İşte Türkiye'nin İskandinav ülkelerindeki turizm imajı
Alanya Turizm Tanitma Vakfi Yonetim Kurulu Üyesi Şükrü Cimrin, İskandinav ülkelerinde yapılan bir seyahat araştırmasının sonuçlarını TurizmGüncel için kaleme aldı. Yapılan araştırmaya katılan İskandinav ülkelerinin vatandaşları, bilinirlikte Türkiye'yi 14. sıraya yerleştirirken, sıralamada 58. sıraya atıyor.
TurizmGüncel
İşte Şükrü Cimrin'in konuya ilişkin olarak keleme aldığı yazı:
"Internette turizmle ilgili bazı verilere ulaşmaya çalışırken bir araştırma ve sonuçlarına rastladım. Özet raporu olarak sunulan belgede Türkiye olarak bizi de ilgilendiren ilginç sonuçlar yer alıyordu. Katkısı olacağını düşündüğümden siz değerli turizmcilerle de paylaşmak istedim.
Araştırma, Şubat 2014'te 2 bin 300 İskandinav vatandaşı ile online anket yapılarak hazırlanmış. Katılımcılar 4 İskandinav ülkesinden (Norveç, İsveç, Danimarka, Finlandiya) eşit şekilde ve toplumun farklı kesimlerinden seçilmiş.
İKİ BOYUTLU ARAŞTIRMA
Ankete katılanların verdikleri cevapların sonucunda bir ülke imaj endeksi ortaya çıkmış. Sıralamayı yaparken her bir destinasyonu iki boyutu ile ele almışlar; farkındalık ve çekicilik. Bir destinasyonu ne kadar iyi biliyorsan o kadar yüksek sıraya taşıyorsun ve bu da imaj değerinin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Özetle araştırma, ülkeler (destinasyonlar) arasında bir kıyaslama kriteri oluşturulmasını sağlıyor. İmajı daha iyi olan daha yukarda yer alıyor.
YENİ ZELANDA LİDER
Şimdi sonuçlara geçelim. Toplam sonuçlara göre imaj değeri en yüksek olan ülke Yeni Zelanda! Outgoing yapılan 89 ülkenin lideri. Bu sonucu irdelemek gerekirse, Yeni Zelanda Kuzeyliler'in beklentilerine gerçekten de tam olarak karşılık veriyor. Kendine özgü bozulmamış doğası, sunduğu eşsiz deneyimler ve outdoor aktiviteleri Yeni Zelanda'yı bir numaraya taşıyor. Bu arada Lord of the Rings üçlemesi ve Hobbit filmlerinin çekildiği ülke olarak farkındalığı ve çekiciliğinin artması da istatistiklere yansımış. Bu da yadsınamayacak bir gerçek. Nispeten küçük bir ülkenin doğa çeşitliliği filmde çok güzel verilmiş ve büyük ilgi çekmiş. Bunu yerel halkın misafirperverliği ile de birleştirince ortaya başarı ve yüksek bir misafir geri dönüşü çıkıyor. Sloganları olan ' % 100 Pure New Zealand'a fazlasıyla sahip çıkıyorlar. yeni Zelanda turizm otoriteleri, filmlerin yaratttığı ivmeyi daha da ileri taşımak için hummalı bir çalışma içindeler. Ülkenin asıl bilinen özellikleri olan doğa, doğa sporları ve çeşitli aktivitelere, yiyecek ve şarap zenginlikleri ile şehir ve kültür deneyimlerini de ekleyebilecekleri sonsuz alternatifleri var.
İSKOÇYA YOĞUN ÇALIŞIYOR
İmaj Endeks sıralamasında ikinci sırayı İngiltere, üçüncü sırayı ise İskoçya alıyor. İskoçların bu başarısının altında yatan nedenleri anlama açısından İskoçya tanıtımının başındaki isim olan Denise Hill'in imajınız üzerinde nasıl çalışıyorsunuz sorusuna vermiş olduğu cevabı özetle buraya taşımak istiyorum: "Bu tamamen ziyaretçiyi anlamak ile ilgili. Ziyaretçilerimizi İskoçya'ye gelmeye neyin motive ettiğini ve buraya geldiklerinde en çok hangi deneyimlerinden mutlu olduklarını anlamak için çok çaba sarfediyoruz. Gelecek ziyaretçilerimize bu farklı deneyimlerden en üst düzeyde nasıl yararlanabileceklerini göstermeye gayret ediyoruz. Yerimizde saymamak için, ziyaretçilerimizin İskoçya'nın onlara sunabilecekleri konusundaki mevcut algılarını geliştirmeye yardımcı olabilmek için için adeta fırsat kolluyoruz. 'Scotland, Welcome to our life' kampanyamızdaki yaklaşımımız bize misafirlerimiz için bilinen ve sevilenin yanında, şaşırtan bir çok farklı deneyim için çeşitli platform olanakları sunmakta."
TÜRKİYE 58. SIRADA
Sonuçların bizi ilgilendiren kısımlarına gelecek olursak, Akdeniz çanağındaki rakiplerimizden İspanya 89 ülke arasında 8. sırada ve oldukça sağlam bir konumda. Portekiz 17. sırada. Yunanistan 28. sırada. Türkiye'miz 58 sırada. Bulgaristan 77. sırada. Mısır 82. sırada. Kıbrıs 32, Hırvatistan ise 39. sırada.
Kıtalararası yapılan sıralamada Türkiye'ye Ortadoğu ülkeleri sıralamasında yer verilmiş; en yüksek puanı Dubai almış ve sırasıyla Türkiye, Katar, Abu Dabi, İsrail, Ürdün ve Amman yer alıyorlar. Burada her ne kadar ikinci olsak da 7 ülke arasında yapılmış bir sıralama ve geçtiğimiz ülkeler bizi başarılı göstermekten uzak.
Sonuçlar yaş gruplarına göre de filtrelenmiş. Buna göre ankete katıanların yaşları arttıkça Türkiye'nin imaj endeksindeki sıralaması düşüyor.
İSKANDİNAVLAR TÜRKİYE'YE OLUMSUZ BAKIYOR
Ana sonuç olan imaj endeksinin 2 boyut üzerinden oluştuğunu söylemiştik. Birinci boyut olan farkındalık sıralaması, anket katılımcılarının bir üke hakkında sıralama yapmaya yetecek kadar bilgileri olduğunu düşünüp düşünmediklerine göre yapılmış. O ülke hakkında ne kadar bilgin olduğunu düşünüyorsan o kadar yukarıda gösteriyorsun. Türkiye burada inanılmaz şekilde 14. sırada yer almış. Bu sonuca tekrar döneceğiz.
Diğer boyut olan çekicilik sıralamasında ankete katılanlar, eğer ilgili ülkeye gitmişlerse deneyimleri konusunda hala ne kadar heyecanlılar ve henüz gitmemişlerse o ülke hakkında olumlu izlenimleri ne kadardır buna göre sıralama yapmışlar. Sıkı durun! Buradaki sıralamamız 68.
Bir başka soru da üç ülkede tatil yapma hakları olsaydı hangilerini seçecekleri. Burada Türkiye 17. sırada yer alarak bizi sevindiren bir sonuç almış.
Gelelim değerlendirmemize, öncelikle sonuçların şeffaflığı ve tarafsızlığı konusunda en ufak bir şüphem yok çünkü İskandinavlar bu konuda en güvenilir insanlardır. Onlar için bir şey neyse odur. Yani olgularla ve rakamlarla hareket ederler.
TÜRKİYE'NİN BİLİNİRLİĞİ YÜKSEK AMA...
İmaj endeksindeki sıralamamız olan 58, İskandinavlar'ın toplam yurtdışına seyahat ettikleri 89 ülke arasında sevindirici bir sonuç değil. İlginç olan ise, ankete katılanlar Türkiye hakkında yeterli bilgiye sahip olduklarını düşünüyorlar ve Türkiye'yi görmemiş olsalar bile değerlendirme yapabiliyorlar, Türkiye'yi en iyi bildikleri 14. ülke olarak görüyorlar ve aynı katılımcılar Türkiye'yi çekicilik sıralamasında 68. sıraya gönderiyorlar.
İskandinavlar'ın Türkiye'yi görmeden Türkiye hakkında sahip oldukları fikirler var (aynı bizim de görmediğimiz birçok ülke hakkında söyleyecek sözümüzün olduğu gibi) ve maalesef bunların arasında birçok olumsuz fikir de var. Buna önyargı da diyebilirsiniz. Ama bu insanlar sabah uyanıp 'Türkiye hakkında önyargılı olalım oh olsun Türkiye'ye' diye güne başlamıyorlar. Bu bir algı meselesi ve mücadele gerektiren zorlu bir süreç. Önce gerçekçi olup kendimizi pazarda doğru konumlandırmamız gerekiyor. Algının koptuğu ve negatife döndüğü alanları çok iyi tespit edip oralarda nokta atışı PR çalışmaları yapmamız gerekiyor.
NORVEÇ'TE YÜZDE 35 KAYIP VAR
Örnek vermek gerekirse iki yıldır kaybımızın neredeyse % 35'e vardığı Norveç pazarı ile ilgili neden özel bir pazarlama çalışması yapılmaz bunu hala anlayabilmiş değilim. Ve neden bizim için bu kadar önemli ve turist olarak düşündüğümüzde alım gücü yüksek bir ülkede tanıtma ttaşeliği açılmaz? Bu ülkenin tanıtımı neden İsveç Tanıtma Ataşeliği üzerinden yapılmaya çalışılır bu da sorulması gereken başka bir soru. Tamam alternatif pazarlar gerekli, Bakanlığımız gelecek vaad eden pazarlarda temsilcilikler açsın ama mevcut değerlerimizi kaybediyoruz ve ihmal ediyoruz.
İskandinav medyasında birçok negatif haberle yer aldığımız doğru. Bu konuda olağan pazarlama stratejilerimize devam etmek yerine proaktif davranıp ezber bozucu yöntemlere geçmemiz gerekiyor. Bununla ilgili olarak çok detaylı fikirler ve çözümler yazabilirim ama bu yazıyı daha fazla uzatmamak için giremiyorum.
Sektörle birlikte hareket edilip sorunları bizzat yaşayan sektör temsilcileri de sürece dahil edilirse sadece İskandinav değil tüm diğer pazarlarımızda yaşadığımız imaj sorunumuzu daha kolay aşarız diye ümit ediyorum."
Kaynak: Travel Image 2014 Nordic Outbound Market
Bu Haber 17.07.2015 - 18:19:08 tarihinde eklendi.
