Ahu Aysal: 3 yıldızın üstündeki tesisler her şey dahil yapmamalı
Hotel Les Ottomans birbiri ardına aldığı ödüllerle olduğu kadar ağırladığı dünyaca ünlü isimlerle de son dönemde adından sıkça söz ettiriyor. Hotel Les Ottomans’ın dünya çapında elde ettiği bu başarıda otelin sahibesi Ahu Aysal’ın da büyük katkısı bulunuyor.
Ahu Aysal, turizm sektörüne Antalya’nın ilk tatil köyü Club Salima’yı kurarak atıldı. Kendi deyimiyle ‘Antalya’daki tatil köylerinin doldur boşalt sisteminin otelcilik olmadığını fark ederek’, İstanbul’da yaşamaya ve İstanbul’da Osmanlı’yı yansıtan, eskileri yaşatacak bir şeylerin hayatımızda olması gerektiğine olan inancıyla Hotel Les Ottomans’ı açmaya karar verdi.
'Osmanlı’yı ve kültürünü yeniden hatırlatarak Türkiye’de yepyeni bir akımın öncüsü oldum' diyen Ahu Aysal şu sıralar oteliyle olduğu kadar 2014 yılında uzaya yapacağı yolculuk ile de gündemde.
Turizm kariyerinize Antalya- Kemer’in ilk tatil köyü olan Club Salima ile başladınız. Ardından yine Kemer’de Türkiye’nin ilk Thalassoterapi Merkezi’ni de içinde bulunduran Ma Biche Otel’i hizmete açtınız. Türk turizminin öncü isimlerinden biri olarak öncelikle turizm ile tanışma hikayenizi dinleyebilir miyiz, turizmci olmaya nasıl karar verdiniz? Kariyer hayatınızın ilk dönemlerinde kadın bir girişimci olarak zorluklar yaşadınız mı?
"Turizmci olabilmek için insanları çok sevmek ve insan psikolojisini çok iyi anlayabilmek lazım. Nasıl ki kan göremeyen bir kişi cerrah olamazsa aynı şekilde insan sevmeyen biri de turizmci olamaz. Onun için karakterime en uygun meslek olarak turizmciliği seçtim. Club Salima’yı 1985 senesinde Antalya’da kurduk. Çocuklarımız o dönemde küçük olduğu için 7 sene kirada kaldık ve 1995 senesinde oteli tatil köyü olarak yenileyerek müdürlüğünü yapmaya başladım. Böylece turizm dünyasının göbeğine kendimi atmış oldum.5 sene sonrasında Ma Biche (Ahum ) adında 5 yıldızlı bir otel açtık."
Antalya’dan İstanbul’a geçiş süreciniz nasıl oldu? Antalya’dan hangi fikirlerle ayrıldınız?
"Antalya’nın tatil köylerindeki doldur boşalt sisteminin otelcilik olmadığını fark etmem ve aynı zamanda kışları Belçika’da yaşıyor olmamdan dolayı İstanbul’da Osmanlı’yı yansıtan, eskileri her daim bize anımsatacak ve yaşatacak bir şeylerin hayatımızda olması gerektiğine olan inancımla Les Ottomans'ı açmaya karar verdim."
Hotel Les Ottomans açıldığı günden bu yana popülerliğini koruyor, adından söz ettiriyor. Başarısının ardında yatanları sizden öğrenebilir miyiz?
"Les Ottomans Otel’in halkla ilişkiler çalışmalarını her zaman bizzat kendim yaptım. Kimsenin otelimi benden daha iyi tanıtabileceğine inanmadım. Hem otelin sahibi hem de genel müdür olmak insanların çok ilgisini çekti. Herhangi bir otelin genel müdürü olmak demek çok fazla seyahat edip tüm yenilikleri yakından takip edip bunları en iyi şekilde tatbik etmek anlamına geliyor. Ben de Osmanlı’yı ve kültürünü yeniden hatırlatarak Türkiye’de yepyeni bir akımın öncüsü oldum. Günümüzde TV dizilerinde ve takı tasarımlarında Osmanlı temasının kullanılmasında bir öncü olmak beni oldukça mutlu ediyor."
Türk turizminin gelmiş olduğu noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
"Türk turizminin durumunu her geçen gün daha iyi buluyorum ancak güneyin her şey dahil usulünü beğenmiyorum. Bir ülkenin turizmde büyümesi demek o ülkenin esnafının da kazanması demek ancak her şey dahil sistemde maalesef sadece oteller belli bir miktar kazanıyorlar. Türkiye’nin güneyinde hakim olan her şey dahil sistemin sadece 3 yıldızlı otel kategorisinde yeterli olacağını düşünüyorum. Bu bölgedeki 5 yıldızlı oteller oda kahvaltı sistemde devam edip sadece 3 yıldızlı otellerde temiz oda, temiz yemek ve temiz deniz sunarak ucuz tatil arayan misafirlerimize de alternatif yaratmamızın yeterli olacağına inanıyorum."
Türkiye’nin son zamanlarda yıldızı parlayan destinasyonu İstanbul. 2023 yılında 20 milyon turistin ziyaret etmesi beklenen İstanbul’daki mevcut turizm yatırımlarının yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?
"İstanbul hakikaten destinasyon olmaya başladı. Gördüğümüz ve benim de inandığım gibi İstanbul’da hiçbir otelde her şey dahil sistemle karşılaşmıyoruz. Dünyanın birçok şehrini gezmiş görmüş biri olarak hem tarihi, hem kültürü, hem de coğrafi güzelliğiyle İstanbul'dan daha güzel ve etkileyici başka bir şehir tanımıyorum."
Başarılı bir iş kadını olarak birçok ödüle sahipsiniz. Bu başarının arka planında neler yatıyor?
"Hayat içerisinde disiplinli ve sistemli olduğunuz sürece başarıda beraberinde gelir. Ancak zengin bir hayal gücü ve bu hayal gücünü hayata uyarlamadan sadece disiplinle gerçek başarıya varamıyorsunuz. Ben hayatım boyunca hayallerimden ve bunları hayata geçirmekten hiçbir zaman vazgeçmedim."
Antalya’yı özlüyor musunuz? Antalya bölgesinde tekrar bir yatırım yapmayı düşünüyor musunuz?
"Memleketimin her köşesini her an her dakika özlerim ancak Türkiye’de artık bir yatırım yapmayı düşünmüyorum."
Turizmci olmasaydınız hangi mesleği seçerdiniz?
"Yapıcı olan her mesleği seçerdim mesela mimarlık gibi…"
Seyahat etmeyi çok sevdiğinizi biliyoruz. Dünyada neredeyse adım atmadığınız yer kalmadı. Sizi kendine hayran bırakan yerler ve oteller mutlaka olmuştur. Bunları öğrenebilir miyiz?
"Seyahat etmek insanların görüş açısını çok genişletir ve olgunlaştırır. Çünkü burada doğru olan başka bir yerde farklı algılanabilir. Dolayısıyla her yeni yer ile hayret etmemeyi öğrenirsiniz. Seyahat hayatımızdaki hayretleri kaldırır."
Son dönemde 2014 yılında yapacağınız uzay yolculuğu ile çok konuşuldunuz. Bu yolculuk fikri nasıl ortaya çıktı, nasıl karar verdiniz, korkularınız oldu mu?
" Ben çok meraklı bir insan olduğum için ve yeniliklere düşkün biriyim. Heyecanımın hiç bitmemesi için yeniliklere her zaman hazır ve de açığım. Hayatta hiçbir şeyden korkum olmadı bugüne kadar. Dünyaya gelirken kaderimizin yazılı olduğuna olan inancımdan, buna inanan herkesin de aynı şekilde hiç korkusunun olmayacağını düşünüyorum." (Tourism Today - Burcu Gökşen)
Bu Haber 13.11.2012 - 14:45:15 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Ahu hanımın görüşlerine katılmamak mümkün değil,Türk Turizmine inananlar,bu sektörden ekmek yiyenler,lütfen olaylara çok geniş çerçeveden ve uzun vadeli olarak bakmak istesinler.Ahu Aysal hanım Osmanlı kültür mirasımıza sahip çıkan ilk özel kadın girişimcilerimizdenir,kenisi bugün de gerçek Osmanlı Saray Mutfağını otelin Restaurant larında titizlikle ve başarıyla uygulattıran tebriklere layık bir iş kadınıdır.
-
Türk turizmi her şey dahil batağına saplandıktan sonra bitti, Kos koca ülkenin hemde Dünyada en nitelikli,kaliteli ve yeni otelleri olacak, üstüne hiçte mütevazilik yapmadan ifade edelim iyi yetişmiş personelinle harikalar yaratacaksın ama gelen turist ve turizm girdisi arasında hiçte doğru gitmeyen yapıya sahip olacaksın. 30 milyon turist gelecek doviz girdin 20 milyar dolar dahi değil. Hanımlar beyler turk turizmi, girişimcisi ile çalışanı ve sektörün diğer dinamikleri ile el ele vermiş hammalık yapıyor. Sektörde yeniden yapılanma girişimci artık küçük hesaplardan vazgeçip Avrupadaki para göz tur operatörlerinin oyuncağı olmamalıdır. Ahu hanım çok doğru söylüyor, bırakın her şey dahil sistemi 3. yıldızlı oteller kullansın ve ondada nitelik nicelik olsun. Eldeki mevcut otellerimiz paralı turistlere, ülkemizde çok kaliteli konaklama ve servis olanağı sunabilecek ehliyettedir. Bakın o zaman sektör ne dinamik hale gelir, gayri safi milli hasılanın içerisinde kişi başına düşen milli gelirimizin önemli bir kısmı turizm sektöründen gelecektir. Turizmde günü kurtarmak değil kalıcı politikalar, master planlamalar ile geleceğin inşası kurulabilir. Bunun için etrafımıza bakmamamız yeterli Akdeniz çanağındaki hangi ülke bizim kadar ucuz. Yıllardır sinsice kanımızı emen her şey dahil sistem artık dur...sevgiler
-
herkes herşeydahilden şikayetçi ama nedense kimse vazgeçmiyor yada vazgeçemiyor. herşeydahilden vazgeçelim demek akıntıya kürek çekmekten başka bir şey değildir. resort otelcilikde herşey dahil artık geri dönülemez misafirin tercih ettiği bir realitedir. bu sistem sadece bizde değil kitle turizminde dünyanın her yerinde uygulanmaktadır.karaiblerde kübada jamaikada son derece lüx 5 yıldızlı otellerde de herşeydahil otelcilik yapılmaktadır.Mesele 3 yıldız 5 yıldız meselesi değil, iyi yada kötü yapılması meseledir.
