Zekeriya Şen

Krizi atlatan seyahat acentelerini güzel günler bekliyor

Krizi atlatan seyahat acentelerini güzel günler bekliyor
Elbette her zaman olduğu üzere Turizm sektörü bu defa da C-19 yüzünden etkilenmiş durumda. En azından bu yeni serüvende tek başına değil ancak sektörel anlamda bir daha gördük ki üvey evlat. Ürettiği sürece ne mutlu ama üretmezse de kimsenin aslen umursamadığı bir sektör. Benim konum bunu yazmak değil tamamıyla farklı bir değeri vurgulamak. Seyahat acentalarının önemi…

Bir ürünü alıp satmak yani taşeronluk yapmak en kolay iş. Ancak pek çok ürünü alıp bir de kendi bilginiz ile bunu harmanlayıp bir araya getirip, fiilen size özel bir ürün geliştirmek üstatlık isteyen bir nitelik. Öyle kolay değil. Oteli, aracı aldım bir araya getirdim oldu sana tur diyen çok oluşum var ama işin özünde yatan ana unsur, emek, bilgi birikimi ve vizyon. Bunlar olmadan yapılan her ürün genellikle kuru ve kısır oluyor. Evlerinde kalan gezginlerin çoğu şu an bir otel odası hayal etmektense bir kültürel güzergah hayal ediyor. Açık havayı, yapıları, ören yerlerini, doğayı yani fiilen bir kültür gezisinin içeriğini. Öykülerle bezenmiş tarihi güzergahları ve anlatımları. Efsaneleri, yemekleri ve etkileşimi. İşte bir eser tasarlamak böylesi önemli, bir seyahat eseri. Ne amaçlıyorsun ve ne sunuyorsun; bunu satın alan kendinde ne buluyor. C-19 krizi benim gibi seyahat tasarımcılarına ne kadar doğru bir yönde ilerlediğimizi bir daha gösterdi.

Öte yandan bu kriz özellikle tüketicilere gösterdi ki seyahat acentaları çok önemli. Kriz öncesi ve süresince (hala devam ediyor) seyahat acentaları ile bir gezi/ürün satın almış olan tüketicilerin fazla başı ağrımadı. Bir telefon, bir eposta ile iade veya erteleme talepleriyle sonucu vardılar. Fazla uğraşmadılar zira onları anlayan bir yapı karşılarında vardı. O an neler yaşandığını bilen, gören, hisseden ve bu duygudaşlık ile aksiyon alan bir yapı; seyahat acentaları. Kendi başlarına seyahat organize eden pek çok gezginin fazlasıyla çaba gösterip iade veya erteleme çabalarına şahit olmak seyahat acentalarının değerini bir kez daha göstermiş oldu. Motomot cevaplar, ezber uygulamalar, soğuk sesler, robotik uygulamalar ile karşılaşan pek çok “kendin rezervasyon yap kendin seyahat et” hayranları maalesef oldukça zor durumda kaldılar. Örnek vermek gerekirse Bursa’da tek bir gece otel rezervasyonu yaptıranların bu rezervasyonu geri almaları veya ertelemeleri neredeyse bir haftalarını aldı. Ucuz/uygun/bedava diye reklam yapan online sitelerden tek başına uçak rezervasyonu yaptıranlar resmen uğraştılar. Yaşadıkları gerginlikler, stresler ve harcadıkları zaman insana ister istemez değer mi dedirtiyor. Değmez…

Her zaman vurguladığım üzere seyahat acentaları yok olmayacaktır, zira onlar insan, organik ve sizi anlayan esnek kurumlardır. Sizler için bir gezi eserini kurgulayıp tasarlayandır. Kötü günlerde ise sizin yanınızdadır, sizin elinizi tutandır, sizler için her koldan savaşandır.

Bu kriz de elbette geçecektir ama şu bir gerçek ki dayanabilecek olan seyahat acentaları daha kuvvetli çıkacaktır.

Bir diğer konu ise Post Panemic Travel (Pandemi sonrası seyahat) kavramı şu an yeni moda olmuş durumda. Evde sıkışıp kalan gezginler boş zamanlarını okuyarak, izleyerek ve hayal kurarak geçiriyorlar. Bu sürecin ister istemez bir parçası da insanın içerisindeki seyahat etme tutkusu. İşte bu evrede yine seyahat acentaları devreye giriyor. Hayalinizdeki gezileri sizler ile planlıyor, sorularınıza cevap veriyor ve seyahat planınızı marine ederek ilerisi için planlıyor. Bunu sanal bir sitede, kuru kuru ekrana bakarak, önerilen %30-60 indirimli paketleri satın alarak yaşayamıyorsunuz. O duygusuzluk ve daha da önemlisi insansız etkileşim özellikle C-19 süresince hepimizi itti. Gördük ki etkileşim istiyoruz, bir ses duymak, bir yüze bakmak istiyoruz. O insanın sıcaklığını, bizimle hayal kurup gezi tasarlayanları fiilen yaşamak istiyoruz. İşte seyahat acentacılığı bu aşamada devreye giriyor. Son günlerde özellikle özel gezi talepleri artmaya başladı, elbette yakın gelecek için değil ama bir gelecek planı söz konusu. Bekleyemiyoruz, tekrar bir seyahate bedenimizi vurmayı, yollara düşmeyi.

Turizm sektörü bir yere gitmiyor aksine çok daha kuvvetli bir şekilde geri zıplayacak. Şu an seyahat etme arzusu hiç olmadığı kadar ön planda, gerilmiş bir sapan lastiği gibi bekliyor fırlamayı ve seyahat acentaları bunu karşılamayı bekliyor. Yapılan son araştırmalara göre imkanı olan pek çok gezgin yeni bir araba veya ev satın almaktansa yeni bir deneyim yaşamayı tercih ediyor. Hem ruhsal olarak daha sağlıklı, hem fiilen kendine yatırım hem de manevi tatmini tartışılmaz. İşte yine burada seyahat deneyimleri ön plana çıkıyor.

Ne yazık ki benzeri olmayan bu kriz sonucunda pek çok seyahat acentası iflas bayrağını çekecek. Ancak tam bu kriz sonrasında da talep hiç olmadığı kadar artacak. Az seyahat acentasına karşılık fazla bir talep oluşacak. Arz ve talep arttığı için de dayanan seyahat acentalarını güzel günler bekliyor. Şu an doğru gezginlere doğru seyahat önerileriyle uzanma zamanı, hatta tam zamanı. Bu karantina zamanlarınızı böyle kullanmanız gerekiyor; seyahat planlamak ve seyahat önermek. Gezginlerinizi dinlemek…


Bu Makale 07.04.2020 - 16:01:51 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Servet 22.07.2020 - 03:44

    Geçen günlerde Alanya'da Turizm Bakanı ve Dışişleri Bakanı bir toplantı düzenlediler. Amaç tüm dünyaya Türkiye'nin hazır olduğunu göstermekti! Bu toplantıya katılanlar arasında ;manavlar odası başkanı, marangozlar odası başkanı ,inşattçılar odası başkanı ,bakkalar odası başkanı gibi kişiler vardı!! Ama bir tane bile seyehat acentası yetkilisini yoktu! Bir tane bile turizm işçisi yoktu! Maalesef bu anlayışla bir yere varmamız mümkün değil. Turizmin iki ana unsuru olmadan bu problem çözülemez! Böyle giderse bir çok turizm acentası batacak ,birçok turizm işçisi sektör değiştirecek ve biz maalesef bu süreç bittiğinde yine en başa döneceğiz!!

  • Umut Ahmet 22.04.2020 - 01:20

    Seyahat acenteliğine aracı, komisyoncu olarak bakıyor resmi kurumlar. Turizm denilince akla gelen ilk şey, otel (oda, deniz, restoran). Halbuki müşteriyi bulan, otelleri, lokasyonları tanıtan, kültür turlarını üretip sunan, rehberlik hizmetini sunan acentelerdir. Acentesiz otel, Acentesiz kültür turu olmaz. Olursa kaos olur. Şu anki devlet politikası, acenteleri devre dışı bırakmak. Ölen ölür, kalan kalır anlayışı.

  • Cengiz 13.04.2020 - 06:26

    30 yıllık turizmciyim, en isabetli yazıyı bugün okudum. Elinize sağlık ve fikirlerinize.

  • Hülya Akal 09.04.2020 - 11:20

    Son zamanlarda yoğun işlerini ihmal edip, turizm de yapmaya kalkanların dikkatli okuması gereken bir yazı. Bilmediğiniz bir işi daha ucuza yapmaya kalışmak her zaman zarar ettirir. Düzgün çalışan emek veren kazanacak.

  • SİNAN GÜNER 09.04.2020 - 12:47

    Özellikle yurtdışı seyahatlerimizi bireysel olarak planlayıp gerçekleştirebilsek.Şimdi seyahat acentası tur ücretini geri ödeyecek mi yoksa batacak mı diye düşünmezdik.Ayrıca çok başarısız seyahat acentaları var.Onlardan tatil satın aldığınızda pişman oluyorsunuz.Ücreti alıyorlar sonra sizi unutuyorlar.Maalesef ülkemizde çok iyi çalışan bir seyahat acentası yok.İdare eder diyebileceğimiz 3-4 acenta mevcut.Gerisi hep problemli.

  • Mustafa Şentürk 08.04.2020 - 09:34

    Teşekkürler Zekeriya Bey, içimizi ferahlattınız. İnşallah krizi az hasarla atlatırız. Şu an tek düşündüğüm personelimi işten çıkarmadan süreci bitirebilmek.

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.