Mehmet Mülayim

Eğitmen ve eğitim

Eğitmenlik yaşam döngüsünün en önemli parçası olan üremenin ta kendisidir. İnsan doğar, ergen olur ve yetişkinliğe adım atar. Yetişkinliğin ileri evresi yaş, deneyim ve bilginin harmanlanmasından müteşekkil olgunluk evresidir. Eğitmen olmak işte o olgunluk evresinde üremek, kendisi gibi, deneyim ve bilgileri ile oldurmak, ben gibi sen üretmek, ben gibilerden üremek, senin gibileri üretmektir.

Eğitmenlik tıpkı ustanın çırağını eğitmesi, çırağından kendisi gibi usta üretmesi, onun da usta olabilmesi için çaba, rehberlik ve eğitim içinde harmanlaması, çıraktan yeni ve taze ustası gibi, ustayı aşacak bir ‘USTA’ yaratarak yaşam evresinde üreme sorumluluğunu yerine getirmesi gibidir.

Bireyin örgün öğretim başarısı ancak mesleki eğitim yaşamının sürerek, mesleğini icra ettiği son ana kadar kendini yenileme, tazeleme fırsatının devamı ile taçlanabilir. Ne yazıktır ki mesleğimiz turizm ve otelcilikte örgün öğrenim bir noktaya taşınmış olsa da mesleğe atıldıktan sonra süreklilik arz etmesi gereken eğitim kısmı benzer büyüklükteki sektörlerle karşılaştırıldığında komik kalacak kadar zayıf düzeydedir. 

Sektörün önünü göremeyen, yeniliklere kapalı bir kısım yatırımcıları ve üst düzey yöneticilerinin devam eden tüm bu çabasızlığı, körlüğü, eğitimi, eğitmeni önemsememesinin ardından sürekli olarak dillere ‘turizmde kalifiye eleman yok’ lafını pelesenk etmeleri ise işin trajikomik kısmı.

Eğitim, eğitilmiş personel bir işletmeye her şeyden önce DEĞER ve İMAJ kazandırır. Bu yeni icat değil. Dönüp bakalım… Dünya markası olmayı başarmış zincirlerin tümü özellikle personel eğitimine BİRİNCİ önceliği veren, eğitim için özel çaba ve bütçe ayıran şirketlerdir. Bu işletmelerden bir kısmı OKUL diye anılır. Bu anılma boşa değil, sebeplidir. Eğitime kuruş bütçe ayırmayan işletmelere acı bir haberim var, bu uluslararası OKUL diye anılan işletmelerin neredeyse hiçbirisi sizden fazla maaş veya sosyal imkân vermiyor. Hatta birçoğunda maaşların sizlerinkinden düşük olduğunu bile söyleyebiliriz. Ancak tümü de ‘Eğitim verdiğim personel kaçar mı?’ diye düşünmeden para yatırmaya devam ediyor, çünkü eğittiği personel artık diğer işletmeleri beğenmiyor ve az maaş alıyor olmasına rağmen o işletmede profesyonel ortamda çalışmaya devam ediyor. Bu uluslararası işletmeler asıl sorunun eğitim vermezse ve personelinin çıtasını yukarı çekmezse ortaya çıkacağını biliyor.

İşte bu noktada her şeyden önce bu güne kadar yanlış yönlendirilmiş yatırımcıya ve yöneticilere çok önemli, kulak arkası yapmamaları gereken önerim;

Eğitime önem verin, şirketinizin imajını artırarak şu kriz yıllarında hızla rakiplerinizin içinden başarınız ile sıyrılın.

Eğitime önem verin, sahip olduğunuz insan gücünün değeri otelinizin değerini ve satış fiyatlarını krize rağmen arttırsın.

Eğitime önem verin, kalifiye personel bulma sıkıntınız son bulsun.

Eğitime önem verin, toplumsal görevinizi yerine getirmenin huzurunu yaşayın.

Eğitime önem verin, yüksek olan personel değişim oranlarınız hızla düşsün, personeliniz hep sizin hayalini kurduğunuz gibi otellerini sahiplensin ve şirketlerine olan sadakatleri artsın.

Kıssadan hisse atasözümüz; Görgülü kuşlar gördüğünü işler, görmedik kuşlar ne görsün ki ne işler?






Bu Makale 01.12.2015 - 16:24:18 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Fatoş Özalpay 13.11.2015 - 08:51

    Mehmet bey, kaleminize, yüreğinize sağlık

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.