Birgül Akgül

2021 yeni bir yılın değil, yeni bir çağın başlangıcı olacak

2021 yeni bir yılın değil, yeni bir çağın başlangıcı olacak
2021’e hazır mısınız? Dünyada yaşanacak özellikle teknolojik gelişmelere alışmamıza fırsat bile kalmadan bu gelişmeler hayatımıza bomba gibi düşecek.

 

Bazı sektör temsilcileri pembe tablo çizerek sektörü yanlış bilgilendirmeyi tercih ediyor olabilirler lakin gerçekler öyle değil, değişim için süremiz azaldı. Pandemi duyduğumuz, okuduğumuz ama ciddiye almadığımız yaklaşan yoksunluk ve yoksulluğun simülasyonu oldu.

Teknoloji önümüzdeki birkaç yıl içinde son yirmi yıllık performansını katlayacak.

Öyle büyük yenilikler birden peyda olacak ki, yıllardır üzerinde çalışılan bu projelerin piyasaya çıkması için beklenen uygun şartları 2021 sağlayacak.  Biz akıllı telefon, tablet konuşurken; uzaya yolculuk, uzayda hayat, robotların istihdama daha fazla katılmaları konularının hızına ayak uydurmakta zorlanacağız. 2018’de robotlar ile ilgili kaleme aldığım yazıma göz atmak isterseniz linki buraya bırakıyorum, sürece 20 yıl vermişim, pandemi nedeni ile bu sürenin çok daha kısaldığını hep birlikte göreceğiz.  Dijital dünyanın olmazsa olmazlarından biri de kripto paralar olacak, uzun zamandır konuşulan ancak yeterince popüler olamayan kripto paraların kullanımı artacak. Elon Musk’ın adı yüzyıllar sonra bile bilinecek, bu yeniçağın en önemli ismi Elon Musk olacak, 3 yıl bekleyin ve görün. Şirketler eğitim programlarına kesinlikle kodlamayı eklemeliler, bu yeniçağın en önemli mesleği kodlama olacak.

Pandemi Türk turizminin dönüşmesi için bir fırsat olabilir.

Her şey dahil otel yığılması nedeniyle Türkiye nitelikli turiste ve dolayısıyla gelire ulaşamıyor. Her şey dahil kötü demiyorum, ancak kötü yönetildiği ve bir stratejisinin olmadığı kesin. Bir yanda ödüllü oteller işi titizlikle ele alırken diğer yanda 10 çeşit üründen 100 çeşit büfe çıkaran, doldur boşalt turizmcileri nedeniyle destinasyonumuzun fiyatları hak ettiği seviyelere çıkamıyor. Öyle iyi hizmet sunuyoruz, öyle iyi ürünler kullanıyoruz ki bu emeğin karşılığı kesinlikle bu fiyatlar değil. Turistlere giderken bir de cep harçlığı verirsek önümüzdeki on yılda da bize gelmelerini garanti etmiş oluruz! Türkiye’de her şey dahil otellerin sayısı azaltılmalı, her şey dahil otellerin içinde farklı konseptler de sunulmalı. Yeni yatırımlara her şey dahil konsept izni verilmemeli. Aksi halde ucuz destinasyon olmaktan kurtulamayacağız. Hazır pandemi de olmuşken ye yiyebildiğin-tüket tüketebildiğin kadar yaklaşımından kurtulmak, bilinçlenerek gelecek yeni nesile (Z Kuşağı) hitap edecek hizmetler sunmak gerekiyor. Benim Z kuşağım pandemi sürecinde 2-3 yaşında olan çocuklar. Onlar önümüzdeki 2-3 yıl içinde yaşanacak teknolojik gelişmeleri görerek büyüyecekler. Onların normali uzayda yaşam olacak. Siz bu yeni jenerasyona hazır mısınız? Her şey hariç dönemi yaklaşıyor.

Markalardan değer yaratmaları beklenecek, tüketici doğaya, insana önem veren markaları tercih edecek.

Hala doğaya, çevreye, az tüketime, geri dönüşüme önem vermiyor musunuz? O halde büyük ihtimalle önümüzdeki on yıl içinde otelinize müşteri bulamayacaksınız. Salgın hastalıkların sayısının artacağını belirten bilim insanları bundan sonra dünyayı daha fazla doğa ve çevre sorununun beklediğini söylüyor, dolayısıyla insanlık da bilinçlenecek, zaten Z Kuşağı bu gerçeklik içinde doğup büyüyecek, vur sırtına-al lokmasına döneminin son yılları yaşanıyor. Hümanist ve çevre dostu değilseniz kaybedeceksiniz.

Yeni otel mi, yeni tarım arazisi mi?

Büyük zincirlere, şirketlere, hatta bireylere tarıma yönelmelerini öneririm. Unutulan bir konu var, hem de öyle bir konu ki 2030’dan itibaren ciddi şekilde yüzünü gösterecek. Susuzluk. Bilim insanları haykırıyor, kıtlık olacak, besinler yetmeyecek diyor ama biz her zamanki gibi ciddiye almıyoruz. Türkiye tarım ve hayvancılık ülkesiyken bu özelliğini yitirdi, buğdaya kadar ithal eden dışa bağımlı bir ülke oldu. Bizi neden bu hale getirdiler, bu canım ülkeye bunu neden yaptılar anlamak, vicdanlara sığdırmak mümkün değil. Hızla bilim, teknoloji ve tarıma yönelik yatırımlar yapmak gerekiyor.

Yerli dersem maske tak, yabancı dersem maske at.

Turizmi desteklemek isterken yapılan en büyük hata turiste maske takma zorunluluğu getirmemek oldu. Akın akın geldiler, para kazandık ancak hasta sayılarımız da arttı. Maske takmanın milliyeti olmaz. Türk turizminin en büyük sorunu kural koyucu olmaması, kendine ve ürününe güvenmemesidir.

Değerli okur,

2021’i gri veya pembe görmeyin, yalnızca gerçekçi olun. Önlem almak, değişimi anlamak ve ona ayak uydurmak gerekiyor. Aşıya güvenerek maskeleri gevşetmemenizi öneririm. Belirsizlik ve öngörememe durumunun önümüzdeki 5-6 ay daha devam edeceğini düşünüyorum. Lütfen maskesiz sokağa çıkmayın, fiziksel mesafenizi koruyun, kendiniz ve sevdikleriniz için kurallara uyun.


Bu Makale 24.11.2020 - 16:40:48 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Elif Eren Övdür 07.12.2020 - 02:04

    Birgül Hanım, ancak bu kadar sade ve ancak bu kadar vizyonist anlatılabilirdi. tebrikler..

  • Adem Çolak 28.11.2020 - 01:01

    Birgül Akgül Hanımefendi Değerli yazınızı okudum. Çok güzel anlatmışsınız önünüzdeki süreci. Ancak bu kadar detaylı anlatılabilirdi. Bu pandemi sürecinde aslında yeni dünya düzenine geçiliyor. Farkında olan işletmeler gerekli düzenleme ve değişikliğe çoktan gitmeye başladı. Yazılarınızı takip ediyorum. Kaleminize sağlık. Sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Adem Çolak Turizm Yönetici

  • Erdem polat 24.11.2020 - 08:17

    Hem kodlama,digitallesmeye yönelin diyorsunuz hemde tarıma yatırım yapın diyorsunuz.bence su akar yolunu bulur.o yüzden milletin gözüne digitallesmeyi sokup durmayın. Mehmet amcanın bakkalıda çalışsın bir yandan

Yazarın diğer yazıları
Tüm Yazıları
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.