''Avrupa ülkeleri ‘tatilinizi ülkenizde yapın’ diyor''

''Avrupa ülkeleri ‘tatilinizi ülkenizde yapın’ diyor''

Koronavirüs bir vaka, dünyayı saran bir vaka ve şimdiye kadar buna benzer hiçbir vaka dünyayı bu kadar etkisi altına almamıştı. Dünyayı sarstı, siyaseti, siyasi birlikleri çıkmaza sürükledi.


Covid-19 ülkeleri bir eldivene, bir maskeye muhtaç duruma getirdi, ülkeler eldivenlere, maskelere ulaşmak için dost bildikleri ülkelere tabiri caiz ise nanik atıyorlar. Bırakalım ülkeler arasındaki bağlantıyı, ülkeler içerisinde dahi bütün yollar kapanmış durumda. Sosyal ilişkiler durma noktasında, komşu komşuyu ziyaret edemiyor, arkadaşlar sokaklarda karşılaştıklarında yüzlerini ters tarafa çevirip o şekilde birbirleri ile selamlaşıyorlar. Ve hepimiz futbol maçı takip eder gibi heyecan ile akşam yapılacak açıklamaları bekliyoruz, ölüm sayılarını merak ediyoruz. Her akşam hem vaka hem de ölüm sayıları maalesef ki artıyor.

Çin’den ilk vakanın çıktığı yer olan Wuhan kentinde insanların virüsü yenip sokağa çıkmaları bir nevi diğer ülkelerde yaşayan insanlara umut veriyor, umut ölümlerin artık orada, Wuhan kentinde, olmayacağına göre bizde de bir gün olmayacaktır umududur.

Covid – 19 en fazla turizm, taşımacılık, konaklama, gastronomi ve havacılık sektörünü vurdu. Turizmin yoğun olduğu bölgeler Antalya, İstanbul, Venedik, Paris, Berlin, Londra, bu şekilde binlerce şehir sayabiliriz, bu şehirlerin bütün sokakları boş, aşırı turizm yoğunluğundan şikayet eden ülkeler ve şehirler turist arar noktaya geldiler.

Turizm ve hizmet sektörü ciddi bir istihdam yaratıyor. Dünya genelinde 1.5 milyar insan seyahat ediyordu ve bu döngü durmuş durumda, herkes bu döngünün bundan böyle nasıl evrileceği hakkında yorum yapmakta, öngörüde bulunmakta. Uçaklarda, otobüslerde, restaurantlarda, kahvelerde % 50 küçülmeye gidileceği söylenmekte ve neredeyse konaklama yerlerinde her kişiye bir oda tahsis edilmekte. Ekonominin her konuda daraldığı dünyamız da, arz ve talebin dengesiz olduğu bir dönemde insanların rahat hareket etme lüksleri olabilir mi? Lüks hareket edebilmeleri, uçakların koltuk aralarını genişleterek 198 kişi yerine, (aynı şey bütün işletmeler için geçerlidir), 100 kişi ile uçabilmeleri için fiyatlarda artış, işsizliğin ise tetiklemek demektir.

Covid-19 devletleri ve iş verenleri köşeye sıkıştırmış durumda, kıpırdamaz duruma getirmiş, bu şartlarda mevcut yerlerin, alanların küçültülmesi, fiyatların arttırılması, işsizliğin yoğunlaşması demektir. Mümkün mü? Bir tarafta fiyatları yukarı çekeceksin, insanların seyahatlerini fiyatların artışından dolayı kısıtlayacaksın, diğer tarafta işsiz sayısı artacak, ücretlerde bir değişiklik olmayacak. Bırakın Turizm sektörünü, hiçbir sektör, hiçbir ülke bunu kaldıramaz.

Turizm artık bir yaşam şeklidir. Sektör insanların beyinlerinde yerini almıştır. Bu sektörden kimse vazgeçemediği gibi, öyle öngörüldüğü gibi pazarı daraltıp, fiyatları yukarı çekme de olmaz. Şu anda bazı ülkelerde paskalya bayramı dönemi başladı. İnsanlar tatile gidemedikleri, tatil yapamadıkları için kahroluyorlar. Fakat yapacak bir şey yok, can tatlıdır. Şimdi gidemediklerinden bundan böyle de gidemeyecekler diye bir kural yoktur. Gidecekler ama endişem hükümetlerin tatile gidecek insanların tatil seçeneklerine müdahil olmalarıdır. Avusturya, İngiltere müdahil olmaya başladı, “tatilinizi ülkenizde yapın” diyorlar. Diğer ülkelerde bu çağrı doğrultusunda hareket edeceklerdir. Dolayısıyla alan küçültmekten ve fiyatları yükseltmekten ziyade ülkeler kendi içerisinde bir dayanışma-rekabet içerisinde olacaklar ve mümkün olduğunca da ülkeler kendi siyasi ve ekonomi düşüncelerine göre vatandaşlarını tatile yönlendireceklerdir. Uluslararası dayanışma, ulusal dayanışmaya dönüşecektir.



Bu Haber 09.04.2020 - 14:41:25 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.