Ömer Faruk Boyacı

Değişen pazarlara hazır mıyız?

Dünyanın değişen ekonomik dengeleri ve bunun turizme etkileri önümüzdeki dönem sektör tarafından en fazla tartışılması gereken konuların başında gelmektedir.
Başta BRİC ülkeleri (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) olmak üzere gelişen ekonomilerin hızlı büyüme oranları ve dünya ekonomisinde giderek artan payları gelecekle ilgili tüm turizm projeksiyonlarını çok derinden etkileyecektir. Mevcut klasik turizm pazarlarının her geçen yıl dünya turizm pazarı içerisindeki payları göreceli olarak düşerken gelişen ekonomilerin payları artacaktır.

Yapılan tüm projeksiyonlar önümüzdeki süreçte artan refah ve büyüyen orta sınıfla birlikte seyahatçi olacak yeni bir kitlenin varlığını göstermektedir. Ülke ve destinasyon olarak kendi kendimize sormamız gereken soru bu süreci doğru okuyup okumadığımız ve bu yeni düzene ne kadar hazır olduğumuzdur. Önünde ciddi ve büyük turizm hedefleri olan bir ülke olarak bu okumayı gerçekçi bir şekilde yapmadan ve buna uygun yeni sratejiler oluşturmadan istediğimiz hedeflere ulaşmamız mümkün değildir. Bu hazır olma durumunu değişik açılardan değerlendirmekte yarar vardır.

                     

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=1012150 alınmıştır.

                 
Bana göre çok önemli birinci konu geleceğin büyüyen yeni pazarlarından gelecek tüketicileri ağırlamaya lojistik olarak hazır olup olmadığımızdır. Bir kere geleceğin parlak ekonomileri olarak gösterilen ülkeler ile aramızda ciddi mesafeler söz konusudur ve bu durum onları getirmekte önemli bir sıkıntı yaratacaktır. Bugünkü duruma baktığımız zaman hiç de  rekabetçi ulaşım şartlarına sahip olmadığımız hemen ortaya çıkar. Uzakdoğu Asyaya yapılan uçuşlar üzerinde küçük bir araştırma uçak koltuklarının tamamına yakınının işadamı va transit yolcularla dolu olduğunu ve uçuş fiyatlarının da  teşvik edici olmadığını gösterecektir. Bu fiyat seviyesi ile ancak pazarın üst gelir segmenti hedeflenebilir fakat artan orta sınıftan pay alamamamız, beklentimiz olan yüksek ziyaretçi sayılarına ulaşmaya engel olacaktır. Geleceğin önemli pazarları Hindistan, Çin, Brezilya, Endonezya gibi ülkelerin uçuş uzaklıkları düşünüldüğünde ifade etmeye çalıştığımız zorluk hemen anlaşılacaktır.

Ulaşımdan sonra gelen ikinci konu bu ülkelere yönelik yeni pazar ve pazarlama sratejilerine sahip olup olmadığımızdır. Denizaşırı ve devasa büyüklükteki bu pazarlarda tüketicilere ulaşma ve onlara destinasyonu benimsetme stratejilerimiz neler olacaktır. Bu farklı özelliklere sahip pazarlarda tamamen farklı kampanyalar ve çalışmalar yapma zorunluluğu yok mudur? Bu pazarlarda bakanlık yurtdışı örgütlenmesi nasıl olmalıdır, gibi pek çok soru hemen akla gelir. Bilinen gerçek; ancak yeni ve farklı parametrelerin sonuç vereceğidir. Bu yeni pazarlarda komşu ülkeler ile ortak pazarlama faaliyetleri yürütmek olmazsa olmaz bir çözümdür. Oluşturulacak güç birliği pazarlamada ve ulaşımda bu pazarlara daha hızlı ve çabuk nüfuz etmeyi sağlayacaktır.

YENİ MİSAFİRLERİ AĞIRLAMAYA NE KADAR HAZIRIZ?

Tartışılması gereken diğer bir konu sektör olarak ve özellikle sektörün konaklama ayağı ile bu gelecek yeni misafirleri ağırlamaya ne kadar hazır olduğumuzdur.  Gittikçe çeşitlenen tüketici profili misafir memnuniyeti ile ilgili önemli zorlukları ve sorunlarıda beraberinde getirmektedir. Aynı otel içerisinde hizmet beklentileri birbirinden tamamen farklı tüketicilerin varlığı konaklama ile ilgili tüm dinamikleri etkileyecektir. Eğer misafir memnuniyetini önemseyen bir otel yönetimi iseniz gelecekte işinizi yönetirken çok daha dinamik ve hızlı karar almanızı sağlayacak yeni yöntemler bulmanız kaçınılmazdır. Aksi takdirde bir kısım misafirleriniz ile iletişim kuramamak ve bunun sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaksınızdır.


Bu Makale 24.12.2010 - 08:20:06 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.