Ö. Cahit Sarıbey

Esnafımıza günaydın

Marmaris’te yayınlanan yerel bir gazetede “Esnaf Dertli; Kendi Kendimizi Bitiriyoruz” şeklindeki manşetini okuyunca ‘Günaydınnnnn, yeni mi uyanıyorsunuz’ demekten alamadım kendimi...
 
Yazının tamamını okuyunca bazı esnafın iyi bir turizm sezonu geçirdiğinden bahsederken çoğunlukta olan kısmının ise sezondan verim alamadıklarından yakındıklarını görüyorsunuz. TÜRK’E HİTAP ETMİYORUZ, EĞİTİMSİZ İŞLETMECİLER KALİTEMİZİ DÜŞÜRÜYOR, KISA ZAMANDA ÇOK PARA KAZANMA HIRSI KAYBETTİRİYOR, ELEMAN SIKINTISI VAR, konularına değinerek bir anlamda esnafımız kendi kendine özeleştiri yapmış da denilebilir.
 
Özüne inerseniz bu yazılanlar buz dağının üstte görünen tarafından bir kesit sadece. Nedense esas soruna neşter vurmaya kimse yanaşmıyor. Ah şu popülizm.
Bölge yaşayanı da bu yazıya ilave edilecek birçok konu olduğunu çok iyi bildiğinden değineceğim hususları okuyunca “bunu biz de biliyoruz, başımızdakiler bilmiyor mu yani ” diyecektir. 

Ürünün çakma ise kalitesinden bahsetmene gerek yok.
Neredeyse tüm esnafların sattığı ürünler bir bakın. Koskoca çarşıda belki birkaç meslek grubu dışında neredeyse birbirinin aynısı ürünler satılıyor. Üstelik neredeyse hepsi sahte, taklit, çakma, imitasyon. Artık siz adına ne derseniz deyin. Sonra da sahte ama; benim ürünüm çok kaliteli deseniz kaç yazar. 

Fiyat dengesizliği kafaları karıştırıyor.
Zaten birbirine benzer ürünler satan işyerleri yan yana sıralanmış durumda. Birinde girip sorduğunuz ürünün fiyatı hemen yanındakine göre ya çok daha ucuz ya çok daha pahalı. Bu durumda kafası karışan turist bu ürünü ikisinden de almaktan vazgeçiyor. 

Hanutçuluk hala kanayan yara.
Bölgeye gelen turist bir kez çarşıya girse veya yat limanında yürümeye kalksa neredeyse otelinden çıktığına pişman oluyor. My Friend nidalarını duymaktan, karısına kızına yılışıklık yapanları gözlemekten, kendisini zorla işyerine sokmaya çalışanlara direnmekten, Tezgahtarın, garsonun, ayakçının bitip tükenmeyen sorularına cevap yetiştirmekten, hakaret, küfür ve argo kelimeler duymaktan, kusurlu ürünü değiştirmek istersem dayak mı yerim yoksa bıçaklanır mıyım? korkusu yaşamaktan bıktı usandı turistler. Kısacası kendini sütten çıkmış ak kaşık gibi görmesin kimse. 

Arz talep dengesini bozan sektör yara alır.
Sadece bölgemizin değil tüm turistik yörelerin ortak sıkıntısı budur sanırım. Bir kentte konaklama sektöründe bulunan toplam yatak sayısının iki-üç katından fazla restoran sandalyesi varsa ve hala yeni restoran açılıyorsa, dip dibe onlarca tekstil ürünü satan işyeri, yan yana onlarca hediyelik eşyacı, avuç içi kadar yerde yüzlerce berber, bir uçtan bir ucu en fazla 8-10 Km uzaklığında olan bir yörede 500’den fazla ticari taksi varsa bu iş kolu mensuplarının birçoğu uçurumun eşiğindedir bence. Bu meslek gruplarını uzatmak mümkün tabi. 
Talep az ise siz arzı çoğaltamazsınız. Çoğaltırsanız mızrağın ucu birilerine batar.

Her şey dahil günah keçisi olmuş.
Aslına bakarsanız konaklama sektörü de herşey dahil sistemden memnun değil. Ama şu an paket turla gelen turistin talebi bu şekilde. Bölge otellerinin doluluğunun paket turla gelen tatilciler tarafından sağlandığı bir gerçek. Tur operatörü de bu talep olduğu sürece Herşey dahil sistemle çalışan otellerle yönelmek durumunda. 
Bölge olarak Herşey dahil sistemi uygulamıyorum deyin şu an Muğla geneline gelen 3.300 bin turistin yerine ancak 3/1’ini alırsın. Sonra da bu sezon çok kötü geçti der ağlar durursun.

Mesleki kurslara talep yok
Gerek kamu sektörü, gerek STK’lar ve gerekse özel sektör çeşitli işkollarında mesleki kurslar açıyor. “Herkes eğitim şart” diyor ama gel gelelim bu kurslara katılım için bırak gönüllülük esasını adamı neredeyse zorlayarak, kolundan çekerek bile kursa sokamıyorsunuz. Sonra iş bulamamaktan, bulan da bulduğu işten memnun olmadığından yakınıyor. Her iş yaparım devri çoktan bitti arkadaş.

Yaptığın işe saygı duymayana ne demeli.
Her ne iş yapıyorsa yapsın, hangi meslek grubuna mensup olursa olsun, hangi kurumda çalışıyorsa çalışsın, yaptığı işin hakkını vermeyip savsaklayan, daha iyisini, daha güzelini ortaya koymak için çalışmayan, kendine çeki düzen vermeyen, yaptığı işe saygı duymayan kişiye işletmeye ne demeli siz söyleyin. Bu hususta her meslek gurubunun kendine çıkaracak bir pay vardır bence.

Her şeyi başkasından beklemek doğru mu?
Neden herkes kendi yaptığını doğru zanneder bilemiyorum. Bizim ülkemizde herkes hakim, herkes savcı, herkes müdür, herkes başkan, herkes doktor, herkes turizmci, velhasıl herkes birçok konuda uzman. Ama kendi işini bile doğru dürüst yapamayan bu kesim nedense ya burnunu başkasının işine sokar ya da; topu hemen bir başkasına atıverir, şu yapsın, bu yapsın bana ne der. 
 
Lafı çok uzattık değil mi? Toparlayalım o vakit.  Bu örnekleri çeşitlendirmek mümkün elbette. 

Son sözüm bölge genelindeki tüm meslek sahiplerine. Bakınız turizm sezonu sona erdi. Bir sonraki sezon için bir şeyler yapmak lazım öyle değil mi? 

 
Madem ki bölgemiz ekonomisinin can damarı turizm, ekmek; bölgeye gelen turistlerden kazanılıyor öyleyse neden bölgemizin tanıtımı için, bölgemize turist getirilmesi için bir şeyler yapmıyorsunuz? Yurt dışından turist getiren acenteleri, kişisel veya kurumsal anlamda çaba gösterenleri, GETOB ve MARTAB’ı tenzih ederim. Turisti getirmek sadece bunların işi mi? Gelen turistten sadece otelci mi para kazanıyor? 

Turist yoksa hepimiz biteceğiz anlamıyor musunuz?
 
Hadi çeşitli meslek erbabı olan sizlerin birey olarak yapacağı bir yere kadar diyelim. İlgili odalar, STK’lar neden oralı olmuyorlar acaba? Bağlı olduğunuz kurumun, kuruluşun, odanın, örgütün başındakiler kılını bile kımıldatmıyorsa, “sizi boşuna mı seçtik, hadi bakalım oda olarak siz de katılın fuarlara, bölge tanıtımına destek olun, görüşün ilgililerle, gösterin kendinizi veya bu işi yapmaya çalışanlara katkı sağlayın kardeşim” demekten de mi acizsiniz. 

Kamu kurumlarının yapacağı işler zaten belli. Onlar da işini iyi yapsın diyebilırsiniz ama sıralamaya çalıştığım bu ve buna benzer hususlarda herkese görev düşmüyor mu?
 
Eğer şimdi bir şeyler yapılmazsa “Esnaf dertli; Kendi Kendimizi Bitiriyoruz” manşetlerini daha çok okuruz.  Ö.Cahit SARIBEY
 

Bu Makale 17.11.2014 - 11:23:28 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Marmaris U.K 23.11.2014 - 12:41

    Cahit bey güzel açıkladınız konuyu zaten Marmarisin kronik sorunları eklemek gerekirse,ticaret odası,martab yada getob her türlü organizasyona giderken para harcarken hatırlayın esnaf odası başkanı ne dedi? ben 1 kuruş yardım etmem neden herşey dahil müşteri otelden çıkmıyor,böyle ortamda bene çıkmam her türlü sahte mal varken ve son 3 sezondur mayıs ve haziran ayında sezon öncesi esnaf tarafından bıçaklanan turistler varken neden turist gelsin?

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.