi de herşey dahil sistemi kaldırılmalı diyor. Şimdi neyimize güveniyoruz da herşey dahilin kaldırılmasını istiyoruz anlamıyorum. Şu anda ulaştığımız mevcut turist potansiyelinin herşey dahil konsepti kaldırıldığında yine geleceğini mi sanıyorlar. ispanya, italya ve yünanistan kaldırdı da ne oldu? Turist türkiyeye kaydı. Türkiyede herşey dahil sistemin kaldırılmasını isteyenlerin sanki yünanistan ve ispanyanın ekmeğine yağ sürmek ister bir tarzları var. Acaba oralarda yatırımları mı var da bunu istiyorlar? İlginç. Fettah Tamince'nin önce kendi işletmelerindeki durum da gayet açık ve net. Bunu anlayamayan bir mentaliteyi de kabul etmek zor. Fettah bey zekasını kullandı ve kaltieye yöneldi. Herşey dahil sistemi geliştirdi. Eski BB sistemde hedeflenen kişibaşı 10 € extra geliri şu anda 35 € olarak kendi otellerinde direk charge ediliyor zaten. Müşteri içse de yese de içmese de yemese de bu geliri baştan alıyor ve garanti ediyor, bunun neresi kötü? Ama kaltieden uzazklaşıldığında ve iyi hizmet verilmediğinde ucuz politika yürütüldüğünde işte para kazanamıyorlar. Bu dengeyi oluşturmak asıl işletmeciliktir. Sadece fettah Tamince değil, bu herşey dahil'de kalite işini çözen barut gurubu, Xanadu grubu, Delphin grubu da aynı şekilde para kazanıyor ve devamlı talep edilen otellerdir. Hatta herşey dahil sisteminde eskiden yenmesin içmesin diye uğraşılırdı ancak bu bahsettiğimiz oteller tam aksine müşteri yesin içsin diye uğraşıyor ve sonuç, hiç aksiyon dahi vermeden oteller devamlı dolu. Öyle ki kontenjan alamıyorsunuz. Öte yandan herşey dahil mantığında herkes kazanıyor, tedarikçi firmalar ve tarım-ziraat, tüm sektörlerdeki tüketim sürümden muazzam bir gelir elde ediyor. Ama esnaf açısından düşünür isek bizim esnafımız bence haketmiyor. 30 milyon €'luk tesis yapıp yılda 1,5 milyon reklam yapp müşteriyi ne şartlarda buraya getiren oteller ile işin büyük riskini gözealıp uçak koyup müşteri getiren tur operatörü ve acentelerin riskleri yan ında 50000 veya 100000 TL'lik yatırım yapan ve hazıra konan ve üstüne sokakta tutup kolundan çeken ve değerinden yukarıda satan ve turiste başka gözlerle bakan esnafın da biraz elini taşın altına koyması gerekir. öyle oda başkanları nedensen her yıl moskovaya fuara diye gidip ne yaptıklarını tahmin edp geri dönen bir kurum başkanlığından daha çok esnafını eğiten yaptırım uygulayan ve dış pazarlara türk esnafının güvenini verebilen ve biraz da pazarlamaya herkes gibi para harcayan bir konumda olsa elbette onlar da kazanır.

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.