Turizmin acı halleri: Fahiş fiyatlar, iş bilmez elemanlar, her şey dahil sistemi
Radikal yazarı Evren Aybars, bugünkü 'Turizmin acı halleri' başlıklı yazısında, Bodrum ve Alaçatı'da fahiş fiyatları, iş bilmez elemanları ve her şey dahil sistemini yazdı. Aybars, turizmin en büyük zarar gördüğü konunun her şey dahil sistemi olduğunu belirtti ve ''En düşük kalite malzemeler, en düşük kalite yiyecek ve içkiler, hepsi buralarda. Daha da kötüsü, bunlar yüzünden etraflarında düzgün iş yapmaya çalışanlar da batıp gidiyor.'' dedi.
Evren Aybars'ın yazısının ilgili kısmını sizlerle paylaşıyoruz.
Fahiş fiyatlar, iş bilmez elemanlar ve daha pek çok şey... Tatil güzel ama tatili zehir edecek o kadar çok şey var ki...
Bu hafta tatildeydim. Tatil güzel elbette, gündeme uzak kalıyorsun, olanlara uzaktan hafifçe söylenebiliyorsun ama çok takılmıyorsun. Ancak tatili çirkinleştiren, turizm sektörüne ciddi zarar verebilecek bir çok faktör de var. Gelin beraber inceleyelim:
O NE FİYAT!?
Her sene, Bodrum'daki fiyatlar ayrı bir polemik konusu memlekette. Bu sadece Bodrum için geçerli değil elbette. Alaçatı örneğin, ben ilk olarak 1993'te bir tiyatro festivali için gittiğimde nefis bir Ege Köyü iken, şimdi af buyrun tuttukları anda "öpücüklere boğulduğunuz" güzide bir tatil beldesine dönüştü. Kate Moss Bodrum'da pidecide gelen 7 bin lira hesap yüzünden delirdi, lahmacun olmuş 50-60 lira. Pek çok yerde aynı mantık, zaten sezon kısa, voliyi vurup gidelim hesabı. Bu paralara sunulan hizmet iyice içler acısı.
İŞ BİLMEZ ELEMANLAR
Kaldığım butik otelde, sipariş ettiğim roze şarap sıcak olarak masama gelebiliyor. Ilık falan değil, gerçekten sıcak. Eh gidelim güzel bir yemek yiyelim deseniz, hele hele Bodrum ve civarında doğru düzgün bir yemek bulabileceğiniz yer sayısı çok az. Hele bir sefer, bir servis elemanına "ne önerirsin" diye sorup menüdeki en pahalı ürün harici bir cevap alsam, dişimi kırarım.
HER ŞEY DAHİL SİSTEMİ
İster inanın, ister inanmayın, turizmin en büyük zarar gördüğü konu bu herşey dahiller. Birincisi, konaklayana sunulan yemek kalitesinin korkunçluğu. Şöyle ifade edebilirim, bir yakınım otellere gıda toptancılık işi yapıyor, kendi çocuklarını en lüks otelin kahvaltısına bile götürmek istemiyor. En düşük kalite malzemeler, en düşük kalite yiyecek ve içkiler, hepsi buralarda. Daha da kötüsü, bunlar yüzünden etraflarında düzgün iş yapmaya çalışanlar da batıp gidiyor.
Esas üzücü olan, bütün bu süreç yurt dışından gelen turistlere de daha da beter şekilde yansıtılıyor, hele onlara nasıl olsa bir daha gelmeyecek diye iyice kabaran faturalar ödetiliyor, ileride gelecek turistin de böylece gelmemesi için tavsiye almasına varacak süreç başlıyor.
Bu şekilde yapılan işletmecilik maalesef hırsızlıktan farksız benim gözümde. Ancak, biz tüketiciler olarak bu tür yerlere gitmeye devam ettiğimiz sürece onlar var olacaklar. Biz de her sene plazalarımızda yanık tenlerimizle "abi Kaş bitmiş yaaa" demeye devam edeceğiz.
Yazının tamamını okumak için
tıklayınız.
Bu Haber 01.08.2015 - 09:48:18 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Bu yazıda Her şey dahil ile ilgili yazılanların neredeyse tamamına katılmıyorum.
1 Türkiye de 50 milyon turist hedefleniyor ise bu her şey dahil sistemi sayesinde olacaktır. Her şey dahil sistemini kaldırdığınız anda şu an gelen turist sayısı en az yarı yarıya azalacaktır ve bu da çöküş demektir.
2 Her şey dahil hizmet veren otellerdeki tüketimlerin tedarikçileri neredeyse 100 Türk firmalarıdır. Otellerin aldıkları ürünlerden yaklaşık 40 civarında sektör kazanç sağlamaktadır.
3 Her şey dahil hizmet veren çok iyi ve çok kötü oteller vardır. Sahil bölgelerinde öyle oteller var ki, günlük kişi başı kotsu 50 60 euro lara dayanmaktadır. Sizin sözünü ettiğiniz düşük kalite ürün satan firmalar bu otellerin kapısından içeri bile giremezler. Ben oteli içinde kilosu 5060 lira olan kaliteli ithal peynir salam veren, açık büfesine şarküteri kuran otelleri biliyorum.
4 – Tam da oteller dışındaki barkafe ve restoranlarda fahiş fiyatlar uygulandığı ve “ne vereyim abime” diyen kalitesiz personeller olduğu için her şey dahil sistem çalışan otellere büyük rağbet vardır.
5 – Sonuç olarak Serbest piyasa, arz – talep meselesidir.
Saygılarımla
Her şey dahil Otelci
-
Bir turizm portalının böyle bir yazıyı yayınlamasını kınıyorum. O gazetedeki köşesini hangi şekilde kaptığı belli olmayan sözde yazar hangi bilgi ve görgüsü ile bu yazıyı yazabilmiş ki.
Madem bodrum alaçatı pahalı gitme kardeşim. gitme o adamlar da batsın bi daha pahalı mal satmamayı öğrensinler. O verilen paralar işte böyle yazarcıklar köşelerine malzeme bulsun diye veriliyor, o paralara yemek yerken yan masanda hayatında göremeyeceğin kişler oturuyor, sene benim yan masamda milyarder bilmemkim vardı ay karşısındaki hatun pek pacoz du diye hava atıyorsun. Gitme kardeşim gitme.
Gelelim sahtekar akrabana, satmasın madem ucuz ürünü, maden yenmeyecek kadar kötü bir ürün neden satıyor. Neden elma armut aynı kefede? Herşey dahil olmasa akdeniz havzası aç kalır. Cahil cühela yazarcık.
Haa bide bak bakalım mykonos a şezlong bulamazsın 150 euro dan aşağı o da ücra plajda.
Siteniz de yazmıştınız krizdeki yunanistanın olduğu lux turst destinasyonu listesinde krizdeki yunanistandan yerler var biz yokuz
diye. Bu tür abuk sabuk yazarcıkları karşımıza getirirseniz daha çoook beklersiniz.
