Muammer Güner

Acenteler için taşımacılık sektörünün şah damarı THY'dir

Acentelerimiz için, ülkemizdeki hava taşımacılık sektörünün şahdamarı Türk Hava Yolları’dır.

TÜRSAB olarak Türk Hava Yolları ile süregelen iyi ilişkilerimiz son dönemlerde her zamankinden daha iyidir. Türk Hava Yollarının açtığı yeni hatlar ve arttırdığı uçak ve koltuk sayısı, seyahat acentelerimize doğal olarak büyüme fırsatı sunmaktadır. Bugün 600’den fazla IATA üyesi seyahat acentesi başta olmak üzere bunların alt acenteleri ile birlikte 3000 kadar seyahat acentesi, uçak bileti satarak veya tedarik ederek müşterilerine hizmet veriyor. Hava Yolu acenteliği ve alt acenteliği sayesinde bu sektör aileleri ile birlikte yaklaşık 40-50 bin kişiye geçim kaynağı sağlayarak önemli bir işlevde bulunuyor. 

Ülkemizde dış hatlarda pazar payı yaklaşık %70 ‘ e varan Türk Hava Yolları son yıllarda önemli bir yükselişi yakalayarak hepimizin gurur duyduğu bir noktaya geldi. Şüphesiz bunda en büyük pay THY’nin bugünkü başarılı yönetim anlayışı ve yöneticilerinindir.

Yerinden yönetim devri bitti. Sahada hep birlikteyiz

Geçmişte yerinden yöneten bir anlayış ve genellikle medyada gördüğümüz yönetici yapısı yerine bugün her fırsatta acenteleri ile görüşen ve sahada her yere basan ve acentelerini kucaklayan bir yönetim anlayışı gelmiştir. İcra Kurulu Başkanı Sayın Hamdi Topçu ve Genel Müdür Sayın Temel Kotil ve Ticari Genel Müdür Yardımcısı Sayın Faruk Çizmecioğlu ile TÜRSAB olarak yakaladığımız bu uyum ve iş birliği sektöre her konuda olumlu yansımaktadır.



TÜRSAB Acenteleri ve THY ayni gemideyiz

Sayın Başaran Ulusoy’un IATA acente toplantılarında şu noktaların altını çizmiştir:

“Türk Hava Yolları bu ülkenin, hepimizin bir değeri. Acenteler olarak, Türk Hava Yolları ile ayni gemideyiz ve asla kavga etmeyiz. THY yönetiminden makul ve mantıklı taleplerimiz olduğunda her zaman yapılmıştır. Biz, genel kurullarda, seçimlerde tribünlere oynamak veya fazladan 3-5 oy alamamak endişesiyle doğruları söylemekten kaçınmayacağız. Türsab kavga yeri değil uzlaşma ve anlaşma yeridir."

Kavga isteyen ISAD’a gitsin

Gerçi şimdi ortada ISAD’da kalmadı ya. Bir derneği bile yürütemediler ve genel kurul yapmadıkları için kapandı. O da ayrı bir konu.

Tekrar konumuza dönersek, THY’nin bu katılımcı anlayışı sektörde ki muhtemel sıkıntıların önünü daha doğmadan kesmektedir.   
Geçtiğimiz dönem petrol fiyatlarının %35 kadar artması zarar eden hava yolları sayısında patlama yaparken, bu durumun acenteleri de etkilememesi mümkün değildi. Acentelerin yeni yıl beklentilerine mevcut imkanları dahilinde cevap veren THY, sektöre uzun yıllardır destek olarak sunduğu teşvik programını yenilerken acentelerin gelir kaybı endişelerini nispeten giderdi. 

Elbette THY bu parlak günlerine gelirken biz seyahat acenteleri ile birlikte geldi ve halen satışının %85 kadarını acenteleri aracılığı ile yapmaktadır. THY, acentelerinden bu önemli desteği alırken acentelerine karşı da vefalı davranmıştır. Hem teşvik sistemi ile maddi olarak destek vermiş hem de satış kanallarını çeşitlendirme konusunda makul davranarak seyahat acenteleri ile acımasız bir rekabetin içine girmemiş ve girmeyi de düşünmediklerini her fırsatta ifade etmişlerdir. 

Şu gerçeği kabul edelim ki “acentemde pos makinası dahi kullanmıyorum” diye övünen eski yapı yerini çok dinamik ve teknolojik bir yapıya bırakıyor.  

Maalesef bunu bizzat işittiğimde çok şaşırdım. Benden büyük ve eski bir meslektaşım bir konuşmasında acentesinde pos makinası dahi kullanmadığını ve kullanırsa hem komisyon ödeyerek zarar ettiğini hem de nakit ödeyen müşterinin kredi kartına döneceği endişesi ile pos cihazı almadığını söylediğinde, Taksim meydanındaki simitçi mobile pos cihazı ile simit satıyordu. Bu gerçeği görürsek sektörün nereye ve hangi hızla koştuğunu görüp, kendi hızımızı da ayarlamak konusunda geç kalmamış oluruz.     

İç hatlarda da teşvik gündemde

TÜRSAB olarak yaptığımız görüşmelerde, dış hatlarda hiçbir acente ayrımı yapmadan tüm IATA acentelerini destekleyen teşvik sistemini yakında iç hatlarda da deneyebileceklerini ve başarılı olması durumunda uygulayabileceklerini de beyan etmişlerdir.

Müşteri çok değerli ama bizim kazancımızın ortağı değil

IATA acenteler arasında en büyük rekabet maalesef acentelerin kazançlarının bir kısmından vaz geçmeleri şeklinde yapılıyor. Bu da sıkıntıyı beraberinde getiriyor.

Sayın Başaran Ulusoy başkanlığında gittiğimiz 2007 Mart ayında THY üst yönetimi ile yapılan servis hizmeti rakamlarını belirleme toplantısında, acentelerin gelirlerinin artması ve mali yapılarının daha sağlam olmasının ayni zamanda hava yollarının da menfaatleri açısından önemine dikkat çekerek o zaman 20 euro olarak açıklanmak üzere olan servis bedelini son anda 25 euro’ya nasıl çıkarttığını ben ve o toplantıda bulunan tüm arkadaşlarımız şahittir.

Gönül isterdi ki, günlerce uzun görüşmeler ve karşılıklı ikna etmeler sonucu sahada alınan bu servis bedelleri, ilk başta başladığı gibi devam etsin ve acentelerimiz rekabet için öncelikle hizmet kaliteleri ile yarışsınlar. Ancak rekabet, sadece karlılığın azaltılması olarak yapılırsa bazı sıkıntılar da kaçınılmazdır. Uçak biletinden para kazanamıyoruz, demeden önce aynaya da bakmamız lazım.  

Özetle 2012 senesinde de satış kanallarındaki farklı seçeneklere karşılık acentelerini daha fazla  kucaklayan anlayışla yola devam eden Türk Hava Yolları bu politikası ile daha uzun yıllar acentelerimiz için sektörün şahdamarı olmaya devam edecektir.


Bu Makale 02.04.2012 - 19:51:06 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.