Yazik,, cok uzuldum,,tefecilerle ayni genleri ve mantigi tasiyan bu acimasiz sektore zaten banka dememek gerekir..Benim ailem de bu olum meleklerinin gazabina ugradigi icin iyi bilirim...sevgiler
Yazik,, cok uzuldum,,tefecilerle ayni genleri ve mantigi tasiyan bu acimasiz sektore zaten banka dememek gerekir..Benim ailem de bu olum meleklerinin gazabina ugradigi icin iyi bilirim...sevgiler
Serdar Bey, Öncelikle görüşlerinize kaleminize sağlık. Geçtiğim 25 yıllık meslek yaşamımda o kadar çok iflas gördüm ki. Bu güne değinde iflas eden hiç bir grupta param kalmadı, çünkü her defasında en az 23 yıl öncesinden gidişatlarının nereye gittiğini gördüm ve ticari ilişkimi sürdürmedim. Nitekim GTI grubu ve grup şirketleri de bunların arasında. Hiç bir ticari kurumun iş yapma biçimi konusunda yorumda bulunmak asla bana düşmez. Her kurumun keni ticari riski ve anlayışıdır. Ancak çalıştığım kurumları da finansal olarak korumak zorundayım. Bu da göz göre, göre hata yapmamamızı gerektiriyor. Büyüme hırsı ile yanlış yaptığını gördüğümüz firmalara bizlere olan borçlarına rağmen yaptıkları masrafları ve finansman hatalara rağmen verdiğimiz krediler ile büyüyoruz zannediyorlar. Oysa büyüyen alacaklıların onlardaki parası. Ticaretin kanunu belli, küçük, büyük yatırımcı fark etmez, işlemeli. Küçük ve orta ölçekli bir çok operatör ve acente her sene piyasan çekiliyor. Etik ticaret kültürü olanlar borçlarını kapayarak sesiz, sedasız piyasadan çekiliyor. Onların günahı ne? Saygılarımla,
sayın Karcılıoğlu yukarıdaki duygu ve düşüncelerinizin yazıya dökülmüş hali aslında her turizmcinin katılması paylaşması gereken inceliklerdir. Ancak unutmaki kapitalis sistemlerin en acımasız yönü duygulardan arınmış hali benimsemesidir. İnsanlar kapitalizmde acımasız hısr ve kar politikası ile karşısındakini sadece yok etmeye enekslenirler. Talha bey ve şirketi de yıllarca yarım yada çeyrek tabir ettiğin asır süresince bu uygulamanın olağan unsurlarındandılar. Sonuçta ticarette başarısızklık denen olguyu da mutlaka biliyorlardır. geçmiş olsun demek dışında bu kadar büyük riskler taşıyan mali ölçeği bu sistemde kimse karşılayamaz. Konu demeç vermekse Turofed gibi TÜRSAB da süslü dramatik cümleler kurmaktan aciz değildir. Bence siz de sadece olayın duygusal trajik yönünü tartışıyorsunuz oysa sorun SİSTEM sorunu değilmi? Türkiye Turizmde topyekün yapısal değişikliklere ve yeniden planlı yapılnmayı başlatmazsa daha niceleri giderbatar iflas eder. Sadece sahil bölgelerinde reel ekonomiden beklentileri olmadığı için başka sektörlerden kazanç elde etmişeden müteahhit ve benzeri kişi ve kurumların finanse ettiği yada yatırım yaptığı gereksiz büyük ölçekli oteller dışında kimseciklerin bu sektörde bu haliyle yaşaması mümkün değildir. Hala şu anda Almanya Hollanda Belçika ve İngiltere gibi ülkelerde Ülkemiz bir hafta uçak herşey dahil 45 yıldızlı otlerrini 199 yada 299 euroya pazarlatıp bunu başarı olarak görüyorsa buyursun devam etsinler.Ayrıca Polonya Çek, Slovak, macar, Rus ve Türki cumhuriyetlerdeki pazarlama anlayışı da bundan farklı değil...Bazı çok pahallı otellerimize gelen bazı siyah kredi kartlı çok parası olan doğu blokundan gelenler de var ama bunların sayısal anlamda ağırlığı genel ortalamaya aetki etmeyecek düzeyde az.Sonuçta Talha beye üzülmeni anlıyorum ama serbets piyasa ekonomisinde Devlet baba yada TÜRSAB ne yapsın? senin gibi zatı muhteremler serbest piyasa ekonomisini desteklerken bu çelişki(CONTRADICTING)acaba neden? Tüccar kazanırken devletle paylaşıyormuki devlet yanlış ticaretten battığı zaman tüccarın neden borçlarını üstlensin. Kaygılarımla:)
Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.
www.turizmguncel.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı Turizm Güncel A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.
Copyright © 2018 - Tüm hakları saklıdır. Turizm Güncel
Tasarım & Yazılım Altyapısı DataNet Bilgi Teknolojileri