Bilsen Gürer / Turizm Araştırmacısı & Yazar

Antik Çağdan bir bilgin: Miletli Thales

Antik Çağdan bir bilgin: Miletli Thales
Bir Antik Çağ bilgini olan Thales, İyonyalıydı, yani bizim hemşehrimizdi. İlk defa güneş tutulmasını önceden o hesaplamıştır. Hem de ay ve gün olarak söylemiş, belirttiği tarihte yeryüzü birden kararmış, savaşmakta olan iki ülkenin askerleri, savaşmaktan vaz geçip aralarında barış yapmışlardı.

Thales, Fenike’den kovulmuş bir ailenin çocuğuydu. Anne ve babası Milet’e gelip, kabul edilip yerleşmişlerdi. Milettoslu bir doğa bilgini olan Thales, M.Ö.624 – 545 yılları arasında yaşamıştı. İyonya Okuluna mensuptu. İyonya Okulu, antik çağda doğa filozoflarının düşüncelerini ifade etmelerinin ana yurdu olarak görülmektedir. Milet, bu yönünün yanı sıra, özellikle M.Ö.650 yılları sonrasında, Karadeniz ve Akdeniz’deki kolonileri sayesinde zenginleşmiş, İyon dünyasının metropolü olmuştur.

Thales, Anaximandros, Anaximenes gibi doğa düşünürleri, Miletlidirler. Bu doğa filozofları yaşadıkları çağlarda insanların tutum ve davranışları üzerinde egemen olan din ve mitolojinin önüne geçmiş ve evrenin oluşumu ile doğa olaylarını incelemişler, toplumun aydınlanması konusunda çaba harcamışlardır. Antik çağda Milet’in yerlisi olanlar arasında yine ünlü kent planlamacısı Hippodamos, tarihçi ve coğrafyacı Hekataios ve Ayasofya’nın mimarlarından biri olan İsidoros bulunuyordu.

Eski çağda “Hellen yedi bilgesinden biri” olarak kabul edilen Thales, evrendeki her şeyin özünün “su” olduğunu söyler. Bir başka doğa filozofu olan hemşerisi Anaxsimenes ve Apollonialı Diogenes her şeyin kaynağının “hava” olduğunu belirtiyorlardı. Efes’li Herakletios da kendinden öncekilerin tersine her şeyin özünün ateş olduğunu düşünüyordu. Biz yine Thales’e dönecek olursak, onu en güzel Herodotos anlatmıştır.

Yazar, ünlü Herodotos Tarihi adlı eserin birinci kitabında, Lidyalılarla Medler arasında beş yıl süren bir savaşı anlatır; Lidya Kralı Kroisos, Pers Kralı Kyros’tan, Med kralı olan kaynı Astyages’in öcünü almak istemektedir. Orakle (bilici) danışır ve bu konuda başarılı olacağını öğrenir. O sırada bir takım göçebe Skythler, bir ayaklanma sonrası gizlice Media’ya kaçarlar ve ve Med Kral Kyaxarses’e kabul edilmeleri için yalvarırlar. Kral bunları iyi karşılar, öyle ki, Medialı genç çocukları yay kullanmayı ve dil öğrenmeleri için yanlarına verir. Skythler düzenli olarak yanlarındaki çocuklarla birlikte ava çıkarlar, Her seferinde de efendileri krala bir şeyler getirirler. Ama bir gün elleri boş dönerler, huysuz bir adam olan kral, Skythleri, kanlarına dokunacak şekilde hakaret ederek hırpalar. Bunun üzerine Skythler, yanlarına verilmiş olan çocuklardan birisini parçalayarak avda yakaladıkları hayvanlarla birlikte bir güzel pişirip, Kyaxares’in önüne koymaya karar verirler. Bu armağanı sunduktan sonra da kısa yoldan Sardes’e, Kral Alyates’e gidip kabul edilmeleri için yalvarıp yakarırlar. Lidya Kralı Alyattes, Med Kralı Kyaxares’e kızgın olduğundan onları kabul eder. Birinci kitabın 74.maddesi aynen şu şekilde devam etmektedir; Kyaxares bunları geri istedi, ama Alyattes Skythleri Kyaxares’e vermedi. Bu yüzden Lydialılarla Med’ler arasında beş yıl süren bir savaş çıktı, sık sık Med’ler Lydia’lıları dövdüler, sık sık da onlar tarafından dövüldüler. Hele bir seferinde tuhaf bir gece savaşına da tutuştular; savaş denk koşullar altında sürüyordu ki, altıncı yılda, bir çarpışma sırasında ve ortalığın en çok karışmış olduğu bir anda gündüz, birden yerini karanlığa bıraktı. Bu ışık tutulmasını

Miletoslu Thales, İyonyalılara daha önceden bildirmişti; yılına, gününe kadar. Ama Lydialılar ve Medler gün ortasında gece olduğunu görünce, çarpışmayı kestiler ve hemen bir anlaşma, bir barış sözleşmesi yaptılar.

Herododos’un uzun uzadıya anlattığı savaşı bitiren sebep, Miletli Thales’in daha önceden tahmin ettiği güneş tutulmasıydı. Bilgin, gün, ay ve yıl olarak tarihini söylemişti. Bu güneş tutulması, M.Ö. 28 Mayıs 585 tarihinde meydana gelmişti.

Herodot Tarihi, Birinci kitabın 75.maddesinde de, yine İyonya okulundan doğa bilimci Thales vardır; Lidya Kralı Kroisos, Halys (Kızılırmak) kıyılarına vardığında, (Pers Kralı Kyros ile savaşacak) askerlerini mevcut köprülerden geçirir. Ben bu köprülerden geçtiklerini düşünüyorum ama Yunanistan’da yaygın olan söylentiye bakılırsa, ona ırmağı geçmenin çaresini Miletoslu Thales göstermiştir. Krosissos’un diyorlar çok canı sıkılıyordu, çünkü onlara göre, söylediğim köprüler o zaman kurulmuş değildiler. O sırada onun konak yerinde bulunan Thales, ırmağı ordunun sol yakasında görüyordu ve onu sağ yakadan da akıtırdı. Şöyle yaptı bu işi; derin bir hendek kazdırdı, konak yerinin üst yönüne doğru ve yarım ay biçiminde, öyle ki eski yatağından sapan ırmak konak yerinin ters yönünden giriyor ve çevresini dolandıktan sonra gene ilk yatağına dönüyordu; ve böylece ikiye bölünmüş olan ırmağı aşmak daha kolay olmuştu. Kimileri, “eski yatak büsbütün kurutuldu” diyecek kadar ileri giderler. Ama ben, bunu kabul edemem, öyle olsaydı, ırmağı dönüşte nasıl geçebilirdiler?

Bir su bilgini olan Thales, aynı zamanda astronomi ile uğraşan, gün dönümlerini de önceden hesaplayan bir astronomdu. Harika bir matematikçiydi. Gölgemizin bizimle aynı uzunlukta olduğu zamanı belirleyerek piramitlerin gölgelerine bakıp uzunluklarını ölçmüştür. Aynı zamanda Nil Nehri’nin yükselmesinin rüzgara bağlı olduğunu bulmuştur. Ondan günümüze gelebilmiş herhangi bir eser bulunmasa da eski çağ yazarlarından dolayı bilim dünyasına mükemmel bilgiler aktarmıştır.

Thales, çok sıcak bir havada atletizm yarışmalarını izlerken ölmüş. Ölüm sebebi olarak; sıcak, susuzluk ve yaşlılığı nedeniyle zayıflığı gösteriliyor. Yine onunla ilgili tatlı bir hikaye var, anlatmadan geçmek olmaz ; Felsefe ile uğraşması hep eleştiriliyormuş. Bir gün felsefenin hiçbir işe yaramadığı, bu yüzden de yoksul kaldığını söylemişler. Bunun üzerine Thales, bilgisine güvenerek, önlerindeki yılda zeytin hasadının çok iyi olacağını söylemiş. Ve küçük bir sermaye ile Milet ve Khios’ta ki (Sakız Adası) zeytin işliklerini kiralamış. Üstelik rakipleri olmadığından bu kiralama işini de çok ucuza gerçekleştirmiş. Hasat, gerçekten verimli olmuş ve hemşerimiz yağı istediği fiyattan satıp olabildiğince çok para kazanmış. Filozofların, isterlerse kolayca zengin olabileceklerini ama yaşam amaçlarının bu olmadığını kanıtlayarak eleştirilerin yersiz olduğunu göstermiş.


Bu Makale 30.08.2021 - 12:28:26 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.