Prof. Dr. Meryem Akoğlan Kozak

Türkiye turizmi üzerine

Türkiye’de 1980’lerin başından itibaren liberal ekonomiye geçiş ve turizm yatırımcılarına sağlanan teşviklerle turizm sektörünün ülke ekonomisi içinde önemli bir yer elde ettiği dikkat çeker.

1980’lerin başına kadar Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı 1 milyon civarında iken yapılan düzenlemelerle daha sonraki yıllarda hızlı bir artış sağlanmıştır. 1982 yılında 2634 sayılı Turizmi Teşvik Yasası yürürlüğe girmesiyle turizm sektörüne yönelik pek çok önemli gelişmeler ortaya çıkmıştır. Sonrasında Turizm Geliştirme Fonu kurularak turizm sektörüne yönelik yatırım indirimi, vergi indirimi, finansman fonu, gümrük muafiyeti, uzun dönemli krediler gibi teşviklerle sektör ve yatırımcılar desteklenemeye başlamıştır.

2000’li yıllarında gelindiğinde havacılık sektöründeki değişimlere bağlı olarak hem ulusal, hem de uluslararası yolcu sayısı artmıştır. Bu dönemde belirlenen temel strateji kitle turizmine yönelik Güney ve Batı sahil bölgelerinde turizm arzını arttırmak ve kitlesel sahil turizmini geliştirmek olmuştur. Bu stratejiler çerçevesinde hızla geliştirilen turizm arzı zaman içinde ziyaretçi profili-tesis türü ilişkisindeki dengesizlik sorununu ortaya çıkarmıştır. Bu dengesizlik nedeniyle, üst gelir grubuna yönelik olarak oluşturulan turizm arzı, bir alt gelir grubuna ait olan tesis fiyatlarıyla satılmaya başlanmıştır. Bu durum, yatırım ve işletme maliyetinin yüksek olduğu 5 yıldızlı otellerde maliyet-gelir dengesinin bozulmasına ve daha düşük gelirlerle sezon kapatmalara neden olmuştur.

Halen bu sorunla cebelleşsen turizm sektörünün 2012 yılı sonu itibariyle ülkeye olan katkılarına bakıldığında ise tablo şunları gösterir; GSYH’ ya doğrudan katkı 32,2 Milyar $, dolaylı ve doğrudan katkı 86, 9 Milyar $,  28,1 milyar $’lık ihracat hacmi ve 516,500’ü doğrudan olmak üzere toplam 2.053.500 kişiye sağlana iş olanağı. Dünya turizminde 6. sıralara yükselmeyi de eklediğimizde, Türk turizminde geçmişteki bazı hızlı gelişim stratejilerinin yarattığı kimi olumsuzluklardan uzak, daha bilinçli bir gelişim seyri içine girildiği görülür.  Ancak rekabetçilik açısından maalesef istendik bir tablo yoktur ve Türkiye 133 ülke arasından 50. sıradadır. Başta kültürel miras olmak üzere, doğal alanlar, uluslararası ve ulusal etkinliklerle ilgili gerçekleştirilen bir çok düzenlemeye rağmen, halen yaşanan imaj, güvenlik, hijyen, ulaşım ve çevre kirliliği gibi sorunlar, rekabette sınıfta kalmamıza neden olmaktadır.

AÖF programlarını da kattığımızda yaklaşık, 70 bin turizm öğrencisi ve bir o kadar da mezunun olduğu bu emek-yoğun sektörde, insan kaynağının halen bir rekabette üstünlük öğesi olarak değerlendirilmemesi ise ayrıca tartışılması gereken bir konudur.


Kullanılan Kaynaklar

Duman, T. ve Kozak, M. (2013). Türk Turizm Ürünü: Rekabet ve Farklılaştırma, Anatolia Turizm Araştırmaları Dergisi, 24 (1):109-120.

http://www.tomorrowstourist.com/trends.php. Erişim Tarihi: 19/07/2013.

Kaya, A. ve Canlı, B. (2013). Türkiye’ye Yönelik Turizm Talebinin Belirleyenleri: Panel Veri Yaklaşımı. Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. 13 (1):43-54.

Kozak, M. A. (2009). Akademik Turizm Eğitimi Üzerine Bir Durum Analizi. Muğla Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (İlke). 22.:1-20.

http://www.turizmgazetesi.com/news.aspx?id=70901, Erişim Tarihi: 24/07/2013.

Pazar Raporları 2013, Erişim Yeri: www.tanitma.gov.tr/Eklenti/4810,pazar-raporlari-2013.pdf?1, Erişim Tarihi: 20/07/2013.

TÜROFED Turizm Raporu 5 (2012). Fehmi Köfteoğlu (Ed.). İstanbul: Ekin Grubu Araştırma Birimi.

 

Bu Makale 23.10.2013 - 10:35:54 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Zafer Cengiz 07.11.2013 - 09:56

    Evet Meryem Hocam, bu MAKRO görüşlü yazılarınıza yaptığım yorum ve sorulan sorulara (seyirci kalmayı tercih eden otoriteler dahil) piyasadan pek ses gelmeyeceğine göre, Sizden tepki ve cevaplar beklemekte büyük yarar var. Bir haftasını dolduran değerli yazınızı (bir güzel) aktive etmek gerekmez mi? Ne DERsiniz?

  • Zafer Cengiz 30.10.2013 - 04:03

    Piyasaya pek yansıyamayan MAKRO bakışla ülke turizmine çizdiğiniz gerçekçi çerçeve için elinize sağlık Sn.Kozak... Özetle, turizm gelişmesine devam ediyor ama müzmin baş ağrılarından da bir türlü kurtulamıyor. Fakat bunun yüzeysel değil de işlevsel ve organik nedenlerine de ARTIK inmek gerekmez mi? Arz ve Talep dengesizliğinin tamiri için YATIRIM durdurma gibi çarelerin konuşulduğu bir ortamda, ulusal pazarlamadan sorumlu ve 41 yaşını dolduran yasal STK olarak TÜRSABın asli görevi olan Pazarlama per102ormansı neden incelenmiyor ve gündeme gelemiyor...? Yıllardır sürdürülen ŞAMPİYON söylemlerinin altına gizlenen MİGREN ağrılarının artık NET olarak teşhis ve tedavi edilmesi gerekmez mi..? Turizmin alt sektörlerinde hiç kimse gidişten ve sonuçtan mutlu değil ama şampiyonumuzun başarıları her gün SÖYLEMlerde ve manşetlerdedir Bu durumu toparlamak için EYLEM zamanı ise 7 yıl önce 2023 Stratejisi ile gelmiş AMA süresi dolmuş olarak mevta olmak üzeredir. Meşhur KamuÖzel Kesim işbirliği ve beklenen çözüm süreci nerededir...?

  • MEHMET AKOĞLAN 30.10.2013 - 10:58

    HOCAM UZUN SÜREDİR YAZILARINIZI ÖZLEMİŞTİK TEKRARDAN SİZLERİ BURDA GÖRMEK ÇOK GÜZEL.

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.