Türk turizmde plansızlık ve hedefler karmaşası
Türk Turizminin çağdaş temellerinin atıldığı 70’li yıllarda Dünya Bankası uzmanlarının tavsiyesi ile önemli adımlar atıldı.
Turizm Bakanlığı kapsamında Side ve Güney Antalya için başlayan “bölgesel turizm planlama” çalışmaları, 1975 yılında genişletildi. Bakanlık Bütçesi ile Turizm Bankası bünyesinde oluşturulan yepyeni bir atılımla batı standartlı Fiziksel Planlama Gurubu ile yurt çapında bölgesel gelişim planlama sürecine girildi.
Bu atılımlarda amaç, potansiyeli olan yörelerde öncelikle belediyelerin turizm açısından gelişme tedbirleri almaları paralelinde, gerekli altyapı ve üstyapı yatırımlarında “planlı gelişme” sağlanmasıydı. Bakanlıkça turistik belediyelere arazöz ve vidanjör yardımı yapıldığı bu yıllarda, Turizm Bankası da otel yatırımlarına kredi desteği vermekle görevliydi. Fakat turizme kuşkulu yaklaşan yatırımlarda beklenen atılımlar gerçekleşmedi.
Bu duruma çözüm olarak Özal’ın meşhur 1.Turizm Hamlesi ile başlayan, yatırımcılara hazine arazisi ve çok cazip reeskont yatırım kredileri furyası ile 80’li yıllarda ivme kazandırıldı. 90’lı yıllara gelindiğinde oluşan yatak kapasitesi ile dünya pazarlarına çıkan ve hızla gelişen turizm, bu büyümesini sürdürüyor. Fakat büyüme heyecanı içinde unutulan planlama çalışmalarının eksikliği, günümüzde karşılaşılan sorunların ana nedenidir.
TURİZMDE PLANLI GELİŞME İÇİN 7 YIL ÖNCE 2023 STRATEJİSİ YÜRÜRLÜĞE GİRDİ
2000’lere gelindiğinde turizm çarklarında oluşmaya başlayan sorunları gidermek üzere 2.Turizm Hamlesi ile yoğun ataklara girildi ve 2007’de beklenen Devlet Politikası resmen devreye sokuldu. 2023 Turizm Stratejisi temelde “Turizmde eksik kalan Kamu-Özel işbirliği tesisiyle ulusal örgütlenme modelini uygulamaya sokarak, hep temennilerde kalan Kamu-Özel işbirliği tesis edilerek Türk Turizminin potansiyelinin ekonomik değerlere dönüştürülmesi” hedeflendi. Ancak sadece sözlerde kalan Stratejimiz, maalesef fiilen uygulanamadı.
2023 Stratejisinin çizdiği temel çerçevenin içinin doldurulmasıyla rayına girebilecek olan turizm mekanizması son yıllarda her yönden olumsuzluk sinyalleri vermektedir. Uygulama detayları ötesinde sadece “hedefler” üzerinde durarak bu konuyu irdelersek, söylemlerde dillendirilen 50-50 hedefinin bile 2023 değil, 2013 yılı için öngörüldüğü hayretle idrak edilecektir. Stratejinin
1.Eylem Planı uygulama performansı ise %18’de kalmıştır.
2007-2013 yıllarını kapsayan son 7 yıl içinde gözlerden ve gönüllerden uzak kalan 2023 Stratejisinde bugün gelinen noktada 2014-2018 2.Eylem Planının devreye alınamadığı gerçeği ile yüzleşilmesi gerekmektedir. Yasal bir zorunluluk olan bu eylem boşluğu ise, Stratejiyi yok sayan 10.BYKP hükümlerinde de ayrıca katmerli olarak tescillenmiştir. Kalkınma Planında 2018 Yılına 45 Milyarlık gelirle vasat bir gelişme hedefi konmuştur.
Oysa 2023 Stratejisinin temel hedefleri, potansiyele oranla çok yetersiz kalan mevcut gelişmelerin atılım hamlesi ile ötelenmesi ve gerçek performansa oturtulmasını hedeflemiştir. 17 yıllık bir perspektifte 2023 Yılı için 86 Milyara erişilmesi gözetilen Stratejide ortalama yıllık gelişme %10,5’tur. Bu hedef 2013 yılı itibariyle gerçekleşmede 5 Milyarlık, fakat 2018 yılı için Kalkınma Planında 16 Milyarlık yıllık sapma ifade etmektedir.
Strateji hedefleri karşısında çok yetersiz bir performansa rağmen 1.Eylem Planının 7 yılında %8,1’lik yıllık artış sağlayan turizm gelirlerinin, 10.Kalkınma Planında neden %7,1’lik yıllık artış hedefine oturtulduğu büyük bir merak konusu olmalıdır. Diğer yandan “balık hafızası” paralelinde Ar-Ge’den dehşetle yoksun olan tüm turizm camiasının, unutulan Strateji temel gerçeklerini ve plansızlığın neden-sonuç ilişkilerini idrak etmesi elzemdir.
RESMİ VERİLERLE TURİZMDE GELİR HEDEFLERİ VE ÇIPLAK GERÇEKLER
2010 başından itibaren son 4 Yıldır çok yoğun bir şekilde analiz gayretinde bulunduğumuz 2023 Stratejisini “hedefler” kapsamında tekrar vurgulayarak, durumun vahametini sergilemekte yarar var. Aşağıdaki basit tablo ile 12 Yıl geçmiş ve 10 Yıllık gelecek itibariyle turizm gelirleri dökümü sunulmuştur. Buradaki rakamların diliyle anlatılan “neye-niyet ve neye-kısmet” ilişkilerinin daha net olarak algılanmasına katkı koyabileceğimizi umarız.
Tablomuzda dönemsel gelişme hedefleri itibariyle açıkça görülen çelişki, Strateji öncesi 5 yılda gerçekleşen %12,1 lik yıllık gelişmenin 7 Yıllık Eylem Planı döneminde %8,3’e düşmesidir. Oysa 2023 hedefi itibariyle %10,5 gibi vasat bir ortalama artış hedefleyen Strateji ile 100 Milyarlık düzeye ulaşılması söz konusuydu. Bugün Stratejinin 86 Milyarlık hedefine ulaşılması için sadece %10,6’lık yıllık gelişme yakalanması yeterlidir.
Sözü edilen hedef rakamları yıllık değerler olduğundan, bunların dönemsel toplamları esas değerleri veriyor. Bu açıdan oluşan farkların (kayıpların) toplamda 160-190 Milyar$ düzeylerine eriştiği apaçık ortadadır. Bir diğer yaklaşımla da WTTC uydu muhasebesi verilerinde toplam turizm ekonomisinin ele alınan dış turizm gelirlerine oranla 2,5 kat katma değer yarattığı gerçeği de, bu kayıpları 500 Milyar düzeylerine eriştirmektedir.
PİYASADA MEVCUT DURUM ANALİZİ VE TOPARLANMA YORUMU
Bugün için turizmde oluşan karmaşa ortamının suçlusunu bulmak imkansızdır ve bu konuyu zaten önceki yorumlarımızda “zihniyet hazretleri” olarak belirlemiştik. Ancak turizmin gözüken bir düşmanı ve engeli olmamasına rağmen, neden bu duruma düşüldüğü konusunda bariz göstergeler artık su yüzüne çıkmıştır. Devlet yıllardır “yönetişim” prensipleriyle inisiyatifi özel kesime devretmek isterken, bu düzen kurulamamıştır.
2023 Stratejisinin temel yaklaşımı olan Kamu-Özel işbirliği yönünde öngörülen yeni düzenin örgütsel gerekleri bir türlü rayına girememiş ve gerekli yasal atılımlar da şiddetle ihmal edilmiştir. Fakat bu işlemde uyanık olması gereken Özel kesim de, piyasa gerçeklerini görmezden gelerek turist sayısına endeksli şampiyonluk öyküleriyle kendini avutmuş ve kaybedilen yıllar süresince turizmin hedeflenen gelişim süreci heba edilmiştir.
Güncel durum ve gerçekler karşısında, oyunun kuralları ve koşullar değişmedikçe aynı kısır döngülerin de yaşanması kaçınılmaz olduğu artık kabul edilmelidir. 2023 Stratejisi elbette sihirli değnek değildir ve öngörülen çerçeve içindeki temel yapı taşlarının güncellenerek yerine konması gerekmektedir. Ancak bu konuda gerekli atılımların taraflarca ve gereğince ikmal edilmesi beklenirken, bu konuda atalet ve belirsizlik sürdürülmektedir.
SONUÇ: Turizm ormanının tamamını görerek, Makro Devlet Politikasının geçerli ve yürürlükteki Yasal çerçevesi olan 2023 Stratejisinin acilen devreye alınması ve sürüncemede kalmış olan Çatı Örgütü ile planlı ve disiplinli gelişim sürecine girilmesi modelinde, hızlı gelişim ve güncel açılımlar heyecanla beklenmektedir.
Bu Makale 21.05.2014 - 15:49:29 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Eskişehirli DUYARLI Akademistlerin plat102ormu olarak yakından takip ettiğim çalışmalarınız, elbette takdire değerdir Sn.Temizkan.. ANCAK: Bir yasa çıkartılarak herşeyi sihirli değnekle yerine oturtulması ve (en önemlisi) zaman sürecinde katılımcı ve paylaşımcı sinerjiyle sürdürülmesi ne kadar mümkündür..?? Bu bakımdan ben bir anlamda tersinden ve fonksiyonel örgüt ihtiyacından yola çıkmakta ve (oyunun kuralları olarak) ihtiyaç olan her türlü yasanın canlı örneklerinin oluşturulacağı ve eksiklerinin de sürekli düzeltilebileceği görüşündeyim.. İşleyen demir paslanmaz Yaşayan Modeller Yasasını da yaşatır.. NeDERsiniz..?
-
Zafer bey yazılarınızla çok önemli katkılarda bulundunuz. Ortak aklın ortaya çıkması için turizm sektöründeki mesleklerin de diğer sektörlerdeki meslekler gibi yasalarla belirlenmesi gerekmektedir. web sayfamızı incelerseniz, özellikle bilgi merkezi sekmesinde yasa taslağımızı göreceksiniz. www.tiyader.org
-
Makaledeki detaylı tabloda (yazı içinde açıkça yorumlanmamış olan) kritik bir tespit var: Strateji dönemi öncesi 12 olan gelirlerde yıllık gelişme hızı (uygulanmayan) strateji döneminde 8e düşmüş durumda.. Toparlanma atılımı gözetmeyen Beş Yıllık Planda ise bu hedef sadece 10da tutulmuş durumda.. OYSA: 12lik bir 10 yıllık per102ormans hedefiyle 2023 te 100 Milyar Dolar bile yakalanabilir haldedir.. Planlı bir atılımla tüm darboğazların aşılarak bunun gerçekleşmesi (Artı 150 Milyar gelirle) çok olasıdır..?
-
Mevcut düzene şartlar ve zihniyetler değiştirilemeyip verimsiz kısır döngüler aynen sürdürülmektedir. Oysa 2023 Stratejisinde inisiyatifin Özele devredilmesi için oyunun kurallarının revizyonu öngörülmüştür. Stratejik gerekler yapıldığında yeni bir düzen içinde dizginler ele alınabilecek iken, eski alışkanlıklarla Devletten medet beklenerek turizmin yönetimi boşta ve ortada bırakılmıştır. 2030 yıl önce yerel inisiyatifince sahiplenilerek yönetilen Barcelona örneği ortada iken, bu modelin Ulusal versiyonu olan Turizm Konseyi örgütlenme düzeninde 7 yıldır bir Yönetmelik bile çıkamamıştır. Turizmde gerçekleri yaşayan ortak akıl bu çetrefil durumun Makro düzeyde teşhisini koyarak tedavi yöntemlerini de uygulamaya alabilmelidir. Turizmin gerçek boyutları idrak edilmeksizin (ufak hesaplarla) süregelen hastalıklar giderilemez ise, yeni devreye girmekte olan Anadolu değerlerinin de çarçur edilmesi tehlikesi kapıda değil midir..??
-
Sevgili Zafer Bey,
Cansiperane 2023 planından bahsederek hedefler üzerinde farkındalık yaratma çabanızı ilgiyle izliyor ve çalışmalarınıza destek veriyorum. Zaten 2023 e 9 yıl kalmış durumda ancak plansız ve mesnetsiz rakamlara ulaşmak şimdiden olanaksız görünüyor. Sizin de belirttiğiniz kaos ortamını fark edip, mevcut düzeni tamamen değiştirmek zorundayız. Ne kadar makyaj yapsanız boyalar akıyor ve alttaki kaba görüntü her seferinde açığa çıkıyor. Turizm özelinde işe kavramdan başlayıp inşaat ve çevre ile devam etmek gerekli. Eğer bir şekilde duyarlı kararlar alınabilirse, işte o zaman turizmde çeşitlenirme ve farklı gelir getirici modeller yerine getirilebilir. Mevcut durum daha önce yaşadığımız eski raylar üzerinde gezen trenin hızını artırarak hızlı tren iddiasının birebir kopyasıdır.
Yine yazınızda bahsi geçen devletin yönetişim kavramından anladığı yönelim dir. Yani ben söyledim oldu, ben yaptım oldu mantığı. Keşke yetkin ve bilgiye dayalı yöntemler devreye konsa biz de gerçek turizmden neler kazanılabilir konusunu ispatlayabilsek. Ama kamu bulduğu her boş alanı betona çevirmede özel sektör ile yarışarak bu işler bir yere gitmez. O nedenle tekrar etmek zorunda kalacağım, bu düzensiz yapıyı yıkıp yerine yeni ve deneyimlerden süzülmüş bir sistemi kurmamız gerekli. Bugün olmasa da yarın bu zorunlu olarak yapılacaktır. Dünya büyük bir ekolojik değişime girmiş durumda ve bunu gelişmekte olan ülkeler henüz hissetmiyor ancak bunu gidip gördüğünüz zaman ilerlemeleri görebiliyorsunuz. İşte bu noktada ileri hamleyi görüp gerekli tedbiri almak çok şeyi kurtaracak özelliktedir.
Elinize ve kaleminize sağlık.