'YOK' Böyle Çelişki
Öğretim hayatının kalitesi, hayat boyu eğitim, akademik özgürlük, bilimsel kalite, yenilik, kendini yetiştirme, kariyer planlama ve falan fişman… Evet üniversiteden bahsediyorum. Bu yazım üniversiteler ve YÖK üzerine.
Turizm ile zerre alakası yok, belki tek alakası benim bir Turizm Fakültesi’nde öğretim elemanı olmam. Bu yazıda hiçbir şekilde marjinalize olmuş gruplar ve saire savunulmayacaktır. Bu uyarıyı niye yapıyorum çünkü dikkat çekmek istediğim asıl nokta gözden kaçmasın istiyorum. Ha birde korkuyorum. Suçlanmaktan ve taşlanmaktan korkuyorum.
Geçtiğimiz günlerde YÖK başkanı Prof.Dr. Gökhan Çetinkaya tarafından kamuoyuna sunulan “Akademik Özgürlük Bildirgesi” 1. Madde diyor ki; “Üniversiteler hiçbir baskı ve engelleme söz konusu olmaksızın, tüm fikirlerin, muhtelif hakikat iddialarının, sosyal ve siyasi problemlerin özgür ve medeni bir şekilde tartışıldığı, karmaşık sorunların açık bir biçimde ifade edildiği ortamlardır.” Olması gereken aslında tam da bu maddenin söylediği gibidir. Üniversiteye gelmiş öğrenciye siyasetle ilgilenme otur dersine çalış demek abesle iştigaldir. Çoğunluğu 18-24 yaş arası gençlerden oluşan, kendi yakın çevreleri dışında da bir dünyanın var olduğundan yeni yeni haberdar olan gençlerin siyasi hareketler içerisinde yer almasından daha doğal ne olabilir ki. Evet bu gençler marjinal grupların, illegal örgütlenmelerin dikkatini çekecektir bu normal.
Fakat öğrencinin siyasi faaliyetinin önüne geçmek üniversite yönetimine mi kalmıştır?
Kaldı ki öğrenciyi üniversiteden atmak bu çocuğun bu marjinal gruplarla olan ilişkisini mi kesecektir?
Bugün üniversite içerisinde disiplin yönetmeliği iflas etmiş durumdadır. Öğrenciden psikolojik yada fiziksel şiddet gören, öğrencinin yakın çevresinden aynı şekilde şiddet gören öğretim üyeleri ve elemanları korunmasız durumdadır. Yakın çevremizden tecrübe ettiğimiz üzere bu tarz davranışlar öğrencinin yanına kar kalmaktadır. Keza başarısız öğrenciler de okuldan uzaklaştırılamamaktadır. İşin kötü tarafı süregelen başarısızlık, öğretim üye ve elemanına şiddet olarak geri dönmektedir.Eğitim bilimcilerden ricam, akademik başarısızlık ile öğretim üye ve elemanına öğrenci tarafından uygulanan şiddet arasındaki nedensellik bağının ortaya konabileceği bilimsel bir çalışmada bulunmalarıdır.
Yukarıda bahsettiğim gibi bu tarz eylemler sonucu okuldan uzaklaştırılmış öğrenci yoktur fakat iktidar çevresini rahatsız eden siyasi faaliyetler sonucu okuldan uzaklaştırılmış öğrenci çoktur. Bir yanda okul içerisine siyasi içerikli afiş astığı için 6 ay okuldan uzaklaştırma alan öğrenci varken diğer yanda öğretim elemanına sözlü hakarette bulunan öğrenci uyarı cezası alabilmektedir. Öğretim üyesini darp edip ve hatta canına kıyıp okula devam edebilen öğrencilerin bulunduğu bir coğrafyada milletvekilini protesto etti diye bir öğrencinin üniversiteden ilişiğinin kesilmesi rezilliktir. Ben bir üniversite öğretim elemanı olarak bu durumdan utanıyorum.
Velhasıl-ı Kelam, “Akademik Özgürlük Bildirgesi” ile kamuoyuna sunulan fikirler umarım uygulamaya geçer. Fakat biz eğer bu bildirgede bahsedilen akademik yaşamda kaliteyi yükseltmek istiyorsak çocukların siyasi faaliyetlerini engellemekten önce ivedilikle düzeltmemiz gereken noktaların farkına varmalıyız.
Bu Makale 05.12.2013 - 10:07:01 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
her başarısız öğrenciyi okuldan uzaklaştırmaya kalksalar üniversiteler neredeyse boşalırdı herhalde.. söz konusu iktidar çevresini rahatsız etmek değil siyaset adı altında ortamın huzur ve güvenliğini bozacak hareket ve eylemlerde bulunmak olduğundan bu tarz öğrencilerin uzaklaştırılması sizce de olması gereken değil midir? sn bayraktar,bu yazıyı size yazdırmada ağır basan öğrencilerin özgürlüğünün kısıtlanması mı yoksa keni güvenliğinizden kaynaklanan korkularınız mı tekrar bi düşünün isterim...