Resort Kongresi başladı, konuşmalara Rusya krizi damga vuruyor
5. Resort Turizm Kongresi, Rusya-Türkiye ilişkilerindeki gerginliğin gölgesinde başladı. Toplantının açılışını yapan AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman, bu gerginliğin en kısa sürede durulmasının iki ülkenin de çıkarına olduğuna değinirken, kongrenin önündeki gündemleri de açıkladı.
TurizmGüncel-Antalya
Açılış konuşmasını yapan AKTOB Başkanı ve Resort Dergisi İmtiyaz Sahibi Yusuf Hacısüleyman, konuşmasına geçtiğimiz yılı değerlendirerek başladı. HAcısüleyman, geçtiğimiz yıl Tunus ve Mısır’da turistlere yönelik gerçekleştirilen saldırılar ile Mısır ve Tunus turizminin durma noktasına gelmesi, Rus uçağının düşürülmesi, Rusya’nın en büyük hava yolu şirketlerinden Transaero’nun iflas noktasına gelmesi, Suruç, Paris ve Ankara katliamları gibi turizmi etkileyen büyük olaylar yaşandığını belirtti.
Aynı şekilde Expedia-Orbitz birleşmesi, Marriott’un Starwood’u satın alması gibi makro düzeyde birleşme ve iş birliklerinin de olduğunu söyleyen Hacısüleyman, bu gelişmelerin ışığında önümüzdeki dönemde turizm sektörünün birkaç önemli konuyu masaya yatırıp tartışması gerektiğini dile getirdi. Hacısüleyman, geleceğin turizmini ve turizmin geleceğini etkileyecek temel konuları şu şekilde sıraladı:
GELECEĞİN TURİZMİ İÇİN NELER TARTIŞILMALI?
*Dünyada büyük bir güvenlik sorunu var ve bu son derece önemli bir unsur olarak karşımızda duruyor. Seyahat özgürlüğü ve güvenliği ciddi bir tehdit ile karşı karşıya. Turizm hizmetlerini talep edenlerin bu hizmetleri aldıkları yerler saldırıların hedefi oluyor. Bu konu bizim de dünya turizm hareketinin de gündeminde olmaya davam edecek.
*Mülteci hareketi sadece Suriye’den değil, Afrika ülkelerinde büyük bir göç dalgası oluşturuyor. Mülteci kabul eden ülkelerde hoşnutsuzluk hatta kimi noktalarda yabancı düşmanlığı yükselmeye başladı. Türkiye’nin bu konuda sergilediği yaklaşım neredeyse başka hiçbir ülkede karşılık bulmuyor.
*Konaklama ve seyahat sektörü kabuk değiştirerek finansal yönetime yöneliyor. Turizmde finansal yapı, hizmetsel yapının önüne geçiyor. Sürdürülebilirlik konaklama sektörü için artık sadece çevre ile alakalı değil, finansal alanda da önemli bir kavram haline geldi.
*Küresel hareketlilik eğilimi sektörümüz için tartışılmaz bir önem taşıyor. İnsan davranış ve eğilimlerindeki değişikliği konaklama sektörü olarak çok iyi incelemeliyiz. ‘Misafir nasıl bir ürün beklentisi içinde, eğilimi ne...’ bunlara cevap vermek zorundayız. Geleceğin otelleri artık her misafire hitap eden ve hizmet veren anlayışa sahip olmalı. Ülke olarak aile turizminde çok başarılı olduğumuz ortada ancak bunun dışında farklı gruplar da ortaya çıkıyor ve bunlara da hizmet verebilmek zorundayız çünkü artık her turiste hizmet verebilen ülkeler karlı çıkacak. Biz de buraya yönelmeliyiz.
*2000 yılından 2015’e kadar internet kullanıcıların sayısı yüzde 800 artmış durumda. 2015 yılı itibariyle dünya çapında 3 milyar 270 milyon internet kullanıcısı var. Sadece bu rakamlar bile bu konuyu daha derinlikli tartışmamız gerektiğini ortaya koyuyor.
*Yiyecek ve içecek bakımından kavram olarak dejenere olduğunu düşündüğümüz ‘her şey dahil’ sşstemine yeniden değer katmalıyız. Türkiye bu konuda lider, Antalya da ülkenin lideri. Bu kavramı dejenere ettik, özeleştiride bulunmalıyız. Her şey dahil kavramı başta çok büyük bir değerdi, şimdi artık sadece fiyata dayalı bir sunum yapıyoruz. AKTOB olarak hem bu kavrama yeniden değer kazandırmak hem de disipline ve kategorize etme yönünde bir çalışmamız var. İlkbaharda bir AKTOB tablosu ile karşınıza çıkmayı hedefliyoruz.
*Turizm, yani insan ve kültürlerin karşılaşması, yakınlık ve hoşgörünün dünyada yerleşmesi adına çok önemli bir olgu. Bu anlamda vizesiz bir dünya sektörün ana hedeflerinden birisi olmalıdır. Dünya turizm sektörü bununla ilgili çabalarına devam etmelidir. Terörün uluslararası boyutu vize engeli için ucuz bir bahanedir. Özlemini duyduğumuz barış, ancak insanların birbirini tanıması ve önyargılardan arınma ile sağlanabilir.’’
‘AKLISELİM REFLEKSLERİMİZİ AYAKTA TUTMALIYIZ’
Rusya ile yaşanan son gelişmelere de değinen Hacısüleyman, hem Rus vatandaşlarına hem de Türk vatandaşlarına yönelik uygulanan engellemelerin bir an önce sona ermesini umduklarını söyledi. Hacısüleyman, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
‘’Bu işin bir an önce tatlıya bağlanması her iki ülkenin de yararına olur. Son yıllarda gelişen ilişkiler ve turist sayıları güzel bir göstergeydi. Bu sınırlamalar, seyahat özgürlüklerinin kısıtlanması yanlıştır. Ülkemiz hiçbir zaman hiçbir ülkeye gitmeme çağrısı yapmamıştır. Bu konu sadece ekonomik değil, seyahat özgürlüğü tüm insanlara tanınması gereken insani bir değer. 2016’ya girerken aklıselim reflekslerimizi ayakta tutmalıyız.
2015’TEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİK, 2016 FARKLI OLACAK
2015’in zor bir yıl olacağını söylemiştik, 2016’nın da böyle olacağı ortada. Ancak farklı olacağını da söylemeliyiz. Çünkü 2015’ten çok şey öğrendik. Hızlı hareket etmek adına düşünmeden hareket etmememiz gerektiğini, cazibe yaratalım derken esas değerleri boşa harcamamamız gerektiğini, sayısal doluluk yerine nitelikli doluluğun daha önemli olduğunu öğrendik. Bu öğrendiklerimiz 2016’da önümüzü açacak. Yeni pazarlara yönelik çalışmalarımıza hız katmalıyız.’’
ANTALYA'DAKİ RUSYA VATANDAŞLARINA ÇAĞRI
Son olarak Antalya’da yaşayan ya da ziyarete gelen Rusya vatandaşlarına da çağrıda bulunan Hacısüleyman, ‘’Turizm başkenti olarak, Türk-Rus ilişkilerinde siyasi gerginlik olsa da tüm Rus misafirlerimiz ve Antalya’da yerleşik Rus vatandaşlarına bugüne kadar nasıl beraber yaşadıysak bundan sonra da bunu sürdürmene niyetli olduğumuzu söylemek istiyorum.’’ şeklinde konuştu.
Bu Haber 27.11.2015 - 10:51:31 tarihinde eklendi.
