Havacılıkta iletişim
Havacılık sektörünün insan hayatındaki yeri ve önemi tartışılmaz dersem büyük bir çoğunlukla bana katılırsınız. Bunu biliyorum, çünkü artık havayolu ulaşımı günümüzde vazgeçilmez bir ulaşım biçimi olmuştur. Zaman zaman bu sektörden şikayet etsek de , yine bir çok kişi için önemli olmaya devam ediyor.
Havacılıkla ilgili bir şey okuduğumuzda, bir şey dinlediğimizde veya seyrettiğimizde zaman zaman yabancı terimleri duyar veya görürüz. Bu sektörde çalışanlar için kullanılan İngilizce terimler hiç te yabancı değildir. Onlar bu mesleğe girerken büyük çoğunluğu İngilizce bilerek veya girdikten sonra yabancı dillerini geliştirerek yollarına devam etmişlerdir. Kendi aralarında doğal olarak hep bu yabancı terimleri kullanırlar. Özellikle uçakları kullanan pilotlarla, örneğin kule görevlileri arasındaki konuşmalar dünyanın neresine giderseniz gidin İngilizce yapılmaktadır. Zaman zaman istisnalar olabilir. Örneğin Rus pilotlardan bazılarının yabancı dil bilmediği ve kendi dilleriyle irtibat kurmaya çalıştıkları anlatılır. Ama ortada bir gerçek var ki, havacılık dili olarak tescil edilen İngilizce deyimleri bütün pilotların veya havacılık sektöründe çalışanların bilmesi gerekir diye düşünüyorum.
Peki, gelelim sade vatandaşa. Herkes bu terimleri bilmek zorunda mıdı? Bakınız ben kendi dilimiz olan Türkçe'ye sadık kalmaya çalışan birisiyim. Şu ana kadar okuduğunuz cümleler içinde yabancı terim kullanmamaya gayret ettim. Ama , bir çok kelimenin Türkçe kaynaklı olmadığını görürsünüz. Örneğin, pilot kelimesi gibi.
Şimdi bakıyorsunuz havacılıkla ilgili bir yayında veya bir haberde bir takım kelimeler veya kısaltmalar kullanılıyor. Bu konuda sade vatandaşın, yani havacılıkla sadece yolcu olmaktan başka bir ilişkisi olmayan bir Türk vatandaşının bu kadar çok İngilizce deyimi veya kısaltmayı bilmesi mümkün müdür. Elbette değildir.
Ama gelin görün ki, insanoğlu öğrenmeli diyorum. Bilmediğini de bilmek için araştırmalı. Diyelim ki, bir havacılık haberi izlediniz, veya böyle bir konuda bir gazete, dergi veye kitap okuyorsunuz. Karşınıza bir çok yabancı terim çıktı. Yapacağınız tek şey bir sözlük bulup bunların karşılıklarını öğrenmek olsa gerek. Fakat bundan da önemlisi bu gün Türkiye'de sayıları 110 bin kişiye ulaşan havacılık sektörü çalışanlarının ortak bir dili kullanmasının bir ihtiyaç olduğunu düşünen Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü , kılı kırk yaran titiz bir çalışma ile dolu dolu bir kitap hazırlamış. Adına "Havacılık Terimleri Sözlüğü " denilen bu kitapta A'dan Z'ye kadar havacılık sektöründe kullanılan yüzlerce ve hatta binlerce terim ve kısaltmayı en güzel haliyle , herkesin anlayacağı bir dille ortaya koymuş. Öncelikle kitabın önsözünü yazan DHMİ Genel Müdürü Sayın Orhan Birdal'ın "Sektöre hizmet veren tüm tarafların hizmette herhangi bir yanlış anlama ve aksamamaya sebep olunmamasını teminen, ortak havacılık terminolojisine hakim olmaları, tüm sözlü ve yazılı iletişimde uluslararası terminolojinin yanı sıra Türkçe karşılıkları üzerinde de mutabakata varılması ve kullanılması vazgeçilmez bir ihtiyaçtır" sözlerine aynen katılmamak mümkün değil. Sayın Genel Müdür, gerçekten gelecek nesillere bir kültür mirası bıraktınız diyorum ve emeği geçen herkesi kutuyorum.Bu kitabi doğaldır ki herkes bulup alamayabilir. Ama yakın zamanda bu kitap www.dhmi.gov.tr sayfalarında yer alacaktır.
Havacılık sektörünün çok değişik iş kollarında çalışanlar artık yanlışsız iletişim kurabilecek, en doğru şekilde haberleşebileceklerdir. Havacılıkla ilgisi olmayan sade vatandaşlar ise haber dinlerken spikerlerin ağzından dökülen bir dolu yabancı terimin ne anlama geldiğini bilerek haber dinleyecekler. Basit bir örnek vermek gerekirse, halkımız kara kutu denilen cihazın tam adının ne olduğunu bilse elbette iyi olur. Ayrıca bundan da önemlisi İngilizce olarak geçen terim ve kısaltmaların Türkçe karşılıklarına da yer yerilen sözlük bu anlamda gerçekten takdire değer. Her şeyin bir karşılığını bulup oraya koyma başarısı gösteren yayın kurulu çok yararlı bir iş yapmıştır.. Yani bana göre eğer uluslararası sahada değilsek örneğin "Gate to gate" yerine bu topraklar üzerinde ve uygun olacak yerlerde "Kapıdan kapıya " terimini kullanmak daha doğru olur kanaatindeyim. Elbette olmasa olmazlar vardır, ama Türk vatandaşlarına hitap eden yerlerde ve bölgelerde Türkçe tabirlerin birincil olarak kullanılmasından yanayım. Geçenlerde, Çin Halk Cumhuriyeti'nin Şincan Özerk Bölgesine (Yani Doğu Türkistan'a ) Hainan Airlines adlı Çin havayolu şirketiyle seyahat gerçekleştirdim. Başkent Urumçi Havalimanını gördüm. Orada birinci dil Çince, ikinci dil Uygurce ve nihayat üçüncü dil olarak İngilizce vardı. Acaba yanlış mı yapıyorlardı. Bilmiyorum, ama bizim ülkemizde gereksiz bir yabancı kelime hayranlığı almış başını gidiyor. Küçük ve sıradan bir işletme kapısına "Since 1990" yazıyorsa ben buna gülerim. Komik, saçma ve hatta salakça bulurum.
Havacılık sektörü çalışanları hazırlanan bu sözlüğü açıp baksınlar kendi aralarında, bir çok şeyi Türkçe izah edebilecekleri karşılıkları bulabilirler. Yani boarding, kontuar ve chek inn gibi kelimeleri ne yazık ki çok sık ve hep kullanıyorlar. Yine örnek vermek için söylüyorum, boarding yerine yolcu alımı deseler ayıp mı olur. Yabancı yolcular için ayrı bir anons yaparlar ve iş daha iyi olur diye düşünüyorum.
Siz siz olun, mümkünse temiz,saf bir Türkçe'yi hayatın her alanında kullanının ve başkalarının da kullanması için gayret gösterin. Dil giderse, birlik bozulur. Biliniz ki bunun dünyada ve tarihte örneği çoktur. Bu konu üzerine kitaplar bile yazılır. Tüm bunlara gerek yok, her alanda kendimizi en iyi şekilde ifade edebileceğimize inandığım Türkçemizi koruyalım, kullanalım ve ondan vazgeçmeyelim. İyi uçuşlar Türkiye'm.
Bu Makale 15.12.2011 - 10:24:16 tarihinde eklendi.