Zekeriya Şen

'Doğu Ekspresi' adı verilen iki lüks tren kimlere ait, farkları neler?

'Doğu Ekspresi' adı verilen iki lüks tren kimlere ait, farkları neler?

"Doğu Ekspresi", "trenlerin kralı" ve "kralların treni" olarak bilinir. 19. yüzyılın sonlarında başlayan Paris ve İstanbul arasındaki orijinal rota soylular, Kraliyet ailesi, yazarlar, aktörler ve casuslar tarafından sayısız defa kullanıldı.

Yazar Agatha Christie, Doğu Ekspresi'ni "hayallerimin treni" olarak tanımlamış. Tarih boyunca bir dizi dramatik olayla bağlantılı olarak, 1 Şubat 1929'da İstanbul'dan yüz kilometre uzakta, 10 gün boyunca bir kar yığını içinde mahsur kaldı (Agatha Christie'nin en ünlü romanı Doğu Ekspresinde Cinayete ilham veren olay). Kurgusal casus James Bond, "Rusya'dan Sevgilerle" filminde bu trene binip sinema ekranlarına taşıdı.

Gezginler, Doğu Ekspresi'ni tek bir lüks tren olarak düşünebilirler, oysaki bu bilgi çok doğru değil, en azından son gelişmelere atfen. Zira yıllar içerisinde söz konusu rota üzerinde farklı şirketlere ait trenler pek çok alternatif seyahat gerçekleştirdi. Ancak şimdi bu şirketler ikiye indirgendi. Pek yakında gezginler, Orient Express takma adını kullanan iki rakip şirketin trenlerine binme ayrıcalığını yaşayacaklar. Hemen belirteyim, ucuz değiller, olmasını da beklemiyoruz. Söz konusu şirketlerden birisi ve hala aktif olanı LVMH'ye ait lüks seyahat şirketi Belmond. Diğeri ise önümüzdeki iki yıl içerisinde tekrar tekerleklerini döndürmeye başlayacak olan Fransız Accor şirketinin “Orient Express” treni

Her ikisinin de 1800'lerin sonlarına tarihlenen orijinal vagonları var. Ancak nasıl tasarlandıkları, nerede seyahat ettikleri ne kadar fiyatları olacağı ve ne kadar süredir faaliyette oldukları konusunda farklılık gösteriyorlar. Belmond onlarca yıldır hizmet verirken, Accor ise trenini 2024'te piyasaya sürecek.

Hemen kısaca 'Doğu Ekspresi'nin arkasındaki tarihçeye bakalım. Asıl orijinal tren, 1868'de Amerika Birleşik Devletleri'ne yaptığı bir gezi sırasında kullandığı Pulman yataklı trenlerinden ilham alan Georges Nagelmackers adlı genç bir Belçikalı mühendis tarafından tasarlanmış.

Nagelmackers, Avrupa'daki lüks tren gezginleri için benzer ama daha lüks bir tren tasarlamak istemiş. 1883'te "Train Express d'Orient" ilk yolculuğunu Paris'teki Gare de Strasbourg'dan (şimdi Gare de l'Est) Viyana'ya gerçekleştirdi. Birkaç yıl sonra, çok ilgi ve talep görünce, tren Doğu Ekspresi olarak yeniden adlandırırdı. O zamanlar Konstantinopolis olarak bilinen Avrupa’nın en doğusu olan İstanbul'a seyahat etmeye başladı. Yolcular, trenin modern teknolojisine, lüks gümüş çatal bıçak takımlarına, hizmetine, şaşası karşısında büyülendiler. Parası olan herkes bu tren ile seyahat etmek için sıraya girdi.

Kısa süre sonra, Nagelmackers'ın firması, daha lüks trenler üretmeye başladı. Özellikle İsviçre’yi İtalya’ya bağlayan ve yeni açılan Simplon Tüneli sayesinde Avrupa’da yeni rotalar devreye girdi. Daha sonra “Arlberg – Şark Ekspresi” hayata geçti, bu tren Fransa’nın Calais şehri ile Budapeşte arasında seferler yapmaya başladı.

1970'lere gelindiğinde ise seyahat etmenin farklı biçimleri devreye girmesi sonucu orijinal Doğu Ekspresi trenine olan talep ciddi anlamda düşmeye başladı ve yavaş yavaş söz konusu tren garlara kaldırıldı ve vagonlar Avrupa’nın bilumum bölgelerinde kaderlerine terkedildi.

Zaman içerisinde tekrar tren seyahatleri bir yeni akım yakalayınca, 1980'lerde iki iş adamı bu trenleri tekrar hayata geçirmek için kolları sıvadı. Amerikalı James Sherwood, şu anda Belmond'a ait olan "Venice Simplon-Orient-Express"i oluşturmak için vagonları tek tek satın almaya başladı. Bu treni yeniden hayata geçirebilmesi ve restore edebilmesi için yaklaşık 31 milyon dolar harcadığı iddia ediliyor. Bu oluşum ile birlikte Sherwood, seyahat grubuna Orient-Express Otelleri adını vererek yeni oteller de ekledi. Söz konusu firmanın daha sonra adını 2014 yılında Belmond olarak değiştirdi. Hala bu çatı altında tren, otel ve tekne seyahatleri kulvarında hizmet vermekteler.

Eş zamanlı olarak İsviçreli bir tur operatörü Albert Glatt yönetimi altında, şu anda Accor'a ait olan ve "Nostalgie-Istanbul-Orient-Express" olarak bilinen, Zürih ve İstanbul arasında seyahat eden bir tren hizmetini zaman içerisinde başlattı. Ama bu Belmond kadar sükse yaratmadı. Belmond’un arkasındaki kapital kuvvet ve pazarlama gücü treni bu rotanın hâkimi haline getirdi. Gerçek “Orient Express” adını kullanamadıklarından dolayı bu ürünlerine "Venice Simplon-Orient-Express" adını verdi ve 1982’den beri faaliyet gösteriyor. Söz konusu tren, "sanat eseri" niteliğini taşıyan orijinal restore edilmiş vagonlardan oluşuyor. Bunların arasında girişte de belirttiğim üzere, Agatha Christie’nin kullandığı 3309 numaralı yataklı vagon da var. Söz konusu vagon 1926'da Belçika'da inşa edildi ve 'Doğu Ekspresi' 1928-1939'un bir parçası olarak işletildi.

Bu yıl ortasında Accor çok ciddi bir pazarlama atağı ile Doğu Ekspresi trenini devreye sokacağını duyurdu. Doğu Avrupa’nın belli başlı istasyonlarından toparladıkları vagonları sıfırdan yeniden tasarlayıp karşımıza yepyeni bir tren ile çıkmayı amaçlıyor. Belmond, Venedik - Simplon treninde Orient Express adını başta tek seferlik kullanmak için bir lisans anlaşmasına sahip, ancak Accor grubu markanın tüm haklarına sahip. Yani hiç sorunsuz ve sınırsız “Orient Express” adını kullanabilecekler.

Accor’un oyuna ciddi olarak girmesiyle birlikte Belmond kendi pazarlama kulvarını hızlandırdı. Tekelliğin vermiş olduğu rehavetin içinden hızlı çıkarak Accor’un treni devreye girene kadar ne kadar pazarlama yolu alırsak o kadar iyidir düşüncesiyle, bu aralık ayında ilk kez kış seferleri düzenleyerek Paris, Venedik, Viyana ve Floransa'yı rotalarına dahil ettiler. Böylece konuklarını bu şehirlerdeki Noel pazarlarını ziyaret etmeye teşvik etmiş oldular. Ne kadar başarılı oldu orası belirsiz. Her yıl olduğu üzere 2023’de yine trende özel tuvalet ve banyolu, yeni süitler açmayı da hedefliyorlar. Dediğim gibi ne kadar yol alırlarsa o kadar iyi. Kurumun sitesine baktığınızda bu trenin en düşük kabini, 5 gecelik bir seyahat için 21 bin 250 dolar civarında. Söz konusu kabinler ise şaşılacak şekilde her zaman da satıyor.

Accor’un tasarladığı yeni trenin taslak çizim görüntüleri çok havalı olsa da, konuştuğum pek çok tren uzmanına bakarsak asla kullanışlı olmadığını söylüyorlar. İç mekanlar mimar Maxime d'Angeac tarafından yapılmakta ve Artdeco teması üzerine yoğunlaşılıyor. Ancak uygulamada bunlar ne kadar kullanışlı olacak herkes şüpheli gözler ile uzaktan izliyor.  Accor'un internet sitesine göre, ilk seferleri 2024’de raylarda ilerlemeye başlayacak. "Orient Express" adıyla yola çıkacak ama ilk başlarda bu rotayı yapmayıp sadece Avrupa’da sınırlı kalacak. Zaman içerisinde aynı marka altında açacakları olan oteller ile birlikte ürün yelpazelerini genişletmeyi amaçlıyorlar. Özellikle 2030 yılına kadar 10 Orient Express oteli hedefliyorlar.

İzleyip göreceğiz…


Bu Makale 24.12.2022 - 10:44:31 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Güzel kalem

    İlter Hasemi 26.12.2022 - 11:23

    Merhaba, yazılarınızı keyifle okuyorum ve bu yazınızı ayrı bir sevdim. Belki hayatım boyunca gidemeyeceğim bu iki ürünü kıyaslayarak ve kısa bir tarihçe vererek kaleme almışsınız. Çok teşekkürler. Acaba bu konularda önereceğiniz kitaplar olur mu?

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.