Didim Turizm Yatırım Zirvesi

Benim de katıldığım 13 Ekim'de düzenlenen 3. Didim Turizm Yatırım Zirvesi'nde genel olarak bahsedilen konulardan ziyade zirveye dair kendi izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.
 
Öncelikle Didim için turizmde Türkiye çapında uzmanlaşmış isimleri ve bakanlık yetkililerini böyle bir çalışma içinde görmek çok etkileyici ve umut vaad edicidir. 

Ege turizmi, Antalya çanağı gelişmeye başladığından beri gelişimini durdurdu ve Didim turizmi ilk başladığı yıllardaki gibi aynen duruyor, hiç gelişmedi. Dolayısıyla da yetişmiş ve uzmanlaşmış bir ekip ve yönetici de üretemedi. Yerel  yönetimler de bu konuda geride kaldı. Didim dışından yıllarını Türk turizmine vermiş  Hüseyin Baraner, Vadi Karatopraklı, Mehmet İşler, Hasan Öztürk gibi uzman turizmcilerin bölgeye gelip bu tür etkinliklere katılması bir nevi Didim'deki turizmin gelişmesinde doğal olarak bir baskı oluşturacaktır. Didim'de yıllarca hiç değişmeyen mentalite ve anlayışa böyle bir baskının olması şart ve sonuçları da olumlu olacak gibi görünüyor. 

Yöneticilikte bilinen bir şey vardır. Tüm ekibi bir sepet dolusu meyve ile tasvir edersek, sepetteki meyvelerde çürük oluştuğunda ilk temizlenenlerin çürükler olduğu maalesef bir gerçektir. Eğer bir otel , bölge ya da kurumda gelişime açık olmayan, işletme körlüğü oluşan veya kendisini üretici düşünmeye yanaştırmayan bir mentalite olduğunda mutlaka eğer bu birim doğası gereği gelişimi gerektiriyorsa; ister gübre deyin, ister yeni dinamik kan deyin,  ister eğitimli ve bilinçli destek deyin, mutlaka eski mentaliteyi temizleyecektir.

İKİNCİ KONUT SATIŞI

Benim bu zirvede gördüğüm en önemli durum; Mehmet İşler’in konut satışlarını turizmin bir sömürüsü olarak görürken ve zarar verdiğini savunurken, ki nedenlerini de vergi ve personel istihdamıyla birlikte belirtirken, diğer panel konuşmacısı emekli turizm müsteşarı Gürman Kızıltan’ın da tam aksine 2. Konut satışlarını savunmasını  ezheble kınıyorum. Belli ki emekli turizm müsteşarımız çok gerilerde kalmış ve çağı yakalayamamış. Sayın Kızıltan emekli olduğundan beri asıl ciddi değişiklikler yaşayan dünya turizmi hakkında artık bilgi edinmeye yetişemediğini ve konuyu uzatarak dağıttığını düşünüyorum.

Bu zirveye turizmciden çok emlakçılar gelmiş.  Emlak odaları başkanının da panel konuşmacılarına yönelttiği, 'Didim'de 2. konut satışlarında yaşadığımız sıkıntılar' şeklinde, satışların azaldığı ve bu sıkıntıları paylaşmalıyız cüretini gösteren sorusunu duyduktan sonra  paneli terk etmek zorunda kaldım.  Çünkü Didim turizminin gelişmesinde en büyük engel olan bu emlakçıların Didim'i adeta bir konut mezarlığı haline getirdiğini ve kaliteli konut dahi yapmayıp, ucuz fiyata mal edip yüksek fiyata satıp geçtikleri, vergiden çalınan, istihdamdan çalınan bu sömürüyü böyle bir turizm paneline taşımalarını hayretle karşılıyorum. Asıl sorunun kaynağı olduklarını hala göremeyen bu zihniyete en güzel cevabı Hüseyin Baraner verdi. Baraner, "Didim'in gelişmesi için mentaliteyi değiştirmelisiniz" dedi. 

TUR OPERATÖRLERİ MÜŞTERİLERİ KONUTLARDA MI YATIRACAK?


Ben Didim'e 2012 sezonu için Polonyalı getirmeye çalıştım, toplamda 200 odalık product gerekiyordu ve bölgede bu operasyonu sağlayacak doğru düzgün 200 oda bulamadık. Her yıl da tur operatörleri Didim'e operasyon oluşturabilmek için bir girişimde bulunuyor ancak sonuç hüsran. Alman, Hollandalı çok az sayıda geliyor, o da Peninsula otellerine, Rus da hiç görülmeyecek kadar az ve sadece Teztur operasyon yapıyor. İngilizler de hep ev aldı. Otelde konaklayacak İngiliz de kalmadı. 2 aylık sadece kapıdan gelen Türklerle çalışan bir bölge haline gelen Didim'e diğer Avrupa  ve Rus operatörleri bu müşterileri acaba konutlarda mı yatıracak? 

Arz talep dengesi şu şekildedir: Müşteri her şey dahil otel istiyor, denize sıfır ya da yakın olacak, oda sayısı yüksek ve yıldız reyting’i yüksek olacak. KONUT kim istiyor? Yıllardır bölgeye gelen İngilizler de aldı konutlarını. Konut almak istemeyen İngilizler de Didim gelişemeyince ve Ege bölgesi otellerinde iyi hizmet bulamayınca yüksek fiyatlı Antalya otellerine kaçıyor. 

Konut satışı sezonu uzatır gibi bir bahane de dinledik ki küllün yanlış. Konut alan da yüksek sezonda rahat rahat gelebilmek için mesken tutuyor. Yani daha önce ucuz diye düşük sezon gelen İngiliz sadece 2 haftalık ya da 1 haftalık yapabildiği tatili konutu olmasından dolayı 1 ay veya 2 aya uzatıyor ya da bir akrabasına kiralık veriyor. Onlar yüksek sezonu değerlendiriyor. Çok az sayıda İngiliz diğer sezonlarda geliyor. Peki düşük sezonda konuta gelen İngilizin bölgeye bir faydası var mı? Gidip Carrefour veya Tansaş’tan alışveriş yaptığı için o da yok.

Peki konuttan aslında kimler kazanıyor? İnşaatçılar ve belediye….

Yani turizmci olmayan bir kesim bu pastayı hem yüksek fiyattan götürüyor hem de turizm sektörünü tamamen baltalamış oluyor. Ben Avrupa ve Rus ülkelerinde yaptığım tanıtımlarda kesinlikle Ege bölgesinden konut almamaları gerektiğini üstüne basa basa belirtiyorum. Çünkü yurtdışı gazetelerde çıkan bazı haberleri de gösteriyorum. İngiltere'de emlakçıların kazıkladığı haberleri gayet açık bir şekilde yazıldı, çizildi. Sevindim böyle haberlerin çıkmasına ki Didim'de konut satışlarının yüzde 30 düştüğünü emlak odası başkanı direkt panelde söyledi. İnşallah daha da düşer.

Bakıyorum sezon Didim'de haziran 15’inde başlıyor, ağustos sonu bitiyor, Neden? Çünkü tamamen iç pazar bu bölgeye geliyor. Avrupa yok, Rus yok, İngilizler de konutlarında yaşıyor. Ama yeni açılan beş yıldızlı Venosa tamamen full durumda. 12 Ekim itibariyle de dolu idi. Neden?  Türkiye'de ve dünyada gelişen turizm-otel sektöründe Didim otellerinin artık eski moda olarak kaldığı için talep almamasıdır. Yeni açılan beş yıldızlı Venosa Hotel yüksek fiyatlı olmasına rağmen doldu. Bunu bir düşünmek lazım. 

Gelelim yerel belediyeye….

Didim'de bir sezon daha bitti. Çevre düzenlemelerine bakıyorum. Diğer tüm turistik bölgelerimizi de devamlı gezgin haldeyim. Didim sanki bir dağköyü havası veriyor. Yeşil hiçbir ortam yok. Hatta panelde bu dahi gündeme geldi ve birileri ayağa kalkıp Didim ne zaman yeşillenecek diye sordu. Kimse cevap veremedi. Didim'e her geldiğimde hep giriş yolunu karıştırıyorum. Öyle bir karmançorman örümcek ağı gibi yol düzenlemeleri yapmışlar ki, şehir içinde dahi geldiğimiz ve döndüğümüz yol ücra köşelerden geçiyor, kayboluyorsunuz, temizlik yok. Yollar 2 yıldır hep delik deşik bitap durumda.  Şehircilik ve planlama sıfır. Bir belediye ne iş yapar lütfen biri çıkıp anlatsın. 

Daha önce de Didim belediyesini burada eleştirdim, yayınladıkları cevap metninden ben bir şey anlamadım, ama dediklerimi onaylar gibi bir hava aldım. Halbuki onlara öneriler de sundum. Bu işi yapan tecrübeli turizm merkezlerinin belediyeleri ile bilgi alışverişi yapsınlar dedim, Antalya belediyesi ile temas kursunlar dedim. Hatta şehircilik ve planlama uzmanı antalyada dahi bazı belediyelere danışmanlık hizmeti veren eski aydın belediye başkanı Hüseyin Aksu’ya danışsınlar dedim. Ama cevap yazısında Didim'e gelen İngiliz sayısının arttığını yazmışlar. Hangi kaynaklara dayanarak artış var lütfen bunu da yayınlasınlar? Yatak sayısı ortada, Hem bakanlık hem de belediye belgeli yatak kapasitelerine baktığımızda ek yatak olmadığı için artış olması mümkün değil. Sadece bu yıl Venosa Oteli açıldı ve bunu da lütfen kendilerine başarı olarak almasınlar. Şehir ortada ve yapılan iş de ortada. Turistik bir beldeye yakışan görüntü maalesef yok. Daha çok turisti iten bir görüntü var. Araçla gelmek dahi dert. Plajlara baktığınızda birkaç şezlong var, belediye çalışanları bu şezlong ve şemsiyeleri belediye adına satıyor. Neden Türkiye'nin tüm turistik beldelerinde plajlar ihale ile veriliyor da sadece didimde belediye veremiyor? Halbuki ihale ile verildiğinde hem daha çok gelir sağlarlar, hem  kaçak önlenir, hem de plajlarda daha kaliteli bir görünüm ortaya çıkar.

Herşeye rağmen didime yatırım yapacak olan yeni yatırımcıları ben yürekten kutluyorum, bölgeye mutlaka farklı bir ivme getirecekler. Kalite artacak. İstihdam sayısı artacak. Bu yeni yatırımları da şehir planlamasını yeniden gözden geçirip iyileştirerek, dışarıdan danışmanlık yardımı alarak ve yeşillendirerek destekleyecek bir yerel yönetim ile de bu gelişim çok daha hızlı ve başarılı olur.
 

Bu Makale 21.10.2011 - 20:12:59 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • esnaf 12.03.2012 - 09:22

    didimde böyle bir belediye anlayışı oldukdan sonra didim ileriyi bırak geri gider çarşıya cıktığınızda yaya kaldırımlarında yürüyecek yer yok masa sandalye neymiş işgaliye parası alıyorlarmış kuşadası bodrumda böyle bir şey varmı didim belediyesi işgaliye parasına kadar düşmüş kaliteli turist gelmez didime önce belediye anlayışı değişmesi lazım

  • Selin 20.10.2011 - 04:12

    Yönetici arkadaş size öğretiyor xx kardeşim. Sizin bişmediğiniz açıkça aşikar. Birileri de size öğretiyor. 2+2=4 eder. Siz 5 eder diyosunuz, hatta 10

  • XX 19.10.2011 - 05:48

    Basit matematik hesaplamalarını ilköğretim çağında öğretiyorlar 7-8 yaşındaki çocuklara. Bunu kişinin yöneticilik seviyesinde öğrenmiş olası garip. Yazdığım yorumları tekrar oku arkadaşım, ve nedemek isteğimi net bir şekilde anlaman mümkün.

  • Turizm yöneticisi 18.10.2011 - 06:59

    xx kardeşim, goldtrail nerde ucuz oraya yerleş politikasıyla iş yapıyordu. en ucuz destinasyon da didim olunca goldtrailin bu felsefesiyle batmaması da kaçınılmazdı zaten. eğer oteller iyi hizmet vermiyorsa ve düşük kaliteyse talep görmez kardeşim, daha bunu savunmaya çalışmayın. Bir bögeyi talep gören değerleriyle sınıflandırır ve iyi mi satıyor diye görürsünüz. 2 aylık turizm sezonu ile didimin savunulacak hiçbir yanı yok. yerel yönetimler de sıfır. daha neyi savunuyorsunuz. eğer siz tesislerin neye göre kötü olacağını hala tartışma konusu yapıyor iseniz bu ii bilmiyorsunuz demektir. didimdeki tesisler kötü kardeşim, 2+2=4. sayı saymak kadar kolay.

  • XX 16.10.2011 - 10:32

    Didim ve diğer Ege bölgelerinin talep görmemesine katılmıyorum. Daha geçen yaz aylarına kadar Türk kökenli İngiliz Gold Trail için bu bölgeler yatak potansiyeliydi. Bu sene de iflas eden firmalar için de bu geçerliydi. Sorun, küçük işletmeler de olsa, kendilerini yenileyememiş olsalarda, Antalya bölgesi 5 yıldızlı tesisleri gibi olamasalar da yakın geçmişe kadar bu bölgeleri satan operatör varken, şimdilerde taleb yok tesisler kötü (kaldıkı neye göre kötü oldukları tartışılır) diye sorunun tek kaynağını tesislere ve yerel yöneticilere yüklemek yanlışlıktır.

  • Yılgör Demirtaş 15.10.2011 - 10:21

    Sayın xx arkadaşım, sizin de dediğiniz doğru, katışıyorum elbet ama didimdeki durum farklı. Bilindiği gibi satılan değer üründür ve iyi satan bir ürün her şekilde talep görür. Tekel de olsa çoklu ortam da olsa. Ancak talep gören ürün yoksa sorunu başka yerde aramak lazım. Tekelleşme şu anda dünya turizm konjektörünün temel sorunudur. Didimin sorunu talep edilmemedir. Altında yatanlar da iyi ürün olmaması, iyi konsept olmaması, konut satışlarının ön plana çıkarılması ve yerel yönetimlerin turizm mentalitesinde işlev görememesidir.

  • zz 15.10.2011 - 09:22

    özellikle İngilizlerin yoğun olduğu bölgelerde malesef , İngilizlerle yaratılan ucuz ekonominin oteller ve bölge esnafının uzun yıllar devam edeceğini düşünüp kendilerini ve tesislerini malesef yenilememeleri ve farklı pazarlarının da bu tarz tesisleri tercih etmemesi sonucu ,gelinen nokta ortada. Yıllarca herzaman İngilizlerin herşey dahile , 5* tesislere ve Antalya'ya gitmeyeceklerini düşünüldü. Malesef İngilizlerin tatil anlayışları da değişmek zorundaydı ve zamanla değişti. Arık İngilizler 5* Herşey dahil tesislere ve Antalya'ya da gidiyorlar. Son 10 yılın havalanı geliş sayıları incelendiğinde , Antalya İngilizlerde en fazla artışa sahip bölge. Ayrıca bu yıl tüm Ege İngilizlerde eksideyken Antalya artıda. Umarım Didimdeki küçük ölçekli işletme sahipleri bu duruma uyanmış ve kendilerini İngiliz tekelciliğinden kurtamaya başlarlar. Gelelim yeni yatırımlara. Bölgenin önünün açılacağı ve Bodrum ve İzmir'e ciddi rakip olacağı kesin. Ama sadece Barut, Ela ve Asteria yetmez. Nitelikli tesis sayısının da artması bölgenin ciddi bir destinasyon olmasını sağlayacaktır. Tui'nin Polonya Pazarı ile ilk olarak 2012 de bölgeye girecek olması bile bir başlangıçtır. Ama Tui de herzaman % 95 müşteri memnuniyetli otellerle çalışmıyor (Bakınız ADB otelleri ve Antalya'daki diğer oteller) Son sözüm de belediye hizmetleri ve Sayın Demirtaş'a. Türkiye'de CHP'li belediye isen ve özellikle de sahil şehri isen , devletten yardım alamadan işlerini yapmaya çalışmaktan başka bir alternatifin de yoktur. Ayrıca belediye hizmetleri sadece yollardan oluşmaz ki yollar dışında belediye tarafından yapılan onca iş var. Yapılan onca hizmeti gözardı etmekte ayrıca tek kelime ile haksızlık. Son bir söz de danışman olarak çalıştığınız bir firmanın sahibini sürekli belediyeler üstü danışılacak bir kişi olarak adlandırmanız da ne derece etik bilemiyorum. Sayın Aksu başarılı bir belediye başkanlığı yapmış olabilir ve o yüzden tekrar seçilmiştir ( Aynı şu andaki Didim Belediye Başkanı gibi)

  • XX 15.10.2011 - 01:52

    Ben tekelleş sonucu tur operatörleri hem otelciyi hem müşteri isteği gibi elinde oynatıyor diyorum, sizler bunun iyibir şey olduğunu söylüyosunuz. Ne didimli otelciyim ne de didimle alakam var merak edenlere. Sadece turizim gelişmelerini geniş açıdan bakıyorum.

  • Turizm yöneticisi 15.10.2011 - 12:05

    Hayır, emlakçıları ve emlak odası başkanının bu toplantıda ne işi var. Tur operatörlerinin karşısına nasıl çıkarılır? Biz tur operatörlerini getirmeye çalıştıkça sizler kaçırmaya çalışıyorsunuz. Kale alıp bir de soru sorduruyorsunuz. Adamlar didimi resmen konut turizmi için iskan bellemiş besbelli ve tur operatörlerinden, turizmcilerden de ne gibi bir talepleri olabilir onu da anlamış değilim. Turizmciler, tur operatörleri onların konutlarını mı satacak dışarıda. Tam aksine TUI ve diğer operatörler konut alımını engelleyici yaptırım uygularlar ve bizler de resmen bunu destekliyoruz. Devamlı türkiyede konut almaktan vazgeçin diye.

  • Serap Erdem 15.10.2011 - 12:00

    Çok doğru. şu yabancıların konut almalarını engellemek gerekir. TBMM'ye, Turizm bakanlığı ve imar iskan bakanlığına aynı zamanda genel kurmay başkanlığına da yabancıların konut almalarını önlemek için yazılar yazacağız. Turizm sektörünün, turizmi bilmeyen küçük çaplı müteahhit ve emlakçılar tarafından katledildiğini sonuna kadar savunacağız. Bunun yanında didim belediyesine yol göstermişsiniz ama bu blediye yönetimi ile hiç bir yere varılamayacağı da kesin. bunu sağır sultan bile görüyor. Artık gelecek seçimleri bekliyoruz ve daha aktif, turizmi bilen, sektör imajına uygun belediye başkan adayları görebilmek için hem AKP, hem CHP hem de MHP'ye yazı ve mail'lerle istekler yapacağız.

  • G.B 14.10.2011 - 10:50

    Sayın Demirtaş;sizi kutluyorum,dün yazdığım görüşleri sizde tescil ediyorsunuz,ama esas önlem alması gerekenler göremiyor.Ege bölgesinde yapılaşma(2. ev koop.v.b) derhal kontrol altına alınmalı,yatak sayısını arttırmaktan önce,bölgede kaliteyi arttıracak önlemler almalı.

  • Erdal Yeşilkurt 14.10.2011 - 08:21

    Batan tur operatörleriyle ne alakası var Allahaşkına. Neden antalyaya kaydı o zaman? Neden yünanistandan ve ispanyadan bize kaymalar oldu? Herşey dahilde antalya otelleri klas hale geldiği için. ege hala yünan turizmini yapıyor ve kaybetmeye devam ediyor. Küçük ve eski otellerin dönemi bitti. Oteline mutlaka her yıl yenileme yapacaksın. İyi bir herşey dahil oturtacaksın. Bakın neler oluyor. Peki neden hep ingiliz? Ege neden bu kadar ingilizlere takıldı kaldı. Başka tatile gelen ülke mi yok? Nedne o ülkeleri çekmeye çalışmıyorlar? Çünkü mevcut otellerini hala tipik ingiliz oteli zannediyorlar. Ucuz ve BB.. İngilizler kaliteyi daha çok sever ve kalite neredeyse bulurlar merak etmeyin. Ancak rakip yoksa size gelmek zorunda kalırlar. Ama Antalya gibi cidd ibir rakip var ingilizleri kaybettiniz. Otellerinizi yenilemelisiniz ve güçlü herşey dahil konsepti uygulamalısınız. Yeni oda sayısı bol oteller yapmalısınız. Konut satışını da kesmelisiniz.

  • turizmci 14.10.2011 - 07:49

    Sayın xx. Bu gazete yayınlanan didim haberlerini iyi takip etmediniz galiba. Otelinizi isterseniz altından yapın, hizmet iyi değilse yine de kimse gelmez diyen uzman turizmcileri kale mi almıyorsunuz? TUI memnuniyet oranının % 95'in altında olan otellerle çalışmak istemediğini gözümüzün içine soka soka anlatıyor. Bunun daha kibar bir tasviri yok. Sizin dediğiniz batan tur operatörleriyle hiç bir ilgisi yok. Didim otellerini eğer tatilci seviyorsa o bahsettiğiniz 2 tur operatörüyle de gelir, 1 operatörle de gelir. Didimin sorunu otellerin eskimesi ve iyi hizmet verememesidir. O eskiyen küçük oteller de kötü hizmetinden dolayı müşterisini malesef emkalçılara kaptırdı ve olay bitti. 2 + 2 = 4, siz hala 4 etmediğini söylüyorsunuz. Yazar bariz ve açık bir şekilde anlatmış işte. Avrupalı tur operatörlerine operasyon yapmaya çalışmışlar ama yatak yok. İyi otel yok. Daha neyi savunuyorsunuz?

  • XX 14.10.2011 - 03:25

    Sayın arkadaşım. Didimin bu kadar gelişememiş olması veya Antalya bölgesinin gelişimin hızına yaklaşamamış olması, çok yakın zamana kadar faaliyet gösteren Türkiye Spesiyalisti diye adlandırılan fakat arkalarında şaibeler bırakarak battı denilen İngiliz Tur operatörlerinin, yatak ihtiyaçlarını büyük kısmını senelerdir karşılıyor olmasından, bundan yaklaşık 10 sene kadar öncesine kadar Türkiyeye İngiliz turisti gönderen küçük boyutlu - orta boyutlu ve büyük boyutlu diye sınıfllandırabileceğimiz tur operetörlerinin büyükler tarafından küçükleri satın alması ve büyüklerin daha büyük hale gelip müşteriye fazla seçenek bırakmamasından olabilirmi. Malun geçmiş senelerde bu küçük otellerde bile 1den fazla tur operatörü müşteri gönderip müşterinin operatör seçme hakkı olurdu. Şimdi ise piyasada sadece 2 tane operatör kaldı. Müşterinin seçme hakkı bunların insifiyatinde. Bu durun sadece Ege bölgesi için değil tüm sahil bölgeleri için tehdittir. Araştırma veya istastiki ilgi içermeden, bugün müşteri Altınkumdan veya Egeden Antalyaya kaydı dense de yarın Antalyadan İspanyaya veya Yunanistana kayma yapmayacağını kimse garanti veremez.

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.