Arap turistler: Neden geliyorlar, neleri tercih ediyorlar ve nelerden rahatsızlar

Arap turistler: Neden geliyorlar, neleri tercih ediyorlar ve nelerden rahatsızlar
Hürriyet Gazetesi'nden İpek Yezdani ve İpek İzci, sayısı her geçen gün artan Arap turistlerin alışkanlıklarını, en çok tercih ettikleri yerleri ve onları Türkiye'ye neyin çektiğini yazdı. Konuya dair turist rehberlerinden, turizmci ve esnaflardan da görüşler alınan yazıda, turistlerden de görüşler alınırken, Arap turistlerin insanların onlara davranışlarından rahatsız olduğu gözlemlendi.


O yazıyı sizlerle paylaşıyoruz:

Şehirde artık önümüz, arkamız, sağımız, solumuz Arap turist. Tatil için Türkiye’yi ve özellikle de İstanbul’u tercih eden Arapların sayısında son yıllarda büyük artış var. Peki Araplar bu şehri neden bu kadar seviyorlar? İstanbul’da kendilerini ne kadar rahat ve özgür hissediyorlar? En çok nerelere gidiyorlar, hangi müzeleri, hangi alışveriş merkezlerini tercih ediyorlar? İşte bu soruların cevabını Taksim’den Büyükada’ya kadar şehrin dört bir yanına yayılmış Araplara sorduk. Ortaya tek bir yanıt çıkmadı. Çünkü onlar da tek tip insanlar değil. Ancak birleştikleri bir nokta var. “Biz Türkiye’yi çok seviyoruz ama burada bize kaba davranılıyor ve Türklerin yüzü gülmüyor” diyorlar.

*İstanbul’da kendilerini daha rahat ve özgür hissettiklerini söylüyorlar.

*Türkiye’yi hem Avrupai buluyorlar, hem de ‘evlerinde gibi’ yaşayabildiklerini anlatıyorlar. Burayı güvenli buluyorlar. Gezerken ezan sesi duymak hoşlarına gidiyor. Gerektiği her an ibadet imkânı bulabilmeleri iyi geliyor.

*Hemen hemen hepsi Türk dizilerinden etkilenmiş. En sevdikleri diziler ‘Fatmagül’ün Suçu Ne’, ‘Kara Para Aşk’ ve ‘Muhteşem Yüzyıl’. Şimdiki favorileri ‘Medcezir’ ve ‘Güneşin Kızları.’

*Talimhane ve Sultanahmet’tekilerin yanı sıra Boğaz’daki beş yıldızlı otellere de rağbet ediyorlar.

*‘Helal’ gıda yiyebilmeleri de tercih sebebi.

*En çok iskender ve simit seviyorlar. Kumpir için deliriyorlar. Tatlı tercihleri genelde baklava ama dondurmalıysa.

*İstanbul’un yanısıra Bursa, Bolu, Abant, Yalova ve Trabzon’u tercih ediyorlar. İstanbul’da Anadolu yakasına hemen hemen hiç geçmiyorlar.

EN ÇOK NERELERE GİDİYORLAR?

Arapça tur rehberi Münevver Şamlı, Arapların en çok rağbet ettikleri yerleri sıralıyor:

1. Taksim (İstiklal Caddesi)
2. Topkapı Sarayı (Özellikle Kutsal Emanetler, Mücevherler ve Harem bölümleri)
3. Boğaz turu (‘Gümüş’ dizisinin çekildiği tarihi Abud Efendi Yalısı)
4. İstinyePark ve Cevahir (Her şeyi aynı anda bulabildikleri için)
5. Büyükada (Faytona binmek için)
6. Sultanahmet Camii, Kapalıçarşı
7. Vialand (Çocuklar için)
8. Maslak’taki Muhteşem Yüzyıl sergisi
9. Eminönü’nde Yeni Camii, Mısır Çarşısı
10. Hocapaşa’da sema gösterisi

'ÖYLE AİLELER VAR Kİ HAFTADA 80 BİN EURO HARCIYOR'


TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy anlatıyor:

*Arap turistler genellikle ailece, kalabalık gruplar halinde geliyor.

*Bir aile bazen 30 kişi geliyor, öyle zengin aileler var ki, bir haftada 70-80 bin Euro harcama yapıp gidiyor.

*Gelen zengin Arap turistler havaalanından özel lüks araçla aldırılmak istiyor ancak belediye bize havaalanında böyle bir yer vermediği için turisti kendi aracımızla aldıramıyoruz.

*Toplumun ve esnafın Araplara bakışının değişmesi lazım, gelen turistin ten rengine, ırkına, milliyetine bakmadan, gururuyla oynamadan ona hizmet sunmamız gerekiyor.

KÖRFEZDEN GELEN İÇE DÖNÜK, LÜBNANLILAR DIŞA...

Arapça tur rehberi Hüseyin Hizmetçi, gözlemlerini anlatıyor.

*Arap turistler tek ve homojen bir grup değil. Körfez ülkelerinden gelenler, Lübnan, Ürdün, Filistin gibi Doğu Akdeniz’deki ülkelerden gelenler ve Kuzey Afrika’dan gelenler olmak üzere üç kategoriye ayrılıyorlar.

*Körfez ülkelerinden gelenlerin önemli bir kısmı burada kendi ülkelerinde olmadıkları kadar rahat hissettiklerini söylüyor.

*Doğu Akdeniz yani Levant bölgesinden gelenler Roma ve Bizans tarihine daha meraklı, Ayasofya gibi tarihi yerlere daha çok gitmek istiyorlar. Ayrıca bu grup keyfine daha düşkün; ilk sordukları şey Boğaz’da yemek yiyebilecekleri iyi restoranlar oluyor.

*Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt gibi Körfez ülkelerinden gelenler daha içine kapalı; karılarının ya da kızlarının yabancı erkeklerle konuşmasını istemiyorlar, Roma ve Bizans tarihiyle fazla ilgilenmiyorlar, daha çok alışveriş merkezlerine gitmek istiyorlar. Fast food seviyorlar.

*Tunus, Fas, Cezayir gibi Kuzey Afrika, yani Mağrip ülkelerinden gelenlerin üzerinde (yıllarca Fransız sömürgesi olarak kalmış olmalarından dolayı) Arap kültürünün yanısıra Fransız kültürünün de etkisi var; dolayısıyla talepleri de buna uygun oluyor. Türk gecesi, dansöz, vs. görmek istiyorlar.

*Alışverişte eskiye kıyasla daha tedirginler. Bunda esnafın hatalı davranışlarının büyük payı var. Maalesef Türk esnaf tarafından Arap turistlerin hor görülmesi söz konusu. “Arapta çok para vardır” zihniyetiyle onlardan bir şeyin etiket fiyatının 2-3 katı para isteniyor. Ayrıca bizim esnafta Batılı turiste karşı elpençe divan durup kendini ezik görme, Arap turiste karşı da kendini üstte görme eğilimi var.

*Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt gibi Körfez ülkelerinden gelenler daha içine kapalı; karılarının ya da kızlarının yabancı erkeklerle konuşmasını istemiyorlar, Roma ve Bizans tarihiyle fazla ilgilenmiyorlar, daha çok alışveriş merkezlerine gitmek istiyorlar. Fast food seviyorlar.

*Tunus, Fas, Cezayir gibi Kuzey Afrika, yani Mağrip ülkelerinden gelenlerin üzerinde (yıllarca Fransız sömürgesi olarak kalmış olmalarından dolayı) Arap kültürünün yanısıra Fransız kültürünün de etkisi var; dolayısıyla talepleri de buna uygun oluyor. Türk gecesi, dansöz, vs. görmek istiyorlar.

*Alışverişte eskiye kıyasla daha tedirginler. Bunda esnafın hatalı davranışlarının büyük payı var. Maalesef Türk esnaf tarafından Arap turistlerin hor görülmesi söz konusu. “Arapta çok para vardır” zihniyetiyle onlardan bir şeyin etiket fiyatının 2-3 katı para isteniyor. Ayrıca bizim esnafta Batılı turiste karşı elpençe divan durup kendini ezik görme, Arap turiste karşı da kendini üstte görme eğilimi var.

'ONLAR GELMESE KEPENK KAPATIRIZ'

Büyüada’da Kapri Restaurant’ın İşletmecisi Kemal Karadağ: “Avrupalı turistin kışı tercih etmesine karşın; yazın oldukça fazla Arap turist geliyor. Yalnız Araplar etrafı çok kirletiyor, onlar yemek yedikten sonra masalarda köklü bir temizlik başlıyor.”

Ali Baba Restoran’ın Müdürü Ali Huzmeli: “Türkiye’ye büyük katkıları var. Araplar olmasa kepenkler kapanır. Fakat bir yandan da anamızı ağlatıyorlar. Çolukları çocukları çevreyi rahatsız ediyor. Çevredeki masalar Arap ailelerin yemek yemelerinden şikâyetçi olabiliyor ama nadiren.”

Ali Baba Restoran’da garson Mustafa Akkırık: “Araplar hiç bahşiş vermez. ‘Ben Arap’ım param var her istediğimi alırım’ diye düşünüyorlar herhalde.”

'İNSANLARINIZ ÇOK MUTSUZ'

Keyifleri yerinde ama tek bir sıkıntıları var: “Buranın insanları iyi ama bence daha kibar olabilirler.”

Muhammed Arafat (35, BAE): “15 yıldır gelip gidiyorum Türkiye’ye. Burada halk yabancılarla yaşamayı kanıksadı ama bence insanların üslubu sertleşiyor.”

Amyrah (Bahreyn):  “İnsanlar pek iyi değil. Kabalar. Çok geziyorum ve başıma birkaç kötü şey geldi. İnsanların bana kötü bakması hoşuma gitmiyor ve bence burada gülen insanlar çok az.”

Muhammed Sami el Ecmir (Kuveyt). “Ben Bursa’yı çok seviyorum, hem daha yeşil, hem daha sessiz, sakin. Ayrıca Bursalılar da çok iyi ve canayakın insanlar. 33 aile orada bir site aldık. Ama karım ve kızlarım alışveriş için İstanbul’u daha çok seviyorlar”

Abdur Rahman (35, Suudi Arabistan): “Yemekler iyi ama insanlar kızgın ve mutsuz. Hem satıcıların hem de sokakta gezen insanların bize kötü davranıldığı oldu. Sizce bu Arap olduğumuz için mi?”

Mona Mumni ve Sehrarat Kolaylat  (Lübnan): “Burası Lübnan’a çok benziyor, herkes istediği gibi giyiniyor, insanlar genelde yardımsever. Ancak bazı satıcılar bize pek de kibar davranmadılar, Arapça konuştuğumuz zaman cevap bile vermedikleri oluyor”
              
'İSTANBUL’DA ÇOK FAZLA ARAP TURİST VAR AMA BOLU ÖYLE Mİ?'

Kuveytli karı-koca Nasır el Rababa ve Haya el Rababa, beş yıl önce Bolu’da ev almışlar, her yıl Mayıstan Eylüle kadar Bolu’daki evlerinde kalıyorlar. Konuştuğumuz diğer Arap turistlerin aksine ‘artık İstanbul’u sevmediklerini’ söylüyorlar, “Bizim memleketimiz Bolu”. “Neden?” diye sorduğumuzda Haya el Rababa bizi de şaşırtan şu cevabı veriyor:

“Beş yıl önce geldiğimizde İstanbul’u çok sevmiştik, böyle kalabalık değildi, çok güzeldi. Şimdi aşırı kalabalık olmuş, çok fazla Arap turist var. Suriyeli, Iraklı seyyar satıcılar sürekli bize bir şeyler satmaya çalışıyorlar. Yolda yürürken kendimi rahat hissetmiyorum.”

Nasır el Rababa da “Beş yıl önce Taksim’e geldiğimizde İstanbul’un lokantalarında Türk yemekleri yiyorduk, şimdi her şey karışmış, her yerde Suriye, Irak, Lübnan yemekleri satılıyor. Ama biz Türkiye’de sadece Türk yemeği yemek istiyoruz” diye yakınıyor. “Peki neden Bolu?” dediğimizde de Bolu’yu yere göğe sığdıramıyorlar. “Havası güzel, yeşil, insanları çok iyi ve yardımsever. Kuveytli çok arkadaşımız Bolu’dan ev aldı. Türk devletinden tek isteğimiz Bolu’ya bir havaalanı yapması. Her seferinde İstanbul’dan gitmek zorunda kalmayalım!”


Bu Haber 30.08.2015 - 10:06:13 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
  • Ara bi yaa 15.07.2021 - 02:47

    Turist turistir ayrımcılık yapmak yanlış Canım Arap turistler

  • cihan 29.06.2017 - 01:44

    araplar sevimli insanlar

  • ali 29.06.2017 - 01:43

    araplar iyi insan

  • ali 05.04.2017 - 05:21

    araplar çok doğru söylüyor

  • Emre 31.08.2015 - 02:10

    E oldu paşam. devlete söyleyin ülkenin adını da Arabiye diye değiştirsinler. Çekirge gibiler arkadaş. geldikleri yeri kurutuyorlar. insanlar kaba demeden önce genel bi kendi kültürlerine baksınlar. insan içinde toplum içinde nasıl yaşanacağını, diğer insanları rahatsız etmeden nasıl durulacağını öğrensinler

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.