Otellerin 'ak akçesi' kalmadı, kapalı tesisin bile 150 bin TL gideri var

Otellerin 'ak akçesi' kalmadı, kapalı tesisin bile 150 bin TL gideri var
Jacaranda Hotels CEO’su Volkan Şimşek, kriz yılı 2016 yılına, Jacaranda Hotels’in bu yılı nasıl geçirdiğini ve 2017 beklentilerine dair TurizmGüncel’e açıklamalarda bulundu...


Savaş Daş – TurizmGüncel

2014 yılında Jacaranda Hotels’in CEO’su olan Volkan Şimşek, açıklamalarına grup hakkında bilgi vererek başladı. Göreve başladığında grup bünyesinde 2 tane otel bulunduğunu belirten Şimşek, ‘’O zaman Jacaranda bünyesinde Magic Life Jacaranda Side ve Jacaranda Hotel Resort Belek vardı. 2015 yılında Robinson ile bir anlaşma imzaladık ve bu sene Robinson Club Masvavi’yi Belek’teki ikinci tesis olarak hayata geçirdik.’’ dedi. Turizm açısından oldukça zorlu geçen bu yılda böyle bir beraberliğe imza atmış olmanın kendisi açısından büyük bir gurur kaynağı olduğunu ifade eden Şimşek, 2016 yılında yaşanan krize dair şunları söyledi:

‘’ARTIŞ YAŞANAN 2 PAZAR VAR, ONLAR DA BİZİ KURTARMAZ’’

‘’2016 Türk turizminin yaşadığı en derin ve çok boyutlu krize sahne oldu. Geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız krizler genelde tek boyutluydu. Bir pazarda sorun yaşıyor, oradaki kaybı diğer pazarlarla bir şekilde kompanse ediyorduk. Yıl sonuna doğru yaklaşıyoruz ve kayıp yaşamadığımız hiçbir pazar yok gibi...

Yalnızca 2 pazarda artış yakalandı. Bunlardan birisi Ukrayna. Rusya pazarının kapanmasından dolayı Ukrayna’ya çok ciddi indirimler sunuldu. Bu sebeple bütün tur operatörleri operasyonlarını Ukrayna’ya kaydırdı. Pazar açısından bakıldığında önemli artışlar yakalandı, ancak ne sayı ne de ciro bazında Rusların boşluğunu artıracak bir boyutta değildi. Artış yakalanan bir diğer pazar ise İsrail oldu. Ancak bu pazarda oldukça ciddi bir artış yakalandığı durumda bile ulaşılan rakam 170 bin civarında. Biz İsrail’den 500 bin turist geldiği yılları da gördük... Bunların dışında kalan pazarlarda ise çok büyük kayıplar var.’’

''İMAJIMIZ ÇOK KÖTÜ, AMA PES ETMEMELİYİZ''

Önümüzdeki yılın da kayıp olmaması için tüm turizmcilerin çaba harcadığını belirten Şimşek, ‘’İlişkilerimizi yeniden masaya yatırıyoruz, beraberliklerimizi perçinlemek için ortaklarımızla görüşmelerimiz sürüyor. Ancak tüm çabalara rağmen önümüzdeki yıla ilişkin ön rezervasyonların beklenen seviyeye ulaşamadığını görüyoruz.’’ dedi. Türkiye’nin yurt dışında ciddi bir imaj kaybı yaşadığını kaydeden Şimşek, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

''BU SORUNU ÇÖZMEK ZORUNDAYIZ''

‘’Türkiye’yle iş yapan tur operatörleri, misafirleri Türkiye’ye göndermek konusunda ikna olmakta zorluk yaşıyor. Aslında hem misafirlerimiz hem de beraber çalıştığımız tur operatörleri Türkiye’yi biliyor, seviyor ve Türkiye’yi evleri olarak görüyor. Ancak var olan durumdan dolayı çekince yaşıyorlar. Şöyle bir örnek vereyim: Benim çok sevdiğim arkadaşlarım Türkiye’yi ziyaret etmek istiyor.  Kayınvalidesi ‘Nasıl Türkiye’ye gidersiniz?’ diyor ve tatillerini iptal etmek durumunda kalıyorlar. Bu sorunu çözmek zorundayız. Beraber çalışmamız ve Türkiye imajını pozitife çevirmemiz lazım. Bu uzun bir yol. Ancak önümüzdeki yaz sezonuna kadar ciddi bir zamanımız var.

Geçtiğimiz ay düzenlenen WTM Londra Fuarı’nda Türkiye’ye dönük ilgide önemli bir azalma olduğunu gördük. Yunanistan standında, İspanya standında ciddi bir hareket vardı. Onlar zaten bu senenin kazananı oldu. Mısır ve Tunus’a dönük ilginin de zayıf olması, insanların politik çalkantılara sahne olan ve terör saldırılarının yaşandığı destinasyonlardan uzak durduğunu gösteriyor. Ancak yine de yurt dışı fuarlarına katılım sağlamalı, yoğun olarak çalışmalıyız.’’

''DOLULUKTA YÜZDE 35 KAYIP YAŞADIK, ANCAK BU RAKAMLAR BİZİ AVUTUYOR''

Jacaranda olarak 2016’yı nasıl kapattıklarını sorduğumuz Şimşek, sorumuzu şu şekilde yanıtladı:

‘’Biz yoğun olarak Almanya pazarıyla çalışıyoruz. Sektörün geneline baktığımız zaman 2016 yılındaki krizi diğer gruplara göre biraz daha hafif atlattığımızı söyleyebilirim. Otellerimizin Almanya’da belli bir bilinirliğinin olması ve markadan dolayı daha kolay satılabilmesi sayesinde, diğer otelci arkadaşlarımız kadar kayıp vermemeyi başardık. Ancak bu ciddi bir kayıp yaşamadığımız anlamına gelmiyor. Doluluklarımız geçtiğimiz yıla göre yüzde 35 geride, ciroda da düşüş var. Ancak birçok meslektaşımızın durumunun bizden daha kötü olduğunu bildiğimiz için, kendimizi bu rakamlarla avutuyoruz. Çünkü yapacak başka bir şeyimiz yok. Tesislerimizi beklediğimizden daha erken kapatmak durumunda kaldık. Side’deki tesisimiz geçtiğimiz yıl kasım sonuna kadar faaliyetteydi, ancak bu sene rezervasyon olmadığından ekim sonunu beklemeden kapatmak zorunda kaldık.

Tabi ki personel sayısında da kısıntıya gitmek durumunda kaldık. Gelirler azaldığı zaman giderleri de kontrol etmek gerekiyor. Özellikle kış sezonunda personel sayısını iyice aşağıya indiriyorsun. Sezondan sonra işten çıkarmalar yoğunlaştı ve Türk turizminde kışla beraber işsizlik zirveye çıktı. Bunları beraberce aşmak zorundayız. Sezonda yapılan işten çıkarmalar elbette kalitede düşüşe neden oluyor. Öte yandan bu durumun sosyal bir boyutu da var...

''OTELCİLERİN KULLANACAK ‘AK AKÇELERİ’ KALMADI''

Çok zor bir süreçteyiz. Bu sene Türk turizm yatırımcılarına şapka çıkarmamız gereken bir yıl yaşadık. Maaşla çalışan insanlar iyi-kötü maaşlarını aldı. Ancak yatırımcılar, otellerini ayakta tutmak için kenarda köşede neleri varsa satmak zorunda kaldı. ‘Ak akçe kara gün içindir’ denilir ya, kenarda köşede akçe falan kalmadı. Bu insanların desteğe ihtiyacı var. Bankalar yatırımcıları ayakta tutmak için destek vermeye çalışıyor, ama yatırımcıların devlet desteğine de ihtiyacı var. Kullanacak kaynakları kalmadı, devletin de bu yakarışı duyması lazım.’’

''BÜYÜK BİR TESİSİN KAPALIYKEN BİLE AYDA 100-150 BİN TL GİDERİ VAR''

‘’Peki bu kriz 2017 yılına da sarkarsa ne olur? Tüm birikimlerini kullanan otelciler o zaman ne yapacak?’’ diye sorduk. Şimşek, şunları söyledi:

‘’Sezon sonu itibarıyla ödeme zorluklarının olduğunu, bazı faturaların ödenemediğini hepimiz görmeye başladık. Bunu ne kadar taşıyabilirsiniz ki? Ticaret yapmakta maksat para kazanmak, o parayla da masrafları ödemek. Para kazanılmasa da, yani ciro oluşmasa da, otel durduğu yerde para harcamaya devam ediyor. ‘Oteli kapattım, gidiyorum’ diye bir şey yok. Kapalı büyük bir tesisin aylık 100-150 bin lira masrafı var. Bahçeye bakım yapılması, teknik servisin otelde bulunması... Yani sistemin dönmesi lazım. Önümüzde 6-7 ay var ve bu süreçte bu paralar harcanacak. Parayı ise ancak oteli açınca kazanmaya başlayacağız. Yalnızca kış döneminde bile yatırımcılara devlet desteği verilmesi, işletme kredilerinde yumuşamaya gidilmesi çok değerli olacaktır. Ancak bankaların da işi çok zor...''

''KÜÇÜK GÖRDÜĞÜMÜZ PAZARLAR, BAZI OTELLERİ KURTARDI''

Son olarak Jacaranda’nın 2017’ye nasıl hazırlandığını sorduğumuz Şimşek, şunları anlattı:

‘’2016 yılı sektördeki aktörlere çok önemli dersler verdi. Değer vermediğimiz, küçük gördüğümüz, kontenjan vermediğimiz pazarlar bu sene bazı otellerde kurtarıcı pozisyonuna geldi. Dolayısıyla; Doğu Avrupa, Orta Avrupa, Balkanlar, Kuzey Baltık Bölgesi ile Moldovya, Romanya, Arnavutluk ve Bulgaristan gibi pazarların büyütülebilecek, potansiyeli artırılabilecek pazarlar olduğunu gördük. Bu pazarlardan uzak duran tesisler, potansiyel görünce buralara doğru yanaşmaya başladı.

''GÜN GELİR BU ZAMANA KADAR 'TU KAKA' DEDİĞİN PAZARLARA MUHTAÇ OLURSUN''

En doğrusu bütün tesislerin tüm pazarlara belli mesafede durup, herkese kontenjan vermesi ve kimseyi küstürmemesi. Çünkü gün gelir, küstüğünüz insanların kapısını çalmak zorunda kalırsınız. Geçen sene Rusya birden kapandıktan sonra, Almanya ile hiç çalışmayan pek çok arkadaşımız 2016’daki ITB Berlin fuarında acentelere gidip  ‘Biz strateji değiştirdik. Artık Almanya pazarıyla çalışacağız.’ dediler. Bugüne kadar Almanlara hep ‘tu kaka’ demişsin,  oteline almamışsın, ‘Ya canım Ruslarım’ deyip otelini Ruslarla doldurmuşsun... Ruslar gelmemeye başlayınca da birden ‘Almancı’ olmuşsun.  Alman acenteler de doğal olarak ‘ne zaman döndünüz?’ diye soruyor. Böyle gülünç duruma düşmemek için, bundan sonra akıllı davranmak gerekiyor.

''MESAFEMİZİ İYİ KORUYORUZ, TUI’NİN OLMADIĞI PAZARLARDA KENDİMİZ SATIŞ YAPIYORUZ''

Biz Jacaranda olarak mesafemizi iyi koruyoruz. Az  önce bahsettiğim pazarlarda iyi partnerlerimiz var. Operasyon yaptığı pazarlarda TUI otellerimizde tek yetkili, ancak Romanya, Moldovya gibi TUI’nin olmadığı pazarlarda kendi imkanlarımızla satışlarımıza devam ediyoruz. Bundan TUI de memnun oluyor, çünkü bizim tesislerimiz gibi büyük kapasiteli tesisleri doldurmak zor oluyor. Böyle zor bir yılda, yatırımcı olarak tesisi doldurmak için bizim de ekstra performans göstermemiz gerektiğini TUI de görüyor. Bizim satış ekibimiz sürekli yollarda. Hem iç pazara dönük belli bir kontenjanımız var hem de dıştaki pazarları mümkün olduğu kadar bir araya getiriyoruz. Bahsettiğim mozaiğin oluşması için bu çalışmalar çok önemli.’’



Bu Haber 18.12.2016 - 18:31:21 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
  • bir zamanlar otel çalışanı 31.12.2016 - 04:49

    Gercekten 5 kuruşları kalmadı otel sahiplerinin , Antalya da kaç otel sahibi sattı mersedesini şimdi şahine biniyolar parasızlıktan...

  • Majesty 20.12.2016 - 10:45

    Sayin simsek vural oger hakkinda ne dusunuyorsunuz acaba personele maasini odemeyen vural oger nina oger icin ne diyor acaba

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.