Otomotiv sektörü krizden çıkış için baharı bekliyor

Otomotiv sektörü krizden çıkış için baharı bekliyor
Küresel krizin etkilerini en fazla hisseden sektörlerin başında gelen otomotiv ve yan sanayi krizden çıkışın sinyallerini görebilmek için mart ayına kilitlendi.

Ticari araçlarda, özellikle de kamyon, çekici ve otobüs üretiminde sıkıntı sürse de binek otomobildeki ocak ayı üretim ve ihracat rakamları yan sanayileri umutlandırdı. 2010 yılının 2008 yılı son çeyreği ile 2009 yılından daha iyi olacağı görüşünde birleşen yan sanayiciler yeni yılda iyimser olsa da temkinli bir bekleyişi tercih ediyor. Yan sanayiciler yılı değerlendirmek için yılın bütününe bakmak gerektiğini savunurken, ticari araçlardaki hareketliliğin de mart ayından sonra başlayacağını ifade ediyor.

Uludağ Taşıt Araçları ve Yan Sanayi İhracatçıları Birliği (UTAYSİB) ve UİB Koordinatör Başkanı Ferit Sünneli, ticari araç segmentinin Türk otomotiv endüstrisi faaliyetlerinin büyük bölümünü oluşturduğuna dikkat çekerek, "2009 yılı mart-nisan aylarında bazı yatırım mallarına KDV indirimi geldi. Ticari araçlar da yatırım malı olmasına rağmen bu alanda değerlendirilmedi. Biz traktörde yüzde 8 olan KDV'nin yüzde 1'e, ticari araçtaki yüzde 18 olan KDV'nin de yüzde 8'e indirilmesini istedik. Eğer bu endüstride bir iyileştirme çalışması olacaksa, güçlü yanımız olan ticari araç alanında olmalıydı. Bizim endüstrimiz için şu anda yapılacak en önemli destek ticari araçlarda, traktörlerdeki KDV indirimidir. Bu bize iyi bir enerji verecektir" dedi. 2010 yılı ihracat hedefini belirlerken kötümser olmadıklarını ancak 17-18 milyar dolar ihracat hedefiyle çok da iyimser bir senaryo ortaya koymadıklarını hatırlatan Sünneli, "Olumlu sinyaller alıyoruz. Ana sanayilerde kapasite artışları olduğu da bir gerçek. Artık geçmişi çok fazla konuşmak istemiyoruz. Kötümser değil, sadece temkinliyiz. 'Her şey düzeldi' demek için biraz daha beklemek gerekiyor. En azından mart-nisan aylarından sonra 2010 yılı şekillenecektir" diye konuştu. Bursa'da pek çok yan sanayinin uzak pazarlara navlun bedelleri nedeniyle mal satamadığının altını çizen Ferit Sünneli, ihracatta navlun bedellerinin en az yüzde 50 oranında desteklenmesi gerektiğini, ayrıca hurda teşvikini de önemsediklerini söyledi.

"Sektörün bütününde iyileşme henüz yok denecek kadar az"

Yeşilova Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ali ihsan Yeşilova da sektörün bütününde iyileşmenin henüz yok denecek kadar az olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi; "2009 yılı ocak ve şubat ayları sektörün dip yaptığı, en kötü aylardı. O döneme göre bugün ortaya çıkan rakamlar çok yükselmiş gibi görünüyor. Verilere bakarsanız binek otomobillerde alt segmentlerdeki küçük arabalarda teşviklerle gelen hareketliliğin tablolara yansıdığını görürsünüz. Ama otomotiv sektörü sadece binek arabalardan ya da alt segmentteki arabalardan oluşmuyor. Sektörün bütününde iyileşme henüz yok denecek kadar az. Özellikle de ticari vasıtalarda, kamyon, çekici ve otobüste ciddi sıkıntılar sürüyor. Hala üretim yapmayan otobüs firmaları var. 2009'un ocak ve şubat aylarındaki gibi karamsar değiliz. Alınan önlemlerle iyileşmeler ve kıpırdanmalar sağlandı. Bütüne baktığınızda iyileşme olacaktır. Özellikle de marttan sonra ticari araçlarda ufak da olsa bir hareketlilik olacağını düşünüyorum. Ama genel kanı çok yavaş seyreden bir iyileşmeyle bu seneyi de bir durgunluk senesi olarak geçireceğiz. 2008'in son çeyreği ve 2009 bir gerileme dönemiydi, şimdi çıkıştan ziyade yavaş yükselen bir durgunluk dönemine girdiğini söylemek daha doğru olur. Çok umutlu olmamak lazım. Özellikle de batıdan gelen sinyaller çok umut verici değil. Oradaki iyileşme bizden daha yavaş olacaktır."

"Yeni pazarlar bizler için itici güç oldu"

Beyçelik Gestamp CEO'su Baran Çelik 2009 yılının ikinci yarısından itibaren kapasitelerde bir artış yaşandığını belirterek, bu sürecin devam ettiğini, 2010 yılında 2009'a göre bir büyüme gerçekleşeceğini ancak esas büyümenin 2011 yılında olacağının beklendiğini söyledi. Otomotiv fabrikalarının kriz şartlarına göre iyi bir şekilde çalıştığını dile getiren Çelik, "2010 yılında yüksek bir ivme olacağını düşünmüyoruz. Beyçelik Gestamp olarak biz yüzde 75 kapasite ile çalışıyoruz. Kriz öncesinde yüzde 85 kapasite ile çalışıyorduk. Şu aşamada ana sanayinin açtığı Kuzey Afrika, Amerika gibi yeni pazarlar bizler için itici güç oldu. Doğu Avrupa ülkeleri ile Türkiye'nin ihracatı gelişiyor. Özellikle Almanya ve İngiltere'deki devletim hurda teşvikleri ile ihraç pazarlarında iyileşme oldu. Onun da etkisini geçen yıl yaşadık. Bu yıl yatay seyirde devam ediyor. Gerileme yaşanmadı. Euro'nun dolar karşısında değer kaybetmesi bu yıl dezavantaj olarak karşımıza çıkabilir. Çünkü otomotiv endüstrisi daha çok Avrupa ülkelerine ihracat yapıyor" ifadesini kullandı.

"Eski hedeflere ancak 2015'de gelinebilecek"

Türkiye'nin üretim rolü anlamında dış pazar talep ve gelişmelerine bağlı olduğuna dikkat çeken Coşkunöz Holding Yönetim Kurulu Üyesi Oya Coşkunöz Yöney, sektörün en büyük sorunun sermaye yetersizliği olduğuna değienrek şu ifadeleri kullandı; "Sektörel büyümeler, hele büyüdüğünüz alanlar teknolojik yatırımlar da gerektiriyorsa mutlaka yüklü yatırımları gerektiriyor. Üretim alanlarının, lojistik değerlendirmeler de yapıldığında, metrekare fiyatlarının yüksekliği de maliyetlerinizi katlıyor. Ana sanayine hizmet veren Tier2, Tier3 seviye yan sanayi firmalarında bu dengelerin bozulduğunu  krizde izlemek imkanımız oldu. Kobi tanımındaki yan sanayilerde bu  kriz tam anlamı ile hasar bıraktı. Ana  sanayiler açısından geleceğe dönük yorumlar, daha az yan sanayi ile çalışma zorunluluğu, yatırımları daha temkinli karşılama, yalınlaşma, farklı pazarlar, ekonomik araçlar talebine cevap verme planları, eski hedeflere ancak 2015'de yeniden gelinebileceğini göstermektedir. Bugün itibariyle ve Türk otomotiv sektörünün konumlandığı, tanımlandığı yer itibariyle maalesef büyük oranda fason üretici konumundayız. Verirlerse üreteceksiniz. Ne yazık ki ülke markasını yaratamamıştır. Gerçekte başarılı değilsiniz yani. Bu sektörde ve bu şartlarda Ar-Ge yapmanız mümkün değil. Ancak Ür-Ge şansınız var."

"Önümüzde zorlu bir 3 ay var"

Dünya pazarında otobüs ve kamyon sürücü koltuğu üretiminde yüzde 65 ağırlığa sahip olan Grammer'in Türkiye ve Bulgaristan Genel Müdürü Tuna Arıncı, 2009 yılında otomotivde yaşanan canlanmanın ağır vasıta üreticilerine yansımadığına değinerek 2010 yılı beklentilerini aktardı. Arıncı, "2009'da yüzde 80'e varan daralmalar oldu. 2010'un 3. çeyreğinden itibaren 2009'un yüzde 5-10 üzerinde bir üretim bekliyoruz. Çünkü 2009'da tüm stoklar eridi. Şimdi firmalar üretime başlayıp bayilerine mal vermeye başlayacaklar. Bundan dolayı bir artış öngörüyoruz. Yoksa artı bir talep henüz yok. Dolayısıyla sektörde hala özellikle de Türkiye'de ilk 6 ay sıkıntılı gözüküyor. Tabii 2009'un ilk 6 ayıyla kıyaslanamaz. Bunun yanında aynı sektöre bağlı bizim Rusya ve İran'a olan ihracatlarımızda ciddi kıpırdanmalar var. Bizim sektörde yaptığımız araştırmalara göre 2010 Temmuz ayından itibaren gerçek değerleri hissedeceğiz. Önümüzde zorlu bir 3 ay var diyebiliriz."

"Otomotivcinin kriz bağışıklığı güçlendi"

Türk ekonomisinin çeşitli aralıklarla yaşadığı ekonomik krizlerin kazandırdığı tecrübeler ile krizlere karşı bağışıklık sistemlerini güçlendirdiklerini dile getiren Maysan Mando Genel Müdürü Erdal Elbay, ekonomik krize rağmen son 18 ayda 6 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını söyledi. Elbay, Türkiye'ye ve sektörün geleceğine olan inançlarının tam olduğunu vurguladı. Durgunluk ve ekonomik krizle geçen 2008 ve 2009 yıllarını Ar-Ge çalışmaları ve yatırımlar ile değerlendirdiklerini söyleyen Erdal Elbay, 2010 yılının geçtiğimiz iki yıldan daha olumlu geçmesini umut ettiklerini belirtti. Otomotiv sektörünün daha fazla zaman kaybetmeye tahammülü ve sermayesi kalmadığını hatırlatan Elbay, durgunluğun aşılamaması durumunda sektörün fabrikaların kapatılmasına ve şirket birleşmelerine sahne olacağını beklediğini ifade etti. 2010 yılı ile ilgili olarak dönemin halen belirsizliğini koruduğunu aktaran Elbay, insanların kriz psikolojisinden artık sıkıldığını ve devletten umut ortamını hazırlayacak katkılar beklediklerini vurguladı.

"Otomotiv yan sanayi olarak kötümser değiliz"

Bursa'da 1979 yılından bu yana başta Tofaş Fiat olmak üzere ana sanayilere radyatör ve kalorifer hortumları üretimini sürdüren Ünver Group'un Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Korgavuş ise krizden çıkış sinyallerini gördüklerini, 2010 yılının 2009'a göre daha iyi olacağını düşündüklerini aktardı. Ağırlıklı olarak Tofaş ile çalıştıklarını ve yeni projelerde de yer aldıklarını ifade eden Korgavuş, "Şu anda iyi bir seyir var. Otomotiv yan sanayi olarak kötümser değiliz" açıklamasında bulundu.

2.6 milyar liralık teşvik sektöre hareket getirecek

Otomotiv Sanayi Derneği'nin (OSD) açıklanan 2010 Ocak ayı performans rakamlarına göre 78 bin 335 adet ile üretim 2009'un aynı ayına göre yüzde 97 oranında artarken, 60 bin 603 adet ile ihracattaki artış oranı yüzde 86,2 olarak şekillendi. İhracat geliri ise yüzde 52,8 atışla 1 milyar 275 milyon 443 bin 999 dolar oldu. Otobüs ve midibüs üretimlerinde ise düşüş sürüyor. Öte yandan 28 Eylül 2009'da Resmi Gazete'de yayımlanan Uygulama Tebliği ile yürürlüğe giren yeni teşvik sistemi ile TOFAŞ, Oyak Renault ve Bosch Rexroth'un aldıkları toplam 2,6 milyar liralık yatırım teşviki ile otomotiv sektörüne hareketlilik getirmesi bekleniyor. TOFAŞ 1 milyar 386 milyon 310 bin 535 liralık yatırım için, Oyak Renault 1 milyar 203 milyon 906 bin 225 liralık yatırım için ve Bosch Rexroth ise 61 milyon 935 bin 557 liralık yatırım için teşvik aldı.(Dünya)


Bu Haber 24.02.2010 - 10:24:53 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.