Zekeriya Şen

Turizmciler için kitap rehberi

Turizmciler için kitap rehberi

Turizm sektöründe çalışanların en büyük eksiklerden birisi; okumak eylemi. Okumayı turizmciler genel anlamda sevmiyor. Ben de hayatımda incoming doldur-boşalt serüveninden, butik gezi tasarım dehlize girmeden önce, anımsadığım kadarıyla böyleydim. Okurdum elbette. Hem de çok! Ama mesleğim ile ilgili pek bir şey okuduğumu hatırlamıyorum. Oysa yaratıcı, farklı dokunuşları sağlamak ve gezileri zenginleştirmek için okumak gerekiyor. Mesleğimiz ile ilgili çıkan size en yakın konulardaki kitapları ve dergileri takip etmeniz gerekiyor.

Ben çok şey öğrendim.

 

Seyahat hakkında çok fazla üretim var. Eskiden İstanbul üzerine tek bir kitap varken şimdi gani gani. Anlayacağınız bilgiye ulaşmak çok kolaylaştı ama isteyene, araştırana. Ben de bu yazımda en son zamanlarda elime geçen bir kaç tane başucu eserini sizlerle paylaşmak istedim.

Keyifli okumalar…

 

The Virago Book Of Women Travellers  (Mary Morris / Larry O’connor)

Söz konusu eser daha Türkçe’ye çevrilmedi ama umuyorum en kısa zamanda raflarda yerini alır. Özellikli bir eser, zira içeriği 300 yıllık kadın gezginlerin yolculuk tutkusunu ele alıyor. 53 gözü pek kadın gezginin dünya üzerinde ziyaret ettikleri şehirler ve ülkeler hakkındaki değerli yorumları. Özellikle seyahat yazarlığının erkeklerin dominantlığında olduğu düşünülen bir dönem için oldukça zihin açıcı bir eser. 100 sayfanın üstündeki bu kitap farklı coğrafyaları deneyimlemiş olan kadınları içsel seyahat gözlemlerini bizlere aktarıyor. O dönemdeki sosyal hayatın kadın gözüyle kaleme aktarımı oldukça heyecan verici.

 

Bazı makaleler kendi içinde inanılmaz lirik: Mesela Mary Frances Kennedy Fisher’ın hardal şehri olan Dijon hakkındaki şu cümlesi çok lezzetli: “şehrin ünlü hardalı, zencefilli kurabiye ve bir kilise kapısından yükselen mis kokulu sunak dumanının savaşan kokularıyla Dijon'a hayat veriyor.” Veya Lady Mary Wortley Montagu (1689-1762) İstanbul hakkında kaleme aldığı bilgiler okurken bile insanı heyecanlandırıyor.

 

İster dünya merakı, ister maceraya susamışlık, ister kişisel trajediden kaçış olsun, tüm bu kadınlar yollarına akıl, zekâ, şefkat ve empatiyle yaklaştıklarında yol boyunca karşılaştıkları insanların hayatlarına karşı birleşip bize tarihten bir kesit sunuyorlar.

 

Bu yazarlardan bazıları için, “uzak”tan yazma deneyimi en büyük şaheserlerini üretmiş gibi görünüyor.  Bu kitap, seyahatin sonsuz cazibesi üzerine bir derin düşünme.

 

Kapadokya Kiliseleri İkonografisi / Kapadokya’nın Kutsal Sanatı (Mustafa Uysun)

Bu eseri ilk elime aldığımda bana aslında 2011’de yine Mustafa Uysun kalemiyle yayımlanmış olan “Kapadokya Kaya Kiliseleri İkonografisi” devamı niteliğinde geldi. Ancak kitabı inceledikçe çekirdek bilgilerin özünde korunup ciddi anlamda geliştirilmiş yeni bir eser ile karşı karşıya olduğumu kısa sürede anladım.

 

Merak edenleriniz için hemen bir açıklama yapayım. İkonografi, dinsel içerikli sanat yapıtlarında betimlenen, dinsel olay ya da kişiyle ilgili tipleşmiş, hatta bir ölçüde standartlaşmış biçim düzenleri veya kalıplarını inceleyen bilimsel bir disiplin. Bunu Prof. Dr. Uşun Tükel’in dersinde öğrenmiştim. O zamandan beri de hep ilgimi çekmiştir.

 

Duvarlara yapılan, tablolarda resmedilen o eserlerin arka plandaki öyküleri. Mustafa Uysun, tam bir bilgi haznesi olan Kapadokya kiliselerinin içerisinde yer alan Eski Ahit ve Yeni Ahit referanslı duvar resimlerinin hepsini teker teker, detaylıca incelemiş. Bu kitap nasıl okunmalı girizgâhından, Monogram ve Sigla açıklaması, içerik listesi (böylesi bir kitap için elzem), sözlük ve pek çok kitapta unutulan (umursanmayan) kaynakçaların verilmiş olması bu eseri tamamlıyor. Bir profesyonel rehber gözüyle kaleme alınmış olan eser aynı zamanda sanat tarihçisi detayı ile irdelenmiş.

 

Okuması oldukça kolay, hele hele bu konuya ilgiliyseniz ve Kapadokya’yı seviyorsanız (kim sevmez) elinizde bir kılavuz gibi bu kitap olmalı. Azizler, melekler, peygamberler, efsaneler, mucizeler... Hepsi duvarlardaki yansımasıyla birlikte kitaba aktarılmış. İlgilenilen bir tasvir olabildiğince detaylı ve özellikli içerikler ile açılmış.

 

İkonografiye meraklılar, araştırmacılar ve özellikle gezi tasarımcıları için hakkını veren bir referans kitabı var karşımızda. Yurtdışından gelen dini grupların belirgin kavimlere göre okunup işlenebilecek kaya kilise içerikleri ve onun öyküleştirilmesi.

 

Normalde bu tür eserler yabancı dilde ve yabancı araştırmacılar tarafından kaleme alınırken, böylesi detaylı bir çalışmayı Türkçe ve bir Türk yazarın kaleminden okumak ayrıca gurur verici.

 

Benzer kitaplara normal meraklı okurlar daldıkça, belli bir süre sonra kaybolurlar. Mustafa Uysun bunun bilincinde olup çok akıllıca bir akıcılık ve merak içerisinde okurunu en başınsan sonuna kadar sürüklüyor.

 

Seyahatin Kültür Tarihi (Winfried Löschburg)

Kanımca kültürel turizmin tarihsel olarak kaleme alınmış en başarılı kitabı bu eser. Okuması ayrı zevkli, okurken alınan notların keyfi kendi içerisinde farklı bir heyecan yaratıyor.

 

Bu kitabı ben 1998 yılında o zaman “yeni çıkanlar” rafları daha yeni popülerleşirken almıştım. Neredeyse 5 yıl kütüphanemde öylesine durdu. Ta ki bir gün yol kavramının nasıl hayatımıza girdiğini merak ettim ve bu kitabı kurcalamak aklıma geldi. Doğru zaman o anmış ki o zamandan beri söz konusu kitap kütüphanemin en değerli eserlerinden biri. Sürekli sayfalarını ziyaret edip, tam sevdiğim kıvamda tarihsel içerikleri anımsıyorum ve kendimi güncelliyorum.

 

Elinizdeki kitap tarihte seyahat etmek, seyahatin tarihinde kendini kaybetmek isteyenlere dair bir eser. Seyahati sevenler için gerçekten çok zevkle okunabilecek, içerisinde çok ilginç bilgiler de barındıran, güzel bir dehliz.

 

Söz konusu kitap seyahatin tarihini ve seyahat kültürünün tarihini, bu iki ayrılmaz unsuru, bu kitapta ana hatlarıyla anlatıyor. Ulaşım tekniği ile seyahatin aslında nasıl geliştiğini anlıyoruz. Seyahatin tarihinin aslında insanlığın tarihi olduğunu okuyoruz. Aslına bakarsanız, seyahat tarihi aynı zamanda bir şekilde dünya tarihi. Yazılı belgeler sayılamayacak kadar çok olmakla birlikte bu kitapta bizlere özetleri aktarılıyor. Söz konusu eser, eski ve yeni dönemlerdeki seyahatlerden, seyahatin sevinç ve hüzünlerinden söz ediyor. Bunlar ile insanlık tarihinin nasıl değiştiğini ve geliştiğini vurguluyor. Okuyucu kitaba “iyi yolculuklar” diye başlıyor ama bazı bölümlerde söz konusu yolculuk iyi geçmiyor. Zira yolculukların zorlukları, sıkıntıları, tehlikeleri ile birlikte aslında bir deneyim olduğu ifade ediliyor.

 

Odysseus’tan Jules Verne’e kadar uzanan bu devasa tarih sıkmadan okuyucunun canına can katıyor ve eğitici bir serüvene dönüşüyor.  Bilinmeyen bölgelerin keşfi binlerce yıldır insanlığın en büyük macerası ve bu kitapta bu macerayı eğitici bilgiler ile deneyimliyoruz. 157 sayfalık bu eser bize Frigya’daki Hierapolis kentinden bir tacir olan Flavios Seuxis’in işi nedeniyle İtalya’ya yetmiş iki kez gittiğini mezar taşına kazıttığından; yol kavramının bize Romalıların tanıttığına kadar zengin bir içerik sunuyor. Daha Wikipedia yokken seyahat üzerine odaklanarak yazılmış bu ansiklopedik eser, her seyahat severin elinde olması gerekiyor.

 

Zamanında bilginler araştırma gezilerine çıkarken yanlarına bir rehber, bir de stenograf (alfabenin harfleri, noktalama işaretleri, kelimeleri yerine semboller ve kısaltmalar kullanan çabuk yazma yeteneği olan kişi) götürürlermiş. Böylece incelemeleri anında kaydedilirmiş. İşte böylesi bir ortamdan, modern turizmin temelini atan Thomas Cook ve Karl Baedeker’in vesile olduğu,  seyahat arzusuyla dopdolu ve yeniliğe meraklı olan turizmciler için önemli bir başucu kitabı.


Bu Makale 17.11.2021 - 14:07:13 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Nizamettin Şen 29.11.2021 - 01:42

    “Okumayı turizmciler genel anlamda sevmiyor.” Doğrudur ama ben sevenlerdenim ve yazınız çok güzel. Bol okumalar ve paylaşmalar dilerim. Sağlıkla, mutlulukla

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.