Serdar Sağlamtunç / FCSI

Dünyada dengeler değişirken bizde değişmeyen turizm

Dünyada dengeler değişirken bizde değişmeyen turizm

“Algı” herhalde son 20 yılın en iyi tanımlanan, deneyimlenen, uygulanan örneklemlerle dolu bir yaşanmışlık olarak gelecek on yıllarda ders alınacaklar kategorisinde görünüyor. İlginç olan, hiçbir şey yapmadan her şeyin algı ile yönetilebileceğinin, aslında yapmak yerine ertelenebileceğinin, hatalı inancı oldukça yaygın. Ekonomik olarak herkes durumun farkında ama gözlerini kapayarak zımnen yapılanlara onay veriyor ve uslu bebek görüntüsü vererek bunu bireysel avantaya dönüştürmek hevesi ile kendi çapında malı götürmeye çalışıyor. Ne yaman çelişki ancak bu davranışa girişimcilik adı verilebiliyor.

Doğruların ve akılcı yöntemlerin olmadığı bir ortamda bir takım mantıksal ve teknik çözümler öne sürmek hatta onları desteklemek kadar garip bir durum yok herhalde. Peki, doğru olan nedir? Öyle ya, yıllar boyu dikkat çektiğimiz ve her yıl aksamadan ortaya çıkan aksaklıklar düzeltilse ne olur diye düşünen tek bir yetkili, sektör paydaşı yok mudur? Bu kadar kurak mı bu sektör?

Klasik turizm tanımında doğa, tarih, yerel zenginlikler ve hizmet sürekli ilerletilmesi gereken unsurlar idi. Salgın bizlere yeni parametrelerin de dikkate alınması gerektiğini gösterdi. Bunlar ise; sağlıklı gıda ve çevre olarak vurgulanmaktadır. Peki, biz neredeyiz? Yazmaktan, anlatmaktan bıktım ama sadece kelle sayarak hem iş yaptığımızı sanıyoruz, hem böylece büyük algı yönetimi ortaya çıkartıyoruz, hem de zarar ediyoruz. Böyle bir denklem herhangi bir iş yerinde olsa o firma batar ama bizde her şey ne kadar da alımlı ve güzel ilerliyor değil mi? Salgın yıllarında bile turizmde rekor üzerine rekor kırdık ama kimse o ilan edilen gelirlerin ekonomiye ne katkısı olduğunu asla sorgulamadı.

Tanımlar üzerinden kısaca gidelim mi?

Doğa:

Sizce bir korumacılık, iyileştirici kurallar, önlemler ve artarak genişleyen bir olumlu ortam var mı? Titiz hesap ve ölçülere göre yakılan ormanlık alanlar, küresel ısınma sonucu yanan orman arazilerinin imara açılması, yer altı madenlerini çıkartmak için ormanları tahrip etmek artık düşünce niteliğinin dumura uğramış örneklemesiyle şekillenmektedir. Haksızlıklara ve talana tepkisizlik bu işlerin erbaplarını daha fazla tahribat için adeta kamçılamaktadır. Sermayenin dar bir çevre tarafından kontrol ediliyor olması her türlü ticari faaliyeti aynı kişi ve firmalarının yapmasına asla ses etmiyor. Sözde turizmci kişiler kömür madeni için güzelim çam ormanlarını kesebiliyor. Başka bir ülkede olabilir mi? Dramatik bir örnek, altın arayan Kanada firmasının kendi ülkesinde izin verilmeyen arsenik uygulamasını dünyanın diğer yerlerinde arsızca hayata geçirmesi sonucu tahrip ettiği tabiatı öyle bırakıp gitmesi şeklinde sonuçlanmıştır. Çok kıymetli bir alan olan Kazdağları benzer orman örtüsünü ne zaman geri kazanır? Kazanabilir mi acaba? Peki, vatandaş olarak bu yeraltı madeninin çıkartılması sonucu ülke ne kadar para veya kaç ton altın kazandı? Soran var mı?

Tarih:

Kendi tarihini düzmece TV dizilerinden magazin şeklinde izleyen, asla merak edip gerçek yaşananları öğrenmeyen bir topluluğuz. Hâlbuki Anadolu veya Mezopotamya dünyada gıpta ile bakılan ve spritüel anlamı da olan oldukça zengin topraklara sahip. 40-50 yıl bu alana duyarsız ve eski şehirlerin bile saçma nedenler ile yok edilmesine seyirci kalan garip bir yapımız var. Kendi topraklarımızda araştırma yapanlar yabancı uzmanlar, ekip içinde ne idüğü belirsiz kişilerin talan ettiği tarihi değerler, yerli uyanıkların tahrip ederek kullanılmaz veya değersiz hale getirdiği kalıntılar. Buraya turizm camiası neden duyarlı olmaz?

Yerel:

Anadolu’nun yedi büyük bölge olarak eski coğrafya kitaplarında öğretilmesinin bir anlamı vardı. Üretim ve çeşitlilik bölgeler arasında geliştirileceği yerde anlamsız bir rekabet ortaya atıldı. Hemşeri sosu ile de tatsızlıklar arttı. Bu konu özgün anlamını kaybetmeye kadar ulaştı. Bunun tersi olarak yöresel varsıllık çabasına teknik ve bilim eklenseydi muazzam bir çeşitlilik ortaya çıkartılır ve pazara, alışılmış dışında ürünler devasa ticari potansiyel yaratabilirdi. Bugün ürünlerin planlanarak bölge zenginliklerini öne çıkartacak tarzda nitelikli projeler ortaya konursa bu yine de sağlanabilir. Böylece yerel kendi içinde güçlenir ve markalar yaratılabilir. Bıkmadınız mı ortaya karışık berbat tatlardan ve işlerden?

Hizmet:

Turizm hatalı bir başlangıç ile virüs gibi yayılmaya başladığı yıllarda hizmet ve nitelikli eğitim konusu ıskalandı. Tipik davranış herkesin patron olmak hevesi sonrasında misafire sunulacak hizmet kalitesi düştü. Son zamanlarda ithal iş gücünün cazibesi her yeri kaplamış durumda. İyi de kendi yetişmiş personelini başka işlerde kullanarak körelterek turizm bir yere varabilir mi? Bugün ırgat ücreti ile dışarıdan esir pazarına getirilen çalışanlar yarın bu sektörü geliştirecek itme gücünü sağlar mı? Neden geleceğe dönük tesis ve işgücü planlaması yapılamaz? İstenirse çok kolaylıkla yapılabilir. Böylece hem çalışan hem hizmet tarzı gelişir.

Yeni tanımlara bakalım mı?

Sağlıklı gıda:

Bu aslında ciddi bir iç sorundur. Okul beslenmesinden ileri yaşlardaki her ferdin tükettiği tüm gıdalar “sağlıklı” kapsam ve kavramına uygun olarak ele alınmalıdır. Belki kısmen önemsizleştiriliyor ancak gıda kişinin bedensel ve zihinsel gelişimi ile doğrudan, birebir ilintilidir. Sağlıklı beslenerek hem yeni nesilleri hem de çalışan kesimin iş gücü seviyesi artırılarak verimlilik ortaya çıkartılabilir. Böylece belki hastane gereksinimi ve kimyasal ilaç tüketimi azalacaktır ancak bunun karşılığında muazzam bir kamusal kazanım söz konusudur. Dünya turizm örgütü ve diğer sağlık kuruluşları uyarı zilleri çalıyorlar ve bizim bu yola ivedi olarak girmek ve doğal üretimi çoğaltmak zorunluluğumuz vardır. Birkaç yıl sonra gıda, küresel turizmde önemli bir belirleyici olacaktır. Buna hazır mıyız? Hazırlanalım.

Çevre:

Salgın, çevrenin önemini yeteri kadar anlatmıştır diye düşünüyorum. Kargaşa dönemi sonrası ortaya çıkan aşı rezaletleri bu konuda toplumsal duyarlılık ile “temiz” kavramını tekrar ele almak gerektiğini anlatmaktadır. Böylece temiz dörtlüsü olan hava-su-gıda-enerji ile kirli ikilisi olan gürültü-radyasyon konularında bilimsel ve teknik çözümleri derhal hayata geçirmek gereklidir. Artık ‘birlik bilinci’ ile yola koyulup bütüncül projeler ve uygulanabilir eylemler içinde olmak zorunluluğu vardır. Atıksız bir işletim şeklinin planlanarak sıfır atık kavramının reklamı yapıldığı gibi değil ancak asıl bilimsel alt yapı uygulanmasına başlanması önemlidir. Özellikle büyük şehirlerde devasa çöp rantı yerine çöpün oluştuğu ilk yerden, evden başlatılacak farklı, teknik, bilimsel bir eylem planı gereklidir. Endüstriyel kısımda ise oteller, hastaneler ve restoranlarda atıksız ortamlar oluşturulması konusunda mevcut olan, hazır, pratik mühendislik çözümleri uygulanmalıdır. Böylece hem çevre hem bütçe dostu uygulamalar sonuç getirecektir.

Teknik açıdan önemli unsurlar:

Sıfır enerji binalar:

Turizm camiasının minimal çözümler ve sıfır enerji binaları uygulaması gereklidir. Sadece bu tedbir kendi içinde masrafları azaltacak ve kazanımı artıracak bir etki ortaya çıkartacak niteliktedir. İlave olarak yakın erimde yabancı turistlerin bu tarzı istediklerine şahit olacağız. Çünkü görünen o ki, küresel ısınmanın geçici önlem ve pansumanlar ile düzeleceği yok. Bu konuda duyarlı olan ve çevresel etki katkısına dayalı daha fazla para harcayan turist gelmesi bekleniyorsa bu basit önlemlerin alınması zorunluluktur.  

Mühendislik hizmetleri:

Her tesis için daha detaylı çözümler ve uygulamalarda sürdürülebilir malzeme kullanımına gereksinim var. Bu konuda mimarlık/mühendislik kısmı hem proje hem de uygulama safhaları oldukça sıkıntılı. Çünkü eskiden gelen kötü alışkanlıklar devam etmektedir. Ayrıca yakın ve orta erimde hedefler olmadığı için bir milat belirlenerek sıfır enerji binalar, atıksız tesisler, temiz dörtlüsü gibi çalışmaların başlaması söz konusu değil. Bu bize orta erimde bilinçli yabancı turist gelmesinde sakınca yaratacak özellikte. Dış pazarlar ve rakip ülkelerin bu konulardaki attıkları adımlar ve aldıkları mesafeler büyük bir açığı gösterecek niteliktedir. 

Ezcümle turizm sektörünün önünde yapılması gereken işler listesi bellidir. Tek eksik olarak, sektör paydaşları, işletmeler ve yatırımcı tarafının kararlı iradesi ile listedeki maddeleri yerine getirmek, yapmak yeterlidir. Moda tanımıyla dönüşüm ve değişime hazır mısınız?


Bu Makale 31.07.2023 - 09:37:06 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.