Neler oluyor?
Turizmimiz de neler oluyor? Bunu bu hafta analiz etmek istedim.
Esasında hepimiz kaptırmışız kendimizi bir akıntıya dur durak bilmeden turizmimiz için çalışıyoruz. Bazen analiz zamanlamasını unutuyoruz. Akıntının bizi sürüklediği yere kontrolsüz bir şekilde gidiyoruz. Hareketlerimizi kontrol altına alma zamanı geldi de geçiyor bile. Bir yandan turizm dünyasında birinci olmak için uğraşıyoruz, diğer yandan eski alışkanlıklarımızdan kurtulamıyoruz. Mesela otelciler;
TURİZM İYİ GİTTİĞİ ZAMAN HEMEN FİYATLARI ARTIRMAK
Bunu hep Yunanlılar ve Portekizliler yapardı. İyi giden bir sezonun ardından fiyatları acayip arttırıp, kısa sürede yatırımı finanse etmek isterlerdi. Ertesi sene de tüketiciden tokadı yerlerdi. Simdi onlar bundan vazgeçti, bu alışkanlığı biz aldık. Geçen sene fiyatları olağan dışı arttırdık, bu sene tokadı yedik. Bir sürü otel den biz istemeden özel fiyatlar gelmeye başladı. Ah biraz geleceği düşünerek hareket edebilsek.
EB dediğimiz erken rezervasyon indiriminden kurtulmak için anlaşmaları bir kenara bırakıp hemen stop sale dediğimiz kanunsuz, hukuksuz uygulamayı devreye sokmak. Bu sene Türk Turizmi için özel bir sene. Ortam uygun. Rakipler yara almış. Otelciler olarak ne yapmamız lazım? Coook para kazanmamız lazım. O zaman ne yapmamız gerekir? Otelci, "Ya nereden verdik su EB indirimlerini yüzde on, yüzde yirmi götürecek simdi bizim gelirimizden. Oğlum Ahmet çek su tur operatörlerine Stopu. Nasıl olsa bu adamlar gelecek bize, bari paracıklarımız azalmasın" İşte kazın ayağı hiç de öyle değil. Sen müşterini kaz gibi görürsen, o da beynini tilki gibi çalıştırır, odalarında kendin yatarsın.
OBURLUKTAN KURTULAMAYIP HEP DAHA FAZLA ODA İÇEREN OTELLER YAPMAK
Acaba 1500 kişinin tatil yaptığı bir otel de insan beş yıldız servis alabilir mi? O, harala gürele otelde insan tatil yapabilir mi? O rant uğruna yapılmış bir sürü odalar bir kaç sene sonra basımıza iş açacağa benziyor. Çünkü trend değişiyor. Çünkü turist artik özel olmak istiyor. Yüzlerce kişinin içinde tatil yapmak istemiyor.
SERVİSLERİMİZE SEMPATİ KATABİLİYOR MUYUZ?
Tatile gelmiş, kafa dinleyip rahatlayayım demiş insanlara havuz basında sabahtan aksama kadar genç bir diskjokeyin eline bırakılmış tekne müziği zorla dinletmek bir sempati yaratır mı? Rakip oteli geçebilmek için her şey beleş büfeleri, damak tadına aldırış etmeden alabildiğine genişletmek, çeşitlendirmek bir cömertlik göstergesi midir? Yemeklerinde damak tadı bulunan otellere dikkat ederseniz, bu otellerin devamlı gelen müşteri oranı diğerlerine göre çok daha fazla. Bu da bize meşhur atasözümüzü hatırlatıyor: "Ask mideden geçer "
Resepsiyonda çalışanları güler yüzlü, kültürlü kişilerden seçmemek sempatikliğimizi azaltır mı? Halbuki reception çalışanları müşteri için o isletmenin aynasıdır. Müsterinin otele ilk geldiğinde muhatap olduğu kişilerdir. Tesislerin bu konuya yeteri kadar değer verdiklerini göremiyoruz.
BAZI OTELCİLERİMİZ TARAFINDAN HANS'A VEWRİLEN DEĞER MEHMET'E NEDEN VERİLMİYOR?
Hepimiz biliyoruz bu ülke turizmi senelerce büyük arızalarla yaşadı. Son 4–5 senedir biraz rahat çalışabilme imkanı bulabildik. Bu arizalı dönemlerde bu ülke turizmi kendini Türkiye turizmine adamış Türkler ve Türk Tur Operatörleri ile yaşadı.
En ufak bum bum da diğerleri uçaklarını başka ülkelere çeviriverdiler. Bu ülkeye sadik kalan bu vatanin yurt dışındaki evlatları oldu. Simdi her şey iyi ya herkes Türkiye spesiyalisti oldu. Bunlar en ufak bir krizde gene sırtlarını dönerler bu ülkeye, ama Türk tur operatörleri bu ülkenin müdavimi, garantisi olmuşlardır. Şimdi bazı otelcilerimiz çıkıyorlar, zaten şayisi çok azalmış bu Türk tur operatörlerine Hans’a Mison’a verdiği fiyattan daha yüksek fiyat veriyorlar veya stop mekanizmasını bu tur operatörlerine öncelikle uyguluyorlar. Bunun sebebini anlamış değilim. Hans niçin daha kıymetli, niçin Türk tur operatörüne karşı Brütüs olunuyor?
INCOMING ACENTELERİMİZ
Esasında turizmde en çok çabayı gösteren, gösterdiği caba kadar para kazanamayan kuruluşlarımız olarak görüyorum. ( Shop isi yapanlar hariç). İki cami arasında beynamazdırlar. Ne otelciye, ne de tur operatörüne yaranamazlar. Bütün çileyi çekenler onlardır. Gelirleri de düşmüştür, çünkü her şey beleş sistem, tur kazancını ellerinden almıştır.
Transferlerden kazanılacak pek fazla bir şey yoktur, çünkü tur operatörleri arasında yaşanan rekabet onlara hesapsız transfer parası ödemeyi önlemektedir. Bütün sorumluluğu Incoming acenteleri taşımaktadır. Eğer bir Tur Operatörü Allah korusun iflas etse, oteller parasını Incoming acentesinden istemektedir. Müşteri şikayet etse sorumlusu gene Incoming acentedir. Bu kurumların herkes tarafından desteklenmesi gerekir diye düşünüyorum.
UÇAK ŞİRKETLERİMİZ
Rahmetli Cumhur Başkanımız Özal sayesinde ülke uçak şirketi ile doldu. Bazı ülkelerin uçak sıkıntısı yaşadığı yerde biz uçak bolluğunda yüzüyoruz. Bu konuda bilhassa bir şirketten bahis etmek istiyorum: Türk Hava Yolları. Bir atasözümüz vardır bunu ben biraz tersine çevirerek yansıtmak istiyorum: “Herkes gider Tersine, Türk hava Yolları gider Mersine“ Biliyorsunuz piyasalarda Low Cost dediğimiz düşük fiyat ile uçuşlar moda. Gel Gel dediğimiz, fiyatın ucunu gösterip, servisleri sifirlayip, müşteriden daha fazla para koparma taktiklerini içeren bir sistem. Türk Hava Yolları dışındaki hemen hemen tüm şirketlerimiz bu sisteme sarılmış, suyu bile uçuş da satarak para kazanmak için uğraş veriyorlar. Bana göre havanda su dövüyorlar. Dün de, bugün de müşteriye gösterilecek itina, ki bunun adı iyi servistir, o müşteriyi o şirkete bağlar. Bunu su anda en iyi yapan Avrupa’nın birincisi Türk Hava Yolları’dır. Bütün Avrupa uçak şirketleri servisi sıfırlarken, THY servisi doruk noktasına tırmandırmış bir uçak şirketi olarak Türk Turizminin gururu olmuştur. Yaptığı reklamlar artik sırf Hava Yolunu değil, Türkiye Turizmini de pozitif etkiler bir duruma gelmiştir. THY Türk Turizminin dünyaya açılan penceresi olmuştur. İnşallah diğer uçak şirketlerimiz de bunu örnek alırlar.
TURİZM BAKANLIĞIMIZ
Kültür ve Turizm Bakanımızın ikinci defa bu bakanlığa getirilmesi galiba turizm tarihimiz de bir ilk oluyor. Bunun Kültür ve Turizme pozitif yansıyacağı ümidindeyiz. Bakanımızın bu ikinci dönemde Kültür yerine Turizme daha ağırlık vermesi bu sektörün ivmesini arttıracaktır. Şimdiye kadar yapılan çalışmaların devamı başarının da devamlı olmasını sağlayacaktır. Hepimiz yaşadık ve yasıyoruz; turizm de ne olduk dememeli ne olacağız demeliyiz.
Yaz sezonunun ikinci yarısında yasayacaklarımızın beklentilerimizi aşacağı ümidi ile
İyi sezonlar diliyorum.
Bu Makale 13.07.2011 - 14:29:37 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Hasan bey. Sizin işiniz gücünüz yok galiba. Ben sizi neyi nasıl savunduğunuzu falan anlayamadım. Belki sorun bende ama sizin bu herşeye muhalefet yaklaşımınız psikolojinizde birşeyler olduğunu gösteriyor. ben hiç bulaşma taraftarı değilim. Size başarılar. Umarım mutluluğu yakalarsınız.
-
O zaman Zafer Bey gitsin beni düşünceden dolayı savcılığa suç duyurusunda bulunsun. Önce arkadaşın karşısında tanımadığı kişinin fikrine karşı saygısı olsun. Ondan sonra saygı beklesin. "Zafer Cengiz - 14.07.2011 23:55:34
Yarım satırla- DEHŞET Fikirlerini lütfeden Hasan Subaşlı kardeşimiz > Bir ZAHMET neler kastettiğini açıkça söylese- Bu YOK'luklarda > ÇOK Memnun olabileceğiz... Bu lafın arkasında birçok ANLAM saklı: (1) Acentecilerin gözleri mi görmüyor...? (2) Acentecilerin dilleri mi yok...? (3) Acenteciler (piyasaya yorum yapamayacak kadar) GERİ mi zekalı...? (4) Turizm MEDYA'sı > Acentecilere ÖNEM mi vermiyor...? (5) Yoksa- DIŞ Kapının SON Mandalı muamelesi mi var...? Bu piyasada OLUMSUZ BİRŞEYLER VAR'sa > ŞÖYLE SIRA'lanabilir: BİREYCİLİK & ÇIKARCILIK & UFAK HESAPÇILIK & TAŞ-ÇAMUR ATMACILIK & UYUMSUZLUK & TUTARSIZLIK = EN Önemlisi de KATILIMSIZLIK...!!! Uğur Bey'in Sıra-Dışı TEŞHİS & YORUM'larını okuyunca- Böylesi bir bakış açısını DÜŞÜNÜP > AÇIĞA VURABİLEN arkadaşımıza PES demekten başka bir ifade kullanmaktan ÖZENLE kaçınıyorum... Savcılarımız DÜŞÜNCE SUÇU işlemi yapsa- Yeridir...! " Biz burda acentacı gözüyl turizim medyasında fikir beyan edilmesine sevinirken yorumuma karşılık aldığım cevap "" içerisinde.
-
Sayın hasan arkadaşım. Yazdıklarına bir şey demiyorum. Şu kullandığın dili biraz daha kibarlaştırsan diyorum. Zafer beye kimsin necisin bilmiyorum kelimelerinin algılaması nedir, o zaman bana onu izah ediver. Algılamak için başka tarafıma gerek yok.
-
Sayın arkadaşlar. Sizler yazılanı okurken ne yazıldığını algılama sorunu içerisindesiniz galiba. İsterseniz en baştan itibaren yazdığım yorumu tekrara tekrar okuyun. Belki ne demek istediğimi algıyabilirseniz. Yok yine algılama yapamazsanız, sorarasınız ne demek istedin diye. Başka bir tarafınızdan anlama yapmayın.
-
Kadir beye katılıyorum. Turizmde kapitalizm aldı başını gidiyor. Güçlü acentelere torpil geçiliyor. Standartlaşma yok. Fakat şu Hasan subaşı mı subaşlı mıdır nedir onda da standart yok malesef.
-
Hasan SubaŞlı dostum. sen kimsin, necisin böyle zırt pırt her yerden çıkıp duruyosun böyle, her şeye muhalefetsin. Zafer cengiz abimiz gayet gğzel izah etmiş işte. İlla senin istediğin ve düşündüğün mü olacka bu türkiyede. turizm senin istediğin gibi mi şekillenecek? Adam bir şey demiyor. yazar da haklı, zafer bey de haklı. eğitimin nedir senin dostum. bu kadar bodoslama dalma her şeye. Oraya buraya her yere böyle abuk sabuk şeyler yazıp durma. Edebinle adabınla yorum yaz. Cahillik yapma, olmuyor. yakışmıyor.
-
Sayın Zafer kardeşim. Kimsin ne iş yaparsın bilemem ama, bilindiği birşey vardır ki,
Turizim hareketliliğinin zinciri,
Tur operatörü > uçak firması > incomin acentası ve konaklama tesisleri ile birlikte diğer turizim ürününü oluşturan işletmelerdir.
Tur operatörü olmadan turisit organize şekilde hareket edemez. Uçak firması olmadan seyahat edemez. İncoming acentası olmadan gittiği bölgede organize hizmet alamaz, otel ve diğer ürün oluşturacak tesis olmadan da bom boş bir bölgeye gitmiş olur. Turizim medyasında ise ağırlıklı olarak mikrofon uzatılan keim konaklama sektörü ve temsilcileri olduğundan incomin acentasına ve tur operatörüne fazla fikir beyan edebileceği köşe verilmez. Beyfendinin de acentacı ve tur operatörü bakış açısıyla Türkiye turizimine yorum katması benim gibi ecantacı kimliğindeki kişileri memnun etmiştir. Yani önyargı ile yaklaşım farklı yorumlar yüklemenize gerek yok.
-
Sizin o bum bum dediginiz zamanlarda ucaginiz vardi, baska her hangi destinasyonunuz vardi da siz oralara gondermediniz yine de Turkiyem dediniz ha! Adama atma recep derler. Her krizde yapisip aksiyon eb uzatmasi isteyen otelci mi?
Zamaninda kral olanlar simdi free oda abi diyenler. Keser doner sap doner.. Olu fiyatina fakir avrupaliya oda bulamayinca stoplar hukuksuz oldu:)) gecti o devirler beyefendi. Haudi kolay gele.
-
Yarım satırla- DEHŞET Fikirlerini lütfeden Hasan Subaşlı kardeşimiz > Bir ZAHMET neler kastettiğini açıkça söylese- Bu YOK'luklarda > ÇOK Memnun olabileceğiz... Bu lafın arkasında birçok ANLAM saklı: (1) Acentecilerin gözleri mi görmüyor...? (2) Acentecilerin dilleri mi yok...? (3) Acenteciler (piyasaya yorum yapamayacak kadar) GERİ mi zekalı...? (4) Turizm MEDYA'sı > Acentecilere ÖNEM mi vermiyor...? (5) Yoksa- DIŞ Kapının SON Mandalı muamelesi mi var...? Bu piyasada OLUMSUZ BİRŞEYLER VAR'sa > ŞÖYLE SIRA'lanabilir: BİREYCİLİK & ÇIKARCILIK & UFAK HESAPÇILIK & TAŞ-ÇAMUR ATMACILIK & UYUMSUZLUK & TUTARSIZLIK = EN Önemlisi de KATILIMSIZLIK...!!! Uğur Bey'in Sıra-Dışı TEŞHİS & YORUM'larını okuyunca- Böylesi bir bakış açısını DÜŞÜNÜP > AÇIĞA VURABİLEN arkadaşımıza PES demekten başka bir ifade kullanmaktan ÖZENLE kaçınıyorum... Savcılarımız DÜŞÜNCE SUÇU işlemi yapsa- Yeridir...! NESLİ TÜKENME DURUMUNA DÜŞEN TÜRK TUR OPERATÖRLERİ > ÖZELLİKLE BAŞ-TACI EDİLMELİDİR...!!! BU Vesileyle de- TÜM Turizm PAYDAŞLARINI > ELBİRLİĞİ ile DAHA İYİ piyasa koşulları oluşturmak için GAYRET ve SORUMLU Davranışa davet ediyorum... HER fikre EKRAN AÇAN TurizmGüncel'i de ayrıca KUTLARIM...
-
Turizim medyasında, acentacı gözüyle bakıp anlatabilen birisine yer var demekki.
