Zekeriya Can

Alanya nereye koşuyor?

Turizmle ilk tanışan ilçelerimizden olmasına rağmen coğrafi konum ve ağırlık küçük sermaye gruplarının turistik tesis yatırımları sebebiyle turizimde ki en ufak menfi değişiklikten en fazla etkilenen yerlerin başında gelmiştir.

 1'inci ve 2'inci Körfez krizi başta olmak üzere 1993 yılında ölümle sonuçlanan Antalya'da patlayan bombalar, 90'lı yılların sonunda Tursem Tour başta olmak üzere Avrupa'da bulunan yerli tur oparöterlerinin iflasları ve el değiştirmeleri Alanya'da yoğun olarak negatif etkisini hissettirmiştir.
 
Yukarıdaki oluşumların beraberinde getirdiği iflaslar ve el değiştirmeler bu güzel ilçede büyük acıların yaşanmasına sebep olmuştur. 1989-1999 yılları arasında belediye başkanlığı yapan Cengiz Aydoğan ile 1999 yılından beri bu makamda bulunan turizm kökenli Av. Hasan Sipahioğlu'nun özverili çalışmaları ve radikal kararları Alanya'nın bu sıkıntılardan çabuk sıyrılmasını sağlamış ve her kriz sonrası getirilen hizmet yenilikleri Alanya'nın marka değeri kazanmasında en büyük etken olmuştur.
 
Peki, adeta bir doğa harikası olan bu güzel ilçemiz neden en ufak bir olumsuzlukta ilk etkilenen yerlerden birisi olmaktadır? Tahmin ediyorum bunun en güzel cevabı Alanya'nın bir turizm destinasyonu olarak artı ve eksilerini masaya yatırmaktan geçiyor. Bu analiz sonucu da Alanya'nın hedeflerini belirlemek gerekiyor.
 
Alanya'nın bir turizm destinasyonu olarak en büyük handikapı ana ulaşım havalimanına uzaklığı. Bölge ağırlıklı olarak mass turizmi yapmaktadır. Antalya Havaalanı'na daha yakın olan Kemer ve Kundu otellerinin kalite ve kapasite olarak daha üst düzeyde olmaları sezon başlangıcı ve bitişinde buraların tur operatörleri açısından öncelikli tercih noktası olmasını sağlıyor. Bunun en büyük etkeni lokal hizmet giderlerini aşağıya çekmek. Bunun yanında Antalya Havaalanı - Alanya arasında bulunan turistik ilçe ve beldelerdeki otellerde aynı sebepden dolayı, en azından ikinci tercih aşamasında öncelik alıyor. Bu da özellikle kriz dönemlerinde Alanya'nın tüm şansını öldürüyor. 
 
Alanya'nın avantajlarına gelince : Toros Dağları'nın denize paralel, yüksek ve yakın olması sebebi ile kış aylarındaki iklimi Antalya'dan daha güneyde olmasına rağmen hemen hemen Kanarya Adaları ile aynı özellikleri taşır. Türkiye'nin en fazla apart otele sahip yöresidir. Oteller monoblok olup kış turizmine uygundur.  Yatak kapasitesi  140 binin üzerindedir.  Biri üniversite, biri devlet olmak üzere tam teşekkülü dört adet hastane vardır. 
 
ALANYA NE YAPMALI?
 
- Bir an önce Alanya Turizm Konseyi kurulmalı. Oluşum esasları ve katılımcılar ile ilgili olarak (Daha önce TurizmGüncel'de kaleme aldığım Turizm Üst Kurulu) adlı yazıma göz atıp faydalanmalarını öneririm. Ordakilere ilave olarak, aşağıda belirttiğim hedef pazarlardan dolayı İlçe Sağlık Kurul Başkanlığı ile hastahane yetkilileri ilave edilmeli.
 
- Aktif katılıma uygun, Alanya ile ilgili her türlü bilgiye erişilebilecek bir web portalı oluşturulmalı.
 
- Konaklama tesislerinin işletmeci ve müdürlerine pazar ülkelerdeki tüketici hakları konusunda eğitim verilmeli.
 
- Globalleşen dünyada artık esas ürün destinasyondur. Bu bağlamda konsey turizm hedeflerini ve elindeki mamülü sunacağı hedef kitleyi belirleyerek hedefine götürecek bir program çerçevesinde çalışmaya başlamalı. Beyin gücü olarak, gerekirse bu meslekte uzun yıllarını vermiş birikimli ve tecrübeli turizimcilerden istifade etmenin yollarını bulmalı.
 
- Alanya'nın yapısına uygun hedef müşteri kitlesi; Avrupa, Kuzey Asya, Ortadoğu, Basra Körfezi ve Kuzey Afrika coğrafyasında bulunan orta gelir grubu ile genç nesil tüketicilerdir. Üniversiteler büyük bir potansiyel olabilir. Amatör spor kulüpleri için çalışma ve buluşma destinasyonu yapılabilir. Bu bağlamda, desdek ve güncelleme için sportif organizasyonlar ile tanınmış sanatçıların yeralacağı gençlik festivalleri düzenlenebilir.
 
- Hızlı internet çağında, insanlar acente yerine kendi organizasyonlarını kendileri yapmaya gitmekte ve bu kesim gittikçe çoğalmaktadır. Bu kesime yetişmek içinde olmazsa olmaz, tur operatöründen bağımsız uçak şirketleridir. Bunun için, Gazipaşa Havalimanı problemlerinden arındırılmalı. Mümkün olduğu kadar çok değişik ülke ve şehirlerden bağımsız uçak şirketinin Gazipaşa Havalimanı'na düzenli charter seferleri gerçekleştirmeleri sağlanmalı. Bunun için hükümet desteği şart.  Biz halkın hizmetkarıyız diyen hükümet yetkililerine giderek  onlara halka hizmet onuru yaşama fırsatı verilmeli.
 
- Sadece Almanya ve İngiltere'de 20 milyonun üzerinde handikaplı insan var.  Özellikle kış turizmi için bu hedef kitleye erişecek yollar bulmalı. Hastaneler tam donanımlı olup, açık kalp ameliyatı dahil tüm operasyonları yapabilecek durumdadır. Alanya, sağlık turizmi için pek çok ilimizde olmayan bu imkanları harakete geçirmeli.
 
- Konaklama tesisleri standartların dışına çıkarak hedef kitlelerine dönük yeni konseptler oluşturmalı. Marka değerleri için bunda süreklilik sağlamalı.
 
- Turizm sektöründe, ana giderler rakibimiz ülkelerden çok çok fazladır. Bu da ister istemez merdivenaltı üretim ve karaborsayı tetiklemekte, ileride telafisi zor sağlık problemlerine yol açmakta. Bunun için hükümet yetkililerine erişip durumun vehameti açıklanmalı.
 
- Alanya'ya marka değeri kazandıracak, güvenilir bir şehir olduğu imajı verecek uygulamalara gitmeli. Fiyat etiketleri yaygınlaştırılmalı, rant enflasyonu (özellikle kiralamalarda) kontrol altına alınmalı. 
 
- Öncelikli olarak esnafa, sonra ise Alanya halkına şehrin değerlerine sahip çıkma konusunda profesyoneller vasıtası ile seminerler verilmeli. Kısaca, halka Alanya'nın bir parçası olduğu fikri yerleştirilmeli. Görülecek yerlerdeki slogan panoları ile desteklenmeli, güncellenmeli.
 
- Plansız yapılaşma beraberinde gelen hava sirkilasyon zaafı şehri ilerde daha sıkıntılı hale getirecektir. Bunun için bir an önce belirli bir planla şehirde hava sirkilasyonu sağlayacak, deniz kenarından yeni çevre yoluna kadar kesintisiz uzayan yollar tanzim edilmeli. Yolların iki tarafına  geniş yapraklı ağaçlar dikilmeli; ne kadar zor görünse bile. Şahsen ben yaptıkları ile kendini kanıtlamış olan Hasan Sipahioğlu Beyin buna bir çözüm bulacağına inanıyorum.
 
- Antalya - Alanya arası raylı ulaşım sistemi kurulması artık ihtiyaç haline gelmiştir. Bunun için Antalya ve diğer ilçeler ile ortak haraket ederek gerekli çalışmalar yapılmalı. En azından Alara Turizm Merkezi - Alanya arası oluşturulacak bir raylı sistem Alanya ilçe merkezini daha haraketli hale getirecektir. 
 
Allah toprağını bol etsin. Kendisinden çok şey öğrendiğim, 16-17 yaşlarında iken imza kuryesi olarak yanında çalıştığım zamanın  büyük sanayicilerinden Sayın L. Cabi Akman Bey'in masasının arkasındaki Atatürk resmi altında Fransızca bir atasözü çerçevelenmiş olarak asılıydı. Bir gün, ne yazdığını sordum. Kendisi Fransız Lisesi mezunu idi. Zekeriya oğlum dedi, burada ''Droiture sont la plus grande fraude de négociation'' yazıyor. ''En büyük ticaret hilesi doğruluktur'' demek.
 
Belki de, markalaşma yolunda en büyük eksiğimiz bu sözde gizli. Ne dersiniz?

Bu Makale 02.07.2012 - 10:14:18 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Acentacı 03.07.2012 - 05:59

    Çok merak ediyorum eğer konsey kurulursa üyeleri kimler olur diye.Çünkü Alanya maalesef kaderini birkaç bilindik insanın ellerine bırakmış durumda.Ayrıca İşletmeci ve müdürlere önce standart eğitim verilmeli diye düşünüyorum.Keni eğitimi olmayan insanlar başka pazarlardaki tüketici haklarını öğrense ne olacak.Telefonla konuşmaktan aciz,lobide yüksek sesle tv seyredip göbeğini kaşıyan,eğlenceyi yüksek sesle müzik yapmaktan sanan,doldur boşalt anlayışı yüzünden misafir memnuniyetini hiçe sayan abuk sabuk bir sürü işletmeci ve müdür var Alanyada.Yazdıklarınız çok güzel ama bunları yapmaya daha o kadar çok yolu varki bu şehrin.Yazık çok yazık oluyor çok yakında sadece Konya ve Ankara dan yerli misafir turizmine hizmet eden tatil şehri olacak.Otel sahipleri bu kafayla devam ederse bugünlerini bile arayacak.

  • Turizmci 02.07.2012 - 04:20

    Temennileriniz ve fikirleriniz çok iyi. Oldukça da faydalı bilgiler. Fakat, Alanya gibi bir pastanın hem de çok rahat ve kolay pazarlanacak lezzetli bir pastanın beceriksiz ve kenilerini dev aynasında gören yetersiz, vizyonu olmayan kişilerin yönettiği bir Alanyadan bahsediyorsunuz. Alanyayı bu hale getiren tek problem bu STKda yönetici koltuğunu kapmış keni egolarını tatmin etmekten, açıklama ve davetlere katılmaktan başka bir işe yaramayan sözde turizmin duayenleridir. Bırakın bir mahalleyi bir köyü bile yönetemez durumda ki bu kişiler, kenilerinde hiç bir vizyon olmadığı gibikalkmışlar yıllardır Alanyayı yönetiyorlar. Sanki turizmin Alanyada iyi olduğu dönemlerde bunların katkısı var... İnanın buna Alanya keni turizmcisiyle, personeli ile, esnafıyla keni kenine bu ilçeyi pazarlamaktadır. Konuştukları zaman akademik birer profesör olan bu yöneticiler için keni tesisleri her zaman ön planda olduğundan çok rahattırlar. Birde herkes tanıdık olduğundan kimse kimsenin hatasını çıkıpta bariz olarak açıktan söylemez. Almışlar ellerine bir yular istedikleri gibi oynuyorlar. Açın bakın doğrumu değil mi? Sezon öncesi fuarlarda Tarihinde ilk kez Alanyada 1 Martta sezon başlayacak, çok ilgi görüyoruz fuarlarda falan filan. İşler kötüye gidince durumu, yani koltuklarını, yani çıkarlarını kurtarma adına açıklamalarda bulunuyorlar ve açıklamalarında aslında kenilerinin sektörün geleceğini analiz edebilecek bir deneyime sahip olamadıklarını açıkça (birer kör olduklarını) ifade ediyorlar. Kimse de istifa söz konusu bile değil. Alanyada bu zihniyet ve bu koltuklarda ki şehrin kaderini elinde bulunduran bu beceriksiz yöneticiler bir an önce değişmeli. Herkes çok önemli herkes bulunmaz hint kumaşı gibi dolaşıyor burada. Yapılması gerekenleri yapmakla şov yapıyorlar. Dolu koltuğun boş etiketi Alanyada çok. Ama dediğim gibi kimse kimseyi eleştirmiyor çünkü herkes çıkar amaçlı o koltuklarda şehri adeta körler yönetiyor. yıllardan beri bir baygınlık getiren açıklamaların başında 12 ay sezon. Kimse yutmuyor artık bu açıklamalarıda. Benen size bir tavsiye, medyaya demeç verirken veya yerel tv kanalalrında boy gösterirken asla ve asla sorundan bahsetmeyin artık, çözümü sunun ey ahali millet akademik ve bilimsel konuşmalarınızdan bıktı ve gına geldi. Turizm adına konuşmalarınızı bile bence yapmayın, ÇÜNKÜ TİTANİĞİN KAPTANLARI KONUŞUYOR gibi komik duruma düşüyorsunuz. Koskoca pastanın içine edip bu gemiyi batıran yöneticiler çok acil hemde şimdi, yeniye, gençlere acil yer açın... Siz olmasanızda bu gemi yürür siz merak etmeyin, isterseniz 6 ay hiçbir faaliyette bulunmayın deneyin görün... Daha çok şey var yazacakta bu kadar bile fazla anlayana.

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.